TSK, Kuzey Irak’ta terör örgütü PKK’ya karşı 1 Aralık’ta gerçekleştirdiği geniş çaplı hava operasyonunun ardından, 21 Şubat’ta da kara harekatını başlattı. Özel harekata bağlı yaklaşık 10 bin askerin katıldığı kara operasyonunda, altı günde 230 terörist öldürülürken, 77’si de etkisiz hale getirildi. Operasyonda 15’ten fazla Türk askeri ile 3 köy korucusu ise şehit oldu. Harekat öncesi Ankara, operasyon konusunda Iraklı ve ABD’li yetkilileri bilgilendirmiş; Irak hükümeti tedirginliğini dile getirirken, ABD harekatın bir an önce sonuçlandırılmasını istemişti. ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in 27 Şubat’taki Türkiye ziyareti sırasında bu talep tekrarlandı. Gates’in ziyaretiyle eşzamanlı Başbakanlık Başdanışmanı Prof. Ahmet Davutoğlu başkanlığında bir heyet, Bağdat’ta Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Sünni ve Şii yardımcıları ve Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari’nin yanı sıra, ABD’nin Bağdat Büyükelçisi Ryan Crocker ve Koalisyon Kuvvetleri Komutanı Orgeneral David Petraeus’la görüşmek üzere Irak’a gitti. Iraklı ve Amerikalı yetkililerle yapılan görüşmelerde, Türkiye’nin, bölgeyi PKK’dan tamamen temizledikten sonra Iraklılara bırakmak istediği ifade edildi. Gerekliliği kamuoyunda yoğun biçimde sorgulanan kara harekatının ne kadar süreceği ise bilinmiyor.
Tavsiye Et
Bir süredir içten içe kaynayan Balkan coğrafyası önemli gelişmelere sahne oluyor. 17 Şubat’ta Kosova, Sırbistan’dan bağımsızlığını tek taraflı olarak ilan etti. Bu yönde Parlamento’da yapılan oylamaya katılan 109 milletvekili, Kosova’yı bağımsız yapan bildirgeyi açık oylamada oybirliğiyle kabul etti. Başta ABD ile AB üyeleri olmak üzere 20’den fazla ülke Kosova’yı tanırken; Çin, Rusya ve Sırbistan bağımsızlığı yasadışı sayıyor. Kosova, Yugoslavya’nın dağılmasından sonra bağımsızlığını ilan etmiş; ancak sadece Arnavutluk tarafından tanınmıştı. Kosova’nın statüsüyle ilgili görüşmeler BM’nin öncülüğünde Şubat 2006’da başlamış; Sırbistan’da yapılan referandumda Kosova’nın Sırbistan’ın bölünmez bir parçası olduğu ilan edilmişti. Ocak 2007’de BM, Kosova’ya gözetim altında bağımsızlık verilmesini öngören planı açıklamış; Rusya bu planı reddederken, ABD desteklemişti.
Bağımsızlık ilanı ülkede coşkuyla kutlanırken, Karadağ ve Sırbistan’da binlerce kişi protesto gösterileri düzenledi. Bağımsızlığı tanıyan ülkelerin büyükelçilik binaları ateşe verildi. Kosova’nın bağımsızlığının, benzer durumdaki dünyanın başka bölgeleri için emsal teşkil etmesi, kimi ülkeleri endişeye sürüklerken kimilerine ise umut veriyor.
Tavsiye Et
Almanya’da başlayan ve diğer ülkelere yayılan ırkçı saldırılar, Avrupa’daki Türk vatandaşlarını endişelendiriyor. İlk olarak Almanya’nın Ludwigshafen kentinde, Türklerin yaşadığı bir binada 3 Şubat’ta çıkan yangında 9 Türk hayatını kaybetti. Ardından Avusturya’nın başkenti Viyana’da, yine Almanya’nın Aldingen, Herne, Gelsenkirchen ve Kreuzberg kentleri ile Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde de yangınlar çıktı; çok sayıda Türk zehirlenerek hastaneye kaldırıldı. Olaylarla ilgili soruşturmalar devam ediyor. Yabancı düşmanlığından endişelenen Avrupa’daki Türklerin tek isteği ise yangınların sebebinin ortaya çıkarılması. Öte yandan Başbakan Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüşmek, 44. Münih Güvenlik Konferansı’na katılmak ve Türk vatandaşlarıyla bir araya gelmek üzere 7-10 Şubat tarihlerinde Almanya’ya gitti. Erdoğan-Merkel görüşmesinde, Almanya’da bulunan 3 milyona yakın Türk vatandaşının durumu, Türkiye’nin AB üyelik müzakereleri ile bölgesel ve uluslararası konular ele alındı. Erdoğan ayrıca, Ludwigshafen kentindeki yanan evde incelemelerde bulundu.
Tavsiye Et
Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı düzeyindeki ziyaret ve kabulleri sürüyor. Cumhurbaşkanı Gül, iki günlük resmî ziyaret için Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Khalifa el-Thani’nin davetlisi olarak 5 Şubat’ta Katar’a gitti. İkili görüşmede, karşılıklı ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi, enerji alanında işbirliği, Türkiye’nin Körfez İşbirliği Konseyi ile ilişkileri ele alındı. Ortadoğu barış süreci ve bölgedeki son durum hakkında da görüş alışverişinde bulunuldu. Gül, TOBB ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından düzenlenen 1. Türk-Katar İş Konseyi toplantısına da katıldı. Senegal Cumhurbaşkanı Abdulaye Wade, Cumhurbaşkanı Gül’ün konuğu olarak resmî bir ziyaret çerçevesinde 19 Şubat’ta Türkiye’ye geldi. Konuk Cumhurbaşkanı TBMM Başkanı Köksal Toptan ve Başbakan Tayyip Erdoğan’la da bir araya geldi. Görüşmelerde, Türkiye-Senegal ilişkileri, Mart ayında Dakar’da düzenlenecek İslam Konferansı Teşkilatı Zirvesi’yle ilgili konular ve bölgesel sorunlar ele alındı.
Tavsiye Et
ABD Başkanı George W. Bush, Ocak ayında yaptığı Ortadoğu gezisinin ardından 15-21 Şubat tarihleri arasında sırasıyla Benin, Tanzanya, Ruanda, Gana ve Liberya’yı kapsayan Afrika turuna çıktı. Gezinin ana gündem maddeleri, sağlık ve eğitim ile bu doğrultuda yapılan çalışmalar olarak açıklansa da, bu ülkelerdeki siyasi gelişmeler de görüşmelerde önemli bir yer tuttu. Afrika gezisi sırasında Bush, bu ülkelere fakirlikten kurtulmaları ve yolsuzlukla mücadele etmeleri için mali yardım sözü verdi. Bu meyanda ABD’nin bölgeye yapacağı yardım miktarı toplamda 5,5 milyar doları buluyor. Yardım paketinden aslan payını Tanzanya aldı. Tanzanya’nın Afrika’da yükselen güç olması ve Devlet Başkanı Jakaya Kikwete’nin Afrika Birliği’nin gelecek dönem başkanlığını yapacak olması ise dikkat çekici. Yine bu ülkelerden Liberya, ABD’ye üs vermeyi kabul etti; buna karşılık Bush da, ülkesinin Liberya’ya olan desteğini sürdüreceğini bildirdi. Söz konusu ziyaret ve gelişmeler, ABD’nin yeni gözdesinin Afrika olduğunu gösteriyor.
Tavsiye Et
Uluslararasıkamuoyunda sonuçları merakla beklenen Sırbistan, Ermenistan, Pakistan ve Güney Kıbrıs seçimleri nihayet sonuçlandı. İlk turu 21 Ocak’ta, ikinci turu 3 Şubat’ta yapılan Kosova devlet başkanlığı seçimlerini, Batı yanlısı Boris Tadiç oyların %51’ini alarak kazandı. Rusya yanlısı Milliyetçi Radikal Parti adayı Tomislav Nikoliç ise %47 oranında oy aldı. Kosova’nın bağımsızlığı konusunda Nikoliç’e göre daha ılımlı olan Tadiç yeniden seçilse de, bunun bölgenin dengelerini nasıl etkileyeceği merak konusu. 19 Şubat’ta Ermenistan’da yapılan devlet başkanlığı seçimlerini ise, iktidardaki Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Başbakan Serj Sarkisyan %53’lük oy oranıyla kazandı. Levon Ter Petrosyan liderliğindeki muhalefet yanlıları, seçimlere hile karıştırıldığı gerekçesiyle hükümeti protesto ederken, uzmanlar sonucun ülkenin geleceği açısından umut vaat etmediğini dile getiriyor.
18 Şubat’ta yapılan Pakistan seçimlerini ise, suikasta kurban giden Benazir Butto’nun eşinin başkanlığını yaptığı Pakistan Halk Partisi (PHP) kazandı. Parlamentodaki 206 sandalyeden 86’sını PHP, 65’ini Navaz Şerif’in partisi, 37’sini ise iktidardaki Müşerref yanlısı parti aldı. Seçimlerden zaferle çıkan ilk iki parti, koalisyon hükümeti kurma konusunda görüşmelere başladı.
İlk turu 17 Şubat’ta, ikinci turu ise 24 Şubat’ta yapılan Güney Kıbrıs seçimlerini ise, oyların %53’ünü alan Meclis Başkanı ve komünist AKEL Genel Sekreteri Dimitris Hristofyas kazandı. Kıbrıs Rumlarının lideri Tasos Papadopulos ise, ikinci tura bile kalamadı. Kıbrıs’ta nihai çözüm konusunu yakından ilgilendiren bu seçimleri, daha uzlaşmacı Hristofyas’ın kazanması, Ada’nın geleceği açısından umut verici olarak görülüyor.
Tavsiye Et
2006 yazında İsrail’in Hizbullah örgütüne karşı başlattığı ve 1000’i aşkın sivilin öldüğü 2. Lübnan Savaşı’nın sonuçlarıyla ilgili hazırlanan Winograd Raporu 30 Ocak’ta açıklandı. Savaş sonrasında yapılan yoğun eleştiriler üzerine hükümet tarafından hazırlatılan ve komisyonun başkanı Emekli Yargıç Eliyahu Winograd’ın adıyla anılan rapora göre, savaş kararı alınması gerekli ve doğruydu; ancak savaşın yürütülmesinde ciddi hata ve yanlışlıklar yapıldı. Başbakan Ehud Olmert ve dönemin Savunma Bakanı Amir Peretz’in askerî liderlerle koordinasyonunun yanı sıra askerî kanat içindeki uyuşmazlıkların da eleştirildiği Winograd Raporu’nda, savaşta İsrail ordusunun etkili bir şekilde kullanılamadığı, kara kuvvetlerinin de gereken başarıyı gösteremediği vurgulandı. Başbakan’ın kara harekatına karşı çıktığının belirtildiği raporda, bir anlamda Olmert aklandı. Savaştaki tüm hata ve yanlışlıklara rağmen BM’nin ateşkesi öngören 1701 sayılı kararının İsrail’in bir başarısı olduğu da vurgulandı. İsrail’in Hizbullah karşısındaki başarısızlığının tartışıldığı bir sırada, Hizbullah örgütü liderlerinden İmad Muğniye’nin 13 Şubat’ta Suriye’de öldürülmesi ise bölgedeki dengeleri altüst etti. ABD’nin en çok aradığı isimler arasında yer alan ve başına 5 milyon dolar ödül konan Muğniye’nin suikast sonucu öldürülmesi, şüphelerin İsrail üzerine yoğunlaşmasına neden oldu. İsrail suikastla ilgili açıklama yapmaktan kaçınırken, ABD ise Muğniye’nin öldürülmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Hizbullah ise İsrail’le karşı misilleme tehdidinde bulundu.
Tavsiye Et