Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (June 2008) > Müzik
Müzik
Boğaziçi Mehtaplarında Sultan Portreleri
Emre Aracı
Prag Senfoni Oda Orkestrası
Yapım: Kalan Müzik, 2004
 
“Ne Ba­tı’da ne Tür­ki­ye’de kim­se, pa­di­şah­la­rın 19. yüz­yıl­da Ba­tı ile ay­nı mü­zi­ği kul­la­na­rak Ba­tı for­mun­da eser­ler bes­te­le­di­ği­ni du­yun­ca inan­mak is­te­mi­yor. Bun­la­ra ait ve­si­ka­la­rı, no­ta­la­rı gös­ter­di­ğim­de hem çok şa­şı­rı­yor­lar hem de bir Os­man­lı pa­di­şa­hı­nın Ba­tı tar­zın­da mü­zik yap­ma­sı­na çok se­vi­ni­yor­lar.” Em­re Ara­cı
 
Edin­burgh Üni­ver­si­te­si Mü­zik Fa­kül­te­si me­zun ol­duk­tan son­ra yi­ne ay­nı bö­lüm­de Lady Lu­cin­da Mac­kay’ın des­te­ğiy­le Ah­med Ad­nan Say­gun’un ha­ya­tı ve eser­le­ri­ni bir dok­to­ra ça­lış­ma­sı ola­rak in­ce­le­yen mü­zis­yen, or­kes­tra şe­fi ve mü­zi­ko­log Em­re Ara­cı, Os­man­lı dö­ne­mi­nin çok­ses­li re­per­tu­va­rı­nı ele al­dı­ğı CD’ler­le, ve­lud bir mü­zis­yen ol­ma­nın ya­nı sı­ra iyi bir ar­şiv­ci ol­du­ğu­nu gös­te­ri­yor. Ya­ban­cı kü­tüp­ha­ne­ler­de bul­du­ğu Os­man­lı dö­ne­mi kla­sik mü­zik no­ta­la­rı­nı ti­tiz bir ça­lış­ma ile gün yü­zü­ne çı­ka­ran sa­nat­çı, bu eser­le­ri ön­ce aran­je edi­yor, da­ha son­ra 1998’de kur­du­ğu Lon­dra Os­man­lı Sa­ray Mü­zi­ği Aka­de­mi­si baş­ta ol­mak üze­re şef­lik yap­tı­ğı or­kes­tra­lar­da çal­dı­rı­yor, kay­de­di­yor. Prag’da dün­ya­nın ön­de ge­len kon­ser sa­lon­la­rın­dan Çek Fi­lar­mo­ni’nin evi olan Ru­dol­fi­num’da Prag Sen­fo­ni Or­kes­tra­sı ile bir­lik­te ses­len­dir­dik­le­ri ve Ba­tı mü­zi­ği for­mun­da Os­man­lı pa­di­şah­la­rı ve sul­tan­la­rı için bes­te­le­nen eser­ler­den olu­şan ve ken­di ke­man kon­çer­to­su­nu da içe­ren Bo­ğa­zi­çi Meh­tap­la­rın­da Sul­tan Por­tre­le­ri baş­lık­lı bu al­bü­mün­de Sul­tan II­I. Se­lim ve Sul­tan II. Mah­mud’a ait öz­gün bes­te­le­rin aranj­man­la­rın­dan baş­ka Sul­tan Ab­dül­me­cid, Va­li­de Sul­tan, Adi­le Sul­tan, Mü­ni­re Sul­tan, Fat­ma Sul­tan, Ha­nım Sul­tan, Re­fi­a Sul­tan ve Ah­met Fet­hi Pa­şa için ya­zıl­mış eser­le­re de yer ve­ri­yor. Gua­tel­li Pa­şa’nın eser­le­ri­nin ya­nı sı­ra bir dö­nem Mü­zi­ka-yı Hü­ma­yun’un ba­şın­da bu­lu­nan İtal­yan asıl­lı Bar­to­lo­me­o Pi­sa­ni’nin sen­fo­nik ve dra­ma­tik bir tarz­da Sul­tan Ab­dül­me­cid için bes­te­le­di­ği “Ce­na­ze Mar­şı” ve Meh­met Bur­ha­ned­din Efen­di’nin “Marş-ı Âlî” bes­te­le­ri gi­bi pi­ya­no için bes­te­len eser­ler ilk kez yay­lı çal­gı­lar için Ara­cı ta­ra­fın­dan aran­je edil­miş. Al­bü­mün te­me­li­ni, Ara­cı’nın Ab­dül­hak Şi­na­si Hi­sar’ın ay­nı isim­li ese­rin­den yo­la çı­ka­rak bes­te­le­di­ği Bo­ğa­zi­çi Meh­tap­la­rı adı­nı ta­şı­yan ke­man kon­çer­to­su ile Gua­tel­li Pa­şa’nın Os­man­lı Ha­ne­dan üye­le­ri­nin ad­la­rı­na bes­te­le­di­ği kı­sa mü­zik por­te­le­ri oluş­tu­ru­yor. Ara­cı’nın de­yi­şiy­le, “21. yüz­yıl­da çok­tan kay­bo­lup git­miş olan, geç­miş yüz­yıl­la­ra ait, cö­mert bir sa­nat­sal pat­ro­na­jın hâ­lâ mev­cut ol­du­ğu­nu gös­te­ren” Çar­mık­lı Ai­le­si’nin de­ğer­li des­te­ği so­nu­cun­da or­ta­ya çık­mış bu­lu­nan bu al­bü­me Ci­hat Aş­kın da ke­ma­nıy­la kat­kı­da bu­lun­muş. Sul­tan Por­tre­le­ri, Ara­cı’nın di­ğer al­büm­le­rin­de­ki gi­bi ge­niş kap­sam­lı Türk­çe ve İn­gi­liz­ce ki­tap­çık ila­ve­siy­le ha­zır­lan­mış. /Cihat Arınç

Tavsiye Et
Ezmoce / Rüya
Birol Topaloğlu
Yapım: Kalan Müzik, 2007
Der­le­di­ği ve ge­le­nek­sel ya­pı­ya sa­dık ka­la­rak dü­zen­le­yip yo­rum­la­dı­ğı mü­zik eser­le­riy­le ka­tıl­dı­ğı ulus­la­ra­ra­sı fes­ti­val­ler­de Ka­ra­de­niz ve Laz mü­zi­ği­ni dün­ya­ya ta­nı­tan Bi­rol To­pa­loğ­lu, He­ya­mo (1997), Ara­va­ni (2000) ve La­ze­bu­ri (2001) der­le­me-ar­şiv al­büm­le­rin­den son­ra bu kez Ez­mo­ce/Rü­ya ad­lı al­bü­mü­nü din­le­yi­ci­le­rin be­ğe­ni­si­ne sun­du. To­pa­loğ­lu, çı­kar­dı­ğı bu al­büm­le­rin dı­şın­da ay­rı­ca hem tu­lu­muy­la hem de se­siy­le bir­çok al­büm­de mi­sa­fir sa­nat­çı ola­rak yer al­dı. Uzun bir ara­dan son­ra çı­kan bu al­büm, ge­le­nek­sel ve mo­dern saz­la­rın bir­lik­te kul­la­nı­la­rak ya­pıl­dı­ğı dü­zen­le­me­ler ve Bi­rol To­pa­loğ­lu’nun otan­tik yo­ru­mu ile ic­ra edil­miş Laz­ca, Meg­rel­ce ve Türk­çe halk şar­kı­la­rı, ge­le­nek­sel yay­la-yol ez­gi­le­ri, tu­lum eş­li­ğin­de ho­ron ha­va­la­rı, yö­re kül­tü­rün­de önem­li bir ye­re sa­hip olan des­tan ve çe­şit­li bes­te­ler­den olu­şu­yor. Di­ğer al­büm­ler­den fark­lı ola­rak tab­la ve di­ji­ri­du gi­bi dün­ya mü­zi­ğin­de önem­li yer tu­tan mü­zik alet­le­ri­nin de kul­la­nıl­dı­ğı bu al­büm­de­ki Meg­rel­ce aşk şar­kı­sı olan “Mar­ga­lu­ri Oro­pa” ile “Kar­ka­la­ki” şar­kı­sı Gür­cis­tan-Tif­lis’te kay­de­dil­miş. /Cihat Arınç

Tavsiye Et
Türkü
İlhan Başgöz
İstanbul, Pan Yayıncılık, 2008
 
Tür­kü for­mu üze­ri­ne hem mal­ze­me­ye vu­ku­fi­ye­ti ba­kı­mın­dan ye­ter­li se­vi­ye­de hem de bu for­mun için­de fi­liz­le­nip ge­liş­ti­ği sos­yo-kül­tü­rel bağ­lam­la olan iliş­ki­si­ni dik­ka­te alan ti­tiz bir ça­lış­ma Tür­kü. İl­han Baş­göz’ün ev­ve­la Ah­met İnam ve Cen­giz Gü­leç ta­ra­fın­dan or­tak ka­le­me alın­mış bir ga­ze­te ya­zı­sın­dan ha­re­ket­le bir de­ne­me ola­rak yaz­ma­ya baş­la­dı­ğı me­tin da­ha son­ra uza­yıp bir ki­ta­ba dö­nüş­müş. Tür­kü­le­rin sos­yo-kül­tü­rel de­ğiş­me­ler­le be­ra­ber za­man içe­ri­sin­de ge­çir­dik­le­ri dö­nü­şüm­ler ve içe­rik­le­rin­de­ki sü­rek­li­lik un­sur­la­rı bu ça­lış­ma­da özel­lik­le ele alın­mış. Baş­göz’e gö­re, tür­kü söy­le­mek da­ha ön­ce­le­ri ic­ra­cıy­la din­le­yi­ci­nin fi­zi­ki bir me­kan­da bir ara­ya gel­di­ği ve bir­bi­ri­ni et­ki­le­di­ği bir sü­reç iken, med­ya­nın yay­gın­lık ka­zan­ma­sıy­la be­ra­ber ic­ra­cı ile din­le­yi­ci ara­sın­da­ki iliş­ki ke­sin­ti­ye uğ­ra­mış­tır: “Te­le­viz­yon­da tür­kü söy­le­yen, din­le­yi­ci­si­nin yü­zü­nü gör­mü­yor, he­ye­ca­nı­nı duy­mu­yor. Ken­di­si­ni söz­lü kül­tü­rün duy­gu ve he­ye­can esin­ti­si­ne bı­ra­ka­mı­yor, tür­kü­sü­ne din­le­yi­ci­den al­dı­ğı iyi kö­tü et­ki­le­re gö­re be­zek vu­ra­mı­yor. Din­le­yi­ci de eser kar­şı­sın­da­ki tep­ki­si­ni tür­kü­cü­ye gös­te­re­mi­yor, onu et­ki­le­ye­mi­yor. Hem oku­yu­cu, hem din­le­yi­ci top­lum­dan so­yut­lan­mış, bir stüd­yo­ya, bir ek­ran önü­ne ka­pa­tıl­mış, tüm­den edil­gen bir du­ru­ma düş­müş­tür” (s. 25).
Ki­tap, her ne ka­dar Zi­ya Gö­kalp’in “mil­li mu­si­ki­miz mem­le­ke­ti­miz­de­ki halk mu­si­ki­si ile Garp mu­si­ki­si­nin bir­leş­me­sin­den do­ğa­cak­tır” şek­lin­de­ki bil­gi­siz­ce yak­la­şı­mı­nı des­tek­le­mek için ge­liş­ti­ri­len “Gö­kalp, bu iki kül­tür (Ba­tı-Türk) ara­sın­da bir çe­liş­ki ol­ma­dı­ğı­na ina­nı­yor­du. Tür­kü-bar­lar bu gö­rü­şü doğ­ru­lu­yor” gi­bi üs­tün­kö­rü/sığ yo­rum­lar­la ma­lul ol­sa da di­ğer ba­kım­lar­dan son de­re­ce ol­gun bir tab­lo çiz­mek­te­dir. Tür­kü­le­rin mad­di kül­tür­le ve do­ğay­la olan ya­kın iliş­ki­si­nin, tür­kü­le­rin an­la­tı di­li­ni di­van ede­bi­ya­tın­da­ki şi­ir­le­rin mu­hay­yi­le­sin­den ayı­ran en önem­li özel­lik ol­du­ğu­nu be­lir­ten Baş­göz’e gö­re, için­de ya­şa­dı­ğı­mız “ger­çek dün­ya­ya ha­yal sev­gi­li­ler ya­kış­ma­dı­ğı” için, tür­kü­ler “se­vgi­yi, gur­be­ti, hat­ta tan­rı­sa­lı so­yut­luk­tan kur­ta­rır, in­sa­nın ve do­ğa­nın dün­ya­sı­na in­di­rir. … (T)ür­kü­de­ki sev­gi­li di­van şi­ir­le­ri­nin ço­ğun­lu­ğun­da, âşık şi­i­ri­nin de bir bö­lü­mün­de gö­rü­len can­sız gü­zel­le­re ben­ze­mez. O gü­zel­ler, adı­nı sa­nı­nı bil­me­di­ği­miz, ko­ku­suz, renk­siz bir so­yut­la­ma­dır. … Tür­kü­de sev­gi­li­nin so­yut­la ara­sı hiç iyi de­ğil­dir. … Bu­nun için tür­kü­nün sev­gi­li­si, ka­dın ol­sun, er­kek ol­sun, ete ke­mi­ğe bü­rü­nür.” (s. 19, 21-22).
Ki­tap­ta sı­ra­sıy­la gur­bet tür­kü­le­ri, ha­pis­ha­ne tür­kü­le­ri, as­ker tür­kü­le­ri, nin­ni­ler, ağıt­lar, iş tür­kü­le­ri, mâ­ni­ler son de­re­ce çar­pı­cı ör­nek­ler eş­li­ğin­de in­ce­le­ni­yor; ay­rı­ca tür­kü for­mu­nun bi­çim özel­lik­le­ri ve iş­lev­le­ri de ele alı­nı­yor. Bu kıy­met­li eser, Ah­met İnam’ın “Tür­kü­le­me: Ha­ya­ta Tür­kü Olup Du­ran” baş­lık­lı de­ne­me­siy­le son bu­lu­yor. /Cihat Arınç

Tavsiye Et