Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Dosya
Yükseköğretim sisteminin açmazları ve beklentiler
Talip Küçükcan
İDE­AL an­lam­da üni­ver­si­te­ler, do­ğa­la­rı ve ku­ru­luş amaç­la­rı ge­re­ği bil­gi üre­ten, do­na­nım­lı in­san ye­tiş­ti­ren ve bu­nun da öte­sin­de öz­gür dü­şün­ce, si­vil top­lum, de­mok­ra­si kül­tü­rü, ka­rar sü­reç­le­ri­ne ka­tıl­ma, şef­faf­lık, he­sap ve­re­bi­lir­lik ve sos­yal so­rum­lu­luk gi­bi çağ­daş de­ğer­le­rin ge­li­şi­mi­ne kat­kı­da bu­lu­na­rak fi­kir ve dü­şün­ce ha­ya­tın­da top­lu­ma ön­der­lik eden ku­rum­lar­dır. Üni­ver­si­te­le­rin ilk or­ta­ya çık­tı­ğı dö­nem­ler­den be­ri bu­nun ba­şa­rı­lı ör­nek­le­ri­ne rast­lı­yo­ruz. Kuş­ku­suz her üni­ver­si­te, en­te­lek­tü­el ha­ya­tın can­lı­lı­ğı­na kat­kı sağ­la­ma ve Ed­ward Sa­id’in ta­bi­riy­le “ses­siz­le­rin se­si olan” en­te­lek­tü­el­ler ye­tiş­tir­me ko­nu­sun­da ken­di­sin­den bek­le­nen fonk­si­yo­nu ye­ri­ne ge­ti­re­mi­yor. Bun­da üni­ver­si­te­ye yük­le­nen an­lam, ya­pı­sal özel­lik­le­rin do­ğa­sı ve yö­ne­tim bi­çi­mi gi­bi fak­tör­ler önem­li rol oy­nu­yor. Mer­ke­zi­yet­çi yö­ne­tim­le­rin ol­ma­dı­ğı ve üni­ver­si­te­ler­le il­gi­li şem­si­ye ku­ru­lu­şun yet­ki­le­ri­nin sa­de­ce de­ne­tim ve plan­la­may­la sı­nır­lı ol­du­ğu ül­ke­ler­de, üni­ver­si­te­le­rin ken­di­le­rin­den bek­le­nen­le­ri top­lu­ma bü­yük öl­çü­de ve­re­bil­dik­le­ri­ni gö­rü­yo­ruz. Bu­na kar­şı­lık üni­ver­si­te­le­rin iş­le­yiş, yö­ne­tim, is­tih­dam ve fi­nans­ma­nı gi­bi pek çok ko­nu­da ge­niş yet­ki­le­ri olan şem­si­ye ku­ru­luş­la­rın mer­ke­zi­yet­çi ya­pı­da ol­du­ğu ül­ke­ler­de, üni­ver­si­te­le­rin, sü­rek­li de­ği­şen ve ye­ni­le­nen bir dün­ya­da di­na­mizm ve ya­ra­tı­cı­lık ye­ri­ne sta­tü­ko ve ka­lıp­çı­lı­ğın et­ki­sin­de kal­dı­ğı­nı gö­rü­yo­ruz. Ya­ni üni­ver­si­te­le­rin ba­şa­rı ve­ya ba­şa­rı­sız­lı­ğın­da yük­sek öğ­re­tim po­li­ti­ka­la­rı ve yük­sek öğ­re­tim sis­tem­le­ri be­lir­gin bir rol oy­nu­yor. O ne­den­le bir ku­rum, kav­ram ve sek­tör ola­rak üni­ver­si­te­yi, yük­se­köğ­re­ti­mi dü­zen­le­yen, de­net­le­yen ve kon­trol eden yö­ne­tim an­la­yı­şı ve sis­te­min­den ayırt et­mek ge­re­kir.
Tür­ki­ye’de yü­rü­tü­len tar­tış­ma­lar­da da üni­ver­si­te­ler ve Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu (YÖK) ara­sın­da yu­ka­rı­da­ki­ne ben­zer bir ayı­rım zo­run­lu­dur. Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu’nun ka­rar­la­rı üni­ver­si­te­le­ri doğ­ru­dan et­ki­li­yor. Ku­rul­du­ğun­dan bu ya­na eleş­ti­ri­len ve özel­lik­le aşı­rı mer­ke­zi­yet­çi ya­pı­sı­nın de­ğiş­me­si ge­rek­ti­ği vur­gu­la­nan YÖK’le il­gi­li tar­tış­ma­lar ide­olo­jik söy­lem­le­rin bas­kın ve ko­yu göl­ge­sin­de ka­lı­yor. Si­ya­set, eği­tim, iş­ve­ren ve si­vil top­lum çev­re­le­rin­de 12 Ey­lül’ün ürü­nü ol­du­ğu ve ar­tık de­mok­ra­tik­le­şen bir Tür­ki­ye’de bu ka­dar mer­ke­zi­yet­çi ve ge­niş yet­ki­ler­le do­na­tıl­mış bir ku­ru­mun ne ül­ke, ne de dün­ya ger­çek­le­riy­le ör­tüş­me­di­ği, do­la­yı­sıy­la da YÖK’te de­ği­şim ve dö­nü­şü­mün zo­run­lu ol­du­ğu sü­rek­li di­le ge­ti­ril­di. Ne var ki, ik­ti­dar­lar ya­ni se­çil­miş­ler, ne za­man ye­ni bir yük­se­köğ­re­tim tas­la­ğı ha­zır­la­dıy­sa kı­ya­met kop­tu. Tar­tış­ma­lar si­ya­sal ve ide­olo­jik bir dil ve söy­lem­le yü­rü­tül­dü. So­nuç­ta re­form, de­ği­şim ve ye­ni­den ya­pı­lan­ma­yı amaç­la­yan gi­ri­şim­ler sa­de­ce re­to­rik ola­rak kal­dı. Bu sü­reç­te ko­nuy­la il­gi­li tar­tış­ma­lar­da bel­ki de en ses­siz ka­lan­lar as­lın­da ola­yın tam gö­be­ğin­de olan aka­de­mis­yen­ler ve üni­ver­si­te men­sup­la­rı ol­du. Ya­zı­nın ba­şın­da da be­lir­til­di­ği gi­bi üni­ver­si­te­ler bir­çok ül­ke­de ye­ni­lik ve de­ği­şi­min ön­cü­sü ola­rak ön pla­na çı­kar­ken Tür­ki­ye’de mev­cut sta­tü­ko ve mer­ke­zi­yet­çi­li­ğin sür­me­si­ne aka­de­mi dün­ya­sı bü­yük oran­da ses­siz kal­dı, bel­ki de kal­mak zo­run­da bı­ra­kıl­dı.
Yük­sek li­sans ve dok­to­ra­dan baş­la­yıp, do­çent­lik ve pro­fe­sör­lük sü­re­cin­de de de­vam bu ses­siz­li­ğin ge­ri­sin­de kuş­ku­suz fi­kir öz­gür­lük­le­ri­ne iliş­kin kay­gı­lar ya­tı­yor. Üni­ver­si­te­ler, fi­kir öz­gür­lü­ğü­nün ka­le­si ol­ma­sı ge­re­kir­ken, aka­de­mis­yen­le­rin ba­zı kay­gı­lar­la ken­di­le­ri­ni ve va­ro­luş­sal du­rum­la­rı­nı doğ­ru­dan et­ki­le­yen ku­rum ve po­li­ti­ka­la­ra iliş­kin id­dia­lı söy­lem­le­ri di­le ge­ti­re­me­me­si dün­ya­nın di­ğer böl­ge­le­rin­de­ki bas­kın an­la­yış ve pra­tik­le te­zat teş­kil edi­yor. Son yıl­lar­da Tür­ki­ye’de­ki üni­ver­si­te­le­rin aka­de­mis­yen­ler­den bek­len­ti­le­ri de za­ten hay­li sı­nır­lı gö­rü­nü­yor. Bu bek­len­ti­ler ders ver­me ve “pu­an” al­ma şek­lin­de da­ha an­la­şı­lır bir di­le çev­ri­le­bi­lir. Aka­de­mis­yen­le­ri­mi­zin ki­mi kı­sıt­lı im­kan­lar, ki­mi ye­ter­li ödül­len­dir­me ve mo­ti­vas­yon ol­ma­dı­ğı için araş­tır­ma­ya me­sai har­ca­mak ye­ri­ne, ver­mek­le yü­küm­lü ol­duk­la­rı ders­ler­le ye­ti­ni­yor. Gö­rün­dü­ğü ka­da­rıy­la aka­de­mis­yen­le­rin en bü­yük mo­ti­vas­yo­nu yük­sel­me­ler için al­mak zo­run­da ol­duk­la­rı “pu­an”. Bir­çok ki­şi aka­de­mik ha­ya­tın ilk ba­sa­ma­ğın­dan iti­ba­ren ne za­man do­çent, ne za­man pro­fe­sör ola­ca­ğı­nı ve bun­lar için kaç pu­an al­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni he­sap­lı­yor.
YÖK, ya­pı­sı ve iş­le­yi­şin­de­ki sı­kın­tı­la­rı ken­di­si de an­la­mış ve top­lu­mun üni­ver­si­te­ler­den bek­len­ti­le­ri­nin ye­te­rin­ce ger­çek­leş­me­di­ği­ni gör­müş ol­ma­lı ki, “Tür­ki­ye’nin Yük­se­köğ­re­tim Stra­te­ji­si” baş­lı­ğı­nı ta­şı­yan bir ra­por ya­yım­la­dı. Bu ra­po­run bü­yük bir kıs­mı tek­nik bil­gi­ler ve is­ta­tis­ti­kî ve­ri­ler­den oluş­sa bi­le, böy­le bir ra­po­run ka­muo­yu ile pay­la­şıl­ma­sı, ar­tık YÖK’ün de bir de­ği­şim ve dö­nü­şü­me ge­rek ol­du­ğu­nu ka­bul et­ti­ği­ni, bu ha­liy­le de­vam et­ti­ği sü­re­ce Türk üni­ver­si­te­le­ri­nin için­de bu­lun­duk­la­rı dar bo­ğaz­la­rı aşa­ma­ya­cak­la­rı­nı fark et­ti­ği­ni gös­ter­me­si ba­kı­mın­dan an­lam­lı­dır. Ra­por da­ha çok du­rum tes­pi­ti yap­mak­ta ve be­lir­le­di­ği 11 stra­te­jik so­run ala­nı­nın çö­zü­mü­ne iliş­kin ba­zı öne­ri­ler içer­mek­te­dir. YÖK, bu ra­po­run bü­tün pay­daş­la­rın tar­tış­ma­sı­na ve fark­lı ke­sim­le­rin kat­kı­sı­na açık ol­du­ğu­nu be­lir­ti­yor. Kü­re­sel eği­lim­ler de göz önü­ne alın­dı­ğın­da ye­ni­den ya­pı­lan­ma sü­re­cin­de, YÖK’ün aşa­ğı­da be­lir­ti­len hu­sus­la­ra özel önem ver­me­si ge­rek­ti­ği­ni dü­şü­nü­yo­ruz:
Ön­ce­lik­le, dün­ya­da­ki yük­se­köğ­re­tim sis­tem­le­ri­ne ge­nel ola­rak ba­kıl­dı­ğın­da zen­gin bir ya­pı­sal çe­şit­li­li­ğin ol­du­ğu gö­rül­mek­te­dir. Özel­lik­le ABD ve Av­ru­pa’da­ki yük­se­köğ­re­tim sis­tem­le­ri­nin tek mer­kez­li ol­ma­dı­ğı, ay­nı mer­kez­den yö­ne­til­me­di­ği, yet­ki ve so­rum­lu­luk­la­rın üni­ver­si­te­le­rin ya­pı­la­rı­na, özel­lik­le­ri­ne ve ih­ti­yaç­la­rı­na gö­re be­lir­le­nen bir ya­pı­sal sis­te­me dö­nüş­tü­rül­dü­ğü ve adem-i mer­ke­zi­yet­çi bir an­la­yış­la be­lir­le­nen yö­ne­tim ya­pı­sı için­de bö­lüş­tü­rül­dü­ğü göz­lem­len­mek­te­dir. Tür­ki­ye’de­ki yük­se­köğ­re­tim sis­te­mi de dün­ya­da­ki bu eği­lim­le­ri ken­di ya­pı­sı­na yan­sıt­ma­lı­dır.
İkin­ci­si, Ana­ya­sa­nın 131. mad­de­si, üni­ver­si­te­ler üs­tü bir ku­rum ola­rak ku­ru­lan Yük­sek Öğ­re­tim Ku­ru­mu’na (YÖK) ge­niş yet­ki­ler ver­miş ve yu­kar­dan aşa­ğı­ya yö­ne­tim an­la­yı­şı­nın Türk yük­se­köğ­re­tim sis­te­min­de de­ği­şi­min en bü­yük en­ge­li ola­rak ku­rum­sal­laş­ma­sı­na ze­min ha­zır­la­mış­tır. YÖK sis­te­mi­nin mer­ke­zi­yet­çi ve tek tip yö­ne­tim an­la­yı­şı­na da­ya­lı ola­rak ku­rul­ma­sın­da 2547 sa­yı­lı ka­nu­nun çı­ka­rıl­dı­ğı si­ya­sal ko­şul­la­rın önem­li et­ki­si ol­muş­tur. De­mok­ra­tik re­ji­mi sek­te­ye uğ­ra­tan 1980 dar­be­si­nin hâ­kim ol­du­ğu oto­ri­ter si­ya­sî at­mos­fer­de top­lu­mun il­gi­li ke­sim­le­ri­nin gö­rüş ve kat­kı­la­rı alın­ma­dan ha­zır­la­nan 2547 sa­yı­lı ya­sa, 1982 yı­lın­dan bu ya­na mer­ke­zi­yet­çi bir an­la­yı­şın yük­se­köğ­re­tim sis­te­min­de hü­küm sür­me­si­ne ne­den ol­muş, an­cak üni­ver­si­te çev­re­le­ri de dâ­hil her ke­si­min eleş­ti­ri­si­ne ma­ruz kal­mış­tır. Ar­tık YÖK, de­mok­ra­tik, çağ­daş ve ka­tı­lım­cı sis­te­min ka­pı­la­rı­nı ara­la­ma­lı­dır.
Son ola­rak, Tür­ki­ye’de­ki top­lum­sal dö­nü­şüm, genç nü­fu­sun ar­tı­şı, ka­li­te ve say­dam­lık ta­lep­le­ri gi­bi iç de­ği­şim­ler ile AB üye­lik sü­re­ci ve kü­re­sel­leş­me gi­bi dış ge­liş­me­ler di­ğer alan­lar­da ol­du­ğu gi­bi yük­se­köğ­re­tim sis­te­mi ala­nın­da da ye­ni­lik ve de­ği­şim ih­ti­ya­cı­nı be­ra­be­rin­de ge­tir­miş­tir. An­cak ya­şa­nan çe­şit­len­me ve fark­lı­laş­ma­lar kar­şı­sın­da Tür­ki­ye’de­ki üni­ver­si­te­ler ve yük­seköğ­re­tim sis­te­mi mer­ke­zi­yet­çi ya­pı­sıy­la ye­ni ta­lep­ler ve mey­dan oku­ma­lar­la kar­şı kar­şı­ya gel­miş­tir. Bu ne­den­le yük­se­köğ­re­tim sis­te­mi­nin dün­ya­da­ki ge­liş­me­ler ve ül­ke­miz­de­ki ih­ti­yaç­lar doğ­rul­tu­sun­da, top­lum­da­ki il­gi­li bü­tün ak­tör­le­rin de­mok­ra­tik ve say­dam ka­tı­lı­mı­na da­ya­lı ola­rak çağ­daş bir viz­yon ve fel­se­fe ile ye­ni­den tar­tı­şıl­ma­sı ve ya­pı­lan­dı­rıl­ma­sı ge­rek­mek­te­dir. Uma­rız üni­ver­si­te­le­ri­miz ve yük­se­köğ­re­tim sis­te­mi ile il­gi­li tar­tış­ma­lar kı­sır ide­olo­jik çe­kiş­me­ler yü­zün­den sa­de­ce re­to­rik dü­zey­de kal­maz.

Paylaş Tavsiye Et