Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (April 2009) > Ekonomide Gündem
Ekonomide Gündem
Dünya ekonomisi küçülecek
Dünya ekonomisindeki kötüye gidiş sürüyor ve bu durum ekonomi çevrelerini küresel ekonomiye dair tahminlerini gözden geçirmeye sevk ediyor. İki ay önce dünya ekonomisinin 2009 yılında %0,5 büyüyeceğini öngören Uluslararası Para Fonu (IMF) bu tahminini %0,5 ila %1 arası küçülme şeklinde revize etti. IMF’ye göre gelişmiş ülkeler 2009 yılında %3-3,5 arası bir oranda küçülecek. Gelişmiş ülkeler arasında en çok küçülmesi beklenen ülke %5,8 ile Japonya olurken, onu %3,2 ile Avro Bölgesi ve %2,6 ile Amerika takip ediyor. 2010’da ise gelişmiş ülkelerin ancak %0-0,5 bandında bir büyüme sergilemesi bekleniyor. Öte yandan gelişmekte olan ülkeler için 2009 yılında %1,5-2,5 arası bir büyüme tahmin edilirken, bu oranların söz konusu ülkelerin nüfus artış hızının altında olması dikkat çekiyor. Hal böyleyken dünya ekonomisinin %80’ini oluşturan G-20 ülkelerinin liderleri küresel ekonomideki çöküşe çareler aramak üzere 2 Nisan’da Londra’da bir araya geliyorlar. G-20 liderlerinin serbest ticaretin korunması, teşvik paketleriyle büyümenin desteklenmesi ve faiz oranlarının düşük tutulması konularında anlaşmaya varması bekleniyor.

Tavsiye Et
Küresel kriz zengin-fakir dinlemiyor
Tüm dünyayı etkisi altına alan küresel mali krizden dolar milyarderi zenginler de nasibini alıyor. Forbes dergisi tarafından hazırlanan dünya dolar milyarderleri listesinde 2008 yılında 1.125 zengin yer alırken, bu yıl ancak 793 zengin listede kendine yer bulabildi. Fakat listeye girebilen bu zenginler de servetlerinde ortalama olarak %23’lük bir değer kaybıyla karşı karşıya kaldı. Ayrıca geçtiğimiz yıl listedeki zenginlerin toplam serveti 4,4 trilyon doları bulurken 2009’da bu rakam 2,4 trilyon dolara kadar düştü. Öte yandan krizin bir diğer etkisi zenginlerin bölgelere göre dağılımında gözlendi. Hindistanlı zenginler servetlerinin yarıya yakınını kaybederken Rus oligarkları da 369 milyar dolarlık bir servet kaybı yaşadılar ve böylece listedeki sayıları 101’den 49’a indi. Hal böyleyken 2008’de dünyanın en zengin 20 kişisinden 4’ü ABD’li iken; bu yıl Amerikan zenginleri servetlerinde ciddi düşüşler yaşasalar da ilk 20’ye 10 isimle girdiler. Dünyanın en çok zenginine ev sahipliği yapan şehirler listesinde ise New York geçen senenin lideri Moskova’yı geride bırakarak ilk sıraya yükseldi.

Tavsiye Et
İşsizler ordusu büyüyor
Küresel krizin giderek derinleştiği bir ortamda milyonlarca çalışan işini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Krizin merkezi ABD’de işsizlik oranı %8,1 ile son 26 yılın rekorunu kırarken, Avro Bölgesi’nde işsizlik oranı %8,2’yi buluyor. Halen %4,1 olan Japonya’nın işsizlik oranının önümüzdeki dönemde II. Dünya Savaşı sonrası rekoru olan %5,8’i kırması bekleniyor. Hal böyleyken 2010 yılı itibarıyla gelişmiş ülkelerde işsizlik oranının %10’u geçmesi işten bile değil. Öte yandan Uluslararası Çalışma Örgütü’nün tahminlerine göre gelişmekte olan ülkelerde 150 milyonu bulan işsizlerin sayısı 2009’da 182 milyona ulaşacak. Dünya genelinde ise 2008’de %6 olan işsizlik oranının 2009 sonu itibarıyla %7,1 olacağı düşünülüyor. Artan işsizlik oranlarının Avrupa’da göçmenlere yönelik ırkçılığın artmasına neden olmasından endişe edilirken, işsizlikle birlikte baş gösteren sosyal huzursuzluk dünya liderlerini kara kara düşündürüyor. Başta emlak ve finans olmak üzere geçmiş dönemdeki hızlı büyümenin motoru sektörlerde tam bir çöküş yaşandığı günümüz koşullarında, bu sektörlerde çalışırken işsiz kalan insanların nasıl iş bulacağı ise belirsizliğini koruyor. Ayrıca milyonlarca kişiye iş imkanı sağlayan otomotiv şirketlerinin de iflasın eşiğine gelmesi durumu daha da kötüleştiriyor.

Tavsiye Et
Amerikan yönetimi krizle boğuşuyor
İhracat ve tüketici harcamalarındaki sert düşüşle birlikte 2008 yılını resmen durgunluğa girerek kapatan Amerikan ekonomisi, yeni başkan Obama’yla krizden çıkış yolları arıyor. Bu amaçla uygulamaya koyulan 787 milyar dolarlık teşvik paketinin ardından finans kurumlarına tüketici kredilerinde kullanılmak üzere 200 milyar dolar borç verilmesi kararlaştırıldı. Tüm bu uygulamaların, Bush yönetimi döneminde hayata geçirilen 700 milyar dolarlık banka kurtarma paketiyle birlikte ele alındığında, Amerikan hazinesine ciddi bir yük teşkil ettiği aşikâr. Nitekim 2010 yılı bütçe açığının 1,75 trilyon doları bulması bekleniyor. GSYH’nin %12,4’üne tekabül eden bu oran II. Dünya Savaşı’ndan bu yana bir ilk. Öte yandan Amerikan Merkez Bankası (FED) 1,2 trilyon dolar tutarında uzun dönemli hükümet borçlarını ve mortgage ilintili borçları satın alacağını açıklayarak parasal genişleme sinyali verdi. FED bu uygulamayla piyasalara para girişini sağlayarak mortgage faizlerini düşürmeyi ve ekonomiyi canlandırmayı hedefliyor.

Tavsiye Et
Afrika krizden masun değil
Afrika, küresel finansal krizin ortaya çıkmasında hiç payı olmasa da yaşanan krizden masun kalamıyor ve gelişmiş ülkelerde yaşanan durgunluk kendisini de vuruyor. Küresel talepteki düşüşle birlikte gerileyen petrol ve emtia fiyatları Afrika ülkelerinin ihracat gelirlerinde düşüşe yol açarken, küresel finans piyasalarının donması kıtaya yönelik doğrudan yabancı yatırımları olumsuz yönde etkiliyor. Ayrıca gelişmiş ülkelerde çalışan Afrikalı işçilerin Afrika’da yaşayan ailelerine gönderdikleri döviz miktarında ve gelişmiş ülkelerin Afrika’ya yönelik yardımlarında büyük düşüşler görülüyor. Hal böyleyken, 2008 yılında %5 oranında büyüyen Sahra Altı Afrika’nın 2009’da ancak %3’lük bir büyüme sergilemesi bekleniyor. Uluslararası yardım kuruluşu ActionAid’e göre kriz Afrika’da 49 milyar dolar gelir kaybına yol açacak. Bu rakam kıta genelinde %10’luk bir maaş kesintisine eşdeğer.

Tavsiye Et
Çin ekonomisinin en zor senesi
2009 senesinin Çin ekonomisinin son yüzyılda karşılaştığı en zorlu dönem olması bekleniyor. Dünya ekonomisinin durgunluğa girmesi Çin mallarına olan talepte de düşüşe neden oldu ve bu durum Çin’in Şubat ayı ihracatına, geçtiğimiz yıla göre %26 oranında bir düşüş olarak yansıdı. Ekonomi çevrelerine göre Çin ekonomisi 2009 yılında %8’lik resmî büyüme hedefini tutturamayacak ve ancak %5 oranında büyüyebilecek. Ayrıca tarım dışı sektörlerde çalışan 17 milyon kişinin işini kaybetmesi bekleniyor. Bu durumun toplumsal huzursuzluğa yol açmasından endişe eden Çinli yetkiler, ekonomiyi canlandıracak 586 milyar dolarlık bir yatırım programını hayata geçiriyor. Planla birlikte yeni yollar inşa edilmesi, kırsal kesime altyapı yatırımları yapılması, depremde yıkılan Doğu Türkistan bölgesinin yeniden inşa edilmesi, eğitim ve sağlık sektörlerinin desteklenmesi hedefleniyor.

Tavsiye Et
Bölgesel işbirliği ticareti arttıracak
Küresel mali kriz nedeniyle dış ticaret hacminde büyük düşüş yaşayan Türkiye, bu darboğazdan kurtulmak için çeşitli girişimlerde bulunmaktan geri durmuyor. Şubat ayında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün gerçekleştirdiği Afrika gezisinden sonra şimdi de İstanbul-Tahran-İslamabad arasında demiryolu konteyner taşımacılığı yapılması kararlaştırıldı. Tahran’da yapılan ECO Zirvesi’nde varılan anlaşmaya göre bu üç şehir arasındaki demiryolu ağı yeniden organize edilerek konteyner taşımacılığına başlanacak. Deneme seferlerinin Ağustos 2009’da başlayacağı projeyle, bölgedeki ekonomik işbirliği ve ticaret hacminin arttırılması planlanıyor. Öte yandan, küresel gelişmelerin ikili ticareti daha az etkilemesi amacıyla, bölge ülkeleriyle yerel para birimleri üzerinden ticaret yapılması da gündemde. Yerel para birimleriyle ticaret yapılması için çalışma başlatılan ülkeler arasında Rusya ve İran da bulunuyor.

Tavsiye Et
Odalar ve borsalarda yeni dönem başladı
Ülke genelini yerel seçimlerin heyecanı sarmışken, ekonominin kalbi olan İstanbul’da da sanayi ve ticaret odaları ile borsaların başkanlık seçimleri vardı. Büyük mücadelenin yaşandığı seçimlerde, İstanbul Ticaret Odası (İTO), İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve İstanbul Ticaret Borsası (İTB), yollarına mevcut başkanlarıyla devam etmeyi tercih ettiler. Dünyanın en büyük odalarından birisi olan İTO’da geçen dönem de başkanlık görevinde bulunan Murat Yalçıntaş yeniden başkan seçilirken, İSO’da Tanıl Küçük başkanlık görevini korumayı başardı. İTB’de ise 1958 yılından beri başkan olan Nejat Basmacı seçimleri yine önde tamamlayarak başkanlık koltuğunu korudu. Odaların meclis başkanlığına ise, İTO’da İbrahim Çağlar, İSO’da Erdal Bahçıvan seçildi.

Tavsiye Et
Kamu maliyesinde bozulma olacak

Hükümet küresel mali krizin ülke ekonomisi üzerindeki etkilerini azaltmaya çalışırken, bunun bir neticesi olarak kamu maliyesinde de bozulmalar görülmeye başlandı. Örneğin 2008 yılının Şubat ayında 1 milyar TL fazla veren kamu bütçesi, 2009 yılının aynı ayında yaklaşık 7 milyar TL açık verdi. Şubat sonu itibarıyla toplam bütçe açığı 10 milyar TL’ye ulaşırken, böylelikle 2009 yılının açık hedefine neredeyse ulaşılmış oldu. Krizin yansımalarından en az şekilde etkilenmek için çeşitli önlemlerin alındığı bir ortamda, kamu maliyesinde bozulmaların kaçınılmaz olduğuna değinen Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, bu sürecin paniklemeden geçirilmesinin önemine değindi. Son yıllarda kamu maliyesinin ciddi bir şekilde disiplin kazandığını belirten Şimşek, aksi takdirde krizin etkilerinin çok daha derin bir şekilde hissedilebileceğini sözlerine ekledi.


Tavsiye Et
Vergi indirimi piyasaları hareketlendirdi
Gelişmiş ekonomiler iç talebi arttırmak ve şirket iflaslarını önlemek amacıyla teşvik ve önlem paketlerini ardı ardına açıklarken, Türkiye de bu kervana katıldı. Açıklanan son paketle küresel mali krizden en çok etkilenen sektörlerden olan otomotiv, konut ve dayanıklı tüketim mallarında, ertelenmiş tüketici taleplerini öne almak ve stokları azaltmak için Özel Tüketim Vergisi (ÖTV)’nde 15 Haziran tarihine kadar indirime gidildi. Gelişmiş ülkelerdeki teşvik ve yardım paketlerinin yanında oldukça ufak kalmasına rağmen büyüklüğünün yaklaşık 5,5 milyar TL olması beklenen 4. Ekonomik Önlem Paketi’nin bir parçası olan bu indirimle piyasalarda büyük bir canlanma yaşandı. Özellikle otomotiv sektörüne gösterilen yoğun ilgi, stoklarda bulunan 150 bin aracın büyük bir bölümünün satılacağı yönündeki beklentileri arttırdı. Paketin getirdiği diğer teşvik ve önlemler arasında Eximbank’ın sermayesinin 500 milyon TL arttırılması, tüketici kredilerinin maliyetinin azaltılması ve KOSGEB ödeneğinin 75 milyon TL arttırılması da bulunuyor.

Tavsiye Et
Türkiye kayıtdışı varlıklarıyla barıştı
Kasım 2008’de yürürlüğe giren ve yurtiçi ve yurtdışındaki mali varlıkların yeniden ekonomiye kazandırılmasını amaçlayan “Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun”un uygulamasının sona ermesiyle rakamlar da netleşmeye başladı. Bu uygulamadan yararlanılarak beyan edilen varlıkların değeri 14,5 milyar TL’ye ulaşırken, beyan edilen varlıkların kayıt altına alınması durumunda Maliye Bakanlığı’nın kasasına girecek vergi miktarının da 400-600 milyon TL arasında olması bekleniyor. Ülke ekonomisine kazandırılan bu büyüklükteki bir sermayenin böyle bir kriz ortamında finansal piyasalara getireceği faydaların yanında, elde edilecek vergi gelirinin de muhtemel bütçe açığının finansmanında önemli bir rol oynayacak olması, bir taşla iki kuş vurulduğunu gösteriyor. Kesin sonuçlar, bankaların 1-2 Mart’ta gelen kaynakları 15 Nisan’da Maliye Bakanlığı’na beyan etmesiyle ortaya çıkacak.

Tavsiye Et
Bilişim sektörü büyüme vaat ediyor
Kriz ortamı her ne kadar dikkatleri otomotiv, tekstil ve konut gibi sektörlerde toplasa da, bilişim sektörü büyümesini sessiz sedasız sürdürüyor. Business Monitor International (BMI) isimli araştırma şirketinin yayınladığı raporda Türkiye Bilişim Sektörü’nün gelişim süreci ve sunduğu fırsatlar değerlendirildi. Rapora göre, 2008 yılında 6,82 milyar dolar büyüklüğünde olan sektörün, 2013 yılında 15,71 milyar dolar büyüklüğe ulaşarak bölgedeki en büyük bilişim pazarı olması bekleniyor. Bir başka açıdan bakıldığında 2008 yılında kişi başına düşen bilişim teknolojisi harcaması 95 dolar civarındayken, 2013 yılında bu rakamın iki katına çıkması bekleniyor. Raporda, son yıllardaki bilgisayar sahipliği oranının arttırılması, geniş bant internetin yaygınlaştırılması ve kamu hizmetlerinin internetten sunulmaya başlanması gibi çabalara da değinilirken, Türkiye pazarının sunduğu fırsatlar olarak ise bilgisayarlaşma oranının azlığı, genç nüfusun yoğunluğu ve artan kişi başına gelir gösterildi.

Tavsiye Et