Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Dosya
İşsizliği krizden arındırarak okumak
Nihat Gümüş
OCAK ayı­na iliş­kin iş­siz­lik ora­nı %14,5 ola­rak açık­lan­dı. Şu­bat 2009’da %16’la­ra ka­dar yük­se­len oran, her ne ka­dar yı­lın ge­ri ka­la­nın­da %13-14 dü­ze­yin­de sey­ret­se de, mev­sim­sel­lik de göz önün­de tu­tul­du­ğun­da yı­lın son çey­re­ğiy­le bir­lik­te ye­ni­den yük­se­li­şe geç­miş gö­zü­kü­yor. Ha­li­ha­zır­da 25 mil­yon ci­va­rın­da olan top­lam iş­gü­cü­nün yak­la­şık 3,5 mil­yo­nu iş­siz. İş­siz­lik­te­ki bu ar­tış na­sıl ana­liz edil­me­li? İş­siz­lik ra­kam­la­rı­nı, kü­re­sel ma­li kri­zin et­ki­sin­den arın­dır­dı­ğı­mız­da kar­şı­mı­za na­sıl bir re­sim çı­kı­yor?
Ön­ce­lik­le kriz­le bir­lik­te iş­siz­li­ğin dün­ya­da na­sıl bir se­yir iz­le­di­ği­ni ele ala­lım. Dün­ya Ça­lış­ma Ör­gü­tü (ILO)’nün is­ta­tis­tik­le­ri­ne gö­re 2009’da iş­siz­lik, ge­liş­miş ül­ke­ler­de %40’ın üze­rin­de bir ar­tış gös­te­rir­ken; OECD ül­ke­le­ri­nin ya­nı sı­ra Av­ro Böl­ge­si’nde %10 ci­va­rı­na ulaş­tı. Bu, 57 mil­yon in­sa­na te­ka­bül edi­yor. ABD’de Ekim ayın­da %10’la­rı aşan iş­siz­lik, 2009’u %9,3 ile ta­mam­la­dı. Av­ru­pa eko­no­mi­si­nin ami­ral ge­mi­le­ri olan Al­man­ya ve Fran­sa’da iş­siz­lik sı­ra­sıy­la %7 ve %10 olur­ken, İn­gil­te­re’de ise %8’e ulaş­tı. Genç nü­fus­ta­ki iş­siz­lik so­ru­nu çok da­ha cid­di; bir­çok ül­ke­de oran­lar %20’le­rin üze­ri­ne çı­kı­yor. Dün­ya eko­no­mik çık­tı­sı­nın ya­rı­dan faz­la­sı­nı üre­ten ge­liş­miş ül­ke­ler için ta­ri­hî re­kor­lar olan bu oran­lar, kü­re­sel sis­te­min ne ka­dar için­den çı­kıl­ma­sı güç bir tı­ka­nık­lık ya­şa­dı­ğı­nın da en önem­li gös­ter­ge­si. Za­ten %5-10 ara­lı­ğın­da bir iş­siz­lik ora­nı­na alış­mış ge­liş­mek­te olan pi­ya­sa­lar­da ise iş­siz­lik­te­ki de­ği­şim di­ğer­le­ri ka­dar yük­sek ol­ma­sa da, kriz­le bir­lik­te so­run da­ha üst dü­zey­le­re ta­şın­mış du­rum­da.
ILO ve­ri­le­ri­ne da­ya­nı­la­rak ya­pı­lan ba­sit bir eği­lim ana­li­zi, iş­siz­lik ra­kam­la­rı­nın kriz­den arın­dı­rı­la­rak oku­na­bil­me­si adı­na önem­li ipuç­la­rı ve­ri­yor. Bu­na gö­re kriz­le bir­lik­te, ge­liş­miş ve ge­liş­mek­te olan 15 ül­ke­de iş­siz­lik oran­la­rı or­ta­la­ma 2-3 pu­an, ABD’de ise 4 pu­an art­mış du­rum­da. Bu ra­kam­la­ra da­ya­na­rak, kri­zin at­la­tıl­ma­sı­nın ar­dın­dan Tür­ki­ye’de iş­siz­li­ğin ye­ni­den %10-11 ara­lı­ğı­na ine­ce­ği­ni söy­le­mek müm­kün. Tür­ki­ye öze­lin­de asıl me­se­le, iş­siz­li­ğin, ne­den %14-15’le­re tır­man­dı­ğın­dan zi­ya­de kriz şart­la­rı or­ta­dan kalk­sa da­hi ne­den bu ka­dar yük­sek ol­du­ğu­dur. Bu­nun se­bep­le­ri­ni, 2002 son­ra­sın­da ger­çek­leş­ti­ri­len ka­mu eko­no­mi yö­ne­ti­mi uy­gu­la­ma­la­rın­da ve özel sek­tö­rün ik­ti­sa­di zi­hin ya­pı­sın­da­ki dö­nü­şüm­de ara­mak ge­re­kir. 
2001’de­ki mut­lak çö­küş­le bir­lik­te ye­ni bir ik­ti­sa­di zih­ni­ye­te geç­mek du­ru­mun­da ka­lan Tür­ki­ye’de iş­ler 2002 ile bir­lik­te de­ğiş­me­ye baş­la­dı. Ön­ce­lik­le ye­ni kla­sik eko­no­mi­nin özel sek­tör eliy­le ge­liş­me şi­a­rı ka­mu eko­no­mi po­li­ti­ka­la­rı­nın mer­ke­zi­ne yer­leş­ti. Bu doğ­rul­tu­da, ta­sar­ruf­la­rı ka­ra bir de­lik mi­sa­li içi­ne çe­ken ka­mu ma­li­ye sis­te­min­de önem­li re­form­lar ya­pıl­dı, yıl­lar­dır sü­rün­ce­me­de kal­mış özel­leş­tir­me­ler ger­çek­leş­ti­ril­di, pa­ra po­li­ti­ka­sı Ha­zi­ne’nin ve­sa­ye­tin­den önem­li öl­çü­de arın­dı­rıl­dı. Bu sa­ye­de uy­gu­la­nan enf­las­yon he­def­le­me­si po­li­ti­ka­la­rı bü­yük öl­çü­de ba­şa­rı­lı ol­du. Böy­le­ce yıl­lar­ca enf­las­yo­nist or­tam­da iş­let­me ser­ma­ye­si­nin va­de ya­pı­sı­nın yö­ne­ti­mi­ne da­ya­nan yö­ne­tim an­la­yı­şı, ye­ri­ni ope­ras­yo­nel ve­rim­li­lik, bir­leş­me­ler ve sa­tın al­ma­lar yo­luy­la öl­çek eko­no­mi­le­rin­den fay­da­lan­ma, mar­ka­laş­ma gi­bi aza­lan kâr marj­la­rı­nı ar­tır­ma­ya dö­nük fa­ali­yet­le­re ağır­lık ve­ren ye­ni an­la­yış­la­ra bı­rak­tı. Bu du­rum şir­ket­le­rin in­san kay­nak­la­rı po­li­ti­ka­la­rı­nı da et­ki­le­di. Da­ha az sa­yı­da, da­ha genç ve mo­ti­ve kad­ro­lar­la da­ha faz­la kat­ma de­ğer oluş­tur­ma dü­şün­ce­si, da­ha çok vur­gu­la­nır ha­li­ne gel­di. 
2002-2009 dö­ne­min­de is­tih­da­mın sek­tö­rel da­ğı­lı­mın­da da önem­li dö­nü­şüm­ler ger­çek­leş­ti: Top­lam is­tih­dam için­de ta­rım sek­tö­rü­nün ağır­lı­ğı %34’ten %24’e iner­ken, hiz­met ve sa­na­yi sek­tör­le­ri­nin pay­la­rı sı­ra­sıy­la %42’den %50’ye ve %18’den %19’a yük­sel­di. Ay­nı dö­nem­de üc­ret­li ça­lı­şan­la­rın ora­nı %49’dan %60’a yük­se­lir­ken, ai­le iş­çi­si ola­rak ça­lı­şan­la­rın ve iş­ve­ren­le­rin oran­la­rı sı­ra­sıy­la %7 ve %3 azal­dı. He­men her sek­tör­de, özel­lik­le de ta­rım­da ka­yıt dı­şı ça­lış­ma ora­nı azal­sa da, ha­len ka­yıt­lı ça­lı­şan sa­yı­sı­nın ya­rı­sın­dan faz­la da ka­yıt dı­şı ça­lı­şan ol­du­ğu tah­min edi­li­yor. Ocak 2010 ve­ri­le­ri­ne gö­re, sos­yal gü­ven­li­ği olan 15 mil­yo­n ça­lı­şan bulunurken, bak­mak­la yü­küm­lü olu­nan ki­şi­ler de he­sa­ba ka­tıl­dı­ğın­da bu ra­kam 58 mil­yo­na te­ka­bül edi­yor.
Bü­tün bu ge­liş­me­ler, as­lın­da ka­mu sek­tö­rü eliy­le de­ğil, li­be­ral po­li­ti­ka­lar­la ve özel sek­tör eliy­le eko­no­mik ge­li­şi­mi ya­ka­la­ma dü­şün­ce­si­nin bir so­nu­cuy­du. Eğer Tür­ki­ye’de is­tih­dam ala­nın­da po­li­ti­ka­lar ge­liş­ti­ri­le­cek­se, bu ko­nu­da tu­tar­lı ol­mak ve özel sek­tö­rün ih­ti­yaç­la­rı doğ­rul­tu­sun­da doğ­ru iş­le­ri yap­mak ge­re­kir. Ha­li­ha­zır­da özel sek­tö­rün acil çözüm bekleyen iki eleş­ti­ri­si bu­lu­nu­yor: is­tih­dam üze­rin­de­ki ver­gi­ler ve kı­dem taz­mi­na­tı uy­gu­la­ma­la­rı.
Tür­ki­ye’de iş­let­me­ler­de­ki ça­lı­şan ma­li­yet­le­ri­nin %15 ci­va­rı­nı ver­gi­ler oluş­tu­ru­yor. Ver­gi yü­kü iş­ve­ren ile ça­lı­şan ara­sın­da he­men he­men eşit da­ğı­tıl­mış du­rum­da. Ta­bii ki bu ge­nel gö­rü­nüm. Ver­gi yü­kü ve ki­min ta­ra­fın­dan öden­di­ği sek­tör­den sek­tö­re fark­lı­lık arz edi­yor. Ver­gi ko­nu­sun­da en önem­li hu­sus ise or­ta­la­ma ka­zan­cın %67’si­ni ka­za­na­bi­len iş­çi­ler üze­rin­de­ki ver­gi yü­kü­nün %38 ci­va­rın­da olu­şu. Bu oran %33 olan OECD or­ta­la­ma­sı­nın üze­rin­de. Tür­ki­ye, diğer ge­liş­mek­te olan pi­ya­sa­lar­la kı­yas­lan­dı­ğın­da ise ça­lı­şan üze­rin­de­ki yü­kün faz­la­lı­ğı da­ha da gün yü­zü­ne çı­kı­yor. So­nuç iti­ba­rıy­la Tür­ki­ye’de is­tih­dam ver­gi­le­ri­nin ol­duk­ça faz­la ol­du­ğu söy­le­ne­bi­lir. Do­la­yı­sıy­la özel sek­tör eliy­le ge­liş­me yo­lun­da atıl­ma­sı ge­re­ken bir di­ğer adım, ka­yıt dı­şı is­tih­da­mın ka­yıt al­tı­na alın­ma­sı­na dö­nük ça­ba­lar­la eş za­man­lı ola­rak bu ver­gi yü­kü­nün aşa­ğı çe­kil­me­si­ne ça­lış­mak­tır.  
Kı­dem taz­mi­na­tı uy­gu­la­ma­sı­na ge­lin­ce, Tür­ki­ye’de bu­gün 20 yıl­lık ça­lış­ma­ya kar­şı­lık 87 haf­ta­lık (yak­la­şık 1,7 yıl­lık) kı­dem taz­mi­na­tı öde­ni­yor. ABD’de böy­le bir uy­gu­la­ma yok. İn­gil­te­re’de ise 10 haf­ta­lık üc­ret öde­ni­yor. Sos­yal po­li­ti­ka­lar açı­sın­dan has­sa­si­ye­te sa­hip Fran­sa’da da­hi 20 yıl­lık ça­lış­ma için öde­nen kı­dem taz­mi­na­tı 25 haf­ta­lık üc­ret ci­va­rın­da; Al­man­ya’da ise 45 haf­ta­lık üc­ret. Her ne ka­dar Tür­ki­ye’de öde­nen üc­ret, sa­tın al­ma gü­cü pa­ri­te­si­ne gö­re he­sap­lan­mış ki­şi ba­şı­na med­yan yıl­lık ge­li­re gö­re ye­ni­den de­ğer­len­di­ğin­de bir­çok ül­ke­nin ge­ri­sin­de kal­sa da, bu uy­gu­la­ma sür­dü­rü­le­bi­lir is­tih­dam po­li­ti­ka­la­rı­nın oluş­tu­rul­ma­sı bağ­la­mın­da önem­li bir iki­lem oluş­tu­ru­yor. Eğer li­be­ral­le­şen bir ül­ke ise­niz ve is­tih­da­mı bü­yük öl­çü­de özel sek­tör va­sı­ta­sıy­la sağ­la­ma ni­ye­ti­niz var­sa, sos­yal dev­let an­la­yı­şın­a göre ça­lı­şa­nın le­hi­ne gö­zü­ken kı­dem taz­mi­na­tı uy­gu­la­ma­sı tam ter­si so­nuç­lar ve­re­bi­li­yor. Özel­lik­le is­tih­da­mın önem­li kıs­mı­nı teş­kil eden ve faz­la ni­te­lik ge­rek­tir­me­yen iş kol­la­rın­da, şir­ket­ler öde­me­le­ri ge­re­ken taz­mi­nat mik­ta­rı­nı göz önü­ne ala­rak beş yı­lı dol­dur­ma­dan ça­lı­şan­la­rı ile yol­la­rı­nı ayır­ma­yı ter­cih ede­bi­li­yor. Her ne ka­dar kriz sü­re­cin­de ka­mu sek­tö­rü va­sı­ta­sıy­la iç ta­le­bi can­lan­dır­ma ve is­tih­da­mı ar­tır­ma po­li­ti­ka­la­rı ön plan­da ol­sa da uzun va­de­de özel sek­tör va­sı­ta­sıy­la ge­liş­mek is­te­yen bir ül­ke için kı­dem taz­mi­na­tı uy­gu­la­ma­la­rı­nı ha­fif­let­mek da­ha ma­kul. Bu bağ­lam­da doğ­ru­dan kı­dem taz­mi­na­tı yü­kü ya da do­lay­lı ola­rak uzun dö­nem­li is­tih­dam üze­rin­de­ki ver­gi oran­la­rı azal­tı­la­rak hem sos­yal hem de eko­no­mik ama­ca kat­kı­da bu­lu­na­bi­le­cek çö­züm­ler üre­ti­le­bi­lir.
Bu iki ko­nu­da ya­pı­la­bi­le­cek­ler da­hi ge­çi­ci adım­lar as­lın­da. Uzun va­de­de Tür­ki­ye’nin özel sek­tör eliy­le ge­liş­me zih­ni­ye­tiy­le tu­tar­lı bir in­san kay­na­ğı po­li­ti­ka­sı uy­gu­la­ya­bil­me­si­nin yo­lu, mes­le­kî eği­ti­min ye­ni­den ta­sar­lan­ma­sı ve il­köğ­re­tim­den baş­la­ya­rak öğ­ren­ci per­for­mans ve eği­lim­le­ri­nin dü­zen­li şe­kil­de ta­kip edi­le­rek “dip­lo­ma­lı mes­lek­siz” üre­ten eği­tim sis­te­mi­nin da­ha az dip­lo­ma­lı ama mes­lek sa­hi­bi in­san­lar üre­te­bil­me­yi ba­şar­ma­sın­dan ge­çi­yor. Bu­nun için ka­mu­nun, bir an ön­ce kat­sa­yı ve alan prob­lem­le­ri gi­bi dev­let içi ide­olo­jik kav­ga­la­rın yan ürü­nü olan de­li saç­ma­sı prob­lem­ler­den kur­tu­lup mes­le­kî eği­ti­mi teş­vik eden ve öğ­ren­ci­le­re bu alan­da po­zi­tif ay­rım­cı­lık yap­ma­yı da içe­ren po­li­ti­ka­la­rı uy­gu­la­ma­ya koy­ma­sı ge­re­kir.

Paylaş Tavsiye Et