Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (October 2008) > Dünya Siyaset > Keşmir direnişi yeniden
Dünya Siyaset
Keşmir direnişi yeniden
Mahmut Osmanoğlu
İN­Gİ­LİZ­LER Hint Alt Kı­ta­sı’ndan ay­rıl­ma ka­ra­rı­nı ver­dik­le­rin­de, bu ge­niş coğ­raf­ya için de­mok­ra­tik bir yö­ne­tim ön­gör­dü­ler. Müs­lü­man­lar, İn­gi­liz­ler gel­me­den ön­ce yüz­yıl­lar bo­yun­ca Hin­dis­tan’ı hâ­ki­mi­yetleri altında bu­lun­dur­muş ol­ma­la­rı­na rağ­men Alt Kı­ta’da hiç­bir za­man ço­ğun­lu­ğu oluş­tu­ra­ma­dı­lar. Do­la­yı­sıy­la bir­le­şik ve de­mok­ra­tik bir Hin­dis­tan ça­tı­sı al­tın­da hep azın­lık sta­tü­sün­de ka­la­cak­la­rı­nı he­sap­la­yan Müs­lü­man­lar da inanç­la­rı­na gö­re ha­yat sü­re­bi­le­cek­le­ri bir va­tan is­te­di­ler.
1947’de Müs­lü­man­lar Pa­kis­tan’ı, Hin­du­lar ise Hin­dis­tan’ı kur­du­lar. Alt Kı­ta inanç te­mel­li ola­rak bö­lü­şül­dü. Müs­lü­man­la­rın ço­ğun­luk­ta ol­du­ğu vi­la­yet­ler Pa­kis­tan’a (bu­gün­kü Pa­kis­tan ve Bang­la­deş) Hin­du­la­rın ço­ğun­luk­ta ol­du­ğu vi­la­yet­ler ise Hin­dis­tan’a ve­ril­di. Bir-iki is­tis­na dı­şın­da bü­yük so­run­lar ve acı­lar­la da ol­sa “bö­lün­me” ta­mam­lan­dı.
Hin­dis­tan’ın en ve­rim­li ve gü­zel böl­ge­le­rin­den bi­ri olan Keş­mir Va­di­si, hal­kı­nın ço­ğun­lu­ğu Müs­lü­man ol­ma­sı­na rağ­men gay­ri­müs­lim bir yö­ne­ti­me sa­hip­ti. Bu yüz­den de Keş­mir “bö­lün­me” sı­ra­sın­da doğ­ru­dan Pa­kis­tan’a ve­ri­le­me­di ve sta­tü­sü­nün be­lir­len­me­si er­te­len­di. An­cak İn­gi­liz­ler bir şe­kil­de ida­re­le­ri al­tı­na al­dık­la­rı her yer­de oy­na­dık­la­rı oyu­nu bu­ra­da da tek­rar­la­dı­lar. Alt Kı­ta’dan çe­ki­lir­ken Keş­mir ve bir­kaç vi­la­ye­ti so­run­lu böl­ge ola­rak ar­ka­la­rın­da bı­rak­tı­lar.
Keş­mir­li­le­rin Pa­kis­tan’a il­hak için Keş­mir’in o dö­nem­de­ki hâ­ki­mi olan Mih­ra­ce Ha­ri Singh’e kar­şı ayak­lan­ma­la­rı, Keş­mir so­ru­nu­nun da baş­lan­gı­cı­nı teş­kil et­ti. Du­ru­ma mü­da­hil olan Hindistan dev­le­ti as­ker­le­ri ile Müs­lü­man mi­lis­ler ara­sın­da çı­kan ça­tış­ma­lar BM’nin ara­ya gir­me­siy­le dur­du­rul­du ve bir “Ateş­kes (Kon­trol) Hat­tı” oluş­tu­rul­du. İş­te bu söz ko­nu­su “hat” ha­len Pa­kis­tan ile Hin­dis­tan ara­sın­da de fac­to (fii­lî) bir sı­nır iş­le­vi gö­rü­yor.
“Bö­lün­me” sı­ra­sın­da Müs­lü­man mi­lis­le­rin ele ge­çir­di­ği Keş­mir’in kü­çük bir kıs­mı “Hür (Azad) Keş­mir” adıy­la Pa­kis­tan’ın eya­let­le­rin­den bi­ri ha­li­ne ge­lir­ken, da­ha ge­niş kıs­mı Ku­zey Top­rak­la­rı adıy­la yi­ne Pa­kis­tan’ın sı­nır­la­rı­na dâ­hil ol­du. Hint iş­ga­li al­tın­da­ki bö­lüm ise Hin­dis­tan’a il­hak edil­di ve ana­ya­sa­ya ek­le­nen bir mad­de ile Cam­mu ve Keş­mir Eya­le­ti, Hin­dis­tan’ın “bö­lün­mez” bir par­ça­sı ha­li­ne ge­ti­ril­di.
1962 yı­lın­da ise Keş­mir’de baş­ka bir güç da­ha ar­z-ı en­dam ey­le­di. Hin­dis­tan’ın ay­nı yıl Çin ile gi­riş­ti­ği sa­vaş­ta Keş­mir’in bir par­ça­sı Çin ta­ra­fın­da iş­gal edil­di. Bu iş­gal gü­nü­müz­de de ha­len de­vam edi­yor
Keş­mir’de­ki sa­va­şın BM’nin ara­ya gir­me­siy­le dur­du­rul­du­ğu­nu söy­le­miş­tik. BM Gü­ven­lik Kon­se­yi so­ru­nun çö­zü­mü için Keş­mir’de halk oy­la­ma­sı ön­gö­ren bir ka­rar al­dı ve böl­ge­ye göz­lem­ci­ler gön­der­di. Fa­kat Hin­dis­tan’ın oya­la­ma tak­tik­le­ri ve ara­ya gi­ren sa­vaş­lar ve da­yat­ma­lar yü­zün­den bu halk oy­la­ma­sı şu ana ka­dar yap­tı­rı­la­ma­dı.
1989 yı­lı­na ka­dar di­re­ni­şi­ni pa­sif ola­rak sür­dür­mek­te olan Keş­mir­li­ler, Af­ga­nis­tan’da Sov­yet­ler Bir­li­ği’ne kar­şı ve­ri­len mü­ca­de­le­den de al­dık­la­rı il­ham­la Hint hü­kü­me­ti­ne kar­şı si­lah­lı ge­ril­la fa­ali­yet­le­ri­ne baş­la­dı­lar. Bu si­lah­lı mü­ca­de­le gü­nü­müz­de de fark­lı grup­lar ta­ra­fın­dan sür­dü­rü­lü­yor. Si­lah­lı mü­ca­de­le­nin zir­ve nok­ta­sı 1999’da Keş­mir’in Kar­gil böl­ge­sin­de ya­şan­dı. Hint iş­ga­li al­tın­da­ki Kar­gil böl­ge­si­ne sı­zan Keş­mir­li mi­li­tan­lar, her iki­si de da­ha ye­ni nük­le­er ku­lü­be gir­miş Hin­dis­tan ile Pa­kis­tan’ı kar­şı kar­şı­ya ge­tir­di. Ulus­la­ra­ra­sı güç­le­rin de mü­da­ha­le­siy­le iki ül­ke ara­sın­da so­nu­nun ne­re­ye va­ra­ca­ğı bel­li ol­ma­yan bir sa­vaşın çık­ma­sı ön­len­di ve Keş­mir me­se­le­si so­ğu­ma­ya bı­ra­kıl­dı.
 
Keş­mir Di­re­ni­şin­de Ye­ni Say­fa
En son 2002’de kar­şı­lık­lı yı­ğı­nak yap­ma­ya baş­la­yan iki ül­ke, 2004’ten son­ra iliş­ki­le­ri­ni nor­mal­leş­tir­me sü­re­ci­ni baş­la­tın­ca böl­ge­ye nis­pe­ten bir sa­kin­lik gel­di. Ta ki geç­ti­ği­miz Ma­yıs ayın­da Hint iş­ga­li al­tın­da­ki Keş­mir yö­ne­ti­mi, bir Hin­du ta­pı­nak vak­fı­na yak­la­şık 400 dö­nüm­lük bir ara­zi ba­ğış­la­ya­na ka­dar. Hin­du­la­rın Keş­mir top­rak­la­rın­da bu­lu­nan kut­sal me­kâ­na yap­tık­la­rı zi­ya­ret es­na­sın­da ko­nak­la­ma­la­rı için ta­pı­nak vak­fı­na ba­ğış­la­nan bu ara­zi Keş­mir hal­kı­nı ayak­lan­dır­dı ve 6 ki­şi­nin ölü­mü ile so­nuç­la­nan gös­te­ri­ler so­nu­cu Keş­mir eya­let hü­kü­me­ti ba­ğı­şı ge­ri al­mak zo­run­da kal­dı.
Bu se­fer iti­raz sı­ra­sı Cam­mu böl­ge­sin­de ço­ğun­lu­ğu oluş­tu­ran Hin­du­la­ra gel­miş­ti. Ka­ra­ra is­yan eden Cam­mu Hin­du­la­rı, hü­kü­mete ve Müs­lü­man­lara karşı kan­lı gös­te­ri­le­re baş­la­dı­lar. Ve en önem­li­si de dağ­lık Keş­mir’e gi­den tek lo­jis­tik yo­lu­nu tra­fi­ğe ka­pa­ta­rak Keş­mir’e am­bar­go uy­gu­la­ma­ya ça­lış­tı­lar. An­cak Hin­du­la­rın bu gi­ri­şi­mi­nin Hint hü­kü­me­ti­ne iki bü­yük za­ra­rı ol­du. Ön­ce­lik­le Keş­mir’de so­run baş­la­dı­ğın­dan be­ri di­nî te­mel­de kar­şı kar­şı­ya gel­me­yen ve ay­rış­ma­yan top­lum­lar, ar­tık din ek­se­nin­de de ça­tış­ma­ya baş­lı­yor­lar. Keş­mir’de­ki di­nî te­mel­li ger­gin­lik şim­di­ler­de git­tik­çe tır­ma­nı­yor. İkin­ci­si ise Keş­mir hal­kı ye­ni­den Hin­dis­tan’dan ay­rıl­mak ve Pa­kis­tan’a ilti­hak için se­si­ni yük­sel­ti­yor. Ara­la­rın­da­ki bü­tün so­run­la­rı bir ke­na­ra iten Keş­mir­li Müs­lü­man­lar, bir­lik ve be­ra­ber­lik­le­ri­ni güç­len­di­ri­yor­lar. Ve bu du­rum da Hin­dis­tan’ı ol­duk­ça en­di­şe­len­di­ri­yor.
Do­la­yı­sıy­la sık sık uy­gu­la­nan so­ka­ğa çık­ma ya­sa­ğı­na rağ­men Keş­mir hal­kı, Hin­dis­tan ve eya­let hü­kü­met­le­ri­ne kar­şı aya­ğa kalk­mış du­rum­da. Özel­lik­le Cu­ma na­maz­la­rı son­ra­sı Keş­mir şe­hir­le­rin­de ol­duk­ça bü­yük gös­te­ri­ler dü­zen­le­ni­yor. Açık­ça­sı Hint iş­ga­li­ne kar­şı Keş­mir hal­kı­nın di­re­ni­şi ye­ni bir dö­ne­me gir­miş bu­lu­nu­yor. Ta­ma­men si­vil ini­si­ya­tif­le ve si­ya­si bir şem­si­ye grup olan “Tüm Par­ti­ler Öz­gür­lük Kon­fe­ran­sı” ça­tı­sı al­tın­da yü­rü­tü­len bu pro­tes­to ey­lem­le­ri­nin, za­ten kır­sal ke­sim­de Hint gü­ven­lik güç­le­ri­ne kar­şı si­lah­lı mü­ca­de­le ve­ren mi­li­tan grup­la­rın si­lah­lı ey­lem­le­ri­ni de tır­man­dır­ma­sı bek­le­ni­yor.
Pe­ki, hem si­ya­si hem de si­lah­lı ka­nat­tan yü­rü­tü­len bu mü­ca­de­le­nin ba­şa­rı­ya ulaş­ma şan­sı var mı­? Ay­nı za­man­da bi­rer nük­le­er güç olan Hin­dis­tan ile Pa­kis­tan’dan her­han­gi bi­ri­si­nin Keş­mir’i di­ğe­ri­ne bı­rak­ma­sı, için­de bu­lu­nu­lan sta­tü­ko çer­çe­ve­sin­de pek de müm­kün gö­zük­mü­yor. Zi­ra Keş­mir me­se­le­si ar­tık her iki ül­ke için de psi­ko­lo­jik öne­mi ağır ba­san mil­li bir da­va ha­li­ne gel­miş bu­lu­nu­yor. Akıbetinin ne ola­ca­ğı ga­yet meç­hul olan bu psi­ko­lo­jik sa­va­şı kay­bet­me­ye bu şart­lar­da Pa­kis­tan da Hin­dis­tan da ta­ham­mül ede­mez.
Ta­bii ki Hint iş­ga­li al­tın­da­ki Keş­mir’de ya­şa­nan top­lum­sal iniş çı­kış­lar, Pa­kis­tan-Hin­dis­tan iliş­ki­le­ri­ni doğ­ru­dan et­ki­le­ye­cek­tir. Bu­na rağ­men böl­ge hal­kı için en uy­gun çö­züm olan halk oylamasının ger­çek­leş­me şan­sı çok za­yıf. As­lın­da iki ül­ke de “Ateş­kes Hat­tı”nın dai­mi sı­nır ola­rak ka­bul edil­me­si­ne sı­cak ba­kı­yor­lar ama bir tür­lü bu yön­de atım at­ma­ya d ya­naş­mı­yor­lar. Hem Pa­kis­tan hem de Hin­dis­tan’ın zor­da kal­ma­sı du­ru­mun­da baş­vu­ra­cak­la­rı son ça­re ise bir­le­şik Keş­mir’e ba­ğım­sız­lık ve­ril­me­si.
Hin­du ta­pı­nak vak­fı­na ara­zi ba­ğı­şı, Keş­mir di­re­ni­şin­de ye­ni bir say­fa aç­tı. Tek­rar iv­me ka­za­nan di­re­ni­şin, Hin­dis­tan ile Pa­kis­tan’ın ba­şı­na ne­ler aça­ca­ğı­nı ise za­man gös­te­re­cek.

Paylaş Tavsiye Et