Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Dosya
Dursun Uyar: “Rekabet olmayan bir Türkiye istiyorlar.”

Son dönemde “İslami holdingler” ve “yeşil sermaye” tartışmalarında ön plana çıkan YİMPAŞ Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Uyar ile “çok ortaklı şirket” modelini ve medyaya yansıyan mağduriyetlerin kaynağını konuştuk.

YİMPAŞ 1982’de kuruldu. Bu tarihte daha henüz Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Yasası çıkmamıştı. SPK 1983’te kurumsallaştı. 1984’te YİMPAŞ, SPK’-ya ilk kaydolan şirkettir.
YİMPAŞ türü şirketleri “çok ortaklı halk şirketleri” olarak adlandırmak mümkün. Gerçekten de biz 1982’de ortaya çıktığımızda bu tür şirketler yoktu, işçi şirketleri vardı. Ben Yozgatlıyım. Yozgat’ta çimento şirketi var: YİBİTAŞ. Ben oranın Genel Müdürü’nün evinde oturdum öğretmenken. Benim üç yıllık bir edebiyat öğretmenliğim var. O evde oturduğum dönemde şirketçiliği öğrendim. Kooperatifimiz de vardı. Ve o şirkette, YİBİTAŞ’ta üç yıl (1987-1990 arasında) boyunca Yönetim Kurulu Üyesi’ydim. Bizim modelimiz aslında o şirketti. Onların eksiklerini görerek, “Halkı yatırıma, küçük sanayiye nasıl teşvik ederiz, daha fazla hak sahibi olmasını nasıl sağlarız?” sorularının cevabını aradık. Çok ciddi anlamda üzerinde çalışarak başardık.
Bizim YİMPAŞ olarak 115 bin kadar ortağımız var. Net bir sayı vermek mümkün değil. Ölüm, miras gibi sebeplerden ötürü sayı her gün değişiyor. Bu krizden önce, 100-150 bin kişiye ulaşmıştık. 2001 krizi sırasında çok sayıda insanın hisselerini geri satın aldık. Mevcut yasalara göre, ticari şirketler ve anonim şirketler hissesini geri satın alamıyor, devralamıyor. Ama bizim üç tane halka açık şirketimiz vardı ve bunların her biri ayrı tüzel kişilik olduğu için kanunen öbür şirketlerin hissesini alabiliyorlar. Biz hisseleri bu şekilde satın aldık. Zaten 2000 yılına kadar 1000 ortak bile çıkmamıştır. 100-150 bin ortak alındı ama çıkan olmuyordu. 2001’deki o furyada biz hisse senetlerini öbür şirketlere aldırdık. İnsanlar sıkışıp gelince bir yılda 220 milyon markın üzerinde hisse satın aldık. O kadar tuhaf ki, SPK onu da yasakladı. Niye? “Tamam, siz kendi hissenizi almıyorsunuz, ama öbür şirket alıyor.” Bu sefer, “bu, borsacılıktır” dediler.
Biz 2001’in sonlarına kadar ortakları rahatlatmıştık ve telaş geçmişti. Hatta o sene 70 milyon mark da kayıt yapılmıştı. Fakat iş mahkemeye yansıyınca sıkıntıları atlatamadık. YİMPAŞ ortakların gözünde zor duruma düştü. Medyada bağıran çağıranların açtıkları davaların sayısı 178. Bunların 70’ini de biz kazandık. Fakat bu abartıldığı için, sanki paralar verilmiyormuş gibi televizyonlar üst üste yayın yapıyor. Bu anlamda SPK’nın yaptığı da planlı programlı şekilde bu büyüyen modeli kaldırmak. Gerçekten bugün memnun olmayanların oranı %1 bile değil. Bizim 50 bin avro üstünde hissesi olan 700 küsur ortağımız var. Hepsini tek tek tanırım. Hiç kimsenin öyle bir rahatsızlığı yok. Ama siz devamını biliyorsunuz; az insanın sesi çok çıkar.
Biz 1997 yılında borsaya müracaat ettik. 1997 yılındaki krizden sonra, daha doğrusu Türkiye’deki o meşhur 28 Şubat’tan sonra hiçbir şeye izin verilmedi ve şirketimizdeki büyümeyi adım adım durdurdular. Hisse senetlerinin satılışını engellediler. Mecburen Avrupa’da şirket kurduk.
Bazı medya grupları “İslami holdingler” ve “yeşil sermaye” tartışmaları ekseninde YİMPAŞ’ı gündemde tutarak hem hükümeti zor duruma düşürmek, hem de kendi yolsuzluklarıyla ilgili meselelerde af veya tecil çıkartmak istiyor.
Bütün bunların nedenleri ise bizim ortaya koyduğumuz bu çok ortaklı şirket modelini bitirmek istemeleridir. Halbuki bu model biterse tamamen dış sermayenin altında kalır Türkiye. Biliyorsunuz mağazacılık bankadan daha kârlıdır. Bankacılık sisteminde mudiler paralarını istedikleri an çekebilirken, mağazacılıkta durum böyle değildir. Bu da dış sermayeyi bizim çalıştığımız alana çekiyor. Yabancı perakende zincirleri Türkiye’ye yerleşiyorlar; Anadolu’ya gelmek istiyorlar. Ama Türkiye’de YİMPAŞ ve benzeri 8-10 tane zincir var. Yerli bunlar. Her birinin 100 bine yakın ortağı var. Bunlar memnun olduğu zaman sayıları milyonları bulabilir, ki buluyor. Bunu gördük. Zannediyorum güllük gülistanlık, rekabet olmayan bir Türkiye istiyorlar. Bunun için de YİMPAŞ ve benzeri şirketlerin ayakta kalmasını istemiyorlar.

 


Paylaş Tavsiye Et