Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (November 2007) > Türkiye Siyaset > Ermeni tasarısı ve kapalı diplomasinin iflası
Türkiye Siyaset
Ermeni tasarısı ve kapalı diplomasinin iflası
Hasan Kösebalaban
SÖZ­DE Er­me­ni soy­kı­rı­mı­nın ta­nın­ma­sı­nı ön­gö­ren “Er­me­ni ta­sa­rı­sı”, Türkiye-ABD iliş­ki­le­rin­de­ki dai­mi pü­rüz nok­ta­la­rın­dan bi­ri­ni teş­kil edi­yor. Ta­sa­rı her yıl gün­de­me ge­li­yor; an­cak Tem­sil­ci­ler Mec­li­si’ne ge­ti­ril­me­si An­ka­ra’nın ola­ğa­nüs­tü dip­lo­ma­tik gay­ret­le­ri ne­ti­ce­sin­de en­gel­le­ni­yor­du. Bu an­lam­da ta­sa­rı, ABD ve do­lay­lı ola­rak İs­ra­il yö­ne­ti­mi­nin el­le­rin­de her yıl kul­lan­dık­la­rı bir ma­şa ola­gel­di.
Tür­ki­ye ise ta­sa­rı­nın geç­me­si­ni en­gel­le­mek için şim­di­ye dek ge­le­nek­sel iki yön­te­mi ter­cih et­ti: (1) Er­me­ni lo­bi­si­nin et­ki­si­ni İs­ra­il lo­bi­siy­le den­ge­le­mek ve (2) pro­fes­yo­nel lo­bi teş­ki­lat­la­rıy­la Ame­ri­kan Kon­gre üye­le­ri­ne yö­ne­lik kam­pan­ya yü­rüt­mek. Bun­la­rın bi­rin­ci­si İs­ra­il’le iliş­ki­le­rin Tür­ki­ye’nin Or­ta­do­ğu po­li­ti­ka­sı­nın te­mel di­re­ği ha­lin­de tu­tul­ma­sı­nı, ikin­ci­si ise Tür­ki­ye’nin her yıl mil­yon­lar­ca do­lar öde­nek ayır­ma­sı­nı ge­rek­ti­ri­yor­du. Şim­di­ye ka­dar ta­sa­rı lo­bi­le­rin gü­cü sa­ye­sin­de Mec­lis Dış İliş­ki­ler Ko­mi­te­si’nde en­gel­le­ne­bil­miş­ti. An­cak bu yıl ilk de­fa Er­me­ni ta­sa­rı­sı 27’ye kar­şı 21 oy­la Komite’den geç­ti, Mec­lis’e su­nul­ma­sı ise Mec­lis Baş­ka­nı Nancy Pe­lo­si’nin ini­si­ya­ti­fi­ne kal­dı. Bu ta­rih­sel ola­rak, söz ko­nu­su ta­sa­rı­nın al­dı­ğı en güç­lü şe­kil­dir. Za­ten Er­me­ni lo­bi­si bu aşa­ma­ya ka­dar gel­miş ol­ma­sı­nı bi­le bir za­fer ola­rak gös­te­ri­yor.
Pe­lo­si’nin ver­di­ği me­saj, se­çim böl­ge­sin­de­ki Er­me­ni seç­men­le­ri­ne ver­di­ği sö­ze rağ­men, ta­sa­rı­yı sa­de­ce Irak’ta­ki Ame­ri­kan as­ker­le­ri­nin be­ka­sı gi­bi stra­te­jik ne­den­ler­le Mec­lis’e sun­ma­yı er­te­le­miş ol­du­ğu yön­de. Za­ten Komite­’de ‘ha­yır’ oyu ve­ren­ler de, ge­rek­çe ola­rak, soy­kı­rım ha­di­se­si­nin ger­çek ol­du­ğu­nu; an­cak bu­nun gün­de­me ge­ti­ril­me­si ve Mec­lis’te ka­bul edil­me­si için doğ­ru za­man ol­ma­dı­ğı­nı ile­ri sür­dü­ler. Ame­ri­kan med­ya­sın­da ya­pı­lan tar­tış­ma­lar da ge­nel­lik­le bu yön­dey­di. Her iki yön­tem­de de ba­şa­rı­sız olun­du­ğu ve ta­ri­hî te­zi­mi­zin an­la­tı­mın­da cid­di bir kriz ya­şa­dı­ğı­mız aşi­kâr. Zi­ra şim­di­ye ka­dar za­man ve kay­nak­la­rı­mız, ken­di te­zi­mi­zi an­lat­ma­ya de­ğil; ta­sa­rı­yı ka­pa­lı ka­pı­lar ar­dın­da lo­bi­ler ara­cı­lı­ğıy­la en­gel­le­me­ye har­can­dı. (ABD Ada­let Ba­kan­lı­ğı ka­yıt­la­rı­na gö­re, 2006 yı­lı­nın Ağus­tos ayın­dan bu ya­na Tür­ki­ye ta­ra­fın­dan lo­bi şir­ket­le­ri­ne ak­ta­rı­lan kay­nak, 3,6 mil­yon do­lar. Ay­rı­ca, Kon­gre’de­ki ço­ğun­luk De­mok­rat­la­rın eli­ne ge­çin­ce dev­re­ye so­ku­lan, es­ki mil­let­ve­ki­li De­mok­rat Ric­hard Gep­hardt’a ait olan DLA Pi­per da Tür­ki­ye’yle yıl­da 1,2 mil­yon do­lar kar­şı­lı­ğın­da bir an­laş­ma yap­tı.) Bu lo­bi şir­ket­le­ri­nin te­mel ka­zanç ka­pı­sı Tür­ki­ye ol­du­ğu için Er­me­ni ta­sa­rı­sı­nın ısı­tı­lıp ısı­tı­lıp tek­rar önü­mü­ze kon­ma­sı on­la­ra olan ih­ti­ya­cı pe­kiş­ti­ri­yor. Do­la­yı­sıy­la Er­me­ni ta­sa­rı­sı­nı en­gel­le­di­ği için mil­yon­lar­ca do­lar­lık ver­gi ge­li­ri­mi­zi ak­tar­dı­ğı­mız lo­bi şir­ket­le­ri, ta­sa­rı­nın tek­rar gün­de­me gel­me­sin­den en çok çı­ka­rı olan çev­re­ler ay­nı za­man­da. Çok iyi pa­ra ge­ti­ren bir tez­gah ku­rul­muş du­rum­da. Ay­nı du­rum ta­sa­rı­ya des­tek ve­rip des­te­ği­ni çe­ken İs­ra­il lo­bi­si için de ge­çer­li.
Tür­ki­ye’yi Er­me­ni ta­sa­rı­sıy­la ke­na­ra sı­kış­tır­ma­ya ça­lı­şan­lar bir atım­lık ba­rut­la­rı ol­du­ğu­nu, ta­sa­rı­nın bü­tün öm­rü­nün bir de­fa ka­bul edil­me­sin­den iba­ret ola­ca­ğı­nı ga­yet iyi bi­li­yor­lar. Za­ten ta­sa­rı­nın Ko­mi­te’den geç­tik­ten son­ra Mec­lis’e in­ti­kal et­me­miş ol­ma­sı­nın en bü­yük ne­de­ni son da­ki­ka ma­nev­ra­la­rı ya da sı­nır­dı­şı ha­re­kat tez­ke­re­si de­ğil; ak­si­ne bu si­la­hı şim­di­ye ka­dar us­ta­ca kul­la­nan İs­ra­il lo­bi­si­nin son an­da dev­re­ye gir­miş ve ken­di si­la­hı­nın im­ha edil­me­si­ni en­gel­le­miş ol­ma­sı. Er­me­ni ta­sa­rı­sı­nın Kon­gre’de yıl­lar­dır ka­bul edil­me­miş ol­ma­sı, Tür­ki­ye’nin gü­cün­den zi­ya­de İs­ra­il lo­bi­si­nin Er­me­ni ve Yu­nan lo­bi­le­ri üze­rin­de­ki gü­cü­nü is­pat­lı­yor­du. İs­ra­il lo­bi­si bu yıl ta­sa­rı ko­nu­sun­da gev­şek dav­ran­mış­tı. Zi­ra lo­bi, AK Par­ti hü­kü­me­ti­nin Or­ta­do­ğu’da iz­le­di­ği fark­lı po­li­ti­ka­dan, bil­has­sa Su­ri­ye ve İran ile iliş­ki­ler ko­nu­sun­da bir tür­lü Ame­ri­kan-İs­ra­il çiz­gi­si­ne gel­me­me­sin­den ötü­rü kız­gın­dı. Ni­te­kim İsrail lo­bi­si­nin önem­li ku­ru­lu­şu An­ti-De­fa­ma­ti­on Le­agu­e’in söz­de soy­kı­rı­mı ta­nı­yan bir ka­rar al­ma­sı ve Mec­lis Ko­mi­te­si’nde­ki oy­la­ma­da Ya­hu­di kö­ken­li tem­sil­ci­le­rin ço­ğu­nun ka­bul yö­nün­de oy kul­lan­mış ol­ma­sı bu du­ru­ma işa­ret edi­yor­du. Da­ha son­ra Tür­ki­ye’nin sert tu­tu­mu ve Ame­ri­kan çı­kar­la­rı­nın ön­ce­li­ği gi­bi ne­den­ler­den do­la­yı söz ko­nu­su lo­bi, ta­sa­rı­dan des­te­ği­ni çek­ti. An­cak bu yıl gün­dem­den kalk­sa da ge­le­cek dö­nem ay­nı se­nar­yo tek­rar ma­sa­ya ko­nu­la­cak, kar­şı­mı­za ye­ni ta­lep­ler­le çı­kı­la­cak ve Or­ta­do­ğu ko­nu­sun­da ye­ni ta­viz­ler bek­le­ne­cek. Ger­çek­ten de har­ca­nan on­ca eme­ğe ve ve­ri­len on­ca ta­vi­ze rağ­men her yıl önü­mü­ze ko­nu­lan bir koz ha­li­ne dö­nüş­tü Er­me­ni ta­sa­rı­sı. Bun­dan son­ra ya­pı­la­cak şey ta­sa­rı­nın en­gel­len­me­si yo­lun­da sar­f e­di­le­cek kla­sik dip­lo­ma­tik ça­ba­la­rı as­ga­ri­ye dü­şür­mek ve bu­nun ye­ri­ne da­ha kap­sam­lı, Ame­ri­kan ve dün­ya ka­mu­oyu­nu he­def alan pro­je­ler or­ta­ya koy­mak­tır.
Ken­di­miz­den da­ha emin ve ka­rar­lı bir şe­kil­de tav­rı­mı­zı gös­ter­di­ği­miz, tez­le­ri­mi­zi bir ka­muo­yu kam­pan­ya­sıy­la sa­kin bir şe­kil­de an­lat­tı­ğı­mız za­man kar­şı ta­ra­fın elin­de­ki kart­la­rın za­yıf­la­dı­ğı­nı gö­rü­yo­ruz. Ni­te­kim hü­kü­me­tin al­dı­ğı ka­rar­lı ta­vır bu de­fa ne­ti­ce ver­di. An­cak bu­nun­la ye­ti­nil­me­me­li, ta­rih tez­le­ri­nin an­la­tı­mın­da ini­si­ya­ti­fi ele al­mak ve pro-­ak­tif ol­mak zo­run­da­yız. Bu an­lam­da Tür­ki­ye’nin müs­ta­kil bir ba­kan­lık dü­ze­yin­de bir dış ta­nı­tım or­ga­niz­yo­nu­na ih­ti­ya­cı var. Bu min­val üze­re, Ame­ri­kan üni­ver­si­te­le­riy­le öğ­ren­ci ve öğ­re­tim üye­si de­ği­şim prog­ram­la­rı­nı ge­niş­let­mek, kül­tü­rel iş­bir­li­ği prog­ram­la­rı­nı ar­tır­mak, si­ne­ma da­lı­na büt­çe ayır­mak gi­bi fa­ali­yet­le­rin yer ala­ca­ğı bir acil ey­lem pla­nı ha­zır­lan­mak zo­run­da. Doğ­ru­su her yıl ka­çak gü­re­şip, lo­bi fa­ali­yet­le­ri­ne har­ca­dı­ğı­mız pa­ra­sal kay­na­ğı ve ener­ji­yi ken­di yu­mu­şak gü­cü­mü­zü oluş­tur­mak ve bu gü­cün ta­rih­sel kay­nak­la­rı­nı ha­re­ke­te ge­çir­mek için kul­lan­mış ol­say­dık şim­di kar­şı­mız­da çok da­ha olum­lu bir Ame­ri­kan ve dün­ya ka­muo­yu bu­la­bi­lir­dik. Ay­rı­ca İs­ra­il lo­bi­si­nin ge­le­nek­sel ola­rak su­yu­na gi­dil­me­si bi­ze yıl­lar­dır Or­ta­do­ğu’da çok cid­di ma­li­yet­ler or­ta­ya çı­kardı, bu­nun ne­ti­ce­sin­de Ame­ri­ka’da da do­ğal müt­te­fi­ki­miz ola­bi­le­cek ge­niş Müs­lü­man ke­sim­ler ren­ci­de edil­di. Pe­lo­si’nin se­çim böl­ge­sin­de, ta­sa­rı ko­nu­sun­da söz ver­di­ği Er­me­ni­ler­den çok da­ha faz­la Müs­lü­man ya­şı­yor. Bu, Ame­ri­ka için­de­ki Müs­lü­man teş­ki­lat­lar­la da iliş­ki­le­rin ge­liş­ti­ril­me­si açı­sın­dan AK Par­ti hü­kü­me­ti ta­ra­fın­dan bir fır­sat ola­rak gö­rül­me­li.
Tür­ki­ye’nin ken­di ta­ri­hî tez­le­ri­ni an­lat­ma­sı, ABD Mec­li­si’nde bek­le­yen ta­sa­rı­nın en­gel­len­me­sin­den da­ha önem­li bir va­zi­fe ol­ma­lı. İs­te­dik­le­ri­ne an­cak ka­pa­lı ka­pı­lar ar­dın­da lo­bi­ci­ler ara­cı­lı­ğıy­la ula­şan bir ül­ke gö­rün­tü­sü en baş­ta Tür­ki­ye’nin ken­di çı­kar­la­rı­na za­rar ve­ri­yor ve ko­nu­mu­nu za­yıf­la­tı­yor. Elin­de sağ­lam ta­ri­hî tez­le­ri ol­ma­dı­ğı için is­te­dik­le­ri­ni baş­ka tür­lü el­de eden bir ül­ke gö­rün­tü­sü­nü ver­mek­ten vaz­geç­me­li­yiz.

Paylaş Tavsiye Et