Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (May 2007) > Ekonomide Gündem
Ekonomide Gündem
Küresel sermayeye karşı küresel emek
Yaklaşık 300 yıldır devam etmekte olan örgütlü emek ile sermaye grupları arasındaki mücadele günümüzde yeni bir zemine taşınıyor. Sermayenin önündeki engellerin kaldırılması ve şirket evlilikleri sayesinde güçlenen ve sayıları artan çok uluslu şirketlerin baskıları karşısında pazarlık güçlerini kaybetmeye başlayan işçi örgütleri, çareyi uluslararası birleşmeler yaparak küresel sendikalar kurmakta buldu. İngiltere merkezli Amicus ve TGWU sendikaları ile Kuzey Amerika merkezli Birleşik Çelik İşçileri Sendikası’nın birleşme kararı alması bu yöndeki ilk girişim oldu. İlk dünya sendikasının kurulmasını sağlayacak anlaşma, İngiltere, İrlanda, ABD, Kanada ve Karayipler’den 3,4 milyon işçiyi aynı çatı altında bir araya getirecek. Birleşmeye öncülük eden Amicus Genel Sekreteri Derek Simpson, çok uluslu şirketlerin bir ulusal işgücünü diğerine karşı koz olarak kullanarak ücretleri ve çalışma koşullarını işçilerin aleyhine değiştirdiğine dikkat çekerek, küreselleşmenin nimetlerinden esas olarak işçileri sömüren kesimlerin yararlandığını ve emekçi kesimin bu duruma direnmesinin tek yolunun küresel düzlemde bir araya gelmesi olduğunu dile getiriyor.

Tavsiye Et
İklim değişimi BM Güvenlik Konseyi’nin gündeminde
BM Güvenlik Konseyi ilk defa iklim değişikliği gündemiyle toplandı. Rusya ve Çin gibi bazı üyelerin, uluslararası güvenlik konularıyla ilgilenen 15 üyeli Konsey’in iklim değişikliğini tartışmak için doğru yer olmadığı şeklindeki itirazlarına rağmen, İngiltere Dışişleri Bakanı Margaret Beckett, iklim değişiminin ülkeler arasında yol açacağı muhtemel ihtilaflar göz önüne alındığında, konunun güvenlik meselesine dönüştüğünü dile getirerek toplantıyı savundu. 55 ülkenin temsilcilerinin katıldığı toplantıda bir sonuç metni ise çıkmadı. Öte yandan, BM’ye bağlı Hükümetlerarası İklim Değişimi Paneli, “İklim Değişimi 2007” başlıklı raporun son halini Brüksel’de düzenlenen toplantıda onayladı. Raporun en çarpıcı bulguları arasında, sıcaklıkların 1,5-2,5 derece artması durumunda dünyadaki bitki ve hayvan çeşitlerinin %20-%30’nun yok olacağı yer alıyor. Rapor, milyarlarca insanın yiyecek ve su sıkıntısının yanı sıra salgın hastalıklarla yüzleşmek zorunda kalacağı konusunda uyarıyor ve küresel ısınmanın olumsuz etkilerinin yoksul kesimlerde çok daha ağır olarak hissedileceğine dikkat çekiyor.

Tavsiye Et
Dünya Bankası Wolfowitz skandalıyla çalkalanıyor
Uluslararası düzeyde kalkınma ve iyi yönetişim misyonuna öncülük eden kurumların başında gelen Dünya Bankası, 2005’ten bu yana kuruma başkanlık yapan Paul Wolfowitz’in adının karıştığı bir yolsuzluk ile çalkalanıyor. Tüm dünyaya yolsuzluğu, adam kayırmayı, rüşveti azaltma yönünde çağrı yapan bir kurumun başkanı olan Wolfowitz’in, makamını kullanarak aynı kurumda çalışan İranlı sevgilisi Saha Rıza’nın maaşına usulsüz zam yaptırdığı ortaya çıktı. Yolsuzluğun ortaya çıkması üzerine iki yardımcısı ile Banka çalışanları Wolfowitz’in istifasını isteyerek sert bir tepki ortaya koydular. Wolfowitz’in geleceği ile ilgili kararda Banka’nın hisselerinin %16,4’üne sahip olan en büyük ortağı ABD’nin tutumu belirleyici olacak. Beyaz Saray, eski şahinlerinden Wolfowitz’e güvenlerinin sürmekte olduğunu açıklayarak tam destek verdi. Avrupa Parlamentosu’nda yapılan oylamada ise, AB’nin tavrı Wolfowitz’in istifasının istenmesi yönünde belirlendi. Wolfowitz, Dünya Bankası başkanlığına atanmadan önce ABD Savunma Bakanı Yardımcılığı görevini sürdürmekteydi. Wolfowitz, Irak ve Afganistan işgallerinin de mimarları arasında yer alıyor.

Tavsiye Et
Irak’ta insanlık dramı
BM Mülteciler Komiserliği Cenevre’de, yardıma muhtaç 8 milyon Iraklı mültecinin ve evsiz kalan halkın sorunlarının görüşüldüğü iki günlük uluslararası konferans düzenledi. Hükümetler düzeyinde desteklenen konferansa 60 ülkeden 450 diplomat katıldı. Yardıma muhtaç durumdaki 8 milyon Iraklının 4 milyonu halen mülteci olarak komşu ülkelerde yaşamaya çalışıyor. BM’nin İnsani İşler Sorumlusu John Holmes konferansta yaptığı açıklamada, Irak’ın sadece bir siyaset ve güvenlik sorunu olmadığına, Irak’ta derin bir insani krizin de yaşandığına dikkat çekti. Uluslararası toplumu Iraklı mültecileri unutmakla suçlayan BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun ise, bu insanlık dramının sadece komşu ülkelerin yardımıyla çözülemeyeceğini, küresel çapta bir yardımın gerekli olduğunu vurguladı.

Tavsiye Et
Tarihin en büyük banka satışı fiyat savaşına dönüşmek üzere
İngiliz Barclays, Hollanda’nın önde gelen bankalarından ABN Amro’ya 90 milyar dolar önererek tarihin en büyük banka satın alması için harekete geçti. Ancak, yine bir İngiliz bankası olan RBS ile İspanyalı Santander ve Belçikalı Fortis’den oluşan bir konsorsiyumun, Barclays’ın teklif ettiği fiyatın 8 milyar dolar üzerine çıkarak ABN Amro için 98 milyar dolar önermesiyle işler karıştı. ABN Amro yöneticileri bankayı Barclays’a satmaktan yana gibi görünürken, hissedarlar yaptıkları oylamada bankanın en yüksek fiyatını verene satılması yönünde karar aldılar. ABN Amro’nun konsorsiyuma satılması halinde varlıklarının üç banka arasında bölüştürülmesi bekleniyor. Banka hangi gruba satılırsa satılsın, kesin olan bir şey var ki, o da binlerce çalışanın bu satış nedeniyle işinden olacağı.
 

Tavsiye Et
ABD konut sektörü korkutuyor
ABD ekonomisinin barometresi olarak adlandırılan konut sektörü sıkıntılı günler yaşıyor. Mart ayında ikinci el konut satışları bir önceki aya göre %8,4 oranında düştü. Bu, son 18 yılda görülen en yüksek düşüş oldu. Sektördeki talebin seviyesi ise geçen yıla oranla %23 daha düşük. Son aylarda özellikle kredi geçmişleri kötü olan tüketiciler arasında aldığı kredileri ödeyemeyenlerin sayısının artmaya başlaması ve bu piyasadaki en büyük kreditörlerden birisinin iflasa sürüklenmesiyle konut sektöründe sorunlar gün yüzüne çıkmaya başlamıştı. Uzmanlar, konut sektöründe yaşanacak bir daralmanın, imalat sanayi sektöründeki zayıflıkla birleşmesi durumunda ABD ekonomisinde durgunluğa yol açmasından endişe ediyor. ABD ekonomisinin durgunluğa girmesinin, tüm dünya ekonomilerini olumsuz etkilemesi ise kaçınılmaz.

Tavsiye Et
Trans Anadolu Boru Hattı’nın temeli atıldı
Orta Asya ve Hazar havzası petrollerini Türkiye üzerinden dünya pazarlarına açacak olan Trans Anadolu (Samsun-Ceyhan) Ham Petrol Boru Hattı (TAP)’nın temeli düzenlenen törenle atıldı. Törene İtalya Ekonomik Kalkınma Bakanı Pierluigi Bersani ile Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler katıldı. Boğazların petrol trafiğini azaltacak olan TAP, Çalık Enerji ve İtalyan ENI’nin %50-%50 ortaklıkla kurduğu Trans Anadolu Petrol Boru Hattı Şirketi (TAPCO) tarafından inşa edilecek. 555 kilometre uzunluğunda olacak boru hattının 2 milyar dolara mal olması ve 3 yıl içerisinde bitirilmesi hedefleniyor.
TAP ve yaklaşık 10 ay önce faaliyete geçen Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Ham Petrol Boru Hattı’yla birlikte Türkiye Avrasya ve Ortadoğu enerji kaynaklarının dünyaya, özellikle Batı’ya, ulaşmasında/dağılmasında önemli bir koridor haline geliyor. Enerji alanında son yıllarda yaptığı bu hamleler Türkiye’nin jeo-stratejik konumunu önemli ölçüde güçlendiriyor.

Tavsiye Et
Türkiye’de çocukların %59’u çalışıyor
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’nun çocuk işgücüne yönelik yaptığı anket çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. TÜİK anketine göre, Türkiye’de 6-17 yaş grubunda bulunan 16 milyon 264 bin çocuğun 958 bini (%59’u) bir işte çalışıyor. Bu tespit, diğer gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de çocuk emeğinin işgücünde hâlâ önemli bir yeri bulunduğunu gösteriyor. Türkiye’de çalışan çocukların %31,5’i okula devam ederken, %68,5’lik çoğunluğu öğrenimini bırakmış durumda. 6-17 yaş grubunda okula devam edenlerin sadece %2,2’si ekonomik bir işte çalışıyor. Çalışan çocukların %40,9’u tarım, %59,1’i tarım dışı sektörlerde faaliyet gösteriyor. Yine bu çocukların %53’ü ücretli veya yevmiyeli, % 2,7’si kendi veya işveren hesabına, %43,8’i ücretsiz aile işçisi olarak çalışıyor.

Tavsiye Et
TMSF, Sabah grubuna el koydu
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Sabah gazetesi, ATV ve Turgay Ciner’in sahibi olduğu 63 şirkete el koydu. El koyma nedeni, Dinç Bilgin ve Turgay Ciner’in 1 Ekim 2002 tarihinde ortaklık anlaşması imzalaması ve bu anlaşmayı Fon’dan gizlemeleri olarak açıklandı. Bunun üzerine Fon ile Medya ve Merkez Grubu arasında yapılan bütün sözleşmeler fes edildi. TMSF 5-6 ay içinde gerekli hukuki ve teknik yöntemleri belirleyip tüm yatırımcılara açık bir ihale ile el konulan medya grubunu satmayı planlıyor. İhaleye, TMSF’ye borcu olmayan yabancı veya yerli herkes katılabilirken, Dinç Bilgin borcundan dolayı ihaleye katılamayacak.
1998-2003 arasındaki 5 yılda 21 banka batmış/batırılmış; batırılan bankalardan doğan 35-40 milyar dolarlık zararın hiç değilse bir kısmını telafi edebilmek için TMSF devletin tahsildarı rolünü üstlenmişti. Fon’un son operasyonunun ortaya çıkardığı gerçekler, yolsuzluğa karşı mücadelede kararlılığın sürdürülmemesi durumunda, hortumcu kesimin yeniden güç kazanarak ülkeyi tekrar 90’lı yıllara çekmesinin ne kadar yüksek bir ihtimal olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.

Tavsiye Et
Ticaret Kanunu’nda değişiklik
Türkiye son yıllarda, özellikle de AB adaylığı sürecinin etkisiyle, etkin bir şekilde işleyen serbest piyasa ekonomisinin oluşturulmasını sağlayacak önemli reformlara imza attı. Piyasalarda rekabetin düzenlenmesi ve denetlenmesi, mülkiyet haklarının korunması, sözleşmelerin dayatılabilirliğinin sağlanması için hukuk sisteminin güçlendirilmesi bu reformların başında geliyor. Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan son değişiklikle bu alandaki reform halkalarına bir yenisi eklendi. TBMM Adalet Komisyonu, 1535 maddelik Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’nı kabul etti. Kabul edilen tasarı, ticari hayatın hemen her alanına ilişkin yeni düzenlemeler getiriyor. Tasarının dikkat çeken düzenlemeleri arasında bileşik faiz uygulamasının kaldırılması ve her şirkete internet sitesi kurma zorunluluğu getirilmesi yer alıyor. Haksız rekabete karşı da sert cezalar getiren tasarı, rekabete aykırı davrananların 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını öngörüyor.

Tavsiye Et
KOBİ’lerin rekabet gücünü artırmak için ‘kümelenme’ önerisi
İstanbul Kültür Üniversitesi tarafından düzenlenen “Küresel Rekabet İçin KOBİ’lerin Stratejik İşbirliği: Kümelenme Modelleri” toplantısında bir araya gelen akademi ve iş dünyasının temsilcileri, Türkiye’de KOBİ’lerin rekabet gücünü yükseltmeleri açısından kümelenme modellerinin önemi üzerinde görüş bildirdiler. Önde gelen yönetim düşünürlerinden Prof. Michael Porter kümelenmeyi, belirli bir alanda, bir ürün ya da hizmeti üretmek için birbirine coğrafi olarak yakın olan kurumların ve şirketlerin işbirliği yoluyla oluşturdukları grup şeklinde tanımlıyor. Toplantıda söz alan konuşmacılar, kümelenmenin avantajları arasında işbirliğini artırarak ölçek ekonomisine yol açması, uzmanlaşmış işgücü havuzu oluşturması, bilgi paylaşımı, ortak pazar ve daha iyi finansal imkanlar gibi faktörlerin öne çıktığını dile getirdiler.

Tavsiye Et
Süpermarket sayısı son 9 yılda 3,5 kat arttı
Medya sektöründe faaliyet gösteren Nielsan şirketi tarafından yapılan bir araştırma, Türkiye’de son 9 yılda büyük marketlerin sayısının 3,5 kat arttığını ortaya koydu. Araştırmaya göre 1998’de 2.135 olan hiper, süper ve zincir market sayısı 2007 itibariyle 7.211’e ulaştı. Araştırma, süpermarketlerin sayısındaki hızlı artışın 1990’lı yıllardan itibaren özellikle ürün dağıtım ağının toptancılıktan distribütörlüğe doğru şekil değiştirmesi ile birlikte gerçekleştiğine dikkat çekiyor. Süpermarketlerin yaşadığı gelişme başta bakkallar olmak üzere geleneksel perakendecilere ağır bir darbe vuruyor. Araştırma verileri, bakkallar ve orta büyüklükteki marketlerin sayısının son 9 yıl içerisinde 167.000’den 130.000 civarına düştüğünü ortaya koyuyor.

Tavsiye Et