Sancılı bir seçimin eşiğindeyiz. Yeni parlamento muhtemelen üç partili olacak. AK Parti’nin oy yüzdesi biraz artacak, milletvekili sayısı biraz azalacak. CHP’nin yanı sıra MHP de TBMM’de yer alacak. Bağımsız kisveleriyle iki grup oluşturacak kadar DTP ve BBP milletvekili de Meclis’e girmiş olacak.
Da, ne olacak? AK Parti’nin neler yaptığı az çok ortada. CHP ile MHP, ülke insanına ne vaat ediyorlar? Baykal sonunda mazotu Cem Uzan gibi 1 liraya indirdiğine göre, hurcunda millete sunacak bir şey yok demek. MHP oturup kalkıp şehitlerden ve Kuzey Irak’a girmekten söz ediyor? Peki, sonra? Irak’ın, Ortadoğu’nun, hatta Türkiye’nin geleceğine dair bir programları var mı?
Hudson Enstitüsü’nde Türkiye’nin Kuzey Irak’a giriş senaryoları tartışıladursun; Kuzey Irak’ta olan bitenler ve Kuzey Irak münasebetiyle olan bitenler bu ayki dosyamızın konusunu oluşturuyor. Kandil’e kilitlenen bir dış siyaset, Ortadoğu barışına katkıda bulunamayacağı gibi, Türkiye barışına da yarar getirmez. Tarihî derinliğimize uygun hareket etmeli, tarihdaş ve yurttaşlarımızı kovboyların kucağına itmemeliyiz.
Kapak yazılarında partilerin seçim stratejilerini değerlendirdik. Hiçbir seçimde bu denli kökten etiket değiştiren adaylar ortaya çıkmamış ve partilerce hüsnü kabul görmemişlerdi. CHP ne kadar sağcı olduğunu, MHP ne kadar monşerliğe açık olduğunu, AKP ise ne denli sicili temiz olduğunu kanıtlama yarışına girdi. Ne diyelim, söz sandığın!
Bu ayki SöyleşiYORUM konuğumuz güzel dilli yazar Ahmet Turan Alkan. 27 Nisan’ın bir akıl tutulması olduğunu hatırlatan Alkan, savaşların mantıksız oyunlar olduğunu belirterek, Türk askerinin Kuzey Irak’a girebileceğini söylüyor.
Mantıksız savaş oyunundan, mantıklı barış oyununa yönelmeyi dileyelim.
Paylaş
Tavsiye Et