Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (August 2007) > Kitap
Kitap
Konfüçyen Kapitalizm
Souchou Yao
Türkçesi: Zehra Savan
İstanbul: Küre Yayınları, 2007
 
Ka­pi­ta­liz­min bel­ki de en güç­lü yan­la­rın­dan bi­ri­si her dö­nem­de rüz­ga­rı­nı ar­ka­sı­na al­dı­ğı en­te­lek­tü­el meş­ru­laş­tır­ma me­ka­niz­ma­la­rı­dır. Li­be­ra­lizm dü­şün­ce­si ile bir­lik­te neş­vü­ne­ma bul­du­ğu gün­den bu ya­na en­te­lek­tü­el ze­mi­ni hep sağ­lam tu­tul­ma­ya ça­lı­şı­lan ka­pi­ta­lizm için bir en­te­lek­tü­el des­tek me­ka­niz­ma­sı­nın var­lı­ğın­dan söz et­mek hiç de abar­tı­lı ol­ma­sa ge­rek. Bu en­te­lek­tü­el des­tek me­ka­niz­ma­sı, bir sis­tem ola­rak ka­pi­ta­liz­min meş­ru­laş­tı­rıl­ma­sı, mua­rız­la­rı­na ce­vap ve­ril­me­si ve ye­ni du­rum­la­ra ayak uy­du­ra­bil­me­si için göz alı­cı ça­ba­lar or­ta­ya koy­muş­tur. Za­ten, ka­ba­ca Ba­tı en­te­lek­tü­el ta­ri­hi­nin ve özel­de ik­ti­sat ta­ri­hi­nin en çar­pı­cı me­tin­le­ri­nin or­ta­ya çık­ma­sı­nı bu ça­ba ve bu ça­ba­ya ve­ri­len kar­şı­lık­lar oluş­tur­muş­tur.
Ka­pi­ta­liz­min var­lı­ğı­nı ida­me et­tir­me­si ve söz­cü­lü­ğü­nü yap­tı­ğı kit­le­yi mut­lu et­me­ye de­vam et­me­si adı­na son yıl­lar­da en faz­la baş­vu­ru­lan yol­lar­dan bi­ri ise ka­pi­ta­liz­min de­ği­şik top­lum ke­sim­le­ri ile ol­du­ğu ka­dar de­ği­şik coğ­raf­ya­lar­la ve kül­tü­rel form­lar­la da en­teg­ras­yo­nu­nun sağ­lan­ma­sı an­la­mın­da fel­se­fi bir ça­ba­nın or­ta­ya çık­mış ol­ma­sı­dır. Bu­gü­ne dek or­ta­ya ko­nan eko­no­mik des­tek prog­ram­la­rı­nın ve eko­no­mik bü­yü­me, re­fah gi­bi tez­le­ri iş­le­yen pro­pa­gan­da­la­rın son kul­lan­ma ta­rih­le­ri­ni dol­dur­ma­sı söz ko­nu­su ça­ba­yı gün­de­me ge­tir­miş, ka­pi­ta­liz­mi çe­şit­li ye­rel kül­tür­ler­le on­to­lo­jik bir bağ ve uyum içe­ri­sin­de gös­ter­me ça­ba­sı or­ta­ya çık­mış­tır. İs­la­mi Ka­pi­ta­lizm, Kon­füç­yen Ka­pi­ta­lizm gi­bi kav­ram eş­le­me­le­ri bu sü­re­cin en gö­ze çar­pan iki ör­ne­ği­dir.
Ne ya­man çe­liş­ki­dir ki, te­me­lin­de in­sa­ni de­ğer­ler ve ka­na­at olan her iki inanç sis­te­mi de ki­şi­sel hır­sı ve kâr mak­zi­mi­zas­yo­nu­nu her şe­yin üs­tü­ne ko­yan ka­pi­ta­lizm ile uyum içe­ri­sin­de ser­gi­len­mek­te ve bi­linç­li bir en­te­lek­tü­el pro­pa­gan­da ça­ba­sı ken­di­si­ni açık et­mek­te­dir.
Kü­re Ya­yın­la­rı’ndan çı­kan ve Uzak Do­ğu­lu bir aka­de­mis­yen olan So­uc­ho­u Ya­o’nun Çin top­lu­mu ve özel­de Sa­ra­vak’ta bu­lu­nan Çin­li tüc­car­lar ek­se­nin­de ka­le­me al­dı­ğı Kon­füç­yen Ka­pi­ta­lizm, yu­ka­rı­da bah­si ge­çen tar­tış­ma­ya Uzak Do­ğu top­lum­la­rı ve Kon­füç­yüs­çü inanç sis­te­mi bağ­la­mın­da ba­kı­yor ve me­se­le­yi bü­tün yön­le­ri ile ma­sa­ya ya­tır­ma­ya ça­lı­şı­yor. /Fatmanur Altun

Tavsiye Et
Üstad Ali Ulvi Kurucu -Hatıralar-
M. Ertuğrul Düzdağ
İstanbul: Kaynak Yayınları, 2007
 
Üs­tad Ali Ul­vi Ku­ru­cu, Tür­ki­ye’nin ya­kın ta­ri­hi­ne ta­nık­lık et­miş âlim bir zat ve has­bi bir şah­si­yet. 1922 yı­lın­da Kon­ya’da dün­ya­ya ge­len ve bu­ra­da ge­çen ço­cuk­luk yıl­la­rı­nın ar­dın­dan tah­sil için git­ti­ği Ka­hi­re’den son­ra, Me­di­ne-i Mü­nev­ve­re’de ya­şa­ma­ya baş­la­yan Üs­tad, 3 Şu­bat 2002’de ora­da ve­fat et­ti.
Kon­ya’da­ki ço­cuk­luk dev­re­sin­de ai­le­si­nin yön­len­dir­me­siy­le Kur’an ve ilim yo­lu­na gi­ren Ku­ru­cu, tü­ken­mek bil­me­yen bir ça­lış­ma az­mi­ne ve Bi­rin­ci Dün­ya Sa­va­şı’nın ar­dın­dan par­ça­la­nan İs­lam coğ­raf­ya­sı­nın me­se­le­le­ri­ne iliş­kin de­rin bir du­yar­lı­lı­ğa sa­hip­ti. Öm­rü­nün el­li al­tı yıl­lık dev­re­si­ni Me­di­ne-i Mü­nev­ve­re’de ge­çi­ren Üs­tad, bu­ra­da İs­lam dün­ya­sı­nın dört bir ya­nın­dan ge­len ilim adam­la­rı ve si­ya­set ön­der­le­ri ile iliş­ki ku­ra­rak on­lar­la Müs­lü­man­la­rın me­se­le­le­ri­ni ko­nuş­ma fır­sa­tı bul­du.
Geç­ti­ği­miz gün­ler­de Üs­tad’ın uzun yıl­la­ra ya­yı­lan bu tec­rü­be­le­ri iki cilt­lik bir ha­tı­rat ola­rak Kay­nak Ya­yın­la­rı ta­ra­fın­dan ya­yım­lan­dı. Üs­tad’ın ha­ya­tı­nın ve tec­rü­be­le­ri­nin bir ha­tı­rat şek­lin­de or­ta­ya çık­ma­sı ise ko­lay ol­ma­mış. De­ğer­li bir ilim ve fi­kir ada­mı olan M. Er­tuğ­rul Düz­dağ’ın ka­le­min­den çı­kan bu ça­lış­ma, son cil­di ha­len ya­zıl­mak­ta ol­du­ğu için esa­sen bit­me­miş; olu­şum sü­re­ci ise on dört yı­lı aş­mış. Ka­set ka­yıt­la­rı yet­miş beş saa­ti bu­lan ve ka­set çö­züm­le­me­le­ri bin üç yüz say­fa tu­tan ha­tı­ra­la­rın sa­de­ce tas­nif edil­me­si al­tı yıl sür­müş ve bu sü­reç­te Düz­dağ pek çok mad­di ve ma­ne­vi sı­kın­tı­ya gö­ğüs ger­miş. Fa­kat ge­rek Tür­ki­ye’nin ge­rek­se İs­lam coğ­raf­ya­sı­nın ge­ne­li­nin ya­kın ta­ri­hi­ne ışık tu­ta­bi­le­cek olan böy­le­si­ne önem­li bir ilim ada­mı­nın ha­tı­ra­la­rı­nın ta­ri­hin ka­ran­lık say­fa­la­rı­na hap­sol­ma­sı­na gön­lü ra­zı ol­ma­yan Düz­dağ, geç­ti­ği­miz gün­ler­de ese­ri mü­ces­sem bir şe­kil­de or­ta­ya çı­kar­ma­yı ba­şar­mış.
İs­lam üm­me­ti­nin önem­li bir ha­zi­ne­si olan Üs­tad Ali Ul­vi Ku­ru­cu’nun ta­nın­ma­sı, ta­nı­tıl­ma­sı ve ser­gi­le­di­ği gü­zel ya­şan­tı­nın ör­nek teş­kil et­me­si, özel­lik­le de genç ne­sil­le­ri teş­vik ve yön­len­dir­me­si te­men­ni­siy­le bu de­ğer­li ça­lış­ma­yı se­lam­lı­yo­ruz. /Fatmanur Altun

Tavsiye Et
Batılılaşma Yolunda
İlber Ortaylı
İstanbul: Merkez Kitapçılık, 2007
 
İl­ber Or­tay­lı, de­rin­lik­li bi­lim­sel ça­lış­ma­la­rı po­pü­ler il­gi­ye de ko­nu ol­muş na­dir ilim adam­la­rın­dan bi­ri. Or­tay­lı’nın Tür­ki­ye’de az sa­yı­da ilim ada­mı­na ve ede­bi­yat­çı­ya na­sip olan bu özel­li­ği, eser­le­ri­nin çok sa­tan­lar lis­te­sin­de yer al­ma­sı­na, kon­fe­rans ve ko­nuş­ma­la­rı­nın çok sa­yı­da in­san ta­ra­fın­dan ta­kip edil­me­si­ne se­bep olu­yor. Böy­le­ce, mu­tad ola­nın ak­si­ne, bir ilim ada­mı­na he­nüz ya­şar­ken kıy­met ve­ri­li­yor ol­ma­sı, Türk dü­şün­ce ha­ya­tın­da kay­de­di­len önem­li bir mer­ha­le.
Or­tay­lı’ya ait eser­le­rin ya­yım­lan­ma sü­re­ci­nin son bir­kaç yıl­da iv­me ka­zan­mış ol­ma­sı ise söz ko­nu­su il­gi­nin en so­mut ka­nı­tı. Ya­za­rın, de­ği­şik ya­yın or­gan­la­rın­da da­ğı­nık hal­de bu­lu­nan ma­ka­le­le­ri­nin çe­şit­li ya­yı­nev­le­ri ta­ra­fın­dan der­le­ne­rek ya­yım­la­nan eser­le­ri­nin so­nun­cu­su Ba­tı­lı­laş­ma Yo­lun­da isim­li ça­lış­ma. Os­man­lı mil­let sis­te­mi, dip­lo­ma­tik iliş­ki­ler ve eko­no­mi ta­ri­hi üze­ri­ne çe­şit­li ma­ka­le­ler­den olu­şan ese­rin il­gi gö­re­ce­ğin­den şüp­he­miz yok. /Fatmanur Altun

Tavsiye Et
Osmanlı Hayatından Kesitler / Emin Efendi
Hazırlayanlar: Hasan Gürkan, Hür Mahmut Yücer
İstanbul: İnsan Yayınları, 2007
 
Ta­ri­hi sa­de­ce dev­let­le­re ve ku­rum­la­ra ait bir tec­rü­be ola­rak gör­me­yen ta­rih an­la­yı­şı, mal­ze­me­si­ni gün­de­lik pra­tik­ler­den alan bir ta­rih yo­ru­mu or­ta­ya ko­yar. An­na­les Oku­lu’ndan bu ya­na il­gi çe­ken bu yak­la­şım, dik­ka­ti­ni gün­de­lik ya­şan­tı­ya çe­vi­re­rek ço­ğu za­man res­mî ta­rih içe­ri­sin­de ken­di­si­ne yer bu­la­ma­yan can alı­cı ol­gu­lar­la araş­tır­ma­cı­la­rı kar­şı kar­şı­ya ge­ti­rir.
19. yüz­yıl­da ka­le­me alı­nan ve İn­san Ya­yın­la­rı’nın Os­man­lı Ha­ya­tın­dan Ke­sit­ler adıy­la neş­ret­ti­ği eser de bah­si ge­çen tür­den bir mal­ze­me ile oluş­muş. 19. yüz­yı­lın önem­li di­nî şah­si­yet­le­rin­den bi­ri olan Ket­hü­da­za­de Meh­met Arif Efen­di’nin öğ­ren­ci­si Emin Efen­di ta­ra­fın­dan an­la­tıl­dı­ğı eser, ay­nı za­man­da son dö­nem Os­man­lı gün­de­lik ya­şan­tı­sı­na ışık tu­tan de­ğer­li bir ça­lış­ma. /Fatmanur Altun

Tavsiye Et
Ölüm Hükmü / Elçin
Türkiye Türkçesi: Azad Ağaoğlu
İstanbul: Ötüken Yayınları, 2007
Azer­bay­can Ede­bi­ya­tı, ku­rak­ta kal­mış gül bah­çe­si gi­biy­se, şüp­he­siz El­çin İl­yas oğ­lu Efen­di­yev’in eser­le­ri, bu gül bah­çe­si­nin en ra­yi­ha­lı gül­le­rin­den­dir. Ba­ba­sı gi­bi Azer­bay­can’ın önem­li ede­bi fi­gür­le­rin­den olan El­çin, 1959 yı­lın­dan be­ri hi­kâ­ye ve ro­man­la­rıy­la Azer­bay­can ede­bi­ya­tı­na emek ver­mek­te­dir. Ba­kü Üni­ver­si­te­si’nde ede­bi­yat ku­ram­la­rı pro­fe­sö­rü olan ve ha­len Azer­bay­can baş­ba­kan yar­dım­cı­lı­ğı ya­pan El­çin, ya­zar­lı­ğı­nı dev­let adam­lı­ğı­nın önü­ne koy­ma­sıy­la da dik­kat çek­mek­te­dir. Genç­li­ğin­de, da­ha çok Ba­tı ede­bi­ya­tı­na mey­yal olan El­çin, da­ha son­ra mil­li olun­ma­dan be­şe­ri olu­na­ma­ya­ca­ğı­nın far­kı­na var­dı­ğı­nı söy­ler. El­çin’e gö­re bir ya­zar is­ti­dat­lıy­sa özüy­le be­ra­ber öz hal­kı­nın his­le­ri­ni ve he­ye­can­la­rı­nı da ifa­de eder. İk­ti­dar­lı bir ya­zar­sa Al­la­hu Teâ­lâ ona da­ha bü­yük bir is­ti­dat ver­diy­se sa­de­ce öz hal­kı­nı ifa­de et­mek­le kal­maz, tas­dik eder. El­çin şu şer­hi de düş­me­den ede­mez: Mil­li­lik­te ka­pa­nıp ka­lan da ca­hil ve nâ­dan olur. Dün­ya ça­pın­da ta­nı­nıp bi­lin­me­nin yo­lu­nun ön­ce ken­di ül­ke­sin­de se­vil­mek­ten geç­ti­ği­ni söy­le­yen El­çin, ül­ke­sin­de hak et­ti­ği ye­re gel­se de Tür­ki­ye’de ede­bi­yat­se­ver­ler ara­sın­da bi­le be­lir­li bir azın­lık ta­ra­fın­dan ta­nı­nı­yor. Hal­bu­ki, ba­ba­sı İl­yas Efen­di­yev’nin Mak­ber’i ez­be­rin­den oku­du­ğu­nu söy­le­yen El­çin’e gö­re “Me­se­le on­dan iba­ret­tir ki, Ana­do­lu Tür­kü­nün se­vim­li ya­za­rıy­la Azer­bay­can Tür­kü­nün se­vim­li ya­za­rı bir­dir.” Bu bağ­lam­da El­çin, eser­le­ri­nin Tür­ki­ye Türk­çe­si­ne ak­ta­rıl­ma­sı­na bi­le as­lın­da ge­rek ol­ma­dı­ğı­nı, Türk oku­ru­nun bi­raz­cık gay­re­tiy­le eser­le­ri Aze­rî­ce­den de oku­ya­bi­le­ce­ği­ni ifa­de eder. Eser­le­ri Rus­ça, Al­man­ca, İn­gi­liz­ce, Fran­sız­ca, Ma­car­ca, Arap­ça, Tür­ki­ye Türk­çe­si, Fars­ça ve İs­pan­yol­ca gi­bi dil­le­re çev­ril­miş­tir. Di­li­mi­ze ro­man ve hi­kâ­ye­le­ri çev­ri­len El­çin’in bu eser­le­rin­den ba­zı­la­rı şun­lar­dır: Şu­şa Dağ­la­rı­nı Du­man Bü­rü­dü(1994),Ölüm Hük­mü(1996),Mah­mut ile Mer­yem(1997),Ak De­ve (1999),Sa­rı Ge­lin(2003), Gü­müş Be­ya­zı Ka­ra­van (2006).Çağ­daş ger­çek­çi-psi­ko­lo­jik üs­lu­bun ku­ru­cu­la­rın­dan olan El­çin, şe­hir­de­ki in­sa­nın so­run­la­rı­nı ko­nu edi­nir; halk hi­kâ­ye­le­ri ve des­tan­la­rı­nın li­riz­mi­ni eser­le­ri­ne yan­sı­tır. Sov­yet sis­te­mi­ne ait bir­çok me­se­le ve so­ru­ya in­san üze­rin­den ce­vap ara­yan El­çin, bu sis­te­me da­ir bir hi­kâ­ye olan Ölüm Hük­mü ro­ma­nın­da da ken­di­ne öz­gü üs­lu­buy­la şid­det ve kor­ku­ya da­ya­lı dü­zen­ler­de in­san­lık hay­si­ye­ti­nin ne­ler ile de­ğiş­ti­ril­di­ği­ni göz­ler önü­ne se­ri­yor. /Betül Özel Çiçek

 


Tavsiye Et
Işıldayan Kelimeler: Rasim Özdenören
Âlim Kahraman
İstanbul: Kaknüs Yayınları, 2007
Âlim Kah­ra­man’ın ha­zır­la­dı­ğı Işıl­da­yan Ke­li­me­ler: Ra­sim Öz­de­nö­ren, Türk dü­şün­ce dün­ya­sın­da­ki el­lin­ci yı­lın­da Ra­sim Öz­de­nö­ren için ter­tip edil­miş bir ar­ma­ğan ki­tap. Ge­rek or­ta­ya koy­du­ğu fark­lı, özen­li ve ‘ay­dın­lık’ eser­le­riy­le ge­rek­se bir­çok ke­sim­den ya­za­rın ede­bi­yat al­gı­sı­nı et­ki­le­me­siy­le Türk ede­bi­ya­tı­na bü­yük eme­ği ge­çen Öz­de­nö­ren için ha­zır­lan­mış Işıl­da­yan Ke­li­me­ler do­kuz ana bö­lüm­den olu­şu­yor. Ki­tap­ta, ya­za­rın ha­ya­tı­na de­ği­nil­dik­ten son­ra, gü­nü­müz ede­bi­yat dün­ya­sı­nın ön­de ge­len isim­le­ri­nin Öz­de­nö­ren hak­kın­da yaz­dık­la­rı ya­zı­la­ra yer ve­ri­li­yor. Gi­riş ma­hi­ye­tin­de­ki “Bir Por­tre İçin Baş­lan­gıç Söz­le­ri” bö­lü­mü­nün ya­zar­la­rı E. Eroğ­lu ve S. İle­ri. Öz­de­nö­ren’in hi­kâ­ye­le­ri üze­ri­ne N. Du­ru­el, F. An­daç, Y. Taş­çı­oğ­lu, N. Bar­ba­ro­soğ­lu ve C. Ka­ral’ın tah­lil ve yo­rum­la­rıy­la oluş­tu­rul­muş bö­lü­mün baş­lı­ğı ise “Met­nin İzin­de I/Öy­kü”. Üçün­cü bö­lüm­de ise M. Yal­çın, F. K. Bar­ba­ro­soğ­lu, A. Ke­keç’in “Ra­sim Öz­de­nö­ren se­rü­ven­le­ri”ni oku­yo­ruz. Öz­de­nö­ren’in dü­şün­ce­si ve es­te­tik an­la­yı­şı­na da­ir K. Ka­ya­lı, İ. Kut­lu­er, T. Ka­ra­taş, B. Dün­der’in ya­zı­la­rı yer alı­yor. Öz­de­nö­ren’in öy­kü­cü­lü­ğü­ne te­ma­tik yak­la­şım­la­rın bir ara­ya ge­ti­ril­di­ği “Met­nin İzin­de II/Öy­kü Te­ma­tik Ba­kış­lar”da ise M. Ever­di, M. De­mi­rel ve A. Har­man­cı’nın ya­zı­la­rı bu­lu­nu­yor. De­va­mın­da ise, Öz­de­nö­ren’in Âlim Kah­ra­man ve Ş. Yıl­maz’la yap­tı­ğı üç otu­rum ve “Ya­zı­lan­lar ve Yan­sı­yan­lar: Za­man Di­zim” bö­lü­mün­de de, Öz­de­nö­ren’in eser­le­ri, ko­nuş­ma­la­rı ve çe­vi­ri­le­ri; hak­kın­da ya­zı­lan­lar, söy­le­nen­ler, ha­zır­la­nan tez ve ki­tap­lar, bib­li­yog­raf­ya­lar üze­ri­ne ay­rın­tı­lı bir ça­lış­ma yer alı­yor. En son bö­lüm­de ise Se­zai Ka­ra­koç, Nu­ri Pak­dil, M. Kut­lu, M. Kap­lan, A. Ay, S. Yal­sı­zu­çan­lar ve E. Be­ya­zıd gi­bi ya­zar­la­rın Ra­sim Öz­de­nö­ren hak­kın­da 1960’lar­dan bu ya­na yaz­dık­la­rı ya­zı­lar­dan seç­me­ler bu­lu­nu­yor. /Betül Özel Çiçek

 


Tavsiye Et
Yenidünya
Aylık İlmî, Fikrî, Aktüel Dergi
Yıl: 14 Sayı: 165 Temmuz 2007
 
“(…) O gü­ze­lim ca­mi­le­ri, ker­van­sa­ray­la­rı, çeş­me­le­ri, ha­mam­la­rı, ah­şap ev­le­ri ya­pan­lar­la apart­man di­ye anı­lan bu­gün­kü çir­kin bi­na­la­rı ya da kor­kunç iş han­la­rı­nı, ya da ki­şi­lik­siz gök­de­len müs­ved­de­le­ri­ni ya­pan­la­rın ay­nı ulus­tan ol­duk­la­rı­nı Tür­ki­ye’yi bil­me­yen bir ya­ban­cı­ya inan­dır­mak güç­tür. Ner­dey­se apay­rı iki kim­lik söz ko­nu­su di­yen­le­ri var­dır.” (Oğuz De­mi­ralp, Sa­tır­lar Ara­sı Ay­lak­lık)
Ko­nu­muz mi­ma­ri de­ğil­se de, yu­ka­rı­da­ki söz­ler Tür­ki­ye’de İs­lam sa­nat­la­rı­nın ya­şa­dı­ğı akı­be­ti göz­ler önü­ne se­ri­yor. Cum­hu­ri­yet’in ila­nın­dan 1970’le­re ka­dar, (Do­ğan Ku­ban’ın ta­bi­riy­le) “Türk-Ana­do­lu-İs­lam-Ba­tı ku­tup­la­rı ara­sın­da bir ye­re yer­le­şe­me­miş bir kül­tür or­ta­mın­da” iti­lip ka­kı­lan İs­lam sa­nat­la­rı 70’ler­den son­ra ye­ni­den gün­de­mi­mi­ze gir­di. Gün geç­mi­yor ki med­ya­da, Pa­ris’in ün­lü Lo­uv­re Mü­ze­si’nin gör­kem­li bir İs­lam sa­nat­la­rı bö­lü­mü aç­ma­ya ha­zır­lan­dı­ğı, Al­man­ya’nın Hei­del­berg ken­tin­de İs­lam sa­nat­la­rı ga­le­ri­si açıl­dı­ğı, İtal­ya’nın Mi­la­no ken­tin­de İs­lam sa­nat­la­rı kon­fe­rans­la­rı­nın dü­zen­len­di­ği ha­ber­le­ri­ne rast­la­ma­ya­lım.
Son yıl­lar­da ki­mi ku­ru­luş­la­rın (1980’de fa­ali­ye­te ge­çen IR­CI­CA’yı bu ve­si­ley­le ana­lım) ve ye­rel yö­ne­tim­le­rin kat­kı­sıy­la ye­ni­den il­gi ala­nı­mı­za gi­ren Türk-İs­lam sa­nat­la­rı Ye­ni­dün­ya der­gi­si­nin 165. sa­yı­sı­nın da ko­nu­su. Prof. Dr. İl­han Öz­ke­çe­ci ile ya­pı­lan söy­le­şi, bu min­val­de okun­ma­ya de­ğer. Ta­ma­mı al­tı cilt ola­rak plan­la­nan sa­nat di­zi­si­nin Za­ma­nı Aşan­lar/IX. Yüz­yı­la Ka­dar Türk Sa­na­tı (2004)ve Do­ğu Işı­ğı/VI­I-VII­I. Yüz­yıl­lar­da İs­lam Sa­na­tı (2006)baş­lık­lı ilk iki cil­di­ni ya­yım­la­yan Öz­ke­çe­ci’ye gö­re, son yıl­lar­da gö­rü­len can­lan­ma ka­li­te ile sı­nan­ma­lı; üni­ver­si­te­le­rin de iş­bir­li­ğiy­le aka­de­mik ve bi­lim­sel ola­rak des­tek­len­me­li. Os­man­lı’da ha­ya­tın her saf­ha­sı­na in­ti­kal eden bir duy­gu ve dü­şün­ce dün­ya­sı için­de ge­li­şen Türk-İs­lam sa­na­tı­nın, gü­nü­müz­de ih­ya edil­me­si için ön­ce­lik­le ön eği­ti­mi ya­pıl­ma­lı. Ken­di kül­tür ve sa­na­tı­mı­zın te­mel­le­ri öğ­re­nil­me­den ev­ren­sel bo­yut­la­ra ge­çil­me­me­li ki ya­pı­lan­lar kök­süz kal­ma­sın.
Eb­ru, min­ya­tür, hat ve tez­hip sa­na­tı­nı say­fa­la­rı­na ta­şı­yan der­gi­de, Hik­met Ba­rut­çu­gil ve Nus­ret Çol­pan’la da bi­rer söy­le­şi ya­pıl­mış. Mus­ta­fa Ka­ra, Ra­sim Öz­de­nö­ren, Dur­sun Gür­lek, Sü­ley­man Ulu­dağ, Se­fa Say­gı­lı, H. İb­ra­him Kut­lay ve bu­ra­ya sığ­dı­ra­ma­dı­ğı­mız pek çok isim bu sa­yı­ya kat­kı­da bu­lun­muş. /Ner­min Te­ne­ke­ci

Tavsiye Et