Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Türkiye Siyaset
“Sosyal demokrat” CHP!
Mustafa Şahin
UZUN­CA bir sü­re­dir bir­çok yo­rum­cu ta­ra­fın­dan tar­tı­şı­lan CHP’nin ger­çek­te sos­yal de­mok­rat bir par­ti olup ol­ma­dı­ğı hu­su­su, son dö­nem­de CHP’ye yö­ne­lik bir eleş­ti­ri ola­rak gi­de­rek da­ha faz­la di­le ge­ti­ri­lir ol­du. Bir­çok kö­şe ya­za­rı CHP’nin Tür­ki­ye’de­ki en mu­ha­fa­za­kâr par­ti ol­du­ğu, hat­ta dev­let­le ken­di­ni bü­tün­leş­tir­di­ği­ni id­di­a edi­yor. Di­ğer ta­raf­tan ba­zı­la­rı ise hâ­lâ CHP’yi sol bir par­ti ola­rak ka­bul et­me ıs­ra­rı­nı sür­dü­rü­yor ve di­ğer sol par­ti­le­ri CHP ça­tı­sı al­tın­da bir­leş­tir­me gay­re­ti­nin bay­rak­tar­lı­ğı­nı ya­pı­yor. Fa­kat aca­ba CHP sos­yal de­mok­ra­si­yi ve onun de­ğer­le­ri­ni ne ka­dar tem­sil edi­yor?
Bu so­ru­yu ce­vap­la­mak ve­ya bir par­ti­nin kim­li­ği hak­kın­da ka­rar ver­mek pek de ko­lay bir iş de­ğil. Zi­ra par­ti adı­na ko­nuş­ma yet­ki­si bu­lu­nan­la­rın söz­le­ri­ne iti­bar et­mek du­ru­mun­da­sı­nız. Do­la­yı­sıy­la söy­lem ana­li­zi bu­ra­da el­ve­riş­li bir yön­tem ola­rak or­ta­ya çı­kı­yor. Bu yön­tem par­ti­nin ge­nel kim­li­ği hak­kın­da ke­sin bir so­nuç ver­me­se de, “der­vi­şin fik­ri ney­se zik­ri odur” ka­bi­lin­den CHP’nin gün­de­mi­nin ne ol­du­ğu­na da­ir bir fi­kir ve­re­bi­lir. Bu amaç­la CHP’nin res­mî in­ter­net si­te­sin­de ya­yım­la­nan Ge­nel Baş­kan’ın 2007 yı­lı içe­ri­sin­de yap­tı­ğı top­lam 16 Mec­lis ko­nuş­ma­sı­nı kı­sa­ca göz­den ge­çir­di­ği­miz­de, ba­kın na­sıl il­ginç bir por­tre or­ta­ya çı­kı­yor. Ba­ka­lım De­niz Bay­kal Mec­lis ko­nuş­ma­la­rın­da sos­yal de­mok­rat kav­ram­la­rı kul­lan­ma­ya ne ka­dar mey­yal?
Bu­nun için ön­ce sos­yal de­mok­rat bir li­de­rin kul­lan­ma­sı bek­le­nen, onu sos­yal de­mok­rat ya­pan anah­tar kav­ram­la­ra ba­kı­la­bi­lir. Ör­ne­ğin, CHP’nin de üye­si ol­du­ğu Sos­ya­list En­ter­nas­yo­nel’in pren­sip­le­ri­nin açık­lan­dı­ğı bel­ge “Sos­yal de­mok­ra­si öz­gür­lük, top­lum­sal ada­let ve da­ya­nış­ma­yı amaç­la­yan ulus­la­ra­ra­sı bir ha­re­ket­tir” cüm­le­siy­le baş­lı­yor. Do­la­yı­sıy­la ön­ce bu üç kav­ram üze­rin­den git­mek ye­rin­de ola­cak­tır.
Bay­kal’ın Mec­lis ko­nuş­ma­la­rın­da öz­gür­lük kav­ra­mı pek sos­yal de­mok­rat bir ni­te­lik ta­şı­ma­mak­la bir­lik­te 28 kez, sos­yal (top­lum­sal) da­ya­nış­ma kav­ra­mı ise an­cak 2 kez ge­çi­yor. Top­lum­sal ada­let kav­ra­mı ise Bay­kal’ın lü­ga­tin­de yok gi­bi. Bu kav­ra­mı 6 ay bo­yun­ca hiç kul­lan­ma ih­ti­ya­cı his­set­me­miş. Kav­ram­la­rı bi­raz da­ha ay­rın­tı­lan­dı­ra­rak bak­mak da müm­kün. Ör­ne­ğin sos­yal de­mok­rat kon­sen­süs öz­gür­lük kav­ra­mın­dan bah­se­der­ken ay­rım­cı­lık ve ba­ğım­lı­lık­tan öz­gür­lü­ğü kas­te­der. An­cak Bay­kal’ın bun­dan da ha­be­ri yok gi­bi. Ay­rım­cı­lık ke­li­me­si­ni 2 kez kul­la­nır­ken, ba­ğım­lı­lık ak­lı­na gel­me­miş. Sos­yal ada­let kav­ra­mı­nı ay­rın­tı­lan­dı­ra­cak olur­sak, eşit­lik ama sa­de­ce hu­kuk önün­de de­ğil, eko­no­mik ve sos­yo-kül­tü­rel eşit­lik­ten, fır­sat eşit­li­ğin­den bah­set­me­miz ge­re­kir. “Fır­sat eşit­li­ği” sos­yal de­mok­rat söy­lem­de en hâ­kim kav­ram­lar­dan bi­ri­dir. Fa­kat Bay­kal ko­nuş­ma­la­rın­da bir kez ol­sun bi­le de­ğin­me ih­ti­ya­cı his­set­mi­yor bu kav­ra­ma. Bı­ra­kın fır­sat eşit­li­ği­ni “ni­hai eşit­lik”ten bi­le ba­his yok.
Söz öbek­le­rin­den vaz­geç­tik, ‘eşit­lik’ kav­ra­mı ken­di ba­şı­na bi­le an­cak 3 kez Bay­kal’ın il­ti­fa­tı­na mah­zar ola­bi­li­yor. Sos­yal gü­ven­lik kav­ra­mı mı? An­cak 5 kez ken­di­ne yer bu­la­bi­li­yor. Çev­re so­run­la­rı, kü­re­sel ısın­ma ve ben­ze­ri so­run­lar o ka­dar bi­le şans­lı de­ğil. Unu­tul­muş ol­ma­lı ki, hiç bah­si geç­me­miş. İn­san hak­la­rı kav­ra­mı da şans­lı­lar­dan. 5 kez de ol­sa ken­di­ne yer bu­la­bil­miş. Yi­ne sos­yal de­mok­rat söy­le­min önem­li kav­ram­la­rın­dan et­nik, kül­tü­rel ve cin­sel ay­rım­cı­lık me­se­le­le­ri, çok-kül­tür­lü­lük tar­tış­ma­la­rı Sa­yın Bay­kal’ın il­gi ala­nı­na gi­re­me­miş. Bü­tün sol eği­lim­le­rin kut­sa­lı ‘emek’ kav­ra­mı Bay­kal’ın ko­nuş­ma­la­rın­da 4 kez geç­mek­le bir­lik­te, bi­ri Yaş­lı­lar Haf­ta­sı’nda emek­li­ler­den bah­se­der­ken, di­ğer­le­ri de 1 Ma­yıs İş­çi Bay­ra­mı ve 8 Mart Dün­ya Ka­dın­lar Gü­nü ve­si­le­siy­le kul­la­nıl­mış. Üre­tim araç­la­rı­nın hâ­ki­mi­ye­ti, ser­ma­ye, bö­lü­şüm so­ru­nu gi­bi kav­ram­lar ise ka­bir­le­ri unu­tul­muş, ne­sil­le­ri ke­sil­miş mev­ta­lar du­ru­mun­da.
Yu­ka­rı­da­ki kav­ram­la­rın kul­la­nı­lış sa­yı­sı­na ba­kı­lır­sa, Bay­kal çok az ko­nuş­muş gi­bi gö­rü­ne­bi­lir. Ha­yır. Bay­kal ak­si­ne çok ko­nuş­muş ama dün­ya­da­ki sol söy­lem­den bi­raz fark­lı ko­nuş­muş. Ana­ya­sa’nın ikin­ci mad­de­sin­de ve­ri­len dev­let ta­nı­mın­da­ki ba­şat kav­ram­la­rı ka­çar kez kul­lan­dı­ğı bu ko­nu­da bir fi­kir ve­re­bi­lir. De­mok­ra­tik kav­ra­mı­nı 34, la­ik kav­ra­mı­nı 73, sos­yal kav­ra­mı­nı 51, hu­kuk kav­ra­mı­nı 153 kez kul­lan­mış. Bel­ki de, bu ra­kam­lar ne­den CHP’nin sos­yal ve de­mok­ra­tik po­li­ti­ka­lar­dan pek hoş­lan­ma­dı­ğı­nı, la­ik­lik üze­rin­den si­ya­set ya­pa­rak Mec­lis ye­ri­ne Ana­ya­sa Mah­ke­me­si’ne git­ti­ği­ni açık­la­ya­bi­lir. Bel­ki de bu se­bep­le ana­ya­sa kav­ra­mı­nı 248 kez kul­lan­mış­tır. Hu­kuk kav­ra­mı­nı 153 kez kul­la­nıp ada­let kav­ra­mı­na an­cak 15 kez yer ver­me­si ise ak­la “Bir şe­yin hu­ku­ki ol­ma­sı, adil ol­du­ğu an­la­mı­na gel­mez” sö­zü­nü ge­ti­ri­yor. Dev­let kav­ra­mı 111 kez kul­la­nı­lır­ken, ulus kav­ra­mı 82, mil­let kav­ra­mı ise 103 kez zik­re­dil­miş. Sos­yal de­mok­rat kav­ram­la­rı kul­lan­mak­ta ol­duk­ça cim­ri dav­ra­nan Bay­kal, Si­lah­lı Kuv­vet­ler’in adı­nı cö­mert­çe 46 kez te­laf­fuz edi­yor.
20 kez uz­laş­ma kav­ra­mı­nı kul­la­nan Bay­kal, 49 kez kav­ga, 54 kez ça­tış­ma, 122 kez mü­ca­de­le ke­li­me­le­ri­ni sarf edi­yor. Böl­mek, bö­lün­mek ve tü­rev­le­ri­ni 38, par­ça­la­ma, par­ça­lan­ma ve tü­rev­le­ri­ni 57 kez kul­la­na­rak deh­şet sa­çan Bay­kal, bü­tün­lük kav­ra­mı­nı 8 kez, bir­lik kav­ra­mı­nı ise 6 kez kul­la­na­rak lü­tuf­ta bu­lu­nu­yor. Ay­rı­ca tüm bun­la­rı va­ze­der­ken ik­ti­da­ra ve Baş­ba­kan’a “Sa­kın ha!” şek­lin­de on­to­lo­jik bir üs­tün­lük tav­rıy­la 81 kez ders ve­ri­yor.
Bü­tün ra­kam­lar bir ke­na­ra, bel­ki bir­çok oku­yu­cu inan­mak­ta güç­lük çe­ke­bi­lir ama Bay­kal sol kav­ra­mı­nın ken­di­si­ni bi­le an­cak ve an­cak 3 kez kul­la­nı­yor. Sos­yal de­mok­rat ve tü­re­vi kav­ram­la­rı ise 12 kez, o da DSP ile bir­leş­me­nin gün­de­me gel­me­si üze­ri­ne.
Ya­pı­lan her an­ket­te ül­ke­nin en önem­li so­ru­nu ol­ma ba­şa­rı­sı­nı ya­ka­la­yan iş­siz­lik me­se­le­si Bay­kal’ın il­gi­si­ni çek­mek­le bir­lik­te iş­siz­lik ve tü­re­vi kav­ram­la­rın kul­la­nı­mı 20’nin üze­ri­ne çık­mı­yor. Ne­den çık­sın ki? Re­jim söy­le­mi­ne hap­se­dil­miş ger­gin bir si­ya­set ta­kip ede­rek dev­le­tin sa­vu­nu­cu­lu­ğu­na so­yun­mak, bir kam­pın tek li­de­ri ol­mak var­ken, ge­niş kit­le­le­rin me­se­le­le­riy­le il­gi­len­me­ye ne ge­rek var? Na­sıl­sa, iki ku­tup­lu bir ça­tış­ma ta­raf­la­rın ken­di iç bü­tün­lük­le­ri­ni ko­ru­ma­ya ye­ti­yor. Na­sıl­sa, Bay­kal de­mok­ra­tik sü­reç­ler­de kay­be­de­rek bü­yü­yen bir li­der de­ğil mi? Na­sıl­sa, Er­dal İnö­nü’ye kar­şı üç kon­gre­de de kay­be­de­rek, İnö­nü’yü ka­çır­ma­yı ba­şar­mış bir si­ya­set­çi de­ğil mi? Çün­kü ken­di­si Se­zai Ka­ra­koç’un şu mıs­ra­la­rı­nı, fark­lı bir yo­rum­la da ol­sa, ga­yet iyi sin­dir­miş du­rum­da:
 
Sa­kın ka­der de­me ka­de­rin üs­tün­de bir ka­der var­dır
Ne yap­sa­lar boş gök­ler­den ge­len bir ka­rar var­dır
Gün bat­sa ne olur ge­ce­yi ona­ran bir mi­mar var­dır
Yan­mış­sam kü­lüm­den ya­pı­lan bir hi­sar var­dır
Ye­nil­gi ye­nil­gi bü­yü­yen bir za­fer var­dır
 
Tek so­run bu mıs­ra­la­rı fark­lı bir yo­rum­la be­nim­se­yen ki­şi­nin ken­di­si­ni sos­yal de­mok­rat ola­rak ta­nım­la­ma­sı. Zi­ra Tür­ki­ye ge­liş­mek­te olan bir ül­ke ve ge­liş­mek­te olan ül­ke­ler bö­lü­şü­mün her gün ye­ni­len­di­ği ül­ke­ler­dir. Do­la­yı­sıy­la sos­yal de­mok­ra­si­nin vic­da­nı­na ve ada­let ara­yı­şı­na muh­taç­tır. Bu pren­sip­le­ri tem­sil et­ti­ği id­di­asın­da olan si­ya­si par­ti­ler bun­la­rı oy sö­mü­rü­sü için kul­lan­dı­ğın­da, bu pren­sip­le­ri sa­mi­mi­yet­le sa­vu­nan­la­rın önü­nü ke­se­rek sos­yo-eko­no­mik uçu­ru­mun açıl­ma­sı­na en bü­yük kat­kı­yı sağ­la­mak­ta­dır.

Paylaş Tavsiye Et
Yazara ait diğer yazılar
Mustafa Şahin