Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Dünya Ekonomi
Küresel denge(sizlik)ler
Ömer Faruk Güler
KÜ­RE­SEL den­ge­siz­lik biz­de ye­ni ol­ma­sı­na kar­şın, dün­ya­da ol­duk­ça po­pü­ler bir kav­ram. Glo­bal im­ba­lan­ce(s)’ın ter­cü­me­si. “Go­og­le Tür­ki­ye”de şim­di­lik 214 ‘hit’ ala­bi­li­yor. Biz­de­ki an­la­mın­da tam bir mu­ta­ba­kat yok. Ka­pi­ta­list bi­ri­ki­min sı­nır­sız de­va­mı, Çin mal­la­rı­nın dün­ya pa­zar­la­rın­da­ki ucuz­lu­ğu, kü­re­sel ik­lim de­ği­şi­mi, Sov­yet­ler Bir­li­ği’nin da­ğıl­ma­sıy­la or­ta­dan kal­kan den­ge ve ABD’nin dış ti­ca­ret açı­ğı bun­lar­dan ba­zı­la­rı. İk­ti­sat­çı gö­züy­le kü­re­sel den­ge­siz­lik da­ha çok ABD’nin sü­re­ge­len ca­ri açık­la­rı ve bun­la­rın mev­cut ve muh­te­mel kü­re­sel so­nuç­la­rıy­la il­gi­li. Bu lis­te­ye dün­ya fa­iz oran­la­rı­nın dü­şük se­vi­ye­si ya da ço­ğu Ba­tı­lı ül­ke­le­rin hız­la yaş­la­nan nü­fus­la­rı kar­şı­sın­da gi­de­rek ar­tan büt­çe açık­la­rı da ek­le­ni­yor.
Gü­nü­mü­zün sö­züm ona ba­ğım­sız ulus-dev­let­le­ri, ik­ti­sat po­li­ti­ka­la­rı açı­sın­dan sı­nır­lı ter­cih­le­re sa­hip. Ser­ma­ye ha­re­ket­le­ri­nin ser­best ol­du­ğu bir ulus­la­ra­ra­sı pa­ra sis­te­min­de ül­ke­ler, fa­iz oran­la­rı (iç den­ge­ler) ya da dö­viz kur­la­rın­dan (dış den­ge­ler) sa­de­ce bi­ri­ni kon­trol ede­bi­lir­ler. Şim­di­ler­de bir­çok ül­ke­nin dö­viz ku­ru ya­ni dış den­ge kon­tro­lün­den vaz­geç­ti­ği gö­rü­lü­yor. An­cak dış den­ge so­ru­nu bir­çok ül­ke için hâ­lâ cid­di­ye­ti­ni ko­ru­yor. Ulus­la­ra­ra­sı ser­ma­ye ha­re­ket­le­ri­nin hız ve yay­gın­lık ka­zan­ma­sıy­la so­run da­ha da de­rin­leş­ti.
Dış den­ge­nin mik­tar ola­rak iz­le­nil­di­ği yer, öde­me­ler den­ge­si­dir. Öde­me­ler den­ge­si ba­sit­çe ca­ri iş­lem­ler he­sa­bı ve ser­ma­ye he­sa­bı şek­lin­de iki sı­nı­fa ay­rı­lı­yor. Ca­ri iş­lem­ler he­sa­bı­nın önem­li bir bö­lü­mü­nü mal ve hiz­met ih­ra­cat ve it­ha­la­tı oluş­tu­ru­yor. Ser­ma­ye he­sa­bı ise, ca­ri iş­lem­le­rin na­sıl fi­nan­se edil­di­ği­ni gös­te­ri­yor. Ta­nım iti­ba­rıy­le, ca­ri iş­lem­ler he­sa­bı ser­ma­ye he­sa­bı­na denk­tir. Ör­ne­ğin, bir ül­ke ca­ri iş­lem­ler açı­ğı ve­ri­yor­sa ser­ma­ye he­sa­bı faz­la ver­mek du­ru­mun­da­dır. Bu du­rum­da, ABD’nin ca­ri iş­lem­ler açı­ğı sa­de­ce mal pi­ya­sa­la­rın­da­ki den­ge­siz­li­ği ifa­de et­mi­yor. Ay­nı za­man­da fi­nan­sal pi­ya­sa­lar­da da bir den­ge­siz­li­ğe kar­şı­lık ge­li­yor. Den­ge­siz­lik­le­rin mo­dern ik­ti­sat­ta pek se­vil­me­me­si bir ta­ra­fa, kü­re­sel den­ge­siz­li­ği da­ha teh­li­ke­li kı­lan, bu iki pi­ya­sa ara­sın­da­ki iliş­ki­nin ni­te­li­ği ve bo­yu­tu.
Ca­ri açık­lar ne ka­dar bü­yük­se, ora­da­ki dü­zelt­me­nin so­nuç­la­rı da o den­li bü­yük olu­yor. Ca­ri açık­la­rın ne­re­den kay­nak­lan­dı­ğı ve na­sıl fi­nan­se edil­di­ği de önem­li bir so­run. Eğer ca­ri açık­lar ya­tı­rım ma­lı it­ha­la­tın­dan zi­ya­de tü­ke­tim ma­lı it­ha­la­tın­dan kay­nak­la­nı­yor­sa, dö­viz ku­run­da ya­şa­na­cak de­ğer kay­bı da­ha faz­la, eko­no­mik so­nuç­la­rı da da­ha kö­tü olu­yor. Do­la­yı­sıy­la li­te­ra­tür­de ca­ri açık­lar ge­nel­lik­le teh­li­ke­li­dir. Bu­nun önem­li bir ne­de­ni ca­ri açık­la­rın dış borç yü­kü­nün art­ma­sı­na olan kat­kı­sı­dır. ABD’nin dün­ya­nın ay­nı za­man­da en bü­yük borç­lu­su ol­ma­sı te­sa­düf de­ğil­dir.
Mal pi­ya­sa­la­rın­da­ki den­ge­siz­li­ğin çö­zü­mü­ne yö­ne­lik çe­şit­li öne­ri­ler bu­lu­nu­yor. Bun­la­rın ara­sın­da ABD’nin ta­sar­ruf­la­rı­nı ar­tır­ma­sı ön sı­ra­da yer alı­yor. ABD’nin ta­sar­ruf­la­rı­nın ar­tı­rıl­ma­sı­nı is­te­mek an­lam­lı; an­cak ko­lay de­ğil. Ca­ri açık­lar, Ame­ri­ka­lı­la­rın ta­sar­ruf­la­rı­nın öte­sin­de har­ca­ma eği­li­min­de ol­du­ğu­nu gös­te­ri­yor. Bu har­ca­ma­nın fi­nan­se edil­me­si­ne im­kan ve­ren en önem­li ül­ke ise Çin. ABD baş­ta ol­mak üze­re bü­yük pa­zar­la­ra mal sa­tıp ca­ri iş­lem­ler faz­la­sı oluş­tu­ran Çin, ka­zan­dı­ğı pa­ra­yı tek­rar har­ca­ma­sı için en bü­yük müş­te­ri­si ABD’ye ge­ri ve­ri­yor. Bu iki ta­ra­fın da çı­kar­la­rı­na uyu­yor. II. Bret­ton Wo­ods sis­te­mi de de­ni­len çark, iş­te böy­le dö­nü­yor. Har­vard Üni­ver­si­te­si’nin 26 mil­yar do­lar­lık var­lık port­fö­yü­nü yö­ne­ten ve yük­se­len pi­ya­sa­lar dâ­hi­si ola­rak bi­li­nen Mı­sır asıl­lı Mu­ham­med el-Er­yan’a gö­re, bu du­rum is­tik­rar­lı bir den­ge­siz­lik ha­li.
Çö­züm öne­ri­le­rin­den bir di­ğe­ri, Çin’in ta­sar­ruf­la­rı­nı dü­şü­re­rek har­ca­ma­la­rı­nı ar­tır­ma­sı­dır. Bu­nun en ko­lay yo­lu ola­rak, Çin’in sos­yal gü­ven­lik har­ca­ma­la­rı­nı ar­tır­ma­sı gös­te­ri­li­yor. Kü­re­sel eko­no­mi­nin yal­pa­la­ma­ma­sı için, ABD’de ya­şa­na­cak bir dur­gun­lu­ğun te­la­fi­sin­de AB ve Ja­pon­ya’ya da önem­li gö­rev­ler dü­şü­yor. An­cak Ja­pon­ya on yıl­lık dur­gun­luk­tan he­nüz çık­ma ça­ba­sın­da. AB ise, emek pi­ya­sa­sı ve büt­çe açık­la­rıy­la iyi bir sı­nav ve­re­mi­yor. Gö­rü­nen o ki, re­el eko­no­mi kay­nak­lı sağ­lık­lı bir dü­zelt­me için da­ha uzun bir za­ma­na ih­ti­yaç var. Yu­mu­şak iniş pek ufuk­ta gö­zük­mü­yor.
Denk­le­min di­ğer ta­ra­fın­da fi­nan­sal pi­ya­sa­lar­da­ki den­ge­siz­lik­ler yer alı­yor. Bu­nu an­la­mak için kü­re­sel ser­ma­ye ha­re­ket­le­ri­ni in­ce­le­mek ye­ter­li. Bu çer­çe­ve­de kü­re­sel ser­ma­ye­nin 1995-2004 yıl­la­rı ara­sın­da­ki ge­li­şi­mi­ne ba­kıl­dı­ğın­da şu nok­ta­lar öne çı­kı­yor:
Ön­ce­lik­le, net ser­ma­ye ih­raç eden ül­ke­le­rin top­lam­da­ki ağır­lık­la­rı aza­lı­yor; sa­yı­la­rı ise ar­tı­rı­yor. İkin­ci ola­rak, net ser­ma­ye it­hal eden ül­ke­le­rin sa­yı­la­rı aza­lı­yor; an­cak top­lam­dan al­dık­la­rı pay­lar ar­tı­yor. 1995 yı­lın­da ABD’nin kü­re­sel ser­ma­ye ha­re­ket­le­rin­den al­dı­ğı pay %33 iken, 2000’de %61’e, 2004’te %70’e yük­sel­di. Üçün­cü bir nok­ta, son 10 yıl­da Al­man­ya gi­bi ba­zı bü­yük ül­ke­le­rin ser­ma­ye ih­raç­la­rın­da önem­li ar­tış­lar göz­le­ni­yor. Dör­dün­cü bir ge­liş­me, kü­re­sel ser­ma­ye akım­la­rı­nın böl­ge­sel kom­po­zis­yo­nun­da­ki de­ği­şik­lik­le il­gi­li. Ge­liş­mek­te olan As­ya ül­ke­le­ri ile pet­rol zen­gi­ni Or­ta Do­ğu ül­ke­le­ri net ser­ma­ye ih­ra­cı açı­sın­dan ön pla­na çı­kı­yor. Be­şin­ci bir hu­sus, ge­liş­mek­te olan ül­ke­le­rin ser­ma­ye ih­raç­la­rın­da­ki ar­tış. 1995 yı­lın­da 84 mil­yar do­lar ser­ma­ye it­hal eden ge­liş­mek­te olan pi­ya­sa eko­no­mi­le­ri, 2004’te 367 mil­yar do­lar­lık ser­ma­ye ih­ra­cı ger­çek­leş­tir­di­ler. Son ola­rak, kü­re­sel dö­viz re­zerv­le­rin­de bü­yük bir ar­tış ya­şan­dı­ğı göz­le­ni­yor. Ço­ğun­luk­la mer­kez ban­ka­la­rın­ca tu­tu­lan dö­viz re­zerv­le­ri­nin mik­ta­rı 1994’te 1,5 tril­yon do­lar­dan, 2004’te %160 ar­tış­la 3,9 tril­yon do­la­ra yük­sel­di.
İş­te son yıl­lar­da ulus­la­ra­ra­sı li­ki­di­te bol­lu­ğu­nun, ar­tan kü­re­sel risk iş­ta­hı­nın ve hız­la dü­şen fa­iz­le­rin ar­ka­sın­da böy­le bir den­ge­siz­lik bu­lu­nu­yor. Bir ta­raf­ta fi­nans ka­pi­ta­lin ço­ğu­na el ko­yan ve aç­lı­ğı­nı gi­der­me­ye ça­lı­şan Ame­ri­ka, di­ğer ta­raf­ta onu bes­le­me­ye ça­lı­şan Ja­pon­ya, Al­man­ya, Çin ve di­ğer As­ya ül­ke­le­ri. Bir yan­da ola­sı bir dü­zelt­me­nin çö­zü­mü­nü fi­nan­sal pi­ya­sa­lar­da ara­ma­nın teh­li­ke­si, di­ğer yan­da bu­nun re­el ke­si­me kuv­vet­le muh­te­mel sıç­ra­ma en­di­şe­si. En­di­şe­nin ne­de­ni li­ki­di­te bol­lu­ğun­dan kay­nak­la­nan, var­lık fi­yat­la­rın­da­ki şiş­me­ler. Mal mik­ta­rın­dan çok da­ha faz­la mik­tar­da­ki pa­ra­nın var­lı­ğı, ki­mi var­lık fi­yat­la­rı­nı ba­lon gi­bi şi­şi­ri­yor. Ar­zı sı­nır­lı var­lık­la­rın de­ğe­ri­nin art­ma­sı bu yüz­den. Da­ha kâr­lı ya­tı­rım­lar ara­yan ulus­la­ra­ra­sı li­ki­di­te; gay­rimen­kul, al­tın, pet­rol, ba­kır vb. az bu­lu­nan var­lık ve em­ti­a fi­yat­la­rı­nın fik­tif bir şe­kil­de art­ma­sı­na im­kan ve­ri­yor. Asıl so­ru da bun­dan son­ra ge­li­yor. Bu ba­lo­nun ha­va­sı na­sıl ve ne za­man alı­na­cak? Ha­tır­la­ya­lım, ka­pi­ta­list sis­te­min ba­lon­la­rı ABD’nin ca­ri açık­la­rın­dan da­ha teh­li­ke­li­dir.

Paylaş Tavsiye Et
Dünya Ekonomi
DİĞER YAZILAR