Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (May 2007) > Dergi > Bilge Adam
Dergi
Bilge Adam
Nermin Tenekeci

Üç Aylık Düşünce Kültür ve Edebiyat Dergisi Yıl: 4, Sayı: 13-14, (Güz-Kış) 2006
Sanatın tanımı, yapısı ve kökeni, başlangıcı, etkisi; ilkel sanat, popüler sanat, seçkin ve yüksek sanat, toplumsal bir olgu olarak sanat… Sanat kavramı tek başına değerlendirildiğinde bile bunca geniş literatüre sahipken, onu bir de İslâm düşüncesi içinde konumlandırmak, en az bu zengin muhteva kadar farklı bakış açılarını, muhalif düşünceleri ve eleştirileri de beraberinde getiriyor. İslâm dünyasında İslâm sanatı adına pek bir şey yazılmadığı, estetiğin pek ilgilenilmeyen bir alan olduğu, İslâm filozoflarının kendilerine has bir estetik teorisi geliştiremedikleri gibi bildik, sığ görüşlere aynı hamasi duygularla verilen karşılıkları bir yana koyarsak, yan yana getirilen bu iki kavram daha epeyce baş ağrıtacak gibi görünüyor. İslâm sanatının gelenekle olan bağıntısı, toplumsal ve tarihsel karşılıkları ve günümüz karşılığı içinde yeniden yaratılması tartışmaları bunlardan sadece birkaçı. İslâm sanatına eğilen bazı düşünürlerin, geleneği, İslâm’ın insanlık tarihine yaptığı katkılardan ibaret görme çabasının dışına çıkamamaları da tartışmanın bir başka ucu. Üç aylık düşünce, kültür ve edebiyat dergisi Bilge Adam da 13.-14. sayısını bu konuya ayırarak “İslâm ve Sanat” başlıklı bir dosya yayımladı. İslâm ve Sanat-Edebiyat İlişkisi, İlahi Vahyin Işığında Sanat Olayı, Kutsallıktan Kurmacaya Sanat ve Din İlişkisi, Estetik ve İtikat İlişkisi, Sanat ve Tevhid, Algı ve Alımlama Üzerine Sanat, Varlıktan Estetik Yaşama, İnsanın Sanatsal Yaratısı, İran Sanatında İslâm’ın Tecellisi, Müziğin Yolculuğu ya da Seslerin Estetik Formuna Dair bu sayıda yer bulan başlıklardan bir kısmı. Ancak bazı başlıklar içeriğiyle kıyaslandığında epeyce iddialı kalıyor. Örneğin “Acaba İslâm’da canlı varlıkların figürlerinin tasvirine niçin hoşgörü ile bakılmamıştır?” sorusu, İslâm’ın Sanata Bakışı başlığı altında irdelenmiş. Atasoy Müftüoğlu ile yapılan söyleşide, konuyla ilgili halihazırdaki kalıpların, evrensel kabul edilen post-modern tanımlamaların dışında yeni bir söylem ve dil oluşturulması gerektiği vurgulanıyor. Diğer söyleşi konuğu ise ebruzen Hikmet Barutçugil. Seyyid Hüseyin Nasr, Abdulkerim Suruş, Frithjof Schuon ve Aliya İzzetbegoviç’ten de konuyla ilgili iktibaslara yer verilmiş.
Her türlü etkinliğin büyük şehirlere toplandığı bir zamanda, dört yıldır Van’dan sesini duyurmayı başaran dergi, gelecek sayısının araştırma konusunu modern dünyada Müslümanca düşünme/yaşamanın imkânları olarak belirlemiş. Dış ve iç kapakta 2006 ibaresinin yer almayışını ise bir dizgi kusuru olarak hoş görebiliriz. /Nermin Tenekeci

 


Paylaş Tavsiye Et