Panorama
Terör İngiltere ve Mısır’ı vurdu
11 Eylül olaylarının üzerinden daha altı yıl geçmeden, onun küçük ölçekli bir benzeri İngiltere’de yaşandı. 2012 Olimpiyatları’nın Londra’da yapılacağının duyurulmasının hemen ertesinde, 7 Temmuz günü, üç metro istasyonu ve bir otobüs hedef alındı. Şehir merkezindeki düzenin bir anda altüst olduğu saldırılar sırasında, 50’den fazla kişi hayatını kaybetti. Yapılan incelemeler sonrasında, saldırıların intihar eylemi; faillerin de Pakistanlı ve Mısırlı İngiliz vatandaşları olduğu açıklandı. Saldırıyı, el-Kaide ile bağlantılı olduğunu ileri süren bir örgüt üstlendi. Başta Başbakan Blair olmak üzere -ki olay sırasında G-8 Zirvesi’nde idi-tüm İngiltere halkı saldırıyı soğukkanlılıkla karşıladı. Olaylar sonrası soruşturma başlatan İngiliz polisi, şüpheli gördüğü bir kişiyi öldürdü. Bu kişinin suçsuz olduğunun anlaşılması, yeni bir tartışmayı beraberinde getirdi. Her ne kadar İngiliz halkı yaşananlar karşısında soğukkanlı görünse de, polisin bu olaydaki tavrı, aslında ülkenin diken üstünde olduğunun bir göstergesi.
Dünya henüz Londra’daki patlamaların şokunu üzerinden atamadan, yeni saldırılarla sarsıldı. Terör bu sefer, 23 Temmuz’da ulusal kurtuluş gününü kutlayan Mısır’ın Şarm eş-Şeyh tatil beldesindeydi. İntihar eylemleriyle gerçekleştirilen saldırılar, 3’ü Türk vatandaşı en az 90 kişinin ölümüne ve 200’den fazla kişinin yaralanmasına neden oldu.
Tavsiye Et
Yıllanmış sorun yeniden gündemde
Yıllarca Türkiye’nin başını ağrıtan PKK terörü, Irak Savaşı’nın da tetiklemesiyle sessizliğini bozarak yeniden gün yüzüne çıktı. Geçtiğimiz ay ülke genelinde çok sayıda olay yaşandı: Adalet Bakanlığı önünde bir canlı bombanın intihar eylemi ve öldürülmesi; Diyarbakır, Bingöl Tunceli, Hopa ve diğer bölgelere düzenlenen saldırılarda çok sayıda kişinin can vermesi. Eylemlerin boyutu Ege sahillerine kadar uzandı. İzmir ve Aydın’da düzenlenen bombalı saldırılarda birçok kişi hayatını kaybetti.
Ülke genelinde terör eylemlerini sürdüren PKK, örgüt içinde de sorunlar yaşıyor. Silahlı mücadele yerine demokratik olmayı savunan Kürt siyasetçi ve aydınları, PKK’ya karşı itiraz seslerini yükseltmeye başladı. Buna karşın örgütün silahlı kanadı, içlerindeki uzlaşma taraftarı sesleri yok ediyor. Bu sebeple eski HADEP Genel Başkan Yardımcısı Hikmet Fidan, 6 Temmuz’da PKK militanlarınca öldürüldü. Bu olay, parti içindeki diğer uzlaşmacı Kürt siyasetçileri de tedirgin ediyor. Bazı kaynaklara göre, Murat Karayılan’ın örgüt tarafından öldürülme korkusuyla Türk ordusuna teslim olma isteğini ilettiği, ret cevabı alması üzerine de İran’a sığınma talebinde bulunduğu belirtiliyor.
Tavsiye Et
Yenilenen İKÖ’den bir hamle daha
İKÖ üyesi 57 ülkenin dışişleri bakanları, tarihî dönüşüm ve örgüt içi reform gündemleriyle Yemen’in başkenti Sana’da bir araya geldi. 28-30 Haziran tarihleri arasında yapılan toplantıda, Kıbrıs ve Batı Trakya’yla ilgili Türkiye açısından iki önemli karara imza atıldı. Ayrıca Türkiye tarafından sunulan, İslam coğrafyasında demokratikleşmenin sağlanmasına yönelik karar tasarısı da kabul gördü. Toplantıda, İran’ın nükleer enerji kullanımı konusuyla ilgili, “nükleer enerjinin barışçıl amaçla kullanımının” desteklenmesine karar verildi. KKTC’den “Kıbrıs Türk Devleti” olarak bahsedildi ve uluslararası topluma Kıbrıs Türk halkının tecridine son verecek somut adımlar atma çağrısı yinelendi. Böylece toplantılar boyunca Kıbrıs tasarısını engellemeye çalışan Rum yetkililerin yürüttüğü kulis çalışmaları sonuçsuz kaldı. Nihaî bildiride Kıbrıs Rum tarafının silahlanmasının adanın ve bölgenin istikrarına tehdit oluşturduğu değerlendirmesine de yer verildi.
Tavsiye Et
Sinan’ın İstanbul’u mimarları büyüledi
İstanbul, HABİTAT’tan sonra en büyük uluslararası organizasyona ev sahipliği yaptı. 3 yılda bir düzenlenen Dünya Mimarlık Kongresi’nin 22’ncisi, alanında uzman dünyaca ünlü 10 bine yakın mimarın katılımıyla, 3-7 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirildi. Kongre kapsamında yaklaşık 10 bin metrekarelik bir alana kurulan İstanbul Kongre Vadisi’nde, çeşitli etkinlikler düzenlendi. Yapılan konuşmalar sırasında mimarlar, İstanbul’un dünü, bugünü ve yarını konusunda çeşitli görüşler ortaya koydular. Kongrede, geçtiğimiz aylarda semazen ve Fatih heykeli tartışmalarıyla kamuoyuna yansıyan İstanbul’un simgesi meselesi de gündeme geldi. Kimi İstanbul’un tek bir yapıyla tanımlanamayacağını, kimi de şehrin sembolünün Sultanahmet olduğunu söyledi. Kongre süresince İstanbul’u havadan ve karadan gezen mimarlar, tarihî yarımada ve Boğaz’ı gördükçe hayranlıklarını gizleyemedi. Ancak şehrin arka semtlerini gören mimarlar, “Bu şehri Mimar Sinan’ın torunları inşa etmiş olamaz” sözünü dile getirmekten kendilerini alamadılar.
Tavsiye Et
Şanghay Beşlisi’nin sesi artık “küresel” çıkıyor
Ekonomik ve siyasî işbirliği amacıyla 2001’de kurulan Şanghay İşbirliği Örgütü, 5 Temmuz günü Kazakistan’ın başkenti Astana’da toplandı. Çin, Rusya, Kazakistan, Tacikistan ve Özbekistan’dan müteşekkil örgütün toplantısında hem küresel, hem de bölgesel ölçekli birçok karara imza atıldı. Özellikle Afganistan’a müdahalesiyle bölgeye yerleşen ABD’ye karşı duyulan rahatsızlık, ön plana çıktı. Toplantı sonuç bildirgesinde, Kırgızistan ve Özbekistan’daki üslerin boşaltılmasına dair ABD’nin tarih belirlemesi, herhangi bir ulusal gücün uluslararası arenada tek başına rol oynamaması ve bu görevi BM’in üstlenmesi gerektiği vurgulandı. Terör konusunda ortak hareket edilmesi ve Pakistan, İran ile Hindistan’a gözlemci statüsü verilmesi de karara bağlandı.
Astana’da toplanan beşliden özellikle Rusya ve Çin, ABD’nin Orta Asya’ya girmesinden duydukları rahatsızlıkları ve küresel ölçekte alınan kararlarda tek hakim gücün Amerika olmadığını “yüksek sesle” dile getirdiler. Asya’dan yükselen bu sese karşı, ABD’nin tavrının ne olacağı ise merak konusu.
Tavsiye Et
Avrupa’nın utancı: Srebrenitsa
Dünyanın II. Dünya Savaşı’ndan sonra gördüğü en büyük katliamlardan biri olan Srebrenitsa olaylarının 10. yıldönümünde Bosna’da anma törenleri düzenlendi. DNA çalışmaları ile kimlikleri tespit edilebilen 610 şehidin defin işleminin yapıldığı 11 Temmuz anma törenlerine, binlerce kişinin yanında Türkiye’yi temsilen Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve 50’yi aşkın ülkeden üst düzey yetkililer katıldı. Srebrenitsa, BM tarafından güvenli bölge ilan edildikten iki yıl sonra binlerce (ki sayıları hâlâ tespit edilebilmiş değil) Boşnak, Sırp askerlerince toplanarak Hollandalı BM birliklerinin gözleri önünde öldürülmüştü. Anma törenlerine katılan birçok üst düzey yetkili, katliama göz yumdukları için özür diledi. Ancak ikinci bir Endülüs’ün yaşandığı Avrupa’da, üçüncüsünün yaşanmayacağını kim garanti edebilir? Zira katliamın sorumluları olan eski Sırp lider Radovan Karadziç ile Genelkurmay Başkanı Ratko Mladiç özgürce dolaşıyor. Hatta, Fransa ve Hollanda’nın bu iki katili koruduğuna dair bilgiler gelen haberler arasında.
Tavsiye Et
Özelleştirmeyle gelen “yerli-yabancı” tartışması
1 Temmuz günü özelleştirmenin önünü açmayı amaçlayan tasarının TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmesiyle, yerli-yabancı sermaye tartışmaları yeniden gündeme geldi. Özelleştirme konusu gündemde oldukça devam edecek gibi görünen tartışmaların odağında iki görüş var: Biri, özelleştirmeye alınan kuruluşların stratejik bir öneme sahip olduğu ve bu sebeple yerli sermayeye satılması gerektiği. Diğeri ise, ticaretin özel sektör aracılığıyla yapılması; bunu yaparken de yerli-yabancı sermaye ayrımı gözetilmeden en uygun olanın tercih edilmesi. Kanunun yürürlüğe girmesiyle Türkiye’nin en büyük özelleştirmelerinden biri olan Erdemir başta olmak üzere, Türk Telekom ve Seydişehir Alüminyum gibi pek çok şirketin satışı için süreç başlatıldı. Kamuoyunda özelleştirme tartışmaları devam ededursun, yerli ve yabancı sermayeli birçok kuruluş, satışa çıkarılan şirketler için tekliflerini sunmaya başladı bile. Rekabet Kurulu, Bakanlar Kurulu ve nihayetinde cumhurbaşkanının onayı sonrası satışlar gerçekleştirilecek.
Tavsiye Et
YÖK katsayıyı biraz daha indirdi
YÖK ile hükümet arasında içten içe süren katsayı tartışması, Temmuz ayında iyice alevlendi. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in çağrısıyla, YÖK Genel Kurulu 26 Haziran’da toplandı. Ancak toplantıda, YÖK’le hükümet arasında bir mutabakata varılamadı. 14 Temmuz’da yapılan YÖK Genel Kurulu’nda ise, 2006 ÖSS sisteminin temel kuralları belirlendi. Türk kamuoyu, katsayı konusunda olumlu haberler beklerken; YÖK, meslek liselerine kendi alanlarında yapacağı tercihte de katsayı indirimine gitti. Yeni karara göre, meslek lisesi mezunlarının orta öğretim başarı puanı 0,24 yerine, 0,08 katsayısı ile çarpılacak. YÖK Başkanı Teziç, mağdur olan veya kazanan taraf gibi bir endişelerinin olmadığını dile getirerek kararı savundu.
AKP, tabanına verdiği sözü yerine getirememenin sıkıntısıyla YÖK’e baskı yaparken; YÖK de, katsayı konusunda yapılacak düzenlemenin İmam-Hatip liselerine yarayacağı endişesiyle bu konuda herhangi bir iyileştirmeye gitmiyor. Hâl böyle iken, katsayı konusunda hükümetle-YÖK arasında beklenen uzlaşma zemini ufukta görünmüyor.
Tavsiye Et
Orta Doğu’da umutlar tükeniyor
İsrail’in Ağustos ayında başlayacağı Gazze’den çekilme operasyonu öncesi, bölgede sular ısınıyor. İsrail ile Filistin arasında beş ay önce varılan ateşkes, bir intihar saldırısı girişimiyle yeniden bozuldu. Netanya kentindeki bir alışveriş merkezine düzenlenen saldırıda 4 kişinin ölmesi ve olayı İslami Cihad Örgütü’nün üstlenmesi İsrail’i harekete geçirdi. Buna sert tepki gösteren İsrail Başbakanı Ariel Şaron, ordusuna Filistinli örgüt liderlerinin vurulmasını emretti. Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ni ablukaya alan İsrail askerleri, hava destekli düzenledikleri operasyonlar sırasında bazı örgüt üyelerini tutukladı; 8 Hamas üyesini öldürdü. Filistin lideri Mahmud Abbas ise, olayla ilgili üzüntüsünü dile getirirken; saldırıyı, Gazze’den çekilme planını sabote etmek isteyenlerin gerçekleştirdiğini söyledi.
Bu arada İsrail’de, çekilme planına karşı çıkan aşırı sağcı Yahudi gruplar ülke çapında protesto eylemleri düzenledi. Ülkenin çeşitli bölgelerinden Gazze’ye yürüyüş başlatan protestocular, Şaron’un kararını kınadı.
Orta Doğu’nun en sıcak bölgelerinden Irak’ta da durum Filistin’den farklı değil. ABD güçlerinin ülkenin kuzey bölgesine başlattığı geniş çaplı operasyon, ülkedeki intihar saldırılarını körükledi. Öyle ki, sadece bir günde düzenlenen bombalı saldırılarda en az 120 kişi hayatını kaybetti. Son açıklamalarda, savaşın başlamasından bu yana ülkedeki sivil kayıpların 30 bini bulduğu belirtiliyor.
Tavsiye Et
“Büyük büyük patronlar” bir araya geldi
Sanayileşmiş 8 ülkenin oluşturduğu G-8 liderleri, protesto gösterileri ve tepkilerin gölgesinde buluştu. Her sene belli bir gündemle yapılan G-8 Zirvesi’nin bu yılki ana teması, Afrika’daki yoksul ülkeler ve küresel ısınma idi. Bu amaçla ABD, İngiltere, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya ve Rusya’nın liderleri, İngiltere’nin ev sahipliğinde İskoçya’nın Edinburgh şehrinde bir araya geldi. Zirve öncesi 53 Afrika ülkesinin yer aldığı Afrika Birliği’nin dışişleri bakanları, dikkatleri bu bölgeye çekmek ve görüş alışverişinde bulunmak amacıyla Libya’nın Sirte kasabasında toplandı. Yine her yıl olduğu gibi G-8 Zirvesi öncesi, küreselleşme karşıtları gösteriler düzenlerken; Live-8 adıyla Afrika’daki yoksullar için, dünyanın on kadar ülkesinde konserler tertiplendi. Bilindiği gibi, dünyadaki yoksulların yarısı Afrika’da yaşıyor ve yine dünyada kişi başına düşen gelir seviyesinin en düşük olduğu bölge Orta Afrika ülkeleri.
G-8 Zirvesi’nin sonuç bildirisinin açıklanması sırasında, Londra’dan gelen haber şok etkisi yaptı. Ev sahibi Tony Blair, olayı soğukkanlılıkla karşılarken; terörle mücadele konusunda ortak tavır kararı alındı. Nihayetinde açıklanan bildirgeye göre, Afrika ülkelerine yapılan yardımların her yıl 25 milyar dolar artırılacağı belirtildi. Ayrıca liderler, gelişmekte olan bütün ülkelere toplam yardımı 2010 yılına kadar, yılda yaklaşık 50 milyar dolara çıkarma sözü verdi. Küresel ısınma konusunda onaylanan eylem planı çerçevesinde de, çevreyi daha az kirletecek şekilde enerji üretiminin artırılması yönünde çaba harcama taahhüdünde bulunuldu.
Tavsiye Et