Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (April 2005) > Türkiye Ekonomi > TL’den sıfır atmak
Türkiye Ekonomi
TL’den sıfır atmak
Adnan Büyükdeniz
“1000 TÜRK LİRASI” 5 Aralık 1927 yılında tedavüle girdiğinde en yüksek kupürlü ilk banknot idi. Aradan geçen yaklaşık 75 yıllık sürede söz konusu kupür on bir defa değişti; halen kullandığımız 20 milyon TL’lik banknot ise Kasım 2001’den bu yana tedavülde.
Bugün Türk Lirası’nı dünyanın en bol sıfırlı para birimi haline getiren temel sebep, kuşkusuz, ülkemizde yaklaşık 30 yıldır adeta “kurumsallaşan” yüksek enflasyon. Gerek hükümet ve gerekse Merkez Bankası tarafından son birkaç ayda yapılan açıklamalar, Türk Lirası’nın artık bol sıfırlı bir para olmaktan kurtarılacağı yönünde. Buna göre; gerekli hazırlıkların tamamlanmasıyla birlikte, 2005 yılı başında Türk Lirası’ndan altı sıfır atılarak tedavüldeki 1 milyon TL 1 “yeni” TL olacak.
Hatırlanacağı gibi, Türk Lirası’ndan sıfır atma Türkiye’de ilk defa gündeme gelen bir konu değil. Bu tartışma 1983 yılından bu yana zaman zaman ekonomi gündemini işgal ediyor. Çeşitli hükümetlerin gündeme getirmesine rağmen, bu proje bir türlü uygulama imkanı bulamadı. Peki neden?
Bu sorunun en basit cevabı şu:
Paradan sıfır atma -çoğu kez sanıldığı kadar- basit ve kolay uygulanabilir bir öneri değil ve Türk ekonomisindeki şartlar bugüne kadar belli maliyet ve riskleri de bulunan böyle bir para operasyonu için müsait hale gelmedi. Zira, başarısız bir sıfır atma operasyonunun ekonomiye mevcut bol sıfırlı durumdan daha fazla zarar vereceğini tahmin etmek zor değil.
Konuyu, salt paradan belli sayıda sıfır atmak şeklinde ele almak çok “teknikçi” ve yanıltıcı bir yaklaşım olur.
Bu, teknik bir operasyon olmanın ötesinde gerçekte yeni bir para birimi yaratma operasyonudur ve farklı yönleriyle tartışılması gerekir.
Bu bağlamda, tartışmayı şu sorular etrafında yapabiliriz:
1. Türk Lirası’ndan sıfır atmak, mevcut enflasyonla mücadele programına ne ölçüde katkı sağlar?
2.         Cari enflasyon oranında gözlenen düşüş, sıfır atma operasyonu için tek ve yeterli bir gösterge kabul edilebilir mi?
3.         Paradan sıfır atma için uygun bir zamanlama ve enflasyon düzeyi var mıdır?
Türk Lirası’ndan sıfır atmak gerektiğini savunanlar az sıfırlı bir para biriminin ekonomik birimler üzerinde olumlu bir psikolojik etki yaratarak enflasyonla mücadeleye katkı sağlayacağını öne sürmektedir. Ancak konuyu, sıfır atma operasyonu ile birlikte ortaya çıkabilecek (iktisatta) parasal yanılgı (money illusion) olarak adlandırdığımız olgu açısından irdelersek, bu psikolojik etkinin hangi yönde işleyeceği konusunda peşin bir kanaat oluşturamayacağımızı görebiliriz.
Şöyle ki; satın alma gücü, gelirin piyasadaki mal ve hizmet fiyatlarına göre nispî durumunu ifade eder. Sıfır atma operasyonu ile birlikte, gelirlerden ve fiyatlardan atılan sıfırlar, kişilerin “algıladıkları” satın alma gücünü değiştirmeyebilir. Diğer bir deyişle; kişiler gelirlerinin parasal değerinin ve fiyatların aynı oranda azaldığını ve dolayısıyla satın alma güçlerinin değişmediğini düşünebilirler. Bu durumda tüketim vb. harcama düzeylerinde herhangi bir değişiklik olmayacağı için, paradan sıfır atmanın bu anlamda enflasyonla mücadelede herhangi bir etkisi olmaz.
Eğer kişiler gelirlerinin parasal değerinin fiyatlardan daha fazla oranda azaldığı şeklinde bir algılama içine girerse, bu takdirde gelirin algılanan satın alma gücü azaldığı için harcamaların düzeyi de azalır. Bu durumda sıfır atma operasyonu enflasyonla mücadeleye belli bir katkı sağlayabilir.
Bunun aksi de söz konusu olabilir. Eğer kişiler gelirlerinin parasal değerinin fiyatlara göre daha az oranda azaldığını düşünürse, bu takdirde gelirin algılanan satın alma gücü artacağı için harcamaların düzeyi de artacaktır. Bu durumda sıfır atma operasyonu enflasyonla mücadeleyi daha da zorlaştırabilir.
Özetle, salt paradan sıfır atmanın enflasyonla mücadele açısından ne tür psikolojik etkiler ortaya çıkacağı teorik açıdan belirsiz ve tartışmalıdır.
Diğer yandan, paradan sıfır atma farklı bir açıdan da enflasyonist etki yaratabilir. Buna “yuvarlama etkisi” diyebiliriz. Geçmişte para biriminden sıfır atan birçok ülkede ve euroya geçen Avrupa Birliği ülkelerinde yeni para birimine geçişin başlangıçta bir miktar enflasyonist baskı yarattığı gözlenmiştir. Mesela, satıcıların fiyatlardaki küsurları yukarı yönde yuvarlaması sonucu pek çok AB ülkesinde euroya geçişle birlikte “gizli bir enflasyon”un ortaya çıktığına dikkat çekilmektedir.
İkinci soruya gelirsek; cari enflasyon oranındaki düşüş, paradan sıfır atma operasyonu için tek ve yeterli gösterge kabul edilebilir mi?
Enflasyon oranında gözlenen düşüş eğiliminin tek ve yeterli bir gösterge teşkil etmeyeceği kanaatindeyim. Zira önemli olan, enflasyonun düşüş eğilimine girmesinden ziyade enflasyonun -uzun vadeli bir eğilimi olarak- kalıcı bir düşüş eğilimine girmiş olmasıdır. Bunu tayin eden temel etken ise, enflasyondaki düşüş eğiliminin nasıl sağlandığıdır. Enflasyondaki düşüş, uzun vadede enflasyonu besleyen temel dinamikler ortadan kaldırılmadan sadece kısa vadeli daraltıcı para ve fiskal politikalar sonucu sağlanmış ise, düşüş trendinin muhafaza edilmeme ve bir süre sonra tekrar artış eğilimine girme riski yüksektir. Bu sebeple, enflasyondaki düşüş trendinin kalıcılığından emin olmak zorundayız. Zira, paradan sıfır atma operasyonu, enflasyon trendinde kalıcı düşüş sağlayan ülkelerde başarılı olurken, bunu sağlayamayan ülkelerde (Arjantin örneği gibi) başarılı olamamıştır.
Hangi enflasyon düzeyine inildiğinde sıfır atmanın uygun olacağı konusuna gelince; bu hususta farklı ülke uygulamalarından bahsetmek mümkün. Bununla birlikte birçok iktisatçı, uygun zamanlama olarak, enflasyonun tek haneli rakamlara inmesi gerektiği görüşünü paylaşmaktadır.
Özetle ifade edersek; Türk Lirası’ndan sıfır atma projesi, son yirmi yıllık dönemde çeşitli hükümetler tarafından gündeme getirilen, ancak bir türlü hayata geçirilemeyen bir projedir. Mevcut hükümetin ve Merkez Bankası’nın, enflasyonun düşüş eğilimine girmesiyle birlikte, bu projeyi tekrar gündeme getirmesi olumlu bir gelişmedir.
Bu proje sadece paradan belli miktarda sıfır silme işlemi değil, yeni bir para birimi yaratma işlemidir. Başarısız bir sıfır atma operasyonu ekonomiye ciddi maliyetler getirir.
Bu açıdan, alınacak teknik tedbirlerin çok ötesinde, enflasyonun kalıcı ve geri dönülmez bir düşüş eğilimine girdiğinden emin olmak zorundayız. 2004 yılı önemli ipuçları sağlayacak bir yıldır. Enflasyonun 2004 yılında aylık ve yıllık bazda izleyeceği seyir kritik bir öneme sahip olup, bu sürecin dikkatle izlenmesi gerekiyor.

Paylaş Tavsiye Et
Türkiye Ekonomi
DİĞER YAZILAR