Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Dosya
Obama, Afrika’yı tarihteki ihtişamına döndürebilecek mi?
Ahmet Kavas
AF­Rİ­KA ile Ame­ri­kan top­lum­la­rı­nın or­tak ka­der­le­ri beş asır ön­ce­si­ne ka­dar gi­di­yor. Bu uzun­ca ta­ri­hî sü­reç­te kay­be­den ta­raf her iki kı­ta­nın da yer­li­le­ri ol­du. Asır­lar­ca bu iki kı­ta­nın yer­li­le­ri­ne gay­ri in­sa­ni mu­ame­le­ler­de bu­lu­nan Av­ru­pa­lı­lar ise 21. yüz­yı­la ge­lin­di­ğin­de geç­miş­te ha­yal da­hi ede­me­dik­le­ri ge­liş­me­le­re şa­hit ol­ma­ya baş­la­dı­lar. ABD’de ya­pı­lan son baş­kan­lık se­çim­le­rin­de bir Af­ri­ka kö­ken­li­nin baş­kan se­çil­me­si en­gel­le­ne­me­di; tıp­kı 2005’te Gü­ney Ame­ri­ka ül­ke­le­rin­den Bo­liv­ya’da Evo Mo­ra­les’in dev­let baş­ka­nı se­çil­me­sin­de ol­du­ğu gi­bi.
Ba­rack Hü­se­yin Oba­ma’nın ABD’nin ilk si­ya­hî baş­ka­nı ola­rak Be­yaz Sa­ray’a yer­leş­me­si Ame­ri­kan ta­ri­hi­ni al­tüst ede­cek bir ge­liş­me. Pe­ki ar­tık Ame­ri­ka’nın geç­miş­te­ki acı­lar­la do­lu Af­ri­ka si­ya­se­ti­nin üze­ri­ne bir sün­ger çe­ki­le­bi­lir mi? Beş asır­lık onur kı­rı­cı, in­san de­ri­si­nin ren­gi­ne da­ya­lı ırk ay­rım­cı­lı­ğı­nın aç­tı­ğı de­rin ya­ra­lar ka­pa­na­bi­lir mi? Her ne ka­dar ge­rek Sah­ra­al­tı Af­ri­ka’da ge­rek­se Mağ­rib ül­ke­le­rin­de halk bü­yük umu­da ka­pıl­sa da, ma­ale­sef ak­lı ba­şın­da­ki Af­ri­ka­lı ön­der­ler, ay­dın­lar ve si­ya­set bi­lim­ci­ler Oba­ma’nın baş­kan­lık ya­rı­şı­nı gö­ğüs­le­me­si­nin ken­di kı­ta­la­rı­nın ge­le­ce­ği­ne cid­di bir kat­kı yap­ma­ya­ca­ğın­da hem­fi­kir­ler. Çün­kü on­la­rın na­za­rın­da Oba­ma, Ame­ri­ka­lı de­mok­rat­la­rın li­de­ri ve ABD’nin çı­kar­la­rı için ça­lış­mak du­ru­mun­da. Kal­dı ki ABD’de pat­lak ve­ren ve bo­yut­la­rı­nın ne­re­ye va­ra­ca­ğı bel­li ol­ma­yan ma­li buh­ra­na çö­züm bul­mak­la meş­gul olur­ken, en az il­gi­le­ne­ce­ği kı­ta­nın Af­ri­ka ola­ca­ğı şim­di­den ile­ri sü­rü­le­bi­lir.
ABD, 1950’li yıl­lar­da Af­ri­ka ül­ke­le­riy­le iliş­ki­le­ri­ni -Sov­yet­ler Bir­li­ği, Do­ğu Al­man­ya ve Kü­ba gi­bi ül­ke­ler­le mu­ka­ye­se edil­di­ğin­de- çok sı­nır­lı se­vi­ye­de tut­tu. 1990’la­ra ge­lin­di­ğin­de Sov­yet­ler’in çö­kü­şüy­le baş­la­yan ye­ni ulus­la­ra­ra­sı sis­tem­de, Hin­dis­tan’ın he­men ar­dın­dan özel­lik­le Çin’in Af­ri­ka’yla aşı­rı il­gi­len­me­si, ABD’yi ha­re­ket­len­dir­di. Da­ha ön­ce Av­ru­pa ve Or­ta­do­ğu’da yü­rüt­tü­ğü si­ya­si, as­ke­rî vb. fa­ali­yet­le­ri ara­sın­da de­ğer­len­dir­di­ği Af­ri­ka’yı, 2000’le­re gi­ril­di­ğin­de stra­te­jik öne­me sa­hip bir kı­ta ola­rak gör­me­ye baş­la­dı. Hat­ta bu an­lam­da Af­ri­ka Ko­mu­tan­lı­ğı adıy­la ye­ni bir as­ke­rî ya­pı­lan­ma kur­du ve as­ker­le­ri­ni, Ci­bu­ti’de Fran­sız as­ker­le­ri­nin ya­rı­sı­nın çe­kil­me­siy­le bo­şa­la­cak üs­le­re yer­leş­tir­mek üze­re Fran­sa ile an­laş­tı. An­cak ABD’nin, Çin’in Af­ri­ka’da 50 mil­yar do­la­rı aşan yıl­lık ti­ca­ret hac­mi­ni ve kı­ta ül­ke­le­riy­le pek çok alan­da­ki kar­şı­lık­lı iliş­ki­le­ri­ni kı­sa sü­re­de fren­le­me­si ol­duk­ça zor­du. Dün­ya­da­ki ye­ni güç den­ge­le­ri Af­ri­ka’da ken­di­si­ni gös­ter­mek­te ge­cik­me­di. Es­ki ye­di sö­mür­ge­ci dev­le­tin ba­şı çek­ti­ği AB üye­si ül­ke­le­rin ya­nı sı­ra Sov­yet­ler Bir­li­ği ile 1960-1990 yıl­la­rı ara­sın­da Af­ri­ka’da bir­çok dar­be­ye sah­ne olan sü­reç ta­mam­lan­dı; kı­ta­da oluş­ma­ya baş­la­yan ye­ni den­ge kı­sa za­man­da Çin-ABD re­ka­be­ti­ne dö­nü­şü­ver­di.
2002’de Af­ri­ka Bir­li­ği adıy­la ye­ni­den dü­zen­le­nen ve 53 üye­si bu­lu­nan es­ki Af­ri­ka Bir­li­ği Teş­ki­la­tı’nın ba­şı­na 2008’de ba­ba­sı Çin asıl­lı, an­ne­si ise Ga­bon­lu olan Je­an Ping’in geç­me­si As­ya’nın güç­lü ül­ke­si­ni kı­ta­da da­ha et­kin bir ko­nu­ma ge­tir­di. ABD’nin böy­le bir olu­şum kar­şı­sın­da bas­kın ge­le­bil­me­si­nin bel­ki de tek yo­lu, bu­gün nü­fu­su bir mil­ya­rı bu­lan kı­ta halk­la­rı­nı cez­be­de­cek Oba­ma gi­bi bir Af­ri­ka asıl­lı­yı baş­kan seç­mek­ti. Böy­le­ce Çin’in yir­mi yıl gi­bi uzun bir za­man­da ger­çek­leş­tir­di­ği ham­le­nin önü­nü al­ma­yı kı­sa za­man­da ba­şa­ra­bi­lir­di.
Ki­şi­lik ola­rak Oba­ma’dan Af­ri­ka top­lum­la­rı­nın ala­ca­ğı epey­ce ders var as­lın­da. Çün­kü hâ­lâ Fil­di­şi Sa­hi­li baş­ta ol­mak üze­re kı­ta ül­ke­le­ri­nin pek ço­ğun­da, adı­na her ne ka­dar de­mok­ra­si den­se de, ik­ti­dar­la­ra bel­li ai­le ve et­nik grup­lar­dan olu­şan güç odak­la­rı hâ­kim ve bu grup­lar fark­lı kö­ken­li kim­se­le­rin dev­le­tin üst ka­de­me­le­ri­ne, özel­lik­le de dev­let baş­kan­lı­ğı gi­bi bir ma­ka­ma gel­me­si­ni en­gel­li­yor­lar. Alas­sa­ne Ou­at­ta­ra gi­bi dün­ya ça­pın­da et­ki­li bir is­min Fil­di­şi Sa­hi­li’nde sırf Bur­ki­na Fa­so asıl­lı ol­ma­sı do­la­yı­sıy­la se­çim­le­re da­hi gir­eme­me­si için ka­nun­lar çı­ka­rı­la­bi­li­yor. Hâ­lâ Tua­reg­ler gi­bi fark­lı ül­ke­le­rin sı­nır­la­rı­na da­ğıl­mış top­lum­lar, si­ya­hî top­lum­lar ta­ra­fın­dan dış­la­na­bi­li­yor.
ABD’nin ye­ni baş­ka­nı, Af­ri­ka’da Dar­fur, De­mok­ra­tik Kon­go Cum­hu­ri­ye­ti, Fil­di­şi Sa­hi­li, So­ma­li gi­bi ulus­la­ra­ra­sı top­lu­mun has­sas ol­du­ğu so­run­lu böl­ge­le­re es­ki­sin­den da­ha fark­lı yak­la­şa­bi­lir. An­cak bu ko­nu­lar­da Çin ile ma­kul bir uz­laş­ma sağ­la­ma­sı, Af­ri­ka’nın hay­rı­na ola­cak­tır. Oba­ma’nın ABD’de se­çim­le­ri ka­zan­ma­sı, in­san­lık ta­ri­hin­de asır­lar­dır söz sa­hi­bi ol­ma­yı unu­tan si­ya­hî Af­ri­ka­lı­la­rın ade­ta ye­ni­den doğ­ma­sı­na ve­si­le ol­du. Ne de ol­sa ha­ya­li ge­niş olan­la­rın haz al­dı­ğı ifa­dey­le, dün­ya­nın en güç­lü dev­le­ti­nin ba­şı­na Af­ri­ka kö­ken­li bi­ri­si ku­rul­du. Ar­tık Af­ri­ka’nın kan­gren ol­muş cid­di ko­nu­la­rı bi­le ken­di­li­ğin­den çö­züm yo­lu­na gi­re­bi­lir. Çün­kü Af­ri­ka­lı­lar ken­di­le­ri­ne gü­veni ye­ni­den ka­zan­dı­lar ve so­run­la­rın dış mü­da­ha­le­ye ge­rek kal­ma­dan çö­zü­mü müm­kün.

Paylaş Tavsiye Et