Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Dosya
Etnik zenginlik, ekonomik fakirlik: Kuzey Kafkasya
Deniz Güçlü
ONLARCA farklı etnik grubun bir arada yaşadığı bölge, ekonomik açıdan da önemli farklılıklar gösteriyor. Çatışmaların doğurduğu ekonomik istikrarsızlık nedeniyle bugün, bölge halkları gündelik hayatlarında “geçimlik ekonomi”den daha yüksek bir refah düzeyini hedefleyemiyorlar. SSCB döneminde de bölgede ekonomik kaynak ve yatırımların adil olmayan bir şekilde dağıtılması söz konusuydu. Ancak merkezi idarenin tercihleri doğrultusunda halk, kamu hizmetlerini ücretsiz tedarik edebiliyordu ve Kuzey Kafkasya’daki yönetim birimleri merkezden destek alıyorlardı.
 
SSCB’den Sonra
Sovyet pazarının çözülmesi ile birlikte bölgedeki imalat sanayii, adeta enkaza dönüştü. Tarımsal faaliyetler, ancak bölge insanlarının temel yiyecek ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek ölçüde sürdürülebiliyor. Aynı durum hizmet sektörü için de geçerli. Bölgedeki otonom cumhuriyetlerin tümü ekonomik olarak ayakta durabilmek için merkezi hükümet sübvansiyonlarına muhtaç. Örneğin, bölgedeki en fakir cumhuriyet olan Dağıstan, Moskova’dan bölgenin en yüksek sübvansiyonu alıyor ve ülke gelirlerinin beşte dördünü bu fonlar oluşturuyor.
Fonların büyük kısmını emekli ve devlet memurlarının maaşları, çocuk ödenekleri ve çeşitli ücret ödemeleri oluşturuyor. Elektrik, gaz ve diğer bazı kamu hizmetleri bazen ücretsiz sunulmakla birlikte bunların masrafı o cumhuriyete tahsis edilmiş toplam miktardan düşülüyor. Yatırım ve kalkınma programları için merkezi hükümetten fon temini ise pek sık görülen bir uygulama değil. Rusya yönetimi, politik nedenlerden ötürü kendine sadık toplumları ödüllendiriyor. Bölge ekonomisinin mevcut durumu, Rusya’ya yeterli manevra alanı kazandırıyor.
 
Cumhuriyetlerin Yaklaşımları Farklı
Bölgedeki yönetimlerin, kendi toplumlarının yaşam standartlarını arttırmak için kullandıkları yöntemler arasında; pazar ekonomisi kurallarını uygulayarak yeni duruma uyum sağlamak, ülkelerinin stratejik konumlarını kullanmak ya da idarecilerinin yurtdışındaki bağlantılarını devreye sokmak ön plana çıkıyor. Örneğin, İnguşetya Devlet Başkanı Auşev’in Moskova ile yakın ilişkileri, federal hükümetin İnguşetya’ya ‘Serbest Ekonomik Bölge’ statüsü vermesini sağladı. Bu sayede İnguşetya’da tescil olunan şirketler Rusya’nın diğer bölgelerinde faaliyette bulunabiliyor ve önemli miktarda vergi muafiyeti kazanıyorlar. İnguş Cumhuriyeti de bu şirketlerden gelir temin ediyor.
Dağıstan’da kırsal nüfusun çoğunluğu hayvancılık ile geçimini sağlamaya çalışıyor. Bölge, petrol, doğal gaz ve kömür açısından zengin olmasına ve önemli hidroelektrik enerji üretim potansiyeline sahip bulunmasına karşın, bu kaynaklardan yeterince yararlanılamıyor. Bunda, onlarca farklı etnik grup arasında bir birlik kurulamaması da etkili.
Kuzey Osetya, jeo-stratejik konumu ve Hıristiyan nüfusun baskın oluşu sayesinde elde ettiği kazançlardan yararlanmasını bildi. Sovyet döneminde bu bölgeye büyük fabrikalar ve askeri tesisler yapıldı. Bölgede metal ve ağaç işçiliği ile tekstil ve gıda işleme alanlarında sınai kuruluşlar mevcut. Ayrıca sebze ve tahıl üretimi ile hayvan besiciliği de yaygın olarak gerçekleştiriliyor. Güney Kafkasya’da üç bağımsız devletin ortaya çıkışı sonucunda Kuzey Osetya’nın federal merkez için önemi daha da arttı. Kuzey Osetya halkı uzun süre, Rusya’daki alkollü içki fabrikalarının üretimde kullandıkları hammaddeleri temin etti. Yerel işadamları bu yolla diğer yatırımları için gereken başlangıç sermayesini sağladılar.
Bağımsızlık mücadelesinde nüfusunun yarısına yakın bir kısmını kaybeden Çeçenistan’ın savaşında ekonomik sebeplerin de payı var. Çeçenistan, SSCB döneminde petrol rafinerileri ve petro-kimya endüstrisine sahip idi. Rusya-Azerbaycan arasındaki karayolu, demiryolu ve boru-hattı nakliyatları açısından çok önemli bir bölge olan Çeçenistan, nakliye ve yolcu taşımacılığı için gelişen bir yer olabilirdi. Ancak 1991-1994 dönemi boyunca Çeçenistan, pek çok yasadışı faaliyetin gerçekleştiği bir coğrafya haline geldi. İlk Rus-Çeçen savaşının ardından Çeçen ekonomisi çöktü. Federal hükümetin temin ettiği fonlar, bedava elektrik ve gaz ile birkaç yeniden-inşa projesine yapılan küçük katkılardan öteye geçmedi. Çeçenistan üzerinden nakledilen petrol nedeniyle bu cumhuriyete verilmesi gereken pay da verilmedi. Bu şartlar altında, Çeçenler için temel gelir kaynağı yasadışı faaliyetler oldu.
Kabardey-Balkar Cumhuriyeti, bölgenin en önemli imalat merkezi konumunda. Bunda yöneticilerin becerisi de etkili. Gıda endüstrisi tümüyle özelleştirildi. Turizm tesisleri yeterli olmasa da faal. Bölgede önemli altın rezervleri, metalurji ve gıda işleme sanayileri, petrol çıkarmada kullanılan araçların üretildiği sanayi tesisleri mevcut. Bu bölgede Türkiye’den gelen girişimcilerin de inşaat malzemeleri, tekstil ve deri endüstrisi, alkollü içki ve maden suyu üretimi gibi alanlarda yatırımları var. Çok önceleri bu bölgeden Türkiye’ye göçmüş olanlar da memleketleri için önemli bir finansal destek kaynağı oluşturuyor.
Karaçay-Çerkez Cumhuriyeti’nin ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayanıyor. Federal bütçe desteği bu bölgede hayli yüksek. SSCB’nin dağılmasının ardından, yerel nüfusun büyük bir bölümü, kendi küçük çiftliklerini kurdular. Çiftlik hayvanlarının artışı ile beraber, meralara talep de arttı. Bu da giderek politik bir sorun halini aldı. Ayrıca bölgede küçük çaplı madencilik, kimya ve orman endüstrisi tesisleri var.
Adıgey ekonomisi de benzer biçimde sübvansiyonlara ve tarıma dayanıyor. Adıgey’in, Krasnodar bölgesinin verimli topraklarından büyükçe bir bölüm elde etmesinin sonucu olarak, buradaki tarımın koşulları tüm Kafkasya içinde en iyi durumda olanı. Hububat, sebze-meyve, tütün ve şeker pancarı gibi ürünler yetiştiriliyor. Sanayi de büyük ölçüde tarım ve hayvancılığa dayanıyor.
Kafkas cumhuriyetlerinin bazılarında liderler, stratejik konumları ve federal hükümete bağlılıkları sayesinde nispeten bağımsız bir ekonomi politikası izleyebiliyorlar. İnguşetya, Kuzey Osetya ve Kabardey-Balkar gibi cumhuriyetlerde kuvvetli bir halk desteğini arkasına alan liderler ekonomik sorunlarla daha rahat baş ederken; yerel otoritenin o kadar güçlü olmadığı Dağıstan ve Karaçay-Çerkez cumhuriyetlerinde ciddi sorunlarla karşılaşılıyor. Çeçenistan ekonomisi ise büyük ölçüde 1994-1996 savaşı ve devam eden çatışmalar nedeniyle çökmüş durumda.
 
Özelleştirme-Özel Girişimler
Kuzey Kafkasya’daki yasal “özel ekonomik girişimler”, birçok cumhuriyette özelleştirme süreci ile oluştu. Gıda sanayii, tekstil ve deri endüstrileri, inşaat malzemeleri, alkollü ve alkolsüz içkilerin şişelenmesi ve önemli sayıdaki diğer hizmetler tümüyle özelleştirildi ve bu cumhuriyetlerin gelirlerinin kayda değer bir bölümünü bunlar oluşturuyor. Ancak Kafkasyalılar, Rusya ve BDT ülkelerinde de yasalara uygun işler kurmakta başarılı sayılırlar. Bunların genelinde ana sermaye yasadışı eylemlerden kazanılmış ve daha sonra yasal alanlara kaydırılmıştır. Alım-satım, finans ve hizmet sunumu, Kafkasyalı işadamlarının tercih ettiği başlıca alanlar. Moskova, Kafkasyalı işadamları için taşıdığı pazar potansiyeli; içerisinde yerleşmiş olan diaspora ve bunun federal yönetim birimleri üzerindeki etki gücü nedeniyle de önemli bir merkez. Faaliyet gösterdikleri diğer önemli bölgeler arasında, Güney Rusya, özellikle de Kuzey Kafkasya’ya komşu, ya da çok yakın olan Krasnodar, Stavropol, Volgograd, Rostov gibi yerler var.
Yasal iş alanları ile kayıtdışı ekonomi arasına net bir sınır çekmek genel olarak zor. Kayıtdışı ekonomi, vergi kaçırmaktan izinsiz alkollü içki şişeleme tesisi kurmaya kadar her şeyi içerebiliyor. Bu tür eylemler, Rusya’nın diğer bölümlerinde olduğu gibi Kuzey Kafkasya’da da geniş çapta yaygınlık kazanmış durumda. Kuzey Kafkasya’daki kayıtdışı ekonomi, Rusya içinde yasal zeminde yürütülen ticari faaliyetlerde karşı karşıya kalınan aşırı yüksek vergiler, yolsuzluk ve bürokrasinin hantal yapısının ağır yüklerini çok iyi bilen idarecilerin bilgisi dahilinde gerçekleşiyor. Buradaki dolandırıcılık oranı, siyasetçiler, işadamları ve güvenlik birimleri arasındaki aile ve klan bağlarının etkisiyle nispeten düşük.
Ekonomik sıkıntıların büyük ölçüde aşılamamış olması Kafkas halkının hareket alanını daraltıyor ve daha özgür adımlar atmada önlerine engeller çıkarıyor. Bölgede ekonomik ve jeopolitik sorunların aşılabilmesi Kuzey Kafkasya Cumhuriyetleri’nin ortak bir irade ile hareket etmesinden geçiyor.

Paylaş Tavsiye Et
Yazara ait diğer yazılar