Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (March 2010) > Asılıyorum > Toni gözümde daha da büyüdü
Asılıyorum
Toni gözümde daha da büyüdü
Ali Cengiz Tuğrul
Hepimizin hayatında eminim unutamadığımız anlar vardır.
Onca yıl yaşarız ama üç beş küçücük, minicik hatıra bütün yaşamımızın sanki kristalize olmuş anları gibi hafızamıza çakılır kalır.
Cazın o büyülü notalarının yüreğimizi alıp çok uzaklarda kalmış sıcak, manalı bir bakışa taşıması gibi.
Ayak parmaklarımız sandaletlerimizin arasından Akdeniz’in serin sularının keyfini çıkarırken şezlongumuzda yudumladığımız bir yudum viskinin dünyanın en pahalı şarabını aratmadığı zamanlar gibi.
Maaşınıza yapılacak zammın her zamankinden daha yüksek olacağını duyduğunuz anda hissettiğiniz karmakarışık duygular gibi.
Yazdığınız bir yazının ilgili hedefi tam onikiden vurmasından aldığınız haz gibi.
Nitekim KİS hakkında kaleme aldığım geçen sayıdaki yazım için binlerce mail aldım.
Binlercesinin arasından bir tanesi beni çok duygulandırdı.
Diğerlerinin tamamı burada kaleme alamayacağım türden çok can sıkıcı ifadeler içeriyordu.
Yalnız bir tek mail bütün sıkıntımı aldı götürdü.
O tek mail Kraliyet İngiliz Servisi’nden geliyordu.
Bulunamayan KİS hakkında gösterdiğim akıl almaz gayretkeşlik karşısında şükranlarını sunuyorlardı.
Dahası savaş başlamadan Toni’nin tek başına masaya vurup “Coni’nin yanında yer almalıyız” kararlılığını bir tek benim takdir etmiş olmamın her türlü takdirin üstünde olduğunu da hatırlatıyorlardı.
 
NAMAKUL ÇOĞUNLUK
Hatırlarsanız ‘Milletin kararı o yönde tecelli etmiştir. Parlamentonun kararına saygılıyız’ diyerek namakul çoğunluğun peşine takılanları tasvip etmemiştim.
‘Yerim çoğunluğun kararını’ diyen Toni’ye alkış tutmuştum.
Liderin partisine ve kamuoyuna direnebilmesi en büyük liderliktir demiştim.
Üstelik bu tavır yakın tarihimizin kodlarına uygundur.
O kod ‘kodum mu’ kodudur.
Ulusal tecrübemiz bu yılmaz tavrın sayısız örnekleri ile doludur.
Gençler bilmez, hayatlarında ıstakoz nedir tatmamış, o amorf kitle bir zamanlar ‘Artık Yeter’ diye meydanlara çıkmışlardı.
‘Dur’ işareti yapan , kocaman da bir el bastırmışlardı.
Kuru fasulye pilava mı‘Artık Yeter’ diyorlardı
Tuzlu ayrana mı ‘Dur’ diyorlardı.
Biz de artık ıstakoz haşlayacağız mı diyorlardı.
Ne gezer!
Dünyaları ufaktı, kafaları ufaktı.
Bizim kanaatlerimizi, bizim taleplerimizi kaale alın diyorlardı.
Bizi sayın diyorlardı.
Ne oldu?
Ufaktılar, unufak oldular!
Az biraz bari tarih okuyun da başlarına neler geldiğini öğrenin.
İki iddialı kulübün arasındaki skor mücadelesine nasıl derbi diyorsak
Namakul çoğunlukla makul azınlığın arasındaki iktidar mücadelesine darbe dememiz de o günlerden bize miras kalmıştır.
Parlamentonun tecellisi adam gibi tecelli etse idi
Namakul çoğunluk makul tercihlerde bulunmuş olsaydı
Altmııışşş, yetmiiişşşbir, sekseeennn, doookkksanyedi ohh ohh diyerek stres atma, urgana düğüm atma, milletin kararını hiçe sayma ihtiyacı hisseder miydik?
Hiç sanmam.
 
ESAS TEHLİKE
Teklifim şudur;
Milleti ancak nüfus sayımında sayacaksın.
Bir istisna olarak dergimiz, gazetemiz kaç satmış orada sayarız.
Tiraja bakarız
O kadarı yeter.
Neden?
Çünkü milleti sayanları millet de sayar.
Peki o zaman bu işin sonu nereye varır, hiç düşündünüz mü?
Lütfen başınızı iki elinizin arasına koyup da Medya aşkına bir düşünün.
Birkaç marjinal tarafından adım adım uygulamaya konulmaya çalışılan karanlık plan işte budur.
Milleti sayanları millet de sayarsa onlarca Ali Cengiz Tuğrul’ları kim sayacak?
Tam Gaz Bağdat fotoğraflarından kim korkacak?
Bizi kim adam yerine koyacak?
Dolayısı ile,
Parlamento kararı ‘saldıralım’ yönünde olsaydı da Toni ‘saldıralım’ deseydi
Ali Cengiz Tuğrul’un yüksek takdirlerini kazanacak bir davranış sergilenmiş olmazdı.
Asil ve esas tavır milletin namakul çoğunluğunun önünde bir kaç basiret sahibinin taş gibi durabilmesidir.
Eski bir bilim adamı olarak iddia ediyorum ki;
Tarih büyük adamları paçasından tutup onu alaşağı etmeye çalışan cahil çoğunluk tarafından değil,
Büyük adamları paçasından tutup alaşağı eden makul azınlıklarca
yazılmıştır.
 
GÖZÜMDE DAHA DA BÜYÜDÜ
Bir takım yayın organlarına bakıyorum
Çok geriden geliyorlar.
Toni’nin daha yeni yeni sadece bir organını büyük çiziyorlar.
Burnunu.
Kabul ediyorum.
Ve müsamaha gösteriyorum.
Kalabalıkların Ali Cengiz Tuğrul gibi dehaları anlamaları her zaman zor olmuştur.
Toni’nin benim gözümde büyük olan organı sadece burnu değil.
Kulağı büyük, eli büyük, ayağı büyük, parmağı büyük.
Tırnağı büyük.
Bizimkiler onun tırnağı bile olamazlar.
KİS hakkında ileri geri konuşup bu büyük şahsiyetin canını sıkan bir görevli vardı hani.
İsmi David Kelly miydi neydi.
İşte o adam bundan kelli fazla can sıkamayacak.
Çünkü adamın canını bir daha başkasının canını sıkamayacak kadar sıkmışlar.
Bir operasyonla adamcağızı hayatının en uzun gezisine çıkarmışlar.
Bu olayla ilgili olarak “bu işte insanın olayları sırtlayabilecek geniş omuzlara ihtiyacı var. Ben o omuzlara sahibim” diye açıklama yapmış hayranlık duyduğum büyük insan.
Anlıyacağınız omuzları bile büyük.
Sadece olayı değil, istese onun gibi on adamın cesedini bile taşır o geniş omuzlar.
O kadar geniş, o kadar güçlü, o kadar pervasız bir lider!
Bu operasyon ile Kraliyet İngiliz Servisi ve Toni gözümde daha da büyüdüler.
 
TARİH GEÇİYOR
Hegel denen büyük Alman filozofu,
Ali Cengiz Tuğrul gibi diğer bir büyük düşünce adamı
Napolyon atının üzerinde penceresinin önünden geçerken
“Tarih ata binmiş geçiyor” demiş ya
Ben de öyle diyorum
İstediğimiz kadar izin vermedik diyelim.
Toni Coni’ye binmiş geçiyor.
Bizimkiler sadece seyrediyor.
 
SON SÖZ
Anlayana sivrisinek saz
Anlamayana Toni ile Coni ne yapsa az!

Paylaş Tavsiye Et
Asılıyorum
GEÇMİŞ YAZILAR