Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (October 2005) > Dünya Siyaset > Irak’ta iç savaşın ayak sesleri
Dünya Siyaset
Irak’ta iç savaşın ayak sesleri
Mesut Özcan
GEÇTİĞİMİZ ay ana­ya­sa tar­tış­ma­la­rı Irak’ın en önem­li gün­dem mad­de­si­ni oluş­tur­sa da, ül­ke­de­ki gü­ven­lik so­ru­nu için­den çı­kıl­maz bir hâl al­ma­ya baş­la­dı. Ekim ayı or­ta­sın­da re­fe­ran­du­ma su­nul­ma­sı plan­la­nan ana­ya­sa tas­la­ğı, cid­di tar­tış­ma­lar son­ra­sın­da ke­sin­leş­ti. Tas­la­ğa Kürt ve Şii grup­lar des­tek ve­rir­ken; Sün­ni grup­lar tas­la­ğın bu ha­li­ne iti­raz et­ti­ler. Ana­ya­sa ko­mis­yo­nu ça­lış­ma­la­rı­na son­ra­dan ka­tı­lan Sün­ni üye­le­rin sa­yı­sı­nın az ol­ma­sın­dan do­la­yı tas­lak, Kürt ve Şii üye­le­rin oy­la­rıy­la ka­bul edil­di ve böy­le­ce re­fe­ran­du­ma gi­den yol açıl­mış ol­du. Tas­lak içe­ri­sin­de yer alan bir­çok ko­nu­da uz­laş­ma sağ­la­na­ma­dı. En cid­di ay­rış­ma­lar ise, ül­ke­nin yö­ne­tim şek­li ile il­gi­li ko­nu­da ya­şan­dı. Kürt­le­rin fe­de­ra­lizm te­zi­ni Şii grup­la­rın da des­tek­le­me­siy­le, ül­ke­nin fe­de­ral bir cum­hu­ri­yet­le yö­ne­til­me­si­ne ka­rar ve­ril­di. İs­lam, dev­le­tin res­mî di­ni ve ya­sa­ma­nın te­mel kay­nak­la­rın­dan bi­ri; Kürt­çe de, Arap­ça­ya ila­ve­ten, ikin­ci res­mî dil ola­rak ka­bul edil­di. Ker­kük şeh­ri­nin sta­tü­sü ise, 2007 so­nu­na ka­dar ka­ra­ra bağ­la­na­cak.
Ana­ya­sa tar­tış­ma­la­rı bek­len­di­ği gi­bi ol­duk­ça çe­tin geç­ti ve tas­la­ğın ha­zır­lan­ma­sı için ge­re­ken sü­re bir­çok de­fa­lar uza­tıl­dı. Özel­lik­le Sün­ni grup­la­rın iti­raz­la­rı tas­la­ğın ge­cik­me­sin­de önem­li rol oy­na­dı. Sün­ni grup­la­rın sü­re­ci ve­to ede­bil­me şans­la­rı za­ten yok­tu; ama bir uz­laş­ma­nın sağ­la­na­ma­mış ol­ma­sı Irak’ın ge­le­ce­ği­ni olum­suz et­ki­le­ye­cek gi­bi gö­rü­nü­yor. Şöy­le ki, ge­çen yıl ka­bul edi­len Ge­çi­ci İda­rî Ya­sa’ya gö­re, re­fe­ran­dum­da bu tas­la­ğın her­han­gi üç vi­la­yet ta­ra­fın­dan ve­to edil­me­si du­ru­mun­da ana­ya­sa­nın yü­rür­lü­ğe gir­me­si za­ten müm­kün de­ğil. Ha­tır­la­na­ca­ğı gi­bi bu mad­de­nin Ge­çi­ci İda­rî Ya­sa’ya alın­ma­sı, ana­ya­sa gö­rüş­me­le­rin­de bir koz ola­rak kul­la­nıl­mak üze­re Kürt grup­lar ta­ra­fın­dan sağ­lan­mış­tı. Şim­di ay­nı mad­de ne­de­niy­le Kürt­le­rin ka­za­nım­la­rı, Sün­ni grup­lar ta­ra­fın­dan ve­to edi­le­bi­lir. Bü­tün Sün­ni grup­lar ana­ya­sa tas­la­ğı­nı ve­to ede­cek­le­ri yö­nün­de bir açık­la­ma yap­ma­sa­lar da, böy­le bir teh­li­ke söz ko­nu­su.
Sün­ni grup­la­rın mu­ha­le­fe­ti­ne rağ­men tas­la­ğın ka­bul edil­me­si ve re­fe­ran­du­ma ha­zır­lan­ma­sı son­ra­sın­da ül­ke­de­ki şid­det olay­la­rı da tır­man­ma­ya baş­la­dı. Irak’ta he­men her gün ger­çek­le­şen sal­dı­rı­lar­da ha­ya­tı­nı kay­be­den in­san sa­yı­sı üç ha­ne­li ra­kam­la­ra ula­şı­yor. Bun­dan da­ha kö­tü­sü ise ül­ke­de iç sa­va­şın ses­le­ri­nin du­yul­ma­ya baş­la­ma­sı­dır. Ül­ke­de­ki çe­şit­li Sün­ni grup­la­rın Şi­i­le­ri he­def alan açık­la­ma­la­rı, di­nî me­kan­la­rın he­def ola­rak se­çil­me­si ve et­nik grup­lar ara­sı sal­dı­lar, mez­hep te­mel­li bir ça­tış­ma­nın to­hum­la­rı­nın atıl­ma­ya ça­lı­şıl­dı­ğı­nı gös­te­ri­yor.
Ül­ke­nin çe­şit­li yer­le­rin­de­ di­re­niş­çilerle mü­ca­de­le adı­na ope­ras­yon ger­çek­leş­ti­ren Ame­ri­kan güç­le­ri ise, sal­dı­rı­la­rın şid­de­ti­ni azalt­mak bir ya­na, dav­ra­nış­la­rı ile hal­kı ken­disinden da­ha da uzak­laş­tı­rı­yor. Di­re­niş­çi­le­ri he­def alan ope­ras­yon­lar sı­ra­sın­da pek çok si­vi­lin za­rar gör­me­si, ül­ke­de dü­zen ve is­tik­ra­rın sağ­lan­ma­sı ama­cı­na hiz­met et­mi­yor. Bu nok­ta­da ABD’nin ba­şa­rı şan­sı­nın git­gi­de azal­dı­ğı­nın ar­tık her­kes far­kın­da. Hat­ta ABD’nin as­ker­le­ri­ni ka­de­me­li ola­rak çek­me plan­la­rı­na da­ir ha­ber­ler, ba­sı­na sız­mış du­rum­da.
ABD’nin ba­şa­rı şan­sı­nın azal­dı­ğı­nın bir di­ğer gös­ter­ge­si de geç­ti­ği­miz ay Te­la­fer şeh­rin­de ya­şa­nan­lar. ABD yet­ki­li­le­ri Te­la­fer şeh­ri­nin Su­ri­ye üze­rin­den sı­zan di­re­niş­çi­ler ta­ra­fın­dan üs ola­rak kul­la­nıl­dı­ğı­nı id­di­a et­ti­ ve şe­hir ABD as­ker­le­ri ta­ra­fın­dan ku­şa­tıl­dı. Şeh­rin bo­şal­tıl­ma­sı so­nu­cu pek çok si­vil za­rar gör­dü ve ba­zı­la­rı ha­ya­tı­nı kay­bet­ti. Bu tür ope­ras­yon­la­rın da­ha ön­ce de ya­pıl­mış ol­ma­sı, ba­şa­rı­lı ola­ma­dık­la­rı­nı gös­te­ri­yor. Bu­na rağ­men tüm şeh­rin ab­lu­ka al­tı­na alındığı ope­ras­yon­ların devam et­me­si ABD’nin bu ha­ta­la­rın­dan ders al­ma­dı­ğı­nın bir gös­ter­ge­si.
 
İş­gal Son­ra­sı Ka­os
İş­ga­lin üze­rin­den ge­çen 2,5 yılın ardından Irak’ta tam bir ka­os or­ta­mı­nın hâ­kim ol­ma­sı, iş­gal ön­ce­sin­de­ki ba­zı tar­tış­ma­la­rı ye­ni­den ha­tır­la­tı­yor. O dö­nem­de ABD, Tür­ki­ye’den ba­zı ta­lep­ler­de bu­lun­muş ve bu­nun so­nu­cun­da da Türk hü­kü­me­ti ile ABD hü­kü­me­ti ara­sın­da çe­şit­li gö­rüş­me­ler ya­pıl­mış­tı. Söz ko­nu­su ta­lep­ler ko­nu­sun­da ka­rar­la­rı­nı ver­me­den ön­ce Türk yet­ki­li­le­rin öğ­ren­me­ye ça­lış­tık­la­rı esas hu­sus, ABD’nin Irak’la il­gi­li iş­gal son­ra­sın­da ne gi­bi plan­la­rı ol­du­ğuy­du. Türk yet­ki­li­ler, ABD’li mu­ha­tap­la­rın­dan bu nok­ta­da do­yu­ru­cu bil­gi ala­ma­dık­la­rı­nı söy­lü­yor­lar ve iki ih­ti­ma­le dik­kat çe­ki­yor­lar­dı: Ya ABD’nin iş­gal son­ra­sı ile il­gi­li cid­di bir pla­nı ve ha­zır­lı­ğı yok­tu ya da bu­nu Tür­ki­ye ile pay­laş­mak is­te­mi­yor­du. Her iki se­çe­nek de Tür­ki­ye’nin ABD ile iş­bir­li­ği­ne en­gel teş­kil edi­yor­du. Bu­gün gel­di­ği­miz nok­ta­da Irak’ta ya­şa­nan­lar, bi­ze ABD’nin iş­gal son­ra­sı­na yö­ne­lik cid­di bir ha­zır­lı­ğı­nın ol­ma­dı­ğı­nı gös­te­ri­yor. Zi­ra Ame­ri­kan güç­le­ri, iş­ga­lin ar­dın­dan Irak hal­kı­na Sad­dam dö­ne­min­de ya­şa­nan­lar­dan fark­lı bir ha­yat sun­ma­dı.
ABD iş­ga­li ile bir­lik­te yıl­lar­dır ül­ke­nin yö­ne­ti­mi­ni el­le­rin­de tu­tan Sün­ni Arap­la­rın ana­ya­sa ko­nu­sun­da di­re­niş gös­ter­me­le­ri, kay­bet­tik­le­ri­nin res­mî­leş­me­si­ni is­te­me­me­le­ri şek­lin­de yo­rum­la­na­bi­lir. Di­ğer yan­dan Ba­as yö­ne­ti­mi za­ma­nın­da ve ön­ce­sin­de di­ğer grup­la­rın ma­ruz kal­dı­ğı bas­kı­la­rı gör­mez­den gel­mek de im­kan­sız. Bu ne­den­le de­mok­ra­tik bir tem­sil söz ko­nu­su ol­du­ğun­da, Sün­ni grup­la­rın es­ki­sin­den çok da­ha aza rı­za gös­ter­me­si ge­re­ke­ce­ği aşi­kâr. Şu an­da ABD ile iş­bir­li­ği ya­pan Kürt grup­lar ve Şi­i­ler ise, yıl­lar­dır ya­şa­dık­la­rı bas­kı­la­rı bir da­ha ya­şa­ma­ya­cak­la­rı bir ya­pı oluş­tur­mak is­ti­yor­lar. Ama on­la­rın önün­de de ba­zı so­run­lar var. İş­gal­ci bir güç­le çok sı­kı iş­bir­li­ği için­de ol­ma­nın te­tik­le­di­ği bir iç ve dış mu­ha­le­fet söz ko­nu­su. Ba­as dö­ne­mi­nin Sün­ni Arap­lar dı­şın­da di­ğer ke­sim­le­ri yok say­ma­sı­na ben­zer bir ha­ta­yı bu­gün Kürt ve Şii grup­lar tek­rar­lar­sa, Irak’ta ka­lı­cı bir is­tik­ra­rı ya­ka­la­mak pek müm­kün ol­maz. İş­gal güç­le­ri çe­kil­dik­ten son­ra da de­vam ede­bi­le­cek bir ya­pı­yı oluş­tur­mak için ül­ke­nin fark­lı ke­sim­le­ri­nin as­ga­rî ta­lep­le­ri­nin kar­şı­lan­ma­sı ge­rek­mek­te­dir. Yıl­la­rın ezil­miş­li­ğin­den mi, yok­sa dev­let tec­rü­be­si­nin az­lı­ğın­dan mı bi­lin­mez ama Kürt ve Şii grup­lar, fır­sat­çı bir ta­vır ser­gi­li­yor; uz­laş­ma­ya çok da ni­yet­li ol­ma­dık­la­rı göz­le­ni­yor. Sün­ni di­re­niş­çi grup­lar da ül­ke­yi ka­sıp ka­vur­ma­ya de­vam edi­yor. Gö­rü­nen o ki, gü­ney kom­şu­muz­da su­la­rın du­rul­ma­sı za­man ala­ca­ğa ben­zi­yor.

Paylaş Tavsiye Et