19. yüzyılda Osmanlı’da diğer tüm alanlarda olduğu gibi resimde de Batı’ya bir yöneliş başladı. İlk reformlar askeriyede gerçekleştirildiği, ilk resim dersleri askerî okullarda verildiği için ilk Türk ressamlarının Osman Hamdi Bey dışında genellikle asker kökenli olduğunu söylemek mümkün. O dönemde resim öğrenmeleri için sanatın merkezi Paris’e giden Türk sanatçılar, etkilendikleri kentin iklimini, sanat anlayışını eserlerine de yansıttılar. Türk resminin Batı’ya doğru 70 yıllık yolculuğunu, Sakıp Sabancı Müzesi, 16 Nisan-30 Haziran 2009 tarihleri arasında, Batı’ya Yolculuk: Türk Resim Sanatının 70 Yıllık Serüveni (1860 - 1930) başlıklı sergiyle sanatseverlerle buluşturuyor.
Sergi, Şeker Ahmet Paşa, Hüseyin Zekai Paşa, Halil Paşa, Ahmet Ziya Akbulut, Sami Yetik, Hikmet Onat, Osman Hamdi Bey, Süleyman Seyyid, Hoca Ali Rıza, Şevket Dağ, Feyhaman Duran, İbrahim Çallı, Avni Lifij, Nazmi Ziya Güran ve Namık İsmail gibi her biri 19. yüzyılda doğmuş Türk ressamları aracılığıyla, Türk resim sanatının zengin öyküsünü mercek altına alıyor. Şeker Ahmet Paşa ve Halil Paşa gibi asker kökenli ressamlar dahil olmak üzere, analitik çözümlemeler ve dışavurumcu yorumlarla resim sanatına yeni yaklaşımlar katan 15 ressamın, çeşitli koleksiyonlardan seçilmiş 152 yapıtı, sanatseverlerle buluşuyor. Serginin sürprizi ise Osman Hamdi Bey’in ünlü eseri Kaplumbağa Terbiyecisi’nin, özel bir koleksiyonda bulunan ikinci versiyonunun, ilk kez bu sergide gün ışığına çıkarılması.
Küratörlüğünü Ferit Edgü’nün yaptığı, Batılı anlamda Türk resim tarihinin yeniden kurgulandığı sergide, Paris’te ilk kuşak Türk ressamlarına hocalık yapmış Jean-Léon Gérôme ve Gustave Boulanger gibi sanatçıların yapıtları da yer alıyor. Böylece 19. yüzyılın ikinci yarısından 1930’lu yılların sonlarına kadar uzanan dönemi temsil eden Osman Hamdi Bey ve çağdaşlarının tabloları, etkisinde kaldıkları hocaların eserleriyle birlikte ilk kez sergileniyor.
Okul çağındaki çocuklara ve gençlere yönelik eğitim programları ve atölye çalışmalarını da bünyesinde barındıran sergi süresince, ziyaretçiler Osmanlı Saray Tabloları, Osman Hamdi Bey ve Kurtuluş Savaşından Anılar gibi belgesel filmleri de izleyebilecek. (Tel: 0212 277 22 00)
Tavsiye Et
Flamenko, Güney İspanya’nın Endülüs bölgesine özgü ama bu bölgeyle sınırlı kalmamış bir müzik ve dans türüdür. 14. yüzyıl sonrasında Arapların, Yahudilerin, Çingenelerin ve toplumun dışına itilmiş Hıristiyanların kültürlerinin birbirleriyle etkileşimi sonucu ortaya çıktığı ileri sürülmektedir. Acıların, isyanın, hüznün, aşkın kısacası insan olmaya dair her şeyin “gururlu” bir biçimde dile getirilişidir Flamenko. 800 sene boyunca Endülüs bölgesinde hakimiyet kuran İslam medeniyetinin gölgesinde şekillenen Flamenko, Batılı bir tür olarak tanımlanmasına karşın özünde Doğu’ya ait çok fazla renk barındırır. Onun hüzünlü tınılarında kuşkusuz Müslüman Araplara, Yahudilere, Çingenelere yönelik ayrımcı tutum ve davranışlar ve nihayetinde İspanya’dan sürülmeleri çok etkilidir.
3 sınıf Flamenko vardır. En ağır başlısı cante grande (büyük şarkı) adıyla anılan ve ölüm, keder ve din konularını işleyen cante jondodur (derin şarkı). Ara sınıfta cante intermedio (orta şarkı) bulunmaktadır. Bu grupta gene dokunaklı ama daha az ağırbaşlı ve çoğunlukla Doğu müziğinden esintiler taşıyan Flamenkolar yer alır. En hafif tarz olan cante chico (küçük şarkı) konuları ise aşk, kırsal yaşam ve eğlencedir. Her tarzın kendine özgü bir ritmi ve akor yapısı bulunur. Vurgu ve duygusal içerik farklarıyla da birbirlerinden ayrılırlar.
Çoğunlukla gitarla ve improvize icra edilen Flamenkonun yaşayan en önemli temsilcisi kuşkusuz Paco Pena. Flamenko müziğinin anavatanı olan İspanya’nın Kurtuba kentinde doğan Pena, gitar çalmayı 7 yaşında öğrendi. İlk profesyonel konserini 12 yaşındayken verdi. 1960’ların sonuna doğru İspanya’dan ayrılarak Londra’ya yerleşti. Carnegie Hall (New York), Royal Albert Hall (Londra), Concertgebouw (Amsterdam) gibi önemli yerlerde konserler verdi. Dünyada ilk defa, 1985 yılında Flamenko gitar üzerine Rotterdam’da üniversite kürsüsü kurdu. Saf (geleneksel) flamenkoyu savunan ve buna uygun eserler veren Paco Pena, 4-5 Mayıs tarihlerinde saat 20:00’da “Flamenco Vivo” konseriyle CRR’de Flamenkoseverlerle buluşacak. Pena’ya gitarda Paco Arriaga ve Rafael Montilla, vokalde Miguel Ortega ve Inmaculada Rivero, perküsyonda Nacho López ve dansçılar Angel Muñoz, Charo Espino, Ramón Martínez eşlik edecek.
Tavsiye Et
1930’lardan 1980’lere uzanan dönemde, Türkiye’de mimarlık alanını en yoğun biçimde etkileyen isim olarak kabul edilen Sedad Hakkı Eldem’in çalışma dönemini ve yapıtlarını ele alan Sedad Hakkı Eldem II, Retrospektif sergisi, Osmanlı Bankası Müzesi’nde açıldı. Türkiye’nin en büyük kişisel mimari arşivine sahip olduğu gerçeğinden hareketle, Eldem’in çalışmalarına odaklanan etkinlik, bir arşiv-sergi kimliğini taşıyor. Sergi, izleyicilerin mimarın çalışmalarına; estetize etmeden, birer resimsel yapıt olduklarını düşünmeden, tarihsel veriler olduklarının bilinciyle bakmalarını sağlamayı hedefliyor. Eldem’i irdelerken, ünlü mimarın çokboyutluluğunun da gerektirdiği, geniş çoğul okuma imkanlarının bulunduğu anlatılmak isteniyor.
Sedad Hakkı Eldem II, Retrospektif sergisi ve aynı adla yayımlanacak kitap, ünlü mimarın tüm çalışmalarının genel bir dökümünü sunarken, bu önemli tarihsel figür üzerinde gelecekte yapılacak yeni araştırma ve değerlendirmeler için de ciddi bir arşiv niteliği taşıyor. Sergi ve kitabın küratörlük ve editörlük hizmetleri Bülent Tanju ile Uğur Tanyeli tarafından üstlenildi, tasarımı Bülent Erkmen tarafından yapıldı. Kitaba, çok sayıda akademisyen de katkıda bulundu.
Mimarın, ortaokul yıllarında başlayan ve 1988’deki ölümüne dek uzanan yarım yüzyılı aşkın verimli döneminin, başlangıcından ilk yapısını inşa ettiği 1930’a kadarki evresi, Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi tarafından Sedad Hakkı Eldem I, Gençlik Yılları adlı sergi ve kitapla 2008’de ele alınmıştı. Tasarımcı, hoca ve yazar kimlikleriyle tanınan Eldem’in çalışmalarına odaklanan Sedad Hakkı Eldem II, Retrospektif sergisi, 5 Temmuz 2009 tarihine kadar ziyarete açık olacak. (Tel: 0212 334 22 70)
Tavsiye Et