Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (September 2008) > Dünya Ekonomi > Küresel dengesizlikler ve İMF’nin yeni rolü
Dünya Ekonomi
Küresel dengesizlikler ve İMF’nin yeni rolü
Sadık Ünay
KÜ­RE­SEL eko­no­mik sis­tem; fi­nan­sal kü­re­sel­leş­me ya da Mus­ta­fa Özel’in de­yi­miy­le “kü­re­sel fi­nans te­rö­rü”ne ze­min ha­zır­la­yan 1970’le­rin ba­şın­da­ki sis­te­mik de­ği­şi­min ar­dın­dan is­tik­rar ye­ri­ne kri­zi nor­mal­leş­ti­ren bir ka­rak­ter ka­zan­dı. Bret­ton Wo­ods I ve II ara­sın­da­ki kök­lü fark­lı­laş­ma; sos­yal ve ulu­sal ka­rak­ter­li Key­nes­yen ka­pi­ta­liz­min sa­vaş son­ra­sı al­tın ça­ğa dam­ga­sı­nı vur­duk­tan son­ra kö­şe­si­ne çe­kil­me­si ve mey­da­nı Ric­hard Falk’un ta­nım­la­dı­ğı ‘yır­tı­cı’ ka­pi­ta­liz­me/kü­re­sel­leş­me­ye bı­rak­ma­sı şek­lin­de te­za­hür et­ti. Ulu­sal eko­no­mi­ler­de nis­pe­ten ka­pa­lı/mü­da­ha­le­ci bir re­ji­mi, ulus­la­ra­ra­sı are­na­da ise ser­best ti­ca­re­ti des­tek­le­yen bir li­be­ral uz­la­şı­nın ürü­nü olan ku­rum­sal aranj­man­lar sü­reç içe­ri­sin­de do­ğal ola­rak et­kin­lik­le­ri­ni yi­tir­di­ler. İş­te bu yüz­den, 1970’le­rin so­nu ve 1980’le­rin ba­şın­da Dün­ya Ban­ka­sı ve İMF’nin ba­şı­nı çek­ti­ği Bret­ton Wo­ods ku­ru­luş­la­rı; aka­de­mik çev­re­ler ve sa­na­yi­leş­miş ül­ke yö­ne­tim­le­rin­ce be­nim­se­nen ne­oli­be­ral ka­rak­ter­li yö­ne­tim pa­ra­dig­ma­sı­na adap­te ol­mak­ta zor­lan­ıp sık­ça “mis­yon ta­nım­la­ma­sı” yap­mak du­ru­mun­da kal­dı­lar.
Var­lık se­be­bi­ni ne­oli­be­ral re­jim­le­rin ulu­sal dü­zey­de ya­yıl­ma­sı ola­rak be­lir­le­yen İMF, ulus­la­ra­ra­sı borç kri­zi­ni ta­kip eden dö­nem­de borç ba­ta­ğı­na sap­la­nan az­ge­liş­miş ül­ke­le­ri is­tik­rar ve ya­pı­sal uyum prog­ram­la­rı­na ke­lep­çe­le­ye­rek öz­gün kal­kın­ma stra­te­ji­le­ri­nin önü­nün ke­sil­me­si­ne odak­lan­dı. Dün­ya Ban­ka­sı ise, ne­oli­be­ral po­li­ti­ka pa­ket­le­ri­nin in­sa­nî kı­lıf­la­ra bü­rü­ne­rek top­lu­luk­la­ra ‘pa­zar­lan­ma­sı’ nok­ta­sın­da dev­re­ye gir­di ve si­vil top­lu­mu müm­kün ol­du­ğun­ca önem­se­yen in­sa­nî bir imaj çiz­me­ye ça­lış­tı. Bu sü­reç­te, özel­lik­le Dün­ya Ban­ka­sı’nın, kon­jonk­tü­rel ola­rak “kah­rol­sun dev­let mü­da­ha­le­si” di­ye özet­le­ne­bi­le­cek dok­tri­ner ne­oli­be­ral söy­lem­le, Do­ğu As­ya kap­lan­la­rı­nın yük­se­li­şi­ne iti­bar­la or­ta­ya atı­lan “güç­lü dev­let mu­ci­ze­si” yak­la­şı­mı ara­sın­da yal­pa­la­dı­ğı­nı da göz­lem­le­dik. An­cak, 1995’te GATT sis­te­mi­nin ku­rum­sal­laş­tı­rı­la­rak Dün­ya Ti­ca­ret Ör­gü­tü’nün (DTÖ) ku­rul­ma­sı, ne­oli­be­ral pa­ra­dig­ma­nın ku­rum­sal dü­zey­de ke­mik­leş­me­si­nin bir ni­şa­ne­si ol­du ve bel­ki de bu yüz­den kü­re­sel­leş­me kar­şı­tı ha­re­ket­le­rin pro­tes­to­la­rı ge­le­nek­sel ola­rak DTÖ’ye odak­lan­dı.
Esas iti­ba­rıy­la, kü­re­sel eko­no­mi­de son el­li yıl­da mey­da­na ge­len de­va­sa de­ği­şim­le­re rağ­men, ha­len sa­vaş son­ra­sı ku­rum­sal mi­ma­ri ve ka­rar al­ma ya­pı­la­rı­nın yü­kü­nü ta­şı­yan Bret­ton Wo­ods ku­ru­luş­la­rı­nın her da­im gün­de­me ge­tir­dik­le­ri ye­ni­den ya­pı­lan­ma ça­ba­la­rı, vi­ra­ne bir ev­de ta­di­lat ya­pa­rak mo­dern bir gök­de­len in­şa et­me pro­je­si­ni an­dı­rı­yor. ABD’nin Al­man­ya ve Ja­pon­ya gi­bi ül­ke­le­re kar­şı sa­vaş ga­li­bi ve do­mi­nant kü­re­sel güç ol­du­ğu dö­ne­min dam­ga­sı­nı ta­şı­yan ve kü­re­sel eşit­siz­lik­le­ri ke­mik­leş­tir­me dü­şün­ce­si üze­ri­ne bi­na edi­len bu ku­ru­luş­la­rın, kriz­le­rin ön­len­di­ği is­tik­rar­lı bir sis­te­min ça­pa­sı ola­bi­le­ce­ği­ne inan­mak da aşı­rı iyim­ser­lik olur. An­cak ya­şa­dı­ğı­mız dün­ya­nın bir par­ça­sı ol­ma­la­rı ba­kı­mın­dan bu ku­rum­lar­da­ki sı­nır­lı de­ği­şim rüz­gar­la­rı­nı ve ge­le­cek viz­yon­la­rı­nı ta­kip et­mek­te yi­ne de fay­da gö­rü­yo­ruz.
Ha­tır­lat­ma açı­sın­dan söy­le­ye­cek olur­sak; İMF ha­li­ha­zır­da dün­ya nü­fu­su­nun %98’ini tem­sil eden 184 ül­ke­nin üye ol­du­ğu kü­re­sel bir ku­rum. Ken­di­si­ne seç­ti­ği he­def­ler ara­sın­da ise ade­ta yok yok: Kü­re­sel ma­li iş­bir­li­ği­nin art­tı­rıl­ma­sı ve is­tik­ra­rın ko­run­ma­sı; ulus­la­ra­ra­sı ti­ca­re­tin ge­liş­ti­ril­me­si; ge­niş­le­til­miş is­tih­dam im­kan­la­rı­nın ve sür­dü­rü­le­bi­lir eko­no­mik bü­yü­me­nin des­tek­len­me­si ve fa­kir­li­ğin azal­tıl­ma­sı. Bun­ca id­dia­lı he­de­fin ara­sın­da, el­bet­te ki, fo­nun en önem­li fonk­si­yon­la­rın­dan bi­ri ulus­la­ra­ra­sı ma­li sis­te­min ve kü­re­sel eko­no­mi­nin gö­ze­ti­mi­dir (sur­ve­il­lan­ce). Gö­ze­tim­den mak­sat ise, bir ta­raf­tan kü­re­sel eko­no­mi­nin mak­ro plan­da iz­len­me­si ve kriz­le­rin ön­len­me­si için -en azın­dan te­ori­de- ted­bir­ler alın­ma­sı, bir ta­raf­tan da tek tek ül­ke yö­ne­tim­le­ri­nin po­li­ti­ka be­lir­le­me/uy­gu­la­ma pla­nın­da iz­le­ne­rek ge­rek­ti­ğin­de stra­te­jik de­ği­şim­le­re ‘ik­na’ edil­me­si­dir. Teo­rik ola­rak üye ül­ke­le­rin eko­no­mi po­li­ti­ka­la­rı ba­ğım­sız ekip­ler ta­ra­fın­dan in­ce­le­nip tüm üye­le­ri tem­sil eden Yö­ne­tim Ku­ru­lu ta­ra­fın­dan onay­lan­dı­ğı için “Dün­ya Eko­no­mik Gö­rü­nü­mü” (World Eco­no­mic Out­lo­ok) ve de­tay­lı ül­ke ra­por­la­rı gi­bi ya­yım­lar­da or­ta­ya ko­nan teş­his ve de­ğer­len­dir­me­le­rin mut­lak ma­na­da bi­lim­sel, ob­jek­tif ve üze­ri­ne po­li­ti­ka bi­na edi­le­cek sağ­lam­lık­ta ol­du­ğu­na inan­ma­mız bek­le­ni­yor.
An­cak eko­no­mi po­li­ti­ka­la­rı ya­pı­mın­da ‘or­to­dok­si’ oluş­tu­ra­cak ka­tı­lı­ğa rağ­men, Rod­ri­go De Ra­to li­der­li­ğin­de­ki mev­cut fon yö­ne­ti­mi, son za­man­lar­da sü­rek­li ola­rak or­ta va­de­li stra­te­ji­ye vur­gu ya­pa­rak, 21. yüz­yıl­da kü­re­sel­leş­me­nin or­ta­ya çı­kar­dı­ğı ye­ni di­na­mik­ler­le ba­şa çı­ka­bi­le­cek bir ku­rum­sal re­form ih­ti­ya­cı­na da dik­kat çe­ki­yor. Bah­se­di­len fak­tör­le­rin ba­şın­da; ca­ri açık­la­rın eşi gö­rül­me­miş bo­yut­lar­da bü­yü­me­si­ne yol aça­bi­len bü­yük çap­lı ser­ma­ye ha­re­ket­le­ri, git­tik­çe de­rin­le­şip so­fis­ti­ke ve de­ğiş­ken bir hal alan fi­nans pi­ya­sa­la­rı ve ye­ni eko­no­mik güç odak­la­rı­nın or­ta­ya çı­kı­şı ge­li­yor.
İMF’nin yo­ğun­laş­tı­ğı prob­lem alan­la­rı­nın ba­şın­da kü­re­sel öde­me­ler den­ge­le­rin­de­ki den­ge­siz­lik­ler ge­li­yor. Bu­ra­da ABD’nin ca­ri ve büt­çe açık­la­rı­nın, baş gün­dem mad­de­si­ni oluş­tur­du­ğu­nu söy­le­me­ye ge­rek yok her­hal­de. 2006 yı­lın­da ABD, gay­ri sa­fi mil­li ha­sı­la­sı­nın %6,5’i ora­nın­da bir ca­ri açı­ğı fi­nan­se et­mek için ya­ban­cı ta­sar­ruf­la­ra ya­ni Ja­pon­ya, Çin ve OPEC ül­ke­le­ri­nin ya­nı sı­ra ba­zı yük­se­len pi­ya­sa eko­no­mi­le­ri­nin ca­ri faz­la­la­rı­na da­yan­mak zo­run­da. İMF dâ­hil tüm eko­no­mi po­li­ti­ka­sı üre­tim mer­kez­le­rin­de olu­şan or­tak gö­rüş, ABD ile “dün­ya­nın ge­ri ka­la­nı” ara­sın­da­ki bu de­va­sa den­ge­siz­li­ğin uzun dö­nem­de sür­dü­rü­le­bi­lir ol­ma­dı­ğı ve ani bir dü­zelt­me­den zi­ya­de ted­ri­cî adım­lar­la dü­zel­til­me­si ge­rek­ti­ği yö­nün­de.
Bu res­me ba­kıl­dı­ğın­da tüm kü­re­sel eko­no­mi­nin sağ­lı­ğı­nın Ame­ri­kan eko­no­mi­si­nin sağ­lık­lı iş­le­me­si­ne en­deks­len­miş ol­du­ğu ve as­lın­da pa­ra­dok­sal olan bu du­ru­mun da İMF gi­bi ku­rum­lar­ca do­ğal bir ve­ri ola­rak ka­bul edil­di­ği gö­rü­lü­yor. Ya­ni, ABD eko­no­mi­si­nin ve do­la­rın is­tik­ra­rı kü­re­sel eko­no­mik is­tik­rar ile eşit­le­ni­yor ve kü­re­sel yö­ne­ti­şim­de re­form­dan bah­se­den ku­rum­la­rın viz­yon­la­rı, bu ka­dar dar bir bi­çim­de, do­mi­nant eko­no­mik gü­cün stra­te­jik ön­ce­lik­le­ri­ne odak­la­na­bi­li­yor. Bu bağ­lam­da, İMF’nin kü­re­sel ve böl­ge­sel önem­de­ki so­run­la­rın da­ha et­kin çö­zü­le­bil­me­si için çok ta­raf­lı gö­rüş­me me­ka­niz­ma­la­rı kur­ma ve iş­let­me ka­ra­rı­nı da son dö­nem­de­ki fi­nan­sal dal­ga­lan­ma­lar­dan do­la­yı ABD ve Ba­tı eko­no­mi­le­ri üze­rin­de or­ta­ya çı­ka­bi­le­cek risk un­sur­la­rı­nı ber­ta­raf et­me ça­ba­sı ola­rak al­gı­la­mak müm­kün ola­bi­lir.
Ay­rı­ca, kü­çük ve az­ge­liş­miş ül­ke­le­rin kü­re­sel ko­nu­lar­da kri­tik ka­rar­lar alan İMF yö­ne­ti­min­de söz sa­hi­bi ol­ma­dık­la­rı göz önü­ne alı­nır­sa, mev­cut yö­ne­tim mi­ma­ri­si­nin tem­sil gü­cü­nün son de­re­ce dü­şük ol­du­ğu or­ta­da­dır. Za­ten, he­ge­mo­nik gü­cün ru­hu­nu ta­şı­yan ku­rum­lar ve ‘or­ga­nik’ tek­nok­rat­lar­dan, kü­re­sel eko­no­mi­de­ki mu­az­zam den­ge­siz­lik­le­rin gi­de­ril­me­si­ni ve da­ha ada­let­li bir ge­lir da­ğı­lı­mı­na da­ya­lı sis­te­mik bir de­ği­şi­min sağ­lan­ma­sı­nı bek­le­mek an­cak saf­dil­lik ola­cak­tır.

Paylaş Tavsiye Et