Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (September 2007) > Ekonomide Gündem
Ekonomide Gündem
Finans piyasaları sıkıntılı günler yaşıyor
Kü­re­sel fi­nans pi­ya­sa­la­rı, ABD’nin ipo­tek­li ev kre­di­si (mort­ga­ge) sek­tö­rün­de­ki so­run­la­rın de­rin­leş­me­si son­ra­sın­da sı­kın­tı­lı gün­ler ya­şı­yor. ABD’de fa­iz oran­la­rı­nın çok dü­şük se­vi­ye­ler­de ol­ma­sı ve eko­no­mi­de­ki olum­lu ha­va­nın et­ki­siy­le, dü­şük ge­lir gru­bun­da yer alan ve ge­ri öde­me­me ris­ki yük­sek ai­le­le­re ve­ri­len mort­ga­ge kre­di­le­rin­de 2002’den iti­ba­ren hız­lı bir ar­tış ya­şan­mış­tı. An­cak fa­iz oran­la­rı­nın yük­sel­me­siy­le, de­ğiş­ken fa­iz oran­la­rın­dan borç alan pek çok dar ge­lir­li ai­le öde­me güç­lü­ğü çek­me­ye baş­la­dı. Öden­me­yen borç mik­ta­rı­nın hız­la yük­sel­me­si ba­zı bü­yük mort­ga­ge şir­ket­le­ri­nin ve bu şir­ket­le­re kre­di ve­ren ban­ka­la­rın cid­di za­rar­lar açık­la­ma­sı­na yol aç­tı. Pi­ya­sa­lar­da baş­la­yan pa­nik ha­va­sı ABD, Av­ru­pa ve Ja­pon­ya gi­bi ön­de ge­len mer­kez ban­ka­la­rı­nın fi­nans pi­ya­sa­la­rı­na yük­sek mik­tar­da na­kit en­jek­te et­me­siy­le ge­çi­ci ola­rak du­rul­du. An­cak pek çok uz­man dün­ya eko­no­mi­si­nin de­rin ve çö­zü­mü güç bir so­run­la kar­şı kar­şı­ya ol­du­ğu ko­nu­sun­da hem­fi­kir. Fi­nans ka­pi­ta­lin sı­nır ta­nı­ma­yan kâr gü­dü­sü­nün te­tik­le­di­ği so­ru­nun, ge­rek­li dü­zen­le­yi­ci adım­lar atıl­ma­dı­ğı tak­dir­de, ye­ni çeh­re­ler­le ve gi­de­rek da­ha kar­ma­şık bi­çim­ler­de dün­ya eko­no­mi­le­ri­ni sar­ma­ya de­vam et­me­si ka­çı­nıl­maz gö­rü­nü­yor.

Tavsiye Et
Küresel dengesizliklerin çözümünde ilk adım
IMF’nin kü­re­sel den­ge­siz­lik­le­rin çö­zü­mü için ey­le­me yö­ne­lik tar­tış­ma­la­rı müm­kün kıl­mak ama­cıy­la Ha­zi­ran 2006’da baş­lat­tı­ğı ve bu den­ge­siz­lik­le­rin baş ak­tör­le­ri ABD, Çin, av­ro böl­ge­si, Ja­pon­ya ve Suu­di Ara­bis­tan’ın ka­tıl­dı­ğı “Çok Ta­raf­lı Mü­za­ka­re”nin ilk tur gö­rüş­me­le­ri ta­mam­lan­dı. IMF ta­ra­fın­dan ya­yım­la­nan de­ğer­len­dir­me ra­po­run­da ilk tur gö­rüş­me­le­rinin çok olum­lu geç­ti­ği di­le ge­ti­ril­di. Ra­por­da, hâ­lâ çok bü­yük bo­yut­lar­da olan kü­re­sel den­ge­siz­lik­le­rin bü­yü­me hı­zın­da, mü­za­ke­re­le­rin baş­la­ma­sın­dan son­ra ya­vaş­la­ma işa­ret­le­ri­nin or­ta­ya çık­tı­ğı­na dik­kat çe­kil­di ve son bir yıl­da mü­za­ke­re­ler­de yer alan bü­tün ül­ke­le­rin den­ge­siz­lik­le­rin azal­tıl­ma­sı yo­lun­da ba­zı adım­lar at­tık­la­rı kay­de­dil­di. ABD’de mer­ke­zî hü­kü­me­tin büt­çe açı­ğı­nın azal­ma­sı, av­ro böl­ge­si ve Ja­pon­ya’da­ki ya­pı­sal re­form­lar, Suu­di Ara­bis­tan’da ka­mu ya­tı­rım­la­rı­nın art­ma­sı ve Çin’de yua­nın re­el ola­rak %5,75 de­ğer ka­zan­ma­sı bu adım­la­rın baş­lı­ca­la­rı ola­rak sı­ra­lan­dı. Ra­por­da, kü­re­sel den­ge­siz­lik­le­rin önün­de so­nun­da çö­zü­le­ce­ği vur­gu­la­na­rak, ül­ke­le­rin üzer­le­ri­ne dü­şe­ni yap­ma­sı du­ru­mun­da bu çö­zü­mün ni­za­mi bir şe­kil­de ve kü­re­sel bü­yü­me­ye za­rar ver­me­den ger­çek­leş­me­si­nin müm­kün ol­du­ğu­na dik­kat çe­ki­li­yor.

Tavsiye Et
Hava koşulları ekonomiyi olumsuz etkiliyor
BM’ye bağ­lı Dün­ya Me­te­oro­lo­ji Ör­gü­tü (DMÖ) ta­ra­fın­dan ya­pı­lan bir açık­la­ma­da, dün­ya­nın son yıl­lar­da aşı­rı ha­va ve ik­lim ko­şul­la­rı ya­şa­dı­ğı­na ve bu­nun bir­çok ül­ke­de ha­ya­tı çok olum­suz et­ki­le­di­ği­ne dik­kat çe­kil­di. Açık­la­ma­da, bu yı­lın Ocak ve Ni­san ay­la­rın­da, ka­yıt­la­rın tu­tul­ma­ya baş­lan­dı­ğı 1880 yı­lın­dan be­ri en yük­sek sı­cak­lık de­ğer­le­ri­ne ula­şıl­dı­ğı be­lir­til­di. 2007’de Ocak ayı­nın geç­miş 126 yı­lın or­ta­la­ma­sın­dan 1,89°C, Ni­san ayı­nın ise 1,37°C da­ha sı­cak geç­ti­ği kay­de­dil­di. İk­lim ko­şul­la­rın­da­ki de­ğiş­me­nin bir so­nu­cu­nun da aşı­rı ya­ğış­lar ol­du­ğu be­lir­ti­le­rek Hin­dis­tan, Pa­kis­tan ve Bang­la­deş gi­bi ül­ke­ler­de mey­da­na ge­len sel­le­rin can kay­bı­nın ya­nı sı­ra can­lı hay­van sto­ku­nun ve eki­li alan­la­rın te­lef ol­ma­sı­na da yol aça­rak böl­ge eko­no­mi­si­ne cid­di za­rar­lar ver­di­ği vur­gu­lan­dı. Kü­re­sel ısın­ma­nın ne­den ol­du­ğu ku­rak­lık, sel­ler ve fır­tı­na­lar ta­rım ürün­le­ri fi­yat­la­rı­nın da re­kor se­vi­ye­le­re yük­sel­me­si­ne yol açı­yor. 2007’de ku­rak­lık özel­lik­le buğ­day üre­ti­mi­ne cid­di bir dar­be vur­du. Bu yıl kü­re­sel buğ­day stok­la­rı­nın son 26 yı­lın en dü­şük se­vi­ye­si­ne ge­ri­le­ye­ce­ği ve buğ­day fi­yat­la­rı­nın ta­van ya­pa­ca­ğı tah­min edi­li­yor.

Tavsiye Et
Rusya’dan IMF başkanlığı için hamle
Rus­ya, Rod­ri­go de Ra­to’nun ki­şi­sel ne­den­ler­den do­la­yı is­ti­fa et­me­siy­le bo­şa­la­cak olan IMF baş­kan­lı­ğı için Çek Cum­hu­ri­ye­ti’nin es­ki Mer­kez Ban­ka­sı Baş­ka­nı Jo­sef To­sovsky’yi aday gös­ter­di. Ada­yı­nın se­çil­me­si ih­ti­ma­li dü­şük ol­sa da, Rus­ya’nın IMF baş­ka­nı­nı Av­ru­pa’nın be­lir­le­me­si ge­le­ne­ği­ne kar­şı çık­ma­sı önem ta­şı­yor. Mos­ko­va böy­le­ce, ge­liş­mek­te olan ül­ke­le­rin dün­ya eko­no­mi­sin­de ar­tan pay ve önem­le­ri­ne pa­ra­lel ola­rak 185 üye­li IMF’de da­ha faz­la söz sa­hi­bi ol­ma­la­rı ge­rek­ti­ği yö­nün­de­ki gi­ri­şim­le­ri bir adım ile­ri­ye gö­tür­müş olu­yor. Rus­ya’nın bu gi­ri­şi­mi­ne Bre­zil­ya’dan da des­tek gel­di. Çek Cum­hu­ri­ye­ti va­tan­daş­la­rı ise To­sovsky’ye des­tek ver­me­di. Çek Hü­kü­me­ti, se­çim­de üye­si ol­duk­la­rı AB’nin ada­yı­nı des­tek­le­ye­cek­le­ri­ni açık­la­dı.

Tavsiye Et
Tayland’da yabancı sermayeye sıkı yasaklar geliyor
Tay­land’da geç­ti­ği­miz yıl ya­pı­lan as­ke­rî ih­ti­lal­den son­ra oluş­tu­ru­lan Tay­land Ulu­sal Mec­li­si, ya­ban­cı ya­tı­rım­cı­la­rın ulu­sal şir­ket­ler üze­rin­de­ki mül­ki­yet ve kon­trol hak­kı­nı kı­sıt­la­yan ye­ni bir ya­sal dü­zen­le­me­yi onay­la­ma­ya ha­zır­la­nı­yor. 1997 As­ya kri­zin­den en çok et­ki­le­nen ül­ke­ler ara­sın­da yer alan Tay­land’da, kriz son­ra­sı de­ğer­le­ri cid­di mik­tar­da dü­şen pek çok şir­ke­te ya­ban­cı ya­tı­rım­cı­lar sa­hip ol­muş­tu. Or­du des­tek­li Mec­lis’in ya­ban­cı ya­tı­rım­cı­la­ra kar­şı uy­gu­la­ma­ya ça­lış­tı­ğı kı­sıt­la­ma­lar­da bu olum­suz tec­rü­be­nin et­ki­si ol­du­ğu tah­min edi­li­yor. Ya­sa­nın çık­ma­sı­nın ar­dın­dan ya­ban­cı ser­ma­ye ora­nı­nın ya­rı­dan faz­la ol­du­ğu Tay­land­lı şir­ket­le­re bu ora­nı %50’inin al­tı­na in­dir­me­le­ri için 3 yıl müh­let ta­nı­na­cak. Ya­sa ya­ban­cı mül­ki­ye­tin ta­nı­mı­nı da oy hak­kı ve yö­ne­tim­le il­gi­li hu­sus­la­rı kap­sa­ya­cak şe­kil­de ge­niş­le­ti­yor.

Tavsiye Et
Zimbabve ekonomisi kontrolden çıktı
Es­ki İn­gi­liz sö­mür­ge­le­rin­den Zim­bab­ve, son yıl­lar­da git­tik­çe de­rin­le­şen bir eko­no­mik kriz­le bo­ğu­şu­yor. Hız­la ar­tan fi­yat­lar kar­şı­sın­da re­el ge­lir­le­ri sü­rek­li aza­lan Zim­bab­ve hal­kı gün­lük ih­ti­yaç­la­rı­nı kar­şı­la­mak­ta güç­lük çe­ki­yor. Son açık­la­nan res­mî ra­kam­la­ra gö­re Zim­bab­ve’de yıl­lık enf­las­yon ora­nı %7.634’e çık­mış du­rum­da. Tü­ke­ti­ci der­nek­le­ri ger­çek enf­las­yon ora­nı­nın %13.000 se­vi­ye­sin­de ol­du­ğu­nu id­di­a edi­yor. IMF ise ül­ke­de­ki enf­las­yon ora­nın yıl­so­nun­da %100.000 se­vi­ye­si­ne ka­dar yük­se­le­ce­ği­ni tah­min edi­yor. Hü­kü­me­tin enf­las­yo­nun önü­ne ge­çe­bil­mek için fi­yat li­mit­le­ri ge­tir­me­si, ka­ra­bor­sa­cı­lı­ğa ve da­ha az üre­ti­me ne­den olu­yor; bu da enf­las­yo­nun da­ha faz­la az­ma­sın­dan baş­ka bir işe ya­ra­mı­yor. Be­yaz kar­şı­tı po­li­ti­ka­la­rıy­la ta­nı­nan Dev­let Baş­ka­nı Ro­bert Mu­ga­be ise, yük­sek enf­las­yo­nu ba­zı şir­ket­le­rin fi­yat­la­rı­nı adil ol­ma­yan şe­kil­de yük­selt­me­si­ne bağ­lı­yor ve bu­nun Ba­tı­lı ül­ke­le­rin ken­di­si­ne kar­şı dü­zen­le­di­ği bir komp­lo ol­du­ğu­nu id­di­a edi­yor.

Tavsiye Et
Yabancılar Türkiye’yi ne seviyor ne terk edebiliyor
Tür­ki­ye, Ağus­tos ayın­da kü­re­sel fi­nans pi­ya­sa­la­rın­da ABD kay­nak­lı ola­rak baş­la­yan dal­ga­lan­ma­dan yi­ne en faz­la et­ki­le­nen ül­ke­ler­den bi­ri ol­du. La­tin Ame­ri­ka’dan As­ya’ya, Av­ru­pa’dan ABD’ye ka­dar bü­tün dün­ya bor­sa­la­rın­da cid­di ka­yıp­la­rın ya­şan­dı­ğı dal­ga­lan­ma sı­ra­sın­da, Tür­ki­ye bor­sa­sın­da­ki gün­lük ka­yıp ora­nı %6,8’e ka­dar çık­tı; fa­iz oran­la­rı ve kur­lar hız­la yük­sel­di. Yük­sek ca­ri açık ve borç­lu­luk gi­bi fak­tör­ler Tür­ki­ye’yi risk­li ka­te­go­ri­de­ki ül­ke­ler ara­sı­na so­ku­yor ve bir pa­nik anın­da ya­tı­rım­cı­la­rın ilk terk et­ti­ği ül­ke­ler ara­sın­da yer aldığından Tür­ki­ye’nin ka­yıp­la­rı faz­la olu­yor. Öte yan­dan, Tür­ki­ye eko­no­mi­si­nin di­na­mik­le­ri­nin bir­kaç yıl ön­ce­si­ne kı­yas­la çok güç­lü ol­ma­sı, şu ana ka­dar fi­nan­sal pi­ya­sa­lar­da ya­şa­nan oy­nak­lık­la­rın, eko­no­mi­nin bü­tü­nü üze­rin­de­ki et­ki­le­ri­nin sı­nır­lı kal­ma­sı­nı sağ­la­dı. Yük­sek bü­yü­me po­tan­si­ye­li, dü­şük enf­las­yon, is­tik­ra­rın te­sis edil­me­si, güç­lü dö­viz re­zerv­le­ri ve ca­zip fa­iz oran­la­rı gi­bi fak­tör­ler ne­de­niy­le Tür­ki­ye, pi­ya­sa­lar­da­ki pa­nik ha­va­sı ya­tış­tı­ğın­da ya­tı­rım­cı­la­rın yük­sek kâr ama­cıy­la yö­nel­dik­le­ri başlıca ül­ke­ler­den bi­ri ko­nu­mun­da bu­lu­nu­yor.

Tavsiye Et
İkinci 500 hızlı büyüdü ancak mali yapı bozuluyor
İs­tan­bul Sa­na­yi Oda­sı (İSO) Tür­ki­ye’nin İkin­ci 500 Bü­yük Sa­na­yi Ku­ru­lu­şu 2006 Yı­lı Ra­po­ru’nu açık­la­dı. Ra­por önem­li tes­pit­ler içe­ri­yor. 2006 yı­lın­da ikin­ci 500 sa­na­yi ku­ru­lu­şu­nun top­lam sa­tış­la­rı %12, dö­nem kâr ve za­rar top­la­mı %30,4 ora­nın­da ar­tar­ken bu ku­ru­luş­la­rın mil­li ge­lir içe­ri­sin­de­ki pa­yı %1’den %1,1’e yük­sel­di. Üre­tim dı­şı ge­lir­le­rin top­lam kâr ve za­rar içe­ri­sin­de­ki pa­yı ise 2001’de­ki %491,5’lik re­kor se­vi­ye­den eko­no­mi­de­ki nor­mal­leş­me­nin et­ki­siy­le 2006’da %46,8’e ka­dar ge­ri­le­di. İSO ve­ri­le­ri özel sek­tör­de borç­lu­lu­ğun art­tı­ğı­na iliş­kin id­di­ala­rı da doğ­ru­lu­yor. İkin­ci 500 içe­ri­sin­de yer alan özel ku­ru­luş­la­rın ma­li ya­pı­sın­da borçlu­lu­ğun ar­tı­şı­na bağ­lı ola­rak 2005’ten iti­ba­ren bir bo­zul­ma ol­du­ğu gö­ze çar­pı­yor. 2006 yı­lın­da ikin­ci 500’de is­tih­dam %1,3 ora­nın­da ar­tar­ken, ça­lı­şan­la­ra ya­pı­lan öde­me­le­rin top­lam ge­li­re ora­nı 2005’te­ki %6,6 se­vi­ye­sin­den %6’ya ge­ri­le­di. İlk 500’de bu oran da­ha yük­sek ol­ma­sı­na rağ­men, 2006’da­ki dü­şüş da­ha çar­pı­cı ol­muş­tu. İlk 500 için 2005’te %10,1 olan oran 2006’da %8,8’e ge­ri­le­miş­ti.

Tavsiye Et
Erdoğan’dan işçi hakları vurgusu
AKP’nin ilk ik­ti­dar dö­ne­min­de ti­tiz­lik­le uy­gu­la­dı­ğı ne­o-li­be­ral po­li­ti­ka­lar bü­yük yer­li/ya­ban­cı ser­ma­ye grup­la­rı­nı ih­ya et­ti ve Hü­kü­met her fır­sat­ta ser­ma­ye grup­la­rı­nı ra­hat­lat­ma­ya dö­nük ic­ra­at­lar­da bu­lun­du. İş­çi ke­si­mi­nin hak­la­rı­nı ko­ru­ma­ya, sos­yal dev­let il­ke­si­ni ger­çek­leş­tir­me­ye ve ge­lir da­ğı­lı­mın­da ada­le­ti sağ­la­ma­ya dö­nük söz ve ic­ra­at­lar ise ilk dö­nem­de çok gü­dük kal­dı. İz­le­nen ne­o-li­be­ral po­li­ti­ka­la­rın olum­suz et­ki­le­di­ği kü­çük es­na­fın ve üc­ret­li ke­sim­le­rin acı­la­rı­nı ha­fif­le­te­cek po­li­ti­ka­lar ise he­men hiç gün­de­me gel­me­di. Baş­ba­kan Er­do­ğan’ın 25 Ağus­tos’ta Hiz­met-İş Sen­di­ka­sı’nda yap­tı­ğı ko­nuş­ma, ikin­ci dö­ne­min bu ba­kım­lar­dan ilk dö­ne­me kı­yas­la fark­lı ola­ca­ğı yö­nün­de umut ver­di. Ko­nuş­ma­sın­da, bü­yük pat­ron­la­rı ve kü­re­sel ak­tör­le­ri mu­ha­tap alıp iş­çi hak­la­rı­na eğil­me­yen ön­ce­ki ik­ti­dar­la­rı sert bir şe­kil­de eleş­ti­ren Er­do­ğan, “Emek ha­re­ke­ti­ni hak et­ti­ği ye­re ge­tir­mek boy­nu­mu­zun bor­cu” de­di. Umu­lur ki, AKP ikin­ci ik­ti­dar dö­ne­min­de esas ta­ba­nı­nı oluş­tu­ran iş­çi/üc­ret­li ke­si­min ve küçük esnafın/KOBİ’lerin so­run­la­rı­na dik­kat­le eği­lir ve da­ha adil bir ge­lir da­ğı­lı­mı­nı ger­çek­leş­tir­mek için gay­ret sarf eder. Ak­si tak­dir­de, Er­do­ğan’ın eleş­tir­di­ği ön­ce­ki hü­kü­met­ler gi­bi AKP’nin de mil­let ta­ra­fın­dan ıs­kar­ta­ya çı­kar­tı­la­ca­ğı­na hiç kuş­ku yok.

Tavsiye Et
Türkiye, İran’la ilişkilerini elektrik anlaşmasıyla genişletiyor
Tür­ki­ye, Tem­muz ayın­da do­ğal­gaz an­laş­ma­sı im­za­la­dı­ğı İran’la ener­ji ala­nın­da­ki iliş­ki­le­ri­ni ge­liş­ti­re­cek ye­ni bir an­laş­ma­ya im­za at­tı. Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Hil­mi Gü­ler 19-20 Ağus­tos ta­rih­le­rin­de İran’a gi­de­rek te­mas­lar­da bu­lun­du. Bu te­mas­lar­da ge­çen ay mu­ta­ba­ka­ta va­rı­lan do­ğal­gaz an­laş­ma­sı­nın ay­rın­tı­la­rı ko­nu­şul­du. Ay­rı­ca elek­trik ala­nın­da iş­bir­li­ği­ni sağ­la­ya­cak bir an­laş­ma im­za­lan­dı. Türk hü­kü­me­ti, ABD ve Tür­ki­ye için­de­ki ba­zı çev­re­ler­den ge­len bas­kı ve eleş­ti­ri­le­re rağ­men İran’la iş­bir­li­ği­ni ge­liş­tir­me­ye de­vam edi­yor. The Eco­no­mist der­gi­si de Tür­ki­ye ve İran ara­sın­da­ki iliş­ki­le­rin son dö­nem­de çok fa­al ol­du­ğu­na dik­kat çe­ke­rek, Tür­ki­ye’nin ener­ji zen­gi­ni es­ki Sov­yet Cum­hu­ri­yet­le­ri, Or­ta­do­ğu ve Av­ru­pa ara­sın­da önem­li bir ener­ji ko­ri­do­ru ha­li­ne ge­le­rek, AB üye­li­ği­ni ko­lay­laş­tır­ma­yı he­def­le­di­ği­ni yaz­dı.

Tavsiye Et
Kredi kartında Chip&pin uygulaması, sahteciliği hızla düşürdü
Kre­di kart­la­rı­nın en bü­yük han­di­ka­bı olan sah­te­ci­lik, şif­re kul­la­nı­mı­nı ge­ti­ren chip&pin uy­gu­la­ma­sı ile %68 ora­nın­da düş­tü. Ban­ka­la­ra­ra­sı Kart Mer­ke­zi (BKM)’nden ya­pı­lan açık­la­ma­da, 1 Tem­muz 2007 ta­ri­hin­den iti­ba­ren ha­ya­ta ge­çi­ri­len çip­li kart­lar­la şif­re­li alış­ve­riş uy­gu­la­ma­sı­nın ilk bir ayın­da kre­di kar­tın­da­ki sah­te­ci­lik ora­nı­nın ge­ri­le­di­ği ve chip&pin uyum­lu iş­lem ora­nı­nın %94’e ulaş­tı­ğı kay­de­dil­di. Açık­la­ma­da %94’lük kul­la­nım ora­nı Türk kart­lı öde­me sek­tö­rü ta­ra­fın­dan bü­yük bir ba­şa­rı ola­rak yo­rum­la­nır­ken, Tür­ki­ye’den ön­ce uy­gu­la­ma­yı dev­re­ye so­kan İn­gil­te­re’de bu ora­na an­cak bi­rin­ci yı­lın so­nun­da ula­şı­la­bil­di­ği kay­de­dil­di.

Tavsiye Et
Tarım sektörü tehdit altında
Tür­ki­ye, kü­re­sel ısın­ma­dan kay­nak­la­nan aşı­rı sı­cak­lar ve ku­rak­lı­ğın ya­nı sı­ra bi­linç­siz su­la­ma ve yer­le­şim po­li­ti­ka­la­rın­dan do­ğan olum­suz­luk­lar­la bo­ğu­şu­yor. Baş­ta İç Ana­do­lu ol­mak üze­re bir­çok böl­ge­de akar­su­lar, göl­ler ve ba­raj­lar ku­ru­ma nok­ta­sı­na gel­di. Ço­ğu ta­rım ara­zi­sin­de su­suz­luk­tan ve çöl­leş­me­den do­la­yı ta­rım ya­pı­la­mı­yor. Özel­lik­le Kon­ya hav­za­sı­na 70 gün­dür ya­ğış düş­me­me­si ve su kay­nak­la­rı­nın uzun yıl­lar yan­lış su­la­ma po­li­ti­ka­la­rıy­la tü­ke­til­miş ol­ma­sı ta­rım ürün­le­ri­ni olum­suz et­ki­li­yor. Tür­ki­ye’nin ta­hıl am­ba­rı ola­rak ka­bul edi­len Kon­ya hav­za­sı­nın bu du­ru­mu, yet­ki­li­le­ri yurt­dı­şın­dan ta­hıl it­ha­la­tı­na zor­lu­yor. An­cak dün­ya ge­ne­lin­de­ki ku­rak­lık ne­de­niy­le ço­ğu ül­ke ta­hıl ih­ra­ca­tı­nı dur­dur­muş du­rum­da. Bu ge­liş­me­ler, kü­re­sel ısın­may­la bir­lik­te ta­rım­da ken­di ken­di­ne ye­ter­li­li­ğin çok önem­li ha­le ge­le­ce­ği­ne işa­ret edi­yor.

Tavsiye Et