Panorama
Cumhur ‘başkan’ını kendi seçecek
21 Ekim’de 5. kez referanduma giden Türkiye, demokrasi tarihinin en önemli günlerinden birini yaşadı. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngören Anayasa paketinin oylandığı referandumda, halkın yaklaşık %68’i sandık başına gitti. Referandum sonucuna göre, halkın %69’u ‘evet’ derken; %31’i ‘hayır’ dedi. Böylece halk, tartışmaları aylarca süren cumhurbaşkanlığı krizlerine son noktayı koymuş oldu. CHP ve MHP’nin ‘hayır’ çağrısına rağmen oyunu kullanan seçmen, cumhurbaşkanını kendi seçmek istediğini ortaya koydu. Türkiye genelindeki kayıtlı 42 milyon 663 bin seçmenden, 28 milyon 813 bininin oy kullandığı referandumdaki oylama sonucuna göre, 74 ilde ‘evet’, 7 ilde ise ‘hayır’ oyları çoğunlukta çıktı. En yüksek katılım, Doğu ve Güneydoğu illerinde gerçekleşti. Hakkari, Şırnak, Batman, Mardin, Diyarbakır ve Van gibi illerde ‘evet’ oranı %90’ları aştı. Aydın, İzmir, Muğla, Edirne, Tekirdağ, Kırklareli ve Tunceli illerinde ise ‘hayır’ oyları önde idi. Yapılan Anayasa değişikliğiyle artık cumhurbaşkanını halk seçecek. Cumhurbaşkanı 5 yıllığına ve en fazla iki defa seçilecek. Milletvekili seçimi dönemi beş yıldan dört yıla indirilecek. TBMM’nin tüm toplantılarının ve yapacağı seçimlerin başlayabilmesi için 184 milletvekilinin katılımı yeterli olacak. Belki de en önemlisi “367 krizi” bir daha yaşanmayacak.
Tavsiye Et
Sınır ötesi operasyon kapıda
Terör örgütü PKK’nın son bir ay içerisinde artan saldırıları üzerine terörle mücadelede kesin tedbir alınması yönünde hükümet harekete geçti. 29 Eylül’de Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde 12 ve 8 Ekim’de de Şırnak’ta 13 askerin şehit olması üzerine Terörle Mücadele Yüksek Kurulu 9 Ekim’de toplandı ve sınır ötesi bir operasyon yapılması yönünde karar aldı. Bu yönde hazırlanan tezkere, Meclis’e gönderildi. TSK’nın Kuzey Irak ile mücavir alanlara gönderilmesi için hükümete 1 yıl süreyle izin verilmesini öngören Başbakanlık tezkeresi 19’a karşı 507 oyla TBMM Genel Kurulu’nda 17 Ekim’de kabul edildi. Ardından Ankara, Irak hükümeti ve ABD yetkilileriyle görüşmelerde bulundu. Dışişleri Bakanı Ali Babacan, 22 Ekim’deki Bağdat ziyaretinde, Irak hükümetinden PKK konusunda somut adımlar atmasını istedi. Ancak Hakkari’den gelen haber bardağı taşıran son damla oldu. 21 Ekim’de Yüksekova ilçesinde 12 asker, terör örgütü PKK militanlarınca pusuya düşürülerek şehit edildi; 8 asker de kaçırıldı. Bunun üzerine Kuzey Irak sınırına çıkartma yapan TSK, çok sayıda PKK’lıyı öldürdü. Son olarak 25 Ekim’de toplanan MGK, sınır ötesi operasyonun bütün harekat planlarını masaya yatırırken, Kuzey Irak’a ekonomik ambargo kararı aldı. Ankara’nın yürüttüğü kararlı tutum karşısında Irak hükümeti ise çelişkili açıklamalar yapmaya devam ediyor.
Tavsiye Et
AB “reform anlaşması”nda uzlaştı
Yaklaşık beş yıldır üzerinde çalışılan ve Fransa ve Hollanda’da yapılan referandumlarda reddedilen AB Anayasası’nın boşluğunu dolduracak olan yeni anlaşma metni üzerinde uzlaşıldı. Portekiz’in başkenti Lizbon’da 18-19 Ekim’de düzenlenen AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde, Haziran zirvesinde temel unsurları kabul edilen “reform anlaşması” taslağı üzerinde mutabakat sağlandı. Reform anlaşmasında dış politikada tekseslilik için “AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi” atanması öngörülüyor. Böylece neredeyse bütünüyle çakışan, çift başlı yapıda süren AB dış politikasının tek elden yürütülmesi sağlanacak. Yeni anlaşma, üye ülkelerin karar alabilmeleri için ülke sayısı dikkate alındığında %55 ve ülke nüfusları dikkate alındığında %65 destek sağlamalarını gerekli kılıyor. 6 aylık dönüşümlü başkanlık sistemi kaldırılarak daimi AB Başkanı 2,5 yıllık dönemler için atanacak ve AB zirvelerine başkanlık edecek. 27 üye ülke tarafından kabul edilen “reform anlaşması”nın 13 Aralık’ta imzalanması ve 27 üye ülkede onaylanmasının ardından 2009 yılında yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Tavsiye Et
Hazar Denizi’nin statüsü bir kez daha görüşüldü
Küresel ısınmaya karşı “barış ödülü”
Dünyanın en prestijli ödüllerinden biri sayılan 2007 Nobel Barış Ödülü, küresel ısınmaya karşı mücadelesiyle son dönemde öne çıkan eski ABD Başkan Yardımcısı Albert Arnold (Al) Gore ile BM Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) arasında paylaştırıldı. Ödül Komitesi, Al Gore ve IPCC’nin, insanın yol açtığı iklim değişikliğiyle mücadele ve bu amaçla kurumlar oluşturma çabaları sebebiyle bu ödüle layık görüldüklerini belirtti. Al Gore, 2000 yılındaki başkanlık seçimini kaybettikten sonra kendini iklim değişikliğiyle mücadeleye adamış, küresel ısınmanın etkilerini anlattığı Uygunsuz Gerçek adlı belgeseliyle Oscar ödülü almıştı. 1988 yılında kurulan IPCC ise, insanın yol açtığı iklim değişikliğinin bilimsel, teknik ve sosyo-ekonomik sonuçlarını detaylı olarak analiz ediyor, bu meyanda raporlar yayımlıyor. 1,8 milyon dolar değerindeki ödüller, 10 Aralık’ta İsveç’in başkenti Stockholm’de düzenlenecek törenle sahiplerine verilecek.
Ne var ki, en fazla sera gazı salınımı yapan ülkelerden birinin başkan yardımcılığını yürüten Al Gore’un bu ödüle layık görülmesi dünya kamuoyunda tartışılıyor. Özellikle ABD 2008 seçimlerinde Bush’un karşısında Al Gore’un elini güçlendirmek amacıyla bu ödülün verildiği belirtiliyor.
Tavsiye Et
Burma (Myanmar)’da askerî yönetime karşı başlatılan isyana Budist rahiplerin de katılımıyla birlikte, ülkedeki şiddet had safhaya ulaştı. Ağustos 2007’de askerî yönetimin benzin fiyatlarının iki katına çıkarmasını protesto etmek amacıyla gösteriler başlatılmış; çıkan olaylar sırasında yüzlerce kişi gözaltına alınmıştı. Eylül ayında ise gösterileri, manastırlardan çıkan rahipler üstlenmişti. Gösteriler sırasında rahiplerin tartaklanmasına öfkelenen göstericiler, askerî yönetimden özür dilemesini istemişlerdi. Askerî yönetim ise Budist rahiplerin kaldığı manastırları işgal etti ve yeniden sokaklara hâkim oldu. Gösteriler sırasında aralarında rahiplerin de bulunduğu çok sayıda kişi hayatını kaybetti. Şiddetin kol gezdiği Burma’ya ABD yaptırım uygulama kararı alırken; BM ülkeye özel temsilcisi İbrahim Gambari’yi gönderdi. 45 yıldır askerî rejimle yönetilen Burma’daki son isyanın, 1988’de kuvvet kullanarak bastırılan öğrenci gösterilerinden bu yana cuntaya karşı en kanlı meydan okuma olduğu belirtiliyor.
Tavsiye Et
Kuzey ve Güney Kore barışa yeşil ışık yaktı
Yaklaşık 50 yıldır savaşta sayılan Kuzey Kore ile Güney Kore liderleri Kuzey Kore’nin başkenti Pyogyang’daki tarihî zirvede bir araya geldi. 2 Ekim’de başlayan zirve öncesi Güney Kore lideri Roh Mu-hyun, iki ülke arasındaki sınırı belirleyen sarı çizgiyi yürüyerek geçip jest yaptı. Üç gün süren zirve sonunda Kuzey Kore lideri Kim Jong-il ile Güney Kore lideri Roh Mu-hyun arasında, barış görüşmelerinin başlatılmasını öngören ortak bir mutabakat imzalandı. Anlaşma ticaret, tarih, dil, eğitim ve teknoloji konularında işbirliğinin geliştirilmesini içeriyor. Buna göre, diyalog sürecinin başlatılmasına, iki ülkenin başbakanlarının Kasım ayında Seul’de, savunma bakanlarının da Pyonyang’da görüşmelerine, karşılıklı tren seferlerinin başlatılmasına ve ayrıca batı deniz sınırında ortak avlanma alanının oluşturulmasına karar verildi.
1945 yılında bölünen Kore Yarımadası’nın kuzeyine Sovyetler Birliği, güneyine ise ABD destek vermiş; 1950-1953 yılları arasındaki Kore Savaşı ayrılıkları derinleştirmişti. İki ülke arasında ilk zirve ise 2000 yılında yapılmıştı. Ancak barış iki ülke arasında hâlâ tam olarak sağlanabilmiş değil.
Tavsiye Et
İngiltere ile stratejik ortaklık teyit edildi
Başbakan Tayyip Erdoğan, eski Başbakan Blair’in istifası üzerine bu göreve gelen Gordon Brown’un davetlisi olarak 22 Ekim’de İngiltere’ye gitti. Ziyaret kapsamında ikili görüşmelerin yanı sıra iki ülke ilişkileri ve başta Türkiye-AB ilişkileri, Kıbrıs ve terörizmle mücadele olmak üzere gündemdeki uluslararası meseleler ele alındı. Görüşmenin sonunda “Türkiye-İngiltere Stratejik Ortaklık Belgesi” imzalandı. Söz konusu belgede, Türkiye’nin AB’ye üyelik süreci, terör örgütü PKK ve el-Kaide’ye karşı ortak işbirliği, bölgesel istikrarın geliştirilmesinin yanı sıra savunma, ticaret ve enerji alanında kapsamlı konular yer alıyor. Ayrıca iki ülke arasında belgede öngörülen konularda çalışmalarda bulunmak amacıyla 6 aylık dönemlerle istişareler yapılması kararlaştırıldı. Terör ve Kuzey Irak’a müdahale tartışmalarının gölgesinde gerçekleşen ziyaret kapsamında Erdoğan, İngiltere Parlamentosu’nda Lordlar ve Avam Kamarası başkanlarının yanı sıra Türkiye-KKTC dostluk grubu temsilcileriyle de görüştü. Oxford Üniversitesi’ni de ziyaret eden Erdoğan, İngiliz iş ve yatırım dünyasının önde gelen temsilcileriyle bir araya geldi.
Tavsiye Et
Ermeni tasarısı Komite’den geçti
Pakistan’da seçimler de saldırılar da meçhul