Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Dünya Siyaset
Latin Amerika’da pembe dalgalar
Ebru Afat
SO­ĞUK Sa­vaş bo­yun­ca ABD ve Sov­yet­ler Bir­li­ği ara­sın­da ya­şa­nan nü­fuz mü­ca­de­le­si­nin en sert alan­la­rın­dan bi­ri olan La­tin Ame­ri­ka, son yıl­lar­da ye­ni­den dün­ya gün­de­mi­nin ön sı­ra­la­rı­na gel­me­ye baş­la­dı. Sol ha­re­ket­ler 60’lar ve 70’ler­de ba­zı böl­ge ül­ke­le­rin­de ik­ti­da­ra gel­miş, ba­zı­la­rın­da ise hal­kın bü­yük des­te­ği­ni ka­za­na­rak ik­ti­dar al­ter­na­ti­fi­ne dö­nüş­müş­tü. La­tin Ame­ri­ka’da­ki sol ha­re­ket­le­rin ge­liş­tir­di­ği, hal­kın de­ğer­le­riy­le ba­rı­şık söy­lem sa­ye­sin­de or­ta­ya çı­kan bu ge­liş­me, 1964’te Bre­zil­ya’da­ki as­ke­rî dar­be ile baş­la­yan, 1973’te Şi­li’de sos­ya­list Dev­let Baş­ka­nı Sal­va­dor Al­len­de’nin dev­ril­me­si­nin ar­dın­dan hız­la­nan mü­da­ha­le dal­ga­sı ile aka­me­te uğ­ra­tıl­mış­tı.
1980’le­rin or­ta­sın­dan iti­ba­ren as­ke­rî yö­ne­tim­ler yer­le­ri­ni, ABD’nin em­po­ze et­ti­ği ne­o-li­be­ral po­li­ti­ka­la­rı be­nim­se­yen mer­kez sağ ik­ti­dar­la­ra bı­rak­tı­lar. Ve­ne­zü­el­la ve Uru­gu­ay gi­bi dar­be dal­ga­sı­nın dı­şın­da ka­lan ül­ke­le­rin yö­ne­tim­le­ri de mer­kez sağ par­ti­le­rin elin­dey­di. Bir tek Şi­li’de sü­reç kıs­men fark­lı iş­le­di; 1990’da dik­ta­nın so­na er­me­sin­den gü­nü­mü­ze ka­dar ül­ke mer­kez sol par­ti­le­rin koa­lis­yo­nuy­la yö­ne­til­di. An­cak ne­o-li­be­ral po­li­ti­ka­la­rın va­at edi­le­nin ter­si­ne böl­ge­ye fa­kir­lik, ka­os ve kriz­den baş­ka bir şey ge­tir­me­me­si, La­tin Ame­ri­ka ül­ke­le­ri­nin ge­rek pea­sant de­ni­len ta­rım ke­sim­le­rin­de ge­rek­se de şe­hir­li alt ve or­ta sı­nıf­la­rın­da 20. yüz­yıl bo­yun­ca güç­lü bir ta­ban bul­muş olan sol söy­le­min ye­ni­den can­lan­ma­sı ve ik­ti­da­ra gel­me­si­ni sağ­la­dı.
Se­kiz yıl ön­ce Ve­ne­zü­el­la’da Hu­go Cha­vez’in se­çil­me­siy­le baş­la­yan bu sol yük­se­liş, 2003’te Bre­zil­ya’da Lu­la da Sil­va ile Ar­jan­tin’de Nes­tor Kirc­hner’in, 2004 so­nun­da ise Uru­gu­ay’da Ta­ba­re Vaz­qu­ez’in dev­let baş­kan­lı­ğı­na se­çil­meleriyle de­vam et­ti. Ve bu “pem­be dal­ga”, Ara­lık 2005’te Bo­liv­ya’da Evo Mo­ra­les ile Ocak 2006’da Şi­li’de mer­kez sol koa­lis­yo­nun ka­dın ada­yı Mic­hel­le Bac­he­let’in za­fer ka­zan­ma­sıy­la bir­lik­te böl­ge­yi aş­ma po­tan­si­ye­li ta­şı­yan bir ol­gu­ya dö­nüş­tü. Ni­te­kim Pe­ru ve Mek­si­ka’da Ha­zi­ran ba­şın­da ya­pı­la­cak se­çim­le­ri yi­ne sert sol söy­lem kul­la­nan aday­la­rın ka­za­na­cak­la­rı tah­min edi­li­yor.
Dün­ya­da bü­yük il­gi uyan­dır­sa da bu­gün için or­tak ha­re­ket eden ho­mo­jen bir La­tin Ame­ri­ka so­lun­dan söz et­mek ola­nak­sız. Mev­cut sol yö­ne­tim­le­ri, iz­le­dik­le­ri po­li­ti­ka­lar iti­ba­rıy­la ge­nel ola­rak iki gru­ba ayı­ra­bi­li­riz: Bun­la­rın il­ki so­lun La­tin Ame­ri­ka’da ye­ni­den yük­sel­me­sin­de­ki pa­yı­nı kim­se­nin in­kâr ede­me­ye­ce­ği Cha­vez’in Ve­ne­zü­el­la­sı’nın ba­şı­nı çek­ti­ği, Mo­ra­les’in Bo­liv­ya­sı ile kıs­men Kirc­hner’in Ar­jan­ti­ni’nin da­hil ol­du­ğu, sol po­li­ti­ka­lar­dan ödün ver­me­me­ye ça­lı­şan, po­pü­list ve renk­le­ri kır­mı­zı­ya ba­kan grup. Fi­del Cas­tro ve onun, SSCB’nin da­ğıl­ma­sı ve Çin’in dev­let kon­tro­lün­de ka­pi­ta­liz­me geç­me­si­nin ar­dın­dan dün­ya­da­ki tek sos­ya­list dev­let ola­rak ka­lan Kü­ba­sı bu gru­bun za­ten do­ğal üye­si. Pe­ru’da Ol­lan­da Hu­ma­la ve Mek­si­ka’da Ma­nu­el Lo­pez Ob­ra­dor’un bek­len­di­ği gi­bi dev­let baş­ka­nı seçilmeleri ha­lin­de, bu iki ül­ke de bi­rin­ci gru­ba dâ­hil ola­bi­lir. Ilım­lı ola­rak ni­te­len­di­ri­len ve İMF gi­bi ku­rum­lar­la iyi ge­çi­nip ne­o-li­be­ral po­li­ti­ka­la­ra faz­la ters düş­me­me­ye ça­lı­şan açık pem­be grup ise Lu­la’nın Bre­zil­ya­sı, Vaz­qu­ez’in Uru­gua­yı ve Bac­he­let’in Şi­li­si’nden olu­şu­yor.
2002’de ken­di­si­ne kar­şı dü­zen­le­nen dar­be gi­ri­şi­mi­ni at­lat­ma­sı­nın ar­dın­dan Hu­go Cha­vez, dün­ya­nın en bü­yük pet­rol üre­ti­ci­le­rin­den bi­ri olan Ve­ne­zü­el­la pet­rol şir­ke­ti PDVSA üze­rin­de kur­ma­ya ça­lış­tı­ğı kon­tro­lü da­ha da ge­niş­let­ti. Bu du­rum, pet­rol fi­yat­la­rın­da­ki yük­se­liş­le bir­lik­te dev­let ge­lir­le­ri­ne ar­tış ola­rak yan­sı­dı. Cha­vez de bu ge­lir­le­ri, fa­kir ke­sim­le­re yö­ne­lik üc­ret­siz eği­tim ve sağ­lık hiz­met­le­ri­ne ve ye­ni iş alan­la­rı oluş­tur­ma pro­je­le­ri­ne ka­na­li­ze et­me­ye baş­la­dı. Ve ABD’nin Ku­zey ve Gü­ney Ame­ri­ka kı­ta­la­rı ara­sın­da ser­best ti­ca­ret böl­ge­si kur­ma pla­nı­nı cep­he­den he­def al­dı. Cha­vez’in bu uy­gu­la­ma­la­rı­nı ay­nen be­nim­se­yen tek li­de­rin, Bo­liv­ya’nın Kı­zıl­de­ri­li kö­ken­li ve ko­ka ye­tiş­ti­ri­ci­si dev­let baş­ka­nı Mo­ra­les ol­du­ğu gö­rü­lü­yor.
La­tin Ame­ri­ka’nın en yük­sek, en fa­kir ve en izo­le ol­muş ül­ke­si olan Bo­liv­ya’da ya­ban­cı şir­ket­le­rin kon­tro­lün­de­ki do­ğal kay­nak­la­rın iş­let­me­le­ri­ni dev­let­leş­tir­me vaa­diy­le ik­ti­da­ra ge­len Mo­ra­les, yö­ne­tim­de­ki be­şin­ci ayın­da bu va­adi­ni ye­ri­ne ge­tir­mek için ra­di­kal bir adım at­tı. 1 Ma­yıs’ta ül­ke­de­ki ya­ban­cı şir­ket­le­re ait do­ğal gaz iş­let­me­le­rin­de­ki dev­let kon­tro­lü ora­nı­nın % 82’ye çı­ka­rıl­dı­ğı­nı, şir­ket­le­re 6 ay­lık bir sü­re ta­nın­dı­ğı­nı ve bu sü­re so­nun­da şart­la­rı ka­bul et­me­yen şir­ket­le­rin ül­ke­yi ter­ket­me­si ge­re­ke­ce­ği­ni ilan et­ti. Bo­liv­ya’da­ki tüm do­ğal gaz sa­ha­la­rı­na, pet­rol bo­ru hat­la­rı­na ve ra­fi­ne­ri­le­re as­ker gön­der­mek su­re­tiy­le, dev­let­leş­tir­me ko­nu­sun­da ne ka­dar ka­rar­lı ol­du­ğu­nu sem­bo­lik bir jest­le de ifa­de et­mek­ten ge­ri dur­ma­yan Mo­ra­les’in bu çı­kı­şı tüm dün­ya­da bü­yük yan­kı uyan­dır­dı.
Ve­ne­zü­el­la’dan son­ra La­tin Ame­ri­ka’da­ki en bü­yük ikin­ci do­ğal gaz re­zer­vi­ne sa­hip olan Bo­liv­ya’nın ener­ji en­düs­tri­sin­de, baş­ta Bre­zil­ya’nın dev­let şir­ke­ti Pet­rob­ras ol­mak üze­re İs­pan­ya’nın Rep­sol-YPF, Fran­sa’nın To­tal ve İn­gil­te­re’nin BP şir­ket­le­ri fa­ali­yet gös­te­ri­yor. Bu şir­ket­le­rin ta­ma­mı dev­let­leş­tir­me ka­ra­rın­dan hoş­nut ol­ma­dık­la­rı­nı ifa­de et­ti­ler. An­cak Bo­liv­ya’da çı­ka­rı­lan do­ğal gaz sa­de­ce Bre­zil­ya ve Ar­jan­tin’e sa­tıl­dı­ğı ve dün­ya pi­ya­sa­sın­da önem­li bir rol oy­na­ma­dı­ğı için ka­ra­rın kü­re­sel eko­no­mi­ye yan­sı­ma­sı faz­la ol­ma­dı. Ka­rar­dan en çok et­ki­le­ne­cek­le­rin Bo­liv­ya’nın sol li­der­ler ta­ra­fın­dan yö­ne­ti­len kom­şu­la­rı Bre­zil­ya ve Ar­jan­tin olması oldukça ironik. Her iki ül­ke de Bo­liv­ya do­ğal ga­zı­na ba­ğım­lı, üs­te­lik Bo­liv­ya’da­ki ener­ji iş­let­me­le­ri­nin bü­yük ço­ğun­lu­ğu Pet­ro­bras’a ait. Mo­ra­les, ka­ra­rın ar­dın­dan Lu­la ve Kirc­hner ile gö­rü­şe­rek do­ğal gaz fi­yat­la­rı ve akı­şın­da bir de­ği­şik­lik ol­ma­ya­ca­ğı ga­ran­ti­si ver­di. 11-12 Ma­yıs’ta Avus­tur­ya’nın baş­ken­ti Vi­ya­na’da dü­zen­le­nen Av­ru­pa Bir­li­ği ve La­tin Ame­ri­ka Li­der­ler Zir­ve­si’nde de ta­raf­lar ara­sın­da mü­za­ke­re­le­rin sür­me­si ka­ra­rı alın­dı.
Yi­ne de Bre­zil­ya’nın do­ğal ga­zı baş­ka yer­den al­ma­ya yö­nel­me­si ih­ti­ma­li mev­cut. Bu du­rum­da Bo­liv­ya­la­lı­la­rın, “ha­yat­ta kal­mak için do­ğal gaz ye­mek zo­run­da kal­ma­la­rı­nı” ön­le­mek için Mo­ra­les’in en bü­yük des­tek­çi­si Chavez ha­re­ke­te geç­ti. Ma­yıs so­nun­da Bo­liv­ya’yı zi­ya­ret eden Cha­vez, do­ğal ga­zı çı­kar­mak için ya­ban­cı şir­ket­le­rin tek­no­lo­jik des­te­ği­ne ih­ti­yaç du­yan bu ül­ke­ye PDVSA’nın tek­nik des­tek sağ­la­ma­sı­nı ön­gö­ren an­laş­ma­la­ra im­za at­tı. Bo­liv­ya’ya mil­yon­lar­ca do­lar­lık yar­dım ve iş­bir­li­ği pa­ke­ti aç­tı. Ve ABD’nin im­ha edil­me­si­ni is­te­di­ği ko­ka tar­la­la­rın­da Mo­ra­les ile bir­lik­te hal­ka ses­le­ne­rek in­san­lı­ğın iyi­li­ği için ko­ka üre­ti­mi­ni sa­na­yi­leş­ti­re­cek­le­ri­ni açık­la­dı.
Ka­pi­ta­liz­min tüm dün­ya­yı kap­sa­yan ve kar­şı ko­yul­ma­sı im­kan­sız ka­bul edi­len kü­re­sel bir sis­te­me dö­nüş­tü­ğü gü­nü­müz or­ta­mın­da, Cha­vez’in baş­lat­tı­ğı ken­di kay­nak­la­rı­nı kon­trol et­me ve ABD he­ge­mon­ya­sı­nı kır­ma ça­ba­la­rı­nın sü­rek­li­lik ka­zan­ma­sı ve di­ğer ül­ke­le­re de sıç­ra­ma­sı ha­lin­de böl­ge, So­ğuk Sa­vaş gün­le­ri­ni arat­ma­ya­cak güç mü­ca­de­le­le­ri­ne sah­ne ola­bi­lir. La­tin Ame­ri­ka’yı kap­la­yan “pem­be dal­ga”nın ren­gi­ni ko­yu­laş­tır­mak için mü­ca­de­le eden Cha­vez ile ta­kip­çi­si Mo­ra­les’in uy­gu­la­ma­ya ça­lış­tık­la­rı po­li­ti­ka­la­rın ba­şa­rı­ya ulaş­ma ih­ti­ma­li bi­le tüm dün­ya için bir umut kay­na­ğı.

Paylaş Tavsiye Et