Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (May 2004) > Dosya > “Denizaşırı Çinliler”: Nam-ı diğer Çin diasporası
Dosya
“Denizaşırı Çinliler”: Nam-ı diğer Çin diasporası
Sevinç Alkan Özcan
LİTERATÜRDE Çin Halk Cumhuriyeti dışında yaşayan Çinlileri ifade etmek için tek bir tanım kullanılmamaktadır. Söz konusu Çinlileri ifade etmede karşılaşılan zorluğun temel nedenlerinden biri yabancı ülkelerde yaşayan Çinlilerin çoğununun o ülkenin vatandaşlığına geçmiş olmalarıdır. Bu durum Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşlığına sahip, fakat başka bir ülkede azınlık olarak yaşayan Çinliler ile o ülkenin vatandaşlığını kabul etmiş, fakat etnik köken itibariyle Çinli olanları birbirinden ayırmayı önemli hale getirmektedir. Bununla birlikte böyle bir ayrımı yapmanın zorluğu ortadadır. Ancak şu kadarını söylemek mümkün ki, diaspora kelimesi Çin dışında yaşayan Çinlileri tanımlamak için bizlere uygun bir perspektif sağlamamaktadır. Zira her ne kadar özellikle Güneydoğu Asya ülkelerine doğru gerçekleşen Çinli göçünün binlerce yıllık bir geçmişi olsa da bu, diaspora tanımını gerektirecek kadar trajik bir geçmiş değildir. Konunun uzmanlarının tercih ettiği tanım da zaten diaspora değil, “denizaşırı Çinliler- overseas Chinese” tanımıdır. Bu tanım yaygın olarak kabul edilmekle birlikte içerdiği anlam açısından uzmandan uzmana ve ülkeden ülkeye değişiklikler göstermektedir.
Her ne kadar Çinlilerin Güneydoğu Asya’ya göçünün binlerce yıllık bir geçmişi varsa da, dünyanın diğer bölgelerine doğru yaşanan Çinli göçü yeni bir olgudur. Gerçekte dünyanın diğer bölgelerine doğru yaşanan Çinli göçünün büyük bir kısmı 19’uncu yüzyıl boyunca ve 20’nci yüzyıl başlarında gerçeklemiştir. Bugün 136 ülkede yaklaşık 37 milyon (bazı kaynaklar bu rakamı 50-60 milyona kadar çıkarmaktadır) denizaşırı Çinli yaşamaktadır. Bu rakamlar Çinlilerin dünyanın hemen hemen tüm ülkelerine dağıldığını göstermektedir. Fakat bu dağılım dengeli değildir. Tüm dünyada yaşayan yaklaşık 37 milyon denizaşırı Çinli’nin %88’i Asya’nın gelişmiş ülkelerinde (sırasıyla Endonezya, Tayland, Hong Kong, Malezya, Singapur ve Vietnam); %9’u Kuzey ve Güney Amerika’da, %2’si Avrupa’da, %1’i ise Okyanusya ve Afrika’da yaşamaktadır. Dört ülkede Çinliler nüfusun çoğunluğunu oluşturmaktadır. Hong Kong nüfusunun %97’si, Maccau’nun %95’i, Singapur’un %77’si ve Chrismas Island’ın %73’ü “denizaşırı Çinliler”den oluşmaktadır. Dört ülkede (Malezya %30, Brunei %18, Nauru %18) ise nüfusun %10’undan fazlası Çinli’dir.
Denizaşırı Çinliler’in ana damarını 1850 öncesi Güneydoğu Asya’ya göç etmiş olan tüccarlar oluşturmaktadır. 1850-1920 yılları arasında Amerika ve Avustralya’ya göç eden Çinlilerin çoğu ise vasıfsız işçi grubunda yer almaktadır. Bir başka göç, 1911 yılından sonra emperyal Çin’in çökmesinin ardından milliyetçi saiklerle gerçekleşen, iyi eğitimli Çinlilerin göçüdür. Bu gruba göre Çin ulusunun ve kültürünün denizaşırı Çinliler arasında gelişmesi için eğitimin çok önemli bir yeri vardır. Bu nedenle 1920’li yıllarda pek çok Çinli öğretmen yurt dışında yaşayan Çinlilerin eğitimi için göç etmek durumunda kalmıştır. Bu durum 1950’li yıllara kadar devam etmiştir. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan “yeni göçler”, gerçekten de çok yeni bir olgudur ve diğerlerinden farklı birtakım özellikler ihtiva etmektedir. Her şeyden önce bu yeni göçmen grup gittiği yerlerde çok değişik bir çevre ile karşılaşmış ve eski Çinli göçmenlerden farklı cemaatler ortaya çıkarmıştır. Son elli-altmış yıl içerisinde, özellikle Kuzey Amerika ve Avustralya’da anti-Çinli yasaların kaldırılması ve vatandaşlık kanununda sağlanan kolaylıklar Çinli göçünü teşvik eder niteliktedir. 1990’lı yıllarda Kuzey Amerika, Hong Kong ve Tayvan’da konferanslar düzenlenmiş ve bu konferanslarda denizaşırı Çinliler’in ekonomik aktiviteleri, iş ağları, göçleri, popüler kültürleri, kimlik tartışmaları, siyasi katılımları ve aile yapıları ele alınmıştır. Bir kuşak müteşebbis ile diğeri arasındaki süreksizlik, bölgelerde ortaya çıkan farklılaşmalar ve aynı zamanda denizaşırı Çinliler arasında etnik kimlik inşa süreçlerinin farklılaşması, bu konularda genellemeler yapmayı zorlaştırmaktadır. Bununla birlikte, “denizaşırı Çinli müteşebbisler”in özellikle Güneydoğu Asya bölgesindeki ve Çin’deki yatırımları ile iş alanındaki başarıları dikkat çekmektedir.
Dünyadaki en kalabalık diaspora grubunu oluşturan denizaşırı Çinliler, toplam Çin nüfusu düşünüldüğünde pek fazla bir şey ifade etmiyor olsa bile, dünyanın hemen her yerinde bulunmaları nedeniyle, özellikle dikkate alınması gereken bir grup olarak karşımıza çıkmaktadır. Kendilerini kabul eden ülkelerle tam olarak bütünleşmemeleri, bu ülkelerde önemli baskı grupları oluşturmaları, ciddi bir ekonomik gücü temsil etmeleri ve aralarındaki olağanüstü dayanışma gibi özellikleri ile tanınmaktadırlar. Denizaşırı Çinliler tarafından ortaya konulan aile işletmelerinin oluşturduğu iş bağlantıları dikkat çekicidir. Örneğin, Filipinler’de ülke nüfusunun yalnızca %1’ini teşkil etmelerine rağmen, Filipinler borsasının yarsından fazlasını kontrol etmektedirler. Endonezya ve Malezya’da da durum çok farklı değildir. Çin’deki doğrudan yabancı sermaye yatırımlarında en büyük payın denizaşırı Çinlilere ait olduğu bilinmektedir. Bu grubun içerisinde ise daha çok Macau, Singapur, Tayvan ve diğer Doğu Asya ülkelerinde yaşayan Çinliler yer almaktadır. Kültür ve dil ortaklığı ticaret işlemlerinin iletişim maliyetini azaltmakta; bu da denizaşırı Çinlilerin ülkede yatırım yaparken rekabet avantajına sahip olmalarını sağlamaktadır.

Paylaş Tavsiye Et