Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (August 2007) > Dosya > BİR DARBE, BİR SEÇİM
Dosya
BİR DARBE, BİR SEÇİM
Demokrasi iki türdür: Has demokrasi, naçar demokrasi. Birincisi semirmiş milletlerde, ikincisi semirmemiş ya da semirmekte olan milletlerde karşımıza çıkar. Bir başka deyişle, kimileri darbeli demokrasiye mahkum, kimileri darbesiz demokrasiye maliktirler.
Dünyada darbeler dağıtılırken Türkiye’nin payına sadece iki darbe düştü. Latin Amerika ülkeleri ile karşılaştırıldığında göze batan bu eksiklik, bugüne kadar askerî muhtıralarla giderilmeye çalışıldı. Nitekim 1950 sonrasının siyasi ortamında (zaten semirmiş milletler ve semirmekte olan milletler ayrımı da bu tarihte keşfedilmemiş miydi?), yaklaşık her on yıllık döneme bir askerî müdahale düştü ve beş adet askerî müdahale siyasi hayatımıza giriverdi.
27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 27 Nisan. Beş müdahale, beş soru: Vazgeçmek ister misiniz? Vazgeçer misiniz? Vazgeçmeyecek misiniz? Emin misiniz? Son kararınız mı? Vazgeçilmesi gereken “alternatif iktidar arayışları”, vazgeçecek olan da “millet” idi. Millet ise bir türlü vazgeçmiyor ve her seferinde “emin” olduğunu gösteriyor.
Dosyamız, Türk siyasi hayatının bu kısır döngüsüne odaklanıyor. 22 Temmuz seçimleri sonrasında bir yenisine tanıklık ettiğimiz “halkın cevabı” serisini ve bu cevaplara kaynaklık eden “askerî sorular”ı masaya yatırıyoruz. Hasan Kösebalaban 27 Mayıs ihtilali, Murat Yeşiltaş 12 Mart muhtırası, Murat Yılmaz 12 Eylül darbesi ve Yasin Aktay 28 Şubat müdahalesi sonrasında gündeme gelen kritik seçimleri incelikle analiz ediyor ve böylelikle bugüne ilişkin birçok ders çıkarmamıza imkan tanıyorlar.
Tarihin dersini okumadan, toplumun dersini anlamak ne mümkün!

Paylaş Tavsiye Et