Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (June 2004) > Ekonomide Gündem
Ekonomide Gündem
Dünya ekonomisi / Haziran 2004
Gerek gelişmiş, gerekse gelişmekte olan ülkelerde 2004 yılına ilişkin açıklanan ilk büyüme rakamları, dünya ekonomisinin üç yıllık durgunluk döneminin ardından başlayan toparlanma sürecinin devam edeceği yönündeki kanıları güçlendiriyor. Ancak Amerikan Merkez Bankası (FED)’nın faiz oranlarını artıracağı yönündeki beklentiler ve petrol fiyatlarının yükselişe geçmesi Nisan ve Mayıs aylarında dünya piyasalarında dalgalanmalara yol açtı.
FED’in Ağustos ayında faiz oranlarını artıracağı beklentisi, gelişmekte olan ülkelerin risk primlerini yükselterek, yatırımcıların bu ülkeleri terk etmesine neden oluyor. Ülkeyi terk eden yatırımcıların ellerindeki portföy yatırımlarını bozarak döviz alması, zaten kırılgan olan bu piyasalarda ciddi dalgalanmalar oluştururken, kurlarda da ani yükselişler meydana geliyor. Bu durum, özellikle döviz cinsinden yüksek miktarda dış borcu bulunan ülkeler için önemli bir endişe kaynağı oluşturmakta.
 Petrol fiyatları, siyasi ve ekonomik pek çok faktörün etkisinde yükselişe geçti. Mayıs ayı içerisinde, ham petrolün varil fiyatı 1983’ten bu yana en yüksek değeri olan 41,75 doları görürken, petrol fiyatlarının uzun bir süre daha 40 doların üzerinde seyretmesi bekleniyor. Fiyatlardaki bu artışın en önemli sebebi olarak Çin’in petrol talebinde yaşanan patlama gösteriliyor. Zira, 2003 yılında, dünya petrol talebindeki artışın üçte birlik kısmı Çin’den kaynaklandı. ABD’de akaryakıt stoklarının azalması ve Orta Doğu’daki siyasi gerginlikler de petrol fiyatlarına etki ediyor. Başta ABD olmak üzere petrol tüketicisi ülkeler, artan talebi karşılayacak şekilde üretimin genişletilmesi için Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC)’ne yönelik baskılarını artırıyorlar.
1 Mayıs tarihindeki genişlemeyle AB’nin üye sayısı 25’e yükseldi. Genişleme, AB nüfusunun %20 oranında artışı anlamına gelse de, toplam milli gelirde ancak %4,2’lik bir artış gerçekleşti. Ekonomide güvenin giderek yükseldiği Euro Bölgesi’nde işsizlik problemi ise gündemini koruyor. Birliğin eski ve yeni ülkeleri arasındaki ücret düzeyi farklılıkları Euro Bölgesi için işleri daha da zorlaştırıyor. Doğu Avrupa’da 3,06 euro olan saat başı ortalama ücretler, 15 eski AB ülkesinde 22 euroya ulaşıyor. İşçi ücretlerinin yanı sıra vergi oranlarının da düşük olması, Batı Avrupa’daki şirketlerin yatırımlarını birliğin yeni üyelerine doğru kaydırmasına neden oluyor.
ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Alan Greenspan’ın, önümüzdeki dört yıllık dönemde kendisini yeniden aday gösteren Başkan Bush’un teklifine olumlu yaklaştığı belirtiliyor. Para politikaları konusundaki uzmanlığıyla tanınan 78 yaşındaki Greenspan, 1987 yılında, Reagan döneminde devraldığı koltuğu, Senato’nun onaylaması durumunda önümüzdeki yıllarda da korumaya devam edecek. Diğer yandan, İMF Başkanlığı’ndan ayrılan ve geçtiğimiz günlerde Almanya Cumhurbaşkanı seçilen Horst Kohler’in yerine İspanya’nın eski Ekonomi Bakanı Rodrigo Rato getirildi.

Tavsiye Et
Türkiye ekonomisi / Haziran 2004
ABD Merkez Bankası’nın faiz oranlarını artıracağı beklentisi ve dünya petrol fiyatlarındaki artışın meydana getirdiği dalgalanmalar, iç siyasetteki YÖK tartışmalarıyla da birleşince Mayıs ayında Türkiye ekonomisinde hareketli günler yaşandı. Özellikle, FED’in faiz artırımı beklentisiyle ülkeyi terk etmek isteyen yabancı yatırımcıların alımları döviz kurunda ani yükselişlere neden oldu. Tüm bu faktörlerin etkisinde yükselişe geçen dolar kuru 1.570.000 lirayı aşınca Merkez Bankası’nın müdahalesiyle karşılaştı. Dövizdeki gerileme sırasında piyasalardan 15 milyar dolar toplayan Merkez Bankası, 11 Mayıs tarihinde 9 milyon dolarlık satış gerçekleştirerek kurun daha fazla yükselmesini önledi.
Döviz kurunun tırmanması, borsada ciddi kayıplara neden olurken Hazine’nin borçlanma faizlerini de yükseltti. Hazine’nin 25 Mayıs tarihinde düzenlediği 168 gün vadeli bono ihalesinde ortalama faiz %28,8; 364 gün vadeli iskontolu tahvil ihalesinde ise %29,7 olarak gerçekleşti. 27 Nisan tarihindeki 210 gün vadeli bonoda gerçekleşen bileşik faiz ise %24,2 idi.
Piyasalardaki dalgalanmada, yılın ilk iki ayında beklentilerin üzerinde gerçekleşen cari açık da etkili oldu. Mart ayında ise cari açığın 2,03 milyar dolarla tahminlerin altında kalması rahatlatıcı etki yaptı. Böylece yılın ilk çeyreğinde cari açık 5 milyar dolara yükselmiş oldu. Dış ticarette de açık giderek büyüyor. DİE verilerine göre, dış ticaret açığı yılın ilk çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre % 80,1 artışla 7,2 milyar dolara çıktı. Mart ayında ihracat % 27,9 artışla 5 milyar dolar olurken, ithalat % 40,9 artışla 8,1 milyar dolara yükseldi. Buna göre, Mart ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı %61,7’ye geriledi.
Nisan ayında Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE)’ndeki artış % 0,59 ile tahminlerin de altında kaldı. Toptan Eşya Fiyat Endeksi (TEFE) ise, özellikle tarım fiyatlarında mevsim koşullardan kaynaklanan yükselişin etkisi altında %2,65 artış gösterdi. Yılın ilk dört ayında, toptan eşya fiyatlarındaki artışın %8,91’e ulaşması, %12 olan yıl sonu enflasyon hedefinde revizyon olup olmayacağı sorusunu da gündeme getirdi. Merkez Bankası’nın Mayıs ayı ikinci dönem beklenti anketinde de yıl sonu TÜFE tahmini %11,5’ten %12,1’e yükselerek enflasyon hedefinin üstüne çıktı. Ancak, uzmanlar yaz aylarıyla birlikte TEFE’de düşüş sürecinin yeniden başlayacağını ve hedefin yakalanmasının mümkün olduğunu dile getiriyorlar.
Bütçe rakamları, 2004 yılında mali disipline uyumun korunduğunu işaret ediyor. Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, Ocak-Nisan ayları arasında bütçe açığı, geçen yılın aynı dönemine göre 6 katrilyon lira azalarak 10,2 katrilyon liraya geriledi. Bütçe açığının yıl sonunda 45,8 katrilyon olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Ekonomik programın temel göstergelerinden olan faiz dışı fazla ise, yılın ilk dört aylık döneminde 9,8 katrilyon liraya ulaştı. Böylece 20,2 katrilyon liralık yıl sonu hedefinin %48,5’i şimdiden kat edilmiş oldu.
2003 yılında başlayan, tasarrufların Türk Lirası cinsinden yatırım araçlarına kayması yönündeki eğilim devam ediyor. Gerçek ve banka dışı tüzelkişilerin tasarrufları, ilk dört ayda 24,2 katrilyon lira artışla 267 katrilyon lira düzeyine gelirken, TL olarak değerlendirilen tasarrufların toplamdaki payı yılbaşındaki %67,7’den %70,8’e yükseldi.
Ekonominin öncü göstergelerinden sanayi üretimi Mart’ta önceki yılın aynı ayına göre %14,9 artarken, kapasite kullanım oranı ise Nisan ayında %76,4 ile beklentilerin altında kaldı.

Tavsiye Et