Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (July 2009) > Dünya Ekonomi > Enerjinin bulanık geleceği
Dünya Ekonomi
Enerjinin bulanık geleceği
Sohbet Karbuz
21. YÜZ­YI­LIN ilk çey­re­ği, ta­rih ki­tap­la­rı­na kü­re­sel den­ge­le­rin de­ğiş­ti­ği ve ener­ji baş­ta ol­mak üze­re do­ğal kay­nak­la­rın ye­ni dün­ya dü­ze­nin­de mer­ke­zî kuv­vet ha­li­ne dö­nüş­tü­ğü bir dö­nem ola­rak ge­çe­cek. Fa­kat me­de­ni­ye­ti­mi­zin te­mel ya­pı taş­la­rın­dan bi­ri olan ener­ji­nin bu dö­nem­de­ki sey­ri ma­ale­sef bir­çok prob­le­mi ve acı­yı da be­ra­be­rin­de ge­ti­re­cek.
Dün­ya nü­fu­su ve ül­ke­le­rin eko­no­mik ge­liş­me dü­ze­yi art­tık­ça ener­ji kul­la­nı­mı da ar­ta­gel­di. Sa­na­yi Dev­ri­mi’nden bu ya­na ener­ji kul­la­nı­mı­nı 1400 kat art­tı­ran in­sa­noğ­lu, bu­gün­kü tü­ke­tim çıl­gın­lı­ğı­na de­vam eder­se önü­müz­de­ki 30 yıl için­de ta­rih bo­yun­ca kul­la­nı­lan­dan da­ha faz­la ener­ji tü­ket­miş ola­cak. Say­gın ku­rum­la­rın tah­min­le­ri­ne gö­re pet­rol, do­ğal­gaz ve kö­mür­den olu­şan fo­sil ya­kıt­lar bir 30 yıl da­ha kü­re­sel ener­ji üre­tim ve tü­ke­ti­min­de %80’in üze­rin­de­ki pay­la­rı­nı ko­ru­ya­cak. Kı­sa­ca­sı, ener­ji ta­ri­hi­nin ana­li­zi bi­ze her ne ka­dar za­man­la hid­ro­jen içe­ri­ği yük­sek ya­kı­ta doğ­ru ge­çil­di­ği­ni gös­ter­se de, ye­ni­le­ne­me­yen ener­ji kay­nak­la­rı olan fo­sil ya­kıt­la­ra ba­ğım­lı­lık­tan vaz­geç­me­miz pek müm­kün gö­zük­mü­yor.
Acı olan ger­çek ise yer­yü­zü­nün ne­re­sin­de ne ka­dar ol­du­ğu ha­len net ola­rak bi­lin­me­me­si­ne rağ­men ti­ca­ri ve po­li­tik amaç­lar da dâ­hil bir­çok ne­den­le pet­rol, kö­mür ve gaz kay­nak­la­rı­nın san­ki çok bol­muş gi­bi gös­te­ril­me­si­dir. Dün­ya kö­mür re­zerv­le­ri bil­gi­le­ri­nin bi­le doğ­ru­lu­ğu bu yıl ya­pı­lan iki ça­lış­may­la şüp­he­li­ler lis­te­si­ne dâ­hil edil­di. Pet­rol ve gaz­da du­rum çok da­ha va­him ol­ma­sı­na kar­şın ne­den­se po­li­ti­ka­cı­lar ger­çek­le­ri göz ar­dı et­me­de bir­bir­le­riy­le ya­rı­şı­yor.
Me­se­la ba­zı OPEC üye­si ül­ke­le­rin yıl­lar­dır mil­yar­lar­ca va­ril pet­rol üret­miş ol­ma­sı­na rağ­men na­sıl olup da re­zerv ra­kam­la­rı­nın sa­bit kal­dı­ğı pek umur­san­mı­yor. Di­ğer yan­dan 1984’ten bu ya­na her yıl tü­ket­ti­ği­miz­den da­ha az ye­ni pet­rol bu­lu­nu­yor. Da­ha da önem­li­si önü­müz­de­ki 10 yıl için­de dün­ya pet­rol üre­tim ar­tış hı­zı sı­fı­ra doğ­ru ine­cek. Dün­ya pet­rol kay­nak­la­rı­nın yak­la­şık ya­rı­sı­nın tü­ken­miş ol­du­ğu an­la­mı­na da ge­len üre­tim zir­ve­si­ne eri­şil­dik­ten son­ra arz ta­le­bi kar­şı­la­ya­ma­ya­cak. Zir­ve­yi ta­ki­ben dün­ya pet­rol üre­ti­mi bir sü­re ya­tay bir se­yir iz­le­dik­ten son­ra azal­ma­ya baş­la­ya­cak. Pet­rol için ver­di­ği­miz bu ör­nek 2030 son­ra­sı do­ğal­gaz­da da ya­şa­na­cak.
Her ge­çen gün bi­raz da­ha tü­ket­ti­ği­miz kıt ener­ji kay­nak­la­rı ye­ni je­opo­li­tik ve stra­te­jik den­ge­le­rin olu­şu­mun­da önem­li rol oy­na­ya­cak. Ar­tık ge­liş­mek­te olan ül­ke­ler top­lu­lu­ğu ener­ji tü­ke­ti­mi ve eko­no­mik güç­te OECD üye­si ge­liş­miş ül­ke­le­ri ya­ka­la­dı ve hat­ta ile­ri­ki yıl­lar­da on­la­rı ge­ri­de bı­ra­ka­cak. Bu du­rum dün­ya pet­rol, gaz ve kö­mür kay­nak­la­rı ve üre­ti­mi için de ge­çer­li. Kı­sa­ca­sı bu­gü­nün ge­liş­miş ül­ke­le­ri ya­rın­ki ener­ji ih­ti­yaç­la­rı­nı ya bü­yük pa­ra­lar öde­ye­rek -ki öde­ne­cek pa­ra bi­ri­mi Ame­ri­kan do­la­rı ol­ma­ya­cak­tır- ya da ka­ba kuv­vet kul­la­na­rak kar­şı­la­ya­cak­lar. İş­te son yıl­lar­da gi­de­rek da­ha faz­la ül­ke­nin iç, dış ve as­ke­rî po­li­ti­ka­la­rı­na dâ­hil ede­gel­di­ği ener­ji gü­ven­li­ği­nin te­mel ne­de­ni bu­dur.
İt­ha­lat­çı ül­ke­ler ge­le­cek­te­ki ener­ji ih­ti­yaç­la­rı­nı kar­şı­la­ya­bil­mek için bir­bir­le­riy­le re­ka­bet ha­lin­de şim­di­den ih­ra­cat­çı ül­ke­le­re göz­le­ri­ni di­ke­rek bir­bi­ri ar­dı­na an­laş­ma­lar im­za­lar­ken, ih­ra­cat­çı­lar bir yan­dan uzun va­de­li kon­trat­lar­la ta­lep ga­ran­ti­si al­ma di­ğer yan­dan da kay­nak­la­rı­nı ça­buk tü­ket­me­me ve ucu­za kap­tır­ma­ma en­di­şe­si için­de­ler. Ne ya­zık ki ener­ji gü­ven­li­ği kav­ra­mı kül­tür­lü ca­hil­ler ta­ra­fın­dan ener­ji ba­ğım­sız­lı­ğı ola­rak di­le ge­ti­ri­li­yor. Oy­sa­ki yer­yü­zün­de ener­ji ba­ğım­lı­sı ol­ma­yan ül­ke yok ve en azın­dan bir 50 yıl da­ha ol­ma­ya­cak.
Kıt ener­ji kay­nak­la­rı uğ­ru­na ve­ri­len mü­ca­de­le­ler ise ar­tık ana gün­dem baş­lık­la­rı için­de yer alı­yor. Bu­gün­kü ve ge­le­cek­te­ki baş­lık ko­nu­la­rın­dan ba­zı­la­rı şun­lar­dır: Ku­zey ku­tup böl­ge­si­ne ar­tan il­gi­nin So­ğuk Sa­vaş yıl­la­rın­da­ki mü­ca­de­le­yi anım­sat­ma­sı, ABD’nin Ve­ne­zü­el­la, Irak ve İran gi­bi zen­gin kay­nak­la­ra sa­hip ül­ke­ler­le olan ça­tış­ma­sı, Rus­ya’nın zen­gin kay­nak­la­ra sa­hip Ha­zar De­ni­zi ül­ke­le­ri üze­rin­de yo­ğun­la­şan bas­kı­sı, ener­ji kay­nak­la­rı­nı git-ara-bul-bağ­la po­li­ti­ka­sı ile öne çı­kan Çin, ulus­la­ra­ra­sı şir­ket­le­rin sa­hip ol­duk­la­rı pet­rol ve gaz re­zev­le­ri­nin azal­ma­sı teh­li­ke­si kar­şı­sın­da bir­bir­le­riy­le bir­le­şe­rek ve kü­çük şir­ket­le­ri sa­tın ala­rak bü­yü­me po­li­ti­ka­sı­na yö­nel­me­le­ri, zen­gin kay­nak­la­ra sa­hip ül­ke­ler­de mil­li­leş­tir­me po­li­ti­ka­la­rı­nın ve ça­ba­la­rı­nın yay­gın­laş­ma­sı, gaz OPEC’i ku­rul­ma­sı yö­nün­de­ki gi­ri­şim­ler, bo­ru hat­la­rı pro­je­le­ri ve an­laş­ma­la­rı­nın sat­ranç ve po­ker oyun­la­rıy­la öz­deş­le­şir ha­le gel­me­si, AB ül­ke­le­rin­de dev­let kon­tro­lün­de­ki ener­ji şir­ket­le­ri­ne des­te­ğin art­ma­sı ve kü­re­sel pa­zar­da söz sa­hi­bi ola­bil­me­le­ri için her tür­lü yar­dı­mın sağ­lan­ma­sı, aşı­rı pa­ha­lı ener­ji fi­yat­la­rı ve hat­ta ener­ji kay­nak­la­rı uğ­ru­na plan­la­nan ve ya­pı­lan sa­vaş­lar...
Bu ara­da, fo­sil ya­kıt kul­la­nı­mı­nın git­tik­çe art­ma­sı, kü­re­sel ısın­ma ve ik­lim de­ği­şik­li­ği­nin ener­ji gü­ven­li­ğiy­le ay­nı ke­fe­ye ko­nul­ma­sı­na ne­den ol­du. BM Gü­ven­lik Kon­se­yi ta­ra­fın­dan bi­le kü­re­sel bir teh­li­ke ola­rak al­gı­la­nan ve­ya ad­lan­dı­rı­lan bu ke­fe­nin ko­ru­yu­cu­lu­ğu­na ise ABD ve NA­TO şim­di­den so­yun­du. Pe­ki can si­mi­di ola­rak gös­te­ri­len al­ter­na­tif ener­ji ger­çek­ten bir ça­re mi?
Ma­ale­sef al­ter­na­tif ener­ji kay­nak­la­rı­nın ge­liş­ti­ril­me­sin­de ve yay­gın­laş­tı­rıl­ma­sın­da tek­no­lo­ji­nin ne ka­dar hız­lı bir şe­kil­de im­da­da ye­ti­şe­ce­ği he­nüz bi­lin­mi­yor. Rüz­gar ve gü­neş ener­ji­si gi­bi al­ter­na­tif­ler, ısı ve elek­trik üre­ti­min­de fo­sil ya­kıt­la­rın ye­ri­ni kıs­men dol­dur­ma­ya im­kan sağ­la­sa da, ula­şım sek­tö­rü ve pet­ro­kim­ya sa­na­yin­de pet­ro­lün kü­re­sel çap­ta tam ika­me­si müm­kün ol­ma­ya­cak. Dün­ya nü­fu­su art­tık­ça ve eko­no­mik bü­yü­me de­vam et­ti­kçe kö­mür ve ga­zın sı­vı­laş­tı­rıl­ma­sı, bi­o ya­kıt­lar, kat­ran kum­la­rın­dan el­de edi­len pet­rol ürün­le­ri ve hid­ro­jen ener­ji­si­nin dev­let des­te­ği ve­ya zor­la­ma­sı ha­lin­de da­hi bir yı­ğın tek­nik, eko­no­mik ve çev­re­sel prob­lem­le­ri aşıp kü­re­sel bir al­ter­na­tif ha­li­ne gel­me­si müm­kün de­ğil. Şu­nu da be­lirt­mek­te fay­da var ki eğer nük­le­er ener­ji ve kö­mü­re dö­nüş aciz­lik ise mil­yon­lar­ca in­san aç­lık­tan ölür­ken ta­rım alan­la­rı­nın eta­nol üre­tim sa­ha­la­rı ha­li­ne dö­nüş­tü­rül­me­si ci­na­yet­tir.
Ka­na­ma­ya baş­la­yan ener­ji ya­ra­sı­na asıl mer­hem ola­cak ener­ji­yi ve­rim­li kul­lan­ma ve ta­sar­ruf ise ne­den­se pek te­laf­fuz edil­mi­yor. Ge­le­cek ne­sil­le­ri bi­raz ol­sun dü­şü­nü­yor­sak şim­di­den ya­şam tar­zı­mı­zı ve ener­ji kül­tü­rü­mü­zü de­ğiş­tir­me­li­yiz. Ak­si hal­de ener­ji­nin za­ten bu­la­nık olan ge­le­ce­ği ka­ran­lı­ğa doğ­ru yö­ne­le­cek ve ge­le­cek ne­sil­le­ri de ka­ran­lı­ğa sü­rük­le­ye­cek. Dün­ya­ya tek göz­le ba­kan, ba­kıp da gö­re­me­yen in­san­lar bu tab­lo­ya komp­lo te­ori­si di­ye­cek­ler. Var­sın de­sin­ler.
Ya Tür­ki­ye? Ül­ke­mi­zin ener­ji ge­le­ce­ği de pek par­lak gö­zük­mü­yor. Git­tik­çe it­ha­lat ba­ğım­lı­sı olan ve eko­no­mi­de­ki yü­kü cid­di oran­da ar­tan ener­ji va­go­nu­na za­ten Ba­tı’nın 100 yıl ge­ri­sin­den at­la­yan ül­ke­mi­zin geç­miş­te­ki ha­ta­la­rı tek­rar et­me­me­si ve ge­le­cek­te­ki olum­suz ge­liş­me­ler­den en az et­ki­len­me­si için ener­ji po­li­ti­ka­sı­nı re­vi­ze et­me­si ve ra­di­kal stra­te­ji­ler ge­liş­tir­me­si­nin za­ma­nı çok­tan gel­di, hat­ta ge­çi­yor.

Paylaş Tavsiye Et
Dünya Ekonomi
DİĞER YAZILAR