Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (October 2006) > Çeviriyorum
Çeviriyorum
Eğer burada durmazsak… / Cumhur-i İslami, 20 Eylül 2006 Başmakale
İran Ba­sı­nı
Çeviri: Hakkı Uygur
Gö­rü­nü­şe gö­re Ba­tı’da İran’la il­gi­li ba­zı ge­liş­me­ler var. Bu ge­liş­me­le­rin bo­yut­la­rı ve he­def­le­ri he­nüz her­kes için bel­li ol­ma­sa da işin er­ba­bı­nın bun­lar­dan ha­ber­siz ol­du­ğu dü­şü­nü­le­mez. İn­şal­lah ge­liş­me­ler bi­zim için ha­yır­lı­dır. Dün­ya­nın ön­de ge­len li­der­le­rin­den Fran­sa Cum­hur­baş­ka­nı Jac­qu­es Chi­rac, İran’ın nük­le­er prog­ra­mıy­la il­gi­li dos­ya­nın Bir­leş­miş Mil­let­ler Gü­ven­lik Kon­se­yi­ne gön­de­ril­me­me­si­ni is­te­di ve “Mü­za­ke­re­ler için bir gün­dem oluş­tur­duk­tan son­ra mü­za­ke­re­le­re baş­lan­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni” söy­le­di. Ay­rı­ca Fran­sa Cum­hur­baş­ka­nı, İran’dan uran­yum zen­gin­leş­tir­me prog­ra­mı­nı dur­dur­ma­sı­nı da is­te­di.
Bu açık­la­ma­la­rın ya­pıl­dı­ğı sı­ra­lar­da ül­ke­si­nin bü­tün is­tih­ba­rat ve gü­ven­lik ku­rum­la­rı­nı kon­trol et­mek­le gö­rev­li olan Ame­ri­ka Ulu­sal İs­tih­ba­rat Da­ire­si Mü­dü­rü John Neg­ro­pon­te “İran, uran­yum zen­gin­leş­tir­me prog­ra­mı­nı dur­du­rur­sa, iliş­ki­le­ri­miz­de­ki so­run­la­rı in­ce­le­me­ye ha­zır ol­du­ğu­mu­zu İran hü­kü­me­ti­ne bil­dir­dik” şek­lin­de bir açık­la­ma yap­tı. ABD’li yet­ki­li bu söz­le­ri­nin ar­dın­dan şu­nu da ek­le­me­den ede­me­di: “İran’ın nük­le­er so­ru­nun çö­zü­mün­de­ki te­mel şart, uran­yum zen­gin­leş­tir­me prog­ra­mı­nın dur­du­rul­ma­sı­dır.”
İran’da ba­zı kim­se­ler Fran­sız ve Ame­ri­ka­lı­la­rın açık­la­ma­la­rın­da­ki fark­lı­lı­ğın hem Av­ru­pa ve ABD ara­sın­da, hem de Av­ru­pa ül­ke­le­ri­nin ken­di iç­le­rin­de ya­şa­nan re­ka­be­te bağ­lı ol­du­ğu­nu dü­şü­nü­yor. Bu ol­duk­ça iyim­ser bir ana­liz ve doğ­ru ol­ma­sı mu­hak­kak ki İran’ın çı­ka­rı­na. An­cak bi­ze gö­re Ame­ri­ka­lı­la­rın söz­le­rin­den an­la­şı­lan şey, bu yo­rum­la­rın pek de doğ­ru ol­ma­dı­ğı. Ör­ne­ğin Neg­ro­pon­te az ön­ce nak­let­ti­ği­miz söz­le­ri­nin ya­nı sı­ra şun­la­rı da vur­gu­lu­yor: “Ame­ri­ka, Av­ru­pa Bir­li­ği ve di­ğer ül­ke­ler İran’a, uran­yum zen­gin­leş­tir­me fa­ali­yet­le­ri­ne son ver­me­si ve bu hu­sus­ta Ame­ri­ka ile bir şe­kil­de an­laş­ma­sı du­ru­mun­da ABD’nin İran’la olan iliş­ki­le­ri­ni ye­ni­den kur­ma yol­la­rı­nı in­ce­le­me­ye ha­zır ol­du­ğu­nu bil­dir­miş­ler­dir.”
İfa­de, ön­ce­lik­le ABD’nin, İran’ın nük­le­er fa­ali­yet­le­ri ko­nu­sun­da Av­ru­pa ve di­ğer ül­ke­ler­le -ki gö­rü­nü­şe gö­re bun­lar Çin ve Rus­ya ol­ma­lı- or­ga­ni­ze ha­re­ket et­ti­ği­ni, ikin­ci ola­rak ise Fran­sa gi­bi İran’ın nük­le­er an­laş­maz­lı­ğın­da mü­za­ke­re­den bah­se­den di­ğer ül­ke li­der­le­ri­nin he­def­le­ri­nin, gö­rüş­me­ler yo­luy­la İran’ı uran­yum zen­gin­leş­tir­me prog­ra­mı­nı dur­dur­ma­ya ik­na et­mek ol­du­ğu­nu gös­te­ri­yor. İran Ulu­sal Gü­ven­lik Yük­sek Kon­se­yi Ge­nel Sek­re­te­ri Ali La­ri­ca­ni’nin Vi­ya­na’da Av­ru­pa Bir­li­ği Gü­ven­lik ve Dış Po­li­ti­ka Yük­sek Tem­sil­ci­si Ja­vi­er So­la­na’ya “İran, 5+1 ül­ke­le­ri ile İran ara­sın­da­ki mü­za­ke­re­le­rin ye­ni­den baş­la­ya­bil­me­si için kı­sa sü­re­li­ği­ne -ör­ne­ğin iki ay­lı­ğı­na- uran­yum zen­gin­leş­tir­me fa­ali­yet­le­ri­ni as­kı­ya ala­bi­lir” de­di­ği di­le ge­ti­ril­di. Av­ru­pa ül­ke­le­ri­nin ve ABD’nin İran’dan uran­yum zen­gin­leş­tir­me prog­ra­mı­nı dur­dur­ma­sı­nı is­te­me­le­ri­nin te­me­lin­de de bu ifa­de ya­tı­yor. Ulu­sal Gü­ven­lik Kon­se­yi Ge­nel Sek­re­te­ri La­ri­ca­ni ise, as­la böy­le bir söz ver­me­di­ği­ni ya da an­laş­ma­ya va­rıl­ma­dı­ğı­nı, yal­nız­ca ko­nuş­ma­lar sı­ra­sın­da böy­le bir şe­yin gün­de­me gel­di­ği­ni be­lirt­ti. Bi­ze gö­re bu­ra­da asıl so­rul­ma­sı ge­re­ken so­ru şu: Aca­ba Ba­tı­lı­lar ger­çek­ten İran’ın uran­yum zen­gin­leş­tir­me fa­ali­yet­le­ri­ni dur­du­ra­ca­ğı­nı dü­şün­dük­le­ri için mi, bu ka­dar açık bir şe­kil­de böy­le bir öne­ri­de bu­lu­na­bi­li­yor­lar?
Bu so­ru­nun ce­va­bın­da şu nok­ta­nın be­lir­til­me­si ge­re­ki­yor: Ba­tı­lı­lar mü­za­ke­re­ler es­na­sın­da ba­zı bü­rok­rat­lar­dan İran­lı üst dü­zey yet­ki­li­le­rin söz ko­nu­su fa­ali­yet­le­rin dur­du­rul­ma­sı­nı ka­bul ede­bi­le­cek­le­ri yö­nün­de bir­ta­kım res­mî ol­ma­yan du­yum­lar al­mış ola­bi­lir­ler. Eğer bu doğ­ruy­sa, bu res­mî ol­ma­yan açık­la­ma­lar İran’ın uran­yum zen­gin­leş­tir­me fa­ali­yet­le­ri­ni dur­dur­ma­sı hu­su­sun­da on­lar­da bir bek­len­ti ya­rat­mış ola­bi­lir. Bu, İran İs­lam Cum­hu­ri­ye­ti üst dü­zey yet­ki­li­le­ri­nin üze­rin­de dur­ma­sı ge­re­ken has­sas ve önem­li bir nok­ta olup, böy­le­si yak­la­şım­la­rın yol aça­bi­le­ce­ği za­rar­la­rın ke­sin­lik­le far­kı­na va­rıl­ma­sı ge­re­kir.
Ba­zı iç ve dış ya­yın or­gan­la­rı Fran­sa Cum­hur­baş­ka­nı Jac­qu­es Chi­rac’ın açık­la­ma­la­rı­nı ‘Fran­sa’nın ABD’den, hat­ta di­ğer Av­ru­pa ül­ke­le­rin­den uzak­laş­ma­sı” ola­rak de­ğer­len­di­ler. Bu yo­rum­lar an­cak Fran­sa’nın İran’dan uran­yum zen­gin­leş­tir­me fa­ali­yet­le­ri­ni dur­dur­ma­sı­nı is­te­me­me­si ya da İran’ın bu hu­sus­ta Ba­tı­lı­lar­dan gü­ve­ni­lir bir söz al­ma­sı du­ru­mun­da ger­çe­ğe ya­kın ola­bi­lir. Bu iki du­ru­mun da ger­çek­leş­me­di­ği göz önü­ne alı­na­cak olur­sa, Fran­sa Cum­hur­baş­ka­nı’nın açık­la­ma­la­rı na­sıl olur da Fran­sa’nın Ame­ri­ka’dan ve Av­ru­pa’dan uzak­laş­ma­sı ola­rak yo­rum­la­na­bi­lir?
Ma­ka­le­nin ba­şın­da da be­lirt­ti­ği­miz gi­bi, bu ha­ber­le­rin bo­yut­la­rı he­nüz tam ola­rak ay­dın­lan­ma­dı. An­cak bu tür söy­len­ti­le­rin ge­nel­lik­le da­ha son­ra ger­çek­le­şe­cek bek­len­me­yen olay­la­rın ha­ber­ci­si ol­du­ğu dü­şü­nü­le­cek olur­sa, İran’ın nük­le­er dos­ya­sı­nın so­rum­lu­la­rı­na Sa­da­bad, Pa­ris ve Brük­sel an­laş­ma­la­rı­nı ha­tır­la­ma­la­rı ve bir kez düş­tü­ğü­müz tu­za­ğa ikin­ci kez düş­mek­ten ka­çın­ma­la­rı ge­rek­ti­ği ko­nu­sun­da ıs­rar­cı ol­mak zo­run­da­yız. Zi­ra bi­li­yo­ruz ki, ge­rek Ame­ri­ka­lı­lar ge­rek­se Av­ru­pa­lı­lar ol­sun Ba­tı­lı ül­ke­le­rin bi­ze söy­le­dik­le­ri söz, te­mel­de şun­dan iba­ret: “İran’ın nük­le­er tek­no­lo­ji­den ya­rar­lan­ma hak­kı yok­tur.” Bu ya­sa­dı­şı bir zor­ba­lık ve NPT üye­si ül­ke­le­rin ka­bul edil­miş hak­la­rı­na ters. Bu ya­sal ve çok önem­li hak­kı­mız­dan vaz­geç­me­miz ve şey­ta­nî güç­le­rin bas­kı­sı­na bo­yun eğ­me­miz müm­kün de­ğil.
Bun­dan da­ha da önem­li­si şu ki, bü­yük güç­ler as­la bi­zim nük­le­er tek­no­lo­ji ala­nın­da­ki hak­la­rı­mız­dan vaz­geç­me­miz­le ye­tin­me­ye­cek­ler. On­lar bu ge­ri­le­me­yi ilk adım ka­bul ede­cek ve bü­tün is­tek­le­ri kar­şı­sın­da el­le­ri­mi­zi kal­dı­ra­ca­ğı­mız ve tes­lim ola­ca­ğı­mız za­ma­na ka­dar bas­kı­la­rı­nı de­vam et­ti­re­cek­ler. Biz eğer bu­ra­da dur­maz­sak, baş­ka hiç­bir nok­ta­da di­re­niş gü­cü­ne sa­hip ola­ma­ya­ca­ğız. Bu ne­den­le dik­kat­li ol­ma­lı­yız ve da­ha ön­ce bir­çok de­fa de­nen­miş olan Ba­tı­lı­la­rı bir ke­re da­ha de­ne­me­me­li­yiz. Bi­le­lim ki, bu ye­ni de­ne­me bi­ze pa­ha­lı­ya mal ola­cak.

Tavsiye Et
İnançlarımızın barışın önüne geçmesine izin vermeyelim / Tony Parsons, The Daily Mirror, 18 Eylül 2006
İngiliz Ba­sı­nı
Çeviri: Burcu Anatay
Vi­et­nam Sa­va­şı’nın yay­gın bir Ame­ri­kan kar­şıt­lı­ğı­na se­be­bi­yet ver­di­ği de­li­kan­lı­lık gün­le­rim­de, Yan­ki zan­ne­dil­me­mek için sırt çan­ta­la­rı­nın üze­ri­ne kır­mı­zı ak­ça ağa­cı yap­rak­la­rı ya­pış­tı­ra­rak do­la­şan Ka­na­da­lı­lar­la sık sık kar­şı­la­şa­bi­lir­di­niz. Da­ha ya­kın bir za­man­da ise “Usa­me ya­ta­ğın al­tın­da” pa­ra­no­ya­sı­nın kur­ba­nı ol­mak is­te­me­yen Sih ve Hin­du­la­rın, üze­rin­de “Pa­nik Yap­ma, Müs­lü­man De­ği­lim” ve “Ga­rip­se­me, Ben Bir Sih’im” ya­zan ti­şört­ler giy­dik­le­ri gö­rül­dü. Şim­di­ler­de İs­lam dün­ya­sın­da haf­ta­nın ya­kı­lan kuk­la­sı Pa­pa’nın­ki ol­du­ğu için üze­rin­de “Bo­şu­na Suç­la­ma, Ben E’nin C’si­yim”* ya­zan bir ara­ba çı­kart­ma­sı edin­me­ye ka­rar ver­dim.
Pa­pa’nın Mu­ham­med Pey­gam­ber hak­kın­da­ki ifa­de­le­ri­nin ih­ti­yat­sız, ya­kı­şık­sız ve sal­dır­gan ol­du­ğu­nu dü­şü­nü­yo­rum (şu da var ki mi­sil­le­me ola­rak ki­li­se­le­ri­nin sal­dı­rı­ya uğ­ra­ma­sı­nı da sal­dır­gan­ca bu­lu­yo­rum; ama ora­ya ge­le­ne ka­dar da­ha söy­le­ye­cek­le­rim var). Pa­pa ken­di kör yo­lun­da din­de şid­de­te yer ol­ma­ya­bi­le­ce­ği­ne da­ir ak­la uy­gun ka­nıt­lar ver­me­ye ça­lı­şı­yor­du. Bu amaç­la, 14. yüz­yıl­da ya­şa­mış Hı­ris­ti­yan bir im­pa­ra­to­run, “Mu­ham­med’in teb­liğ et­ti­ği inan­cın kı­lıç­la ya­yıl­ma­sı­nı em­ret­mek gi­bi şey­ta­ni ve in­san­lık dı­şı şey­ler­den baş­ka bir şey ge­tir­me­di­ği” şek­lin­de­ki söz­le­rin­den alın­tı yap­tı. Ve Pa­pa ne ya­zık ki bu alın­tı ile ken­di­si ara­sı­na me­sa­fe koy­ma­dı.
So­nuç; kuy­ru­ğu ya­kı­lan Pa­pa kuk­la­la­rı, Fi­lis­tin ve Irak’ta sal­dı­rı­ya uğ­ra­yan ki­li­se­ler, yum­ruk­la­rı­nı sal­la­yan ve İs­ra­il’de çok az Ka­to­lik ol­ma­sı­na rağ­men da­ha çok “Ame­ri­ka’ya ölüm, İs­ra­il’e ölüm” slo­gan­la­rı atan ka­la­ba­lık­lar ol­du. Pa­pa üzün­tü­sü­nü di­le ge­tir­di, son­ra bir ke­re da­ha üz­gün ol­du­ğu­nu söy­le­di ve şüp­he­siz bu­nu bir da­ha yap­ma­ya­cak­tır. An­cak bu as­la ye­ter­li de ol­ma­ya­cak­tır.
Pa­pa haz­ret­le­ri, Tan­rı­sı­nı se­ven­le­rin şid­de­ti sev­me­me­si ge­rek­ti­ği­ni söy­ler­ken hak­lıy­dı. An­cak, özel­lik­le Tür­ki­ye’ye ya­pa­ca­ğı zi­ya­re­te kı­sa bir sü­re var­ken ve ta­rih için­de, din­ler ara­sı­na yan­gın bom­ba­sı at­ma­mız de­ğil, tam ter­si­ne köp­rü­ler in­şa et­me­miz ge­re­ken bir dö­nem­den ge­çer­ken, Mu­ham­med’i tah­kir et­me­ye baş­la­ma­sı tam bir boş ka­fa­lı­lık­tı. 16. Be­ne­dikt ken­di gö­rü­şü­nü ken­di eliy­le ber­bat et­ti. Öy­le ki İs­lam dün­ya­sı bir kez da­ha his­te­rik bir şe­kil­de şid­det pat­la­ma­sı ya­şa­dı. İşin iro­nik ta­ra­fı bu se­fer şid­det yan­lı­sı ola­rak ni­te­len­di­ril­me­ye kar­şı çı­kı­yor­lar­dı. Bu çe­liş­ki­nin en üzün­tü ve­ren ne­ti­ce­si ise dün­ya­da­ki Müs­lü­man kar­şı­tı his­le­rin ar­ta­cak ol­ma­sı­dır. Ba­na Müs­lü­man­la­rın “çok alın­gan” ol­duk­la­rı­nı söy­le­yen in­san­la­rın sa­yı­sı­nı ar­tık unut­tum.
Ba­zen bu ül­ke­de kaç ki­şi­nin ger­çek­ten her­han­gi bir Müs­lü­man ta­nı­yıp ta­nı­ma­dı­ğı­nı me­rak ede­rim. Ah­bap­la­rım ara­sın­da bu­lu­nan Müs­lü­man­lar di­ğer in­san­lar­dan da­ha alın­gan de­ğil­ler. Be­nim ta­nı­dı­ğım Müs­lü­man­lar na­zik, şa­ka­cı, sev­gi do­lu in­san­lar. An­cak şu sı­ra­lar ken­di­le­ri­ni bü­yük bir bas­kı al­tın­da his­se­di­yor­lar ve dü­rüst­çe söy­le­mek ge­re­kir­se, bu­nun se­be­bi­ni gör­mek hiç de zor de­ğil. İs­lam dün­ya­sı­nın so­kak­la­ra dö­kü­lüp bir şey­ler yak­mak, ölüm teh­dit­le­rin­de bu­lun­mak ve yok et­me sö­zü ver­mek­te ola­ğa­nüs­tü bir bi­çim­de ça­buk ol­du­ğu da or­ta­da üs­te­lik.
Pe­ki, ama Müs­lü­man­lar dün­ya­nın ge­ri ka­la­nın­dan da­ha mı alın­gan­lar? Ko­nu inanç­la­rı­na say­gı­ya ge­lin­ce, evet alın­gan­lar. Pa­pa 17 Ey­lül’de din­ler ara­sın­da “açık ve sa­mi­mi bir di­ya­log” çağ­rı­sın­da bu­lun­du. Fa­kat Müs­lü­man­lar alın­mak nok­ta­sın­da böy­le­si­ne bü­yük bir ya­nıl­gı­ya dü­şer­ler­ken bu ne­re­dey­se im­kân­sız gö­rü­nü­yor.
İş­te asıl şim­di top­lum­la­rı­mız bü­yük bir bö­lün­me­ye doğ­ru gi­di­yor. Res­mî açı­dan Hı­ris­ti­yan olan an­cak şu an için bü­yük öl­çü­de se­kü­ler bir ya­pı arz eden top­lu­mu­muz­da kut­sal inek­ler evi­ni­ze ge­le­ne ka­dar Ba­ba, Oğul ve Kut­sal Ruh ile alay ede­bi­lir­si­niz. An­cak İs­lam’da ay­nı ifa­de öz­gür­lü­ğü­ne yer bu­lun­mu­yor. Sal­man Rüş­di, Da­ni­mar­ka­lı ka­ri­ka­tü­rist­ler ve şim­di de Pa­pa, İs­lam’ın da bü­tün di­ğer din­ler gi­bi ay­nı tek­lif­siz mü­sa­ma­hay­la ele alı­na­bi­le­ce­ği dü­şün­ce­siy­le ha­re­ket et­ti­ler. Ve hep­si, du­ru­mun hiç de öy­le ol­ma­dı­ğı­nı keş­fet­miş ol­du­lar.
Ba­zı Müs­lü­man­lar ken­di­le­ri­ne yö­ne­lik ön­yar­gı­la­rı teş­vik edi­yor­. Pa­kis­tan, Fi­lis­tin, Irak, İran ya da Mı­sır’da bir ki­tap, bir bay­rak, bir ka­ri­ka­tür ya da bir kuk­la ya­kar­ken ba­ğı­ran ça­ğı­ran sa­kal­lı bir çıl­gın gör­me­nin dün­ya­da­ki en gü­zel man­za­ra ol­du­ğu­nu söy­le­mek ol­duk­ça zor­dur. Sa­kin olun, lüt­fen sa­kin olun. An­cak İs­lam dün­ya­sı git­tik­çe fa­na­tik, hoş­gö­rü­süz ve göz­le­ri bü­yü­müş ha­le ge­li­yor; çün­kü inanç­la­rı­nı her şe­yin önü­ne ko­yu­yor­lar.
Bu du­ru­mu ka­bul et­sek ve hat­ta ona say­gı duy­sak da­hi, ara­mız­da­ki uçu­rum da­ha da ge­niş­le­ye­cek ve hat­ta de­rin­le­şe­cek­tir. Pa­pa’nın her ha­lü­kar­da ağ­zı­nı ka­pa­lı tut­ma­sı ya da ken­di­si­ni da­ha açık bi­çim­de ifa­de et­me­si ge­re­kir­di. Ay­nı şe­kil­de Müs­lü­man top­lum­la­rın li­der­le­ri de, Ba­tı’nın ölüm teh­dit­le­ri yağ­dı­ran Müs­lü­man ka­la­ba­lık­lar­dan ar­tık yo­rul­du­ğu ger­çe­ğin­den de bir an ön­ce ha­ber­dar ol­mak zo­run­da­lar. Ne za­man böy­le­si bir du­rum­la kar­şı kar­şı­ya ka­lın­sa, yum­ruk­la­rı­nı sal­la­yan ve Ba­tı­dan nef­ret eden İs­lam fa­na­ti­ği ti­pi bi­raz da­ha güç ka­za­nı­yor.
Pa­pa be­ce­rik­siz­lik­le iler­le­di­ği yo­lun­da, di­nin şid­de­ti meş­ru­laş­tır­mak için kul­la­nıl­ma­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni apa­çık bir ger­çek ha­li­ne ge­tir­me­ye ça­lış­tı. Açık­ça­sı cen­net­te pe­ri kız­la­rı­na sa­hip ol­mak için in­san­la­rı öl­dü­ren din­ci çat­lak­lar be­ni de has­ta edi­yor. 2000 yıl­dır bun­la­ra sa­hi­biz ne ya­zık ki… An­cak en azın­dan ara­bam­dan “Hey, lüt­fen be­ni öl­dür­me­yin; ben sa­de­ce E’nin C*’si­yim” di­ye­bi­li­rim.
* Orijinali: I am C of E (Ben İngiliz kilisesindenim).

Tavsiye Et