Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (August 2009) > Memleket Hali > Referandumun adı, şiddetin tadı!
Memleket Hali
Referandumun adı, şiddetin tadı!
Yücel Bulut
TU­RUN­CU ve ma­vi renk­te bay­rak­lar, üze­rin­de “Yes”, “No”, “Ha­yır’da Ha­yır Var­dır!” ya­zı­lı ti­şört­ler ve bu ko­nu­la­rın mer­ke­zî yer iş­gal et­ti­ği TV-rad­yo ko­nuş­ma­la­rı, mey­dan ko­nuş­ma­la­rı… 30 yaş üs­tün­de olan­la­rı­mı­zın ha­fı­za­la­rın­da yer et­miş ve ko­lay­lık­la ha­tır­la­ya­cak­la­rı bu man­za­ra­lar, 12 Ey­lül son­ra­sın­da si­ya­si ya­sak­lı olan si­ya­set­çi­le­ri­mi­zin ya­sak­la­rı­nın kal­kıp kalk­ma­ma­sı­nın hal­ko­yu­na su­nul­du­ğu re­fe­ran­du­ma ait­ti. Ül­ke­mi­zin iler­le­ye­ce­ği doğ­rul­tu­yu et­ki­le­me po­tan­si­ye­li­ne sa­hip bir ko­nu­da­ki re­fe­ran­dum ön­ce­sin­de bu tür ge­liş­me­le­rin ve tar­tış­ma­la­rın ya­şan­ma­sın­dan ve son­ra­sın­da da se­çim so­nuç­la­rı­nın coş­kuy­la kar­şı­lan­ma­sın­dan da­ha do­ğal ne ola­bi­lir ki?
21 Ekim 2007 Pa­zar gü­nü, Tür­ki­ye’nin her­han­gi bir böl­ge­si­ni do­la­şan bir ya­ban­cı, okul­lar gi­bi bel­li me­kan­la­rın ci­va­rın­da bir ka­la­ba­lı­ğın ol­du­ğu­nu gö­rüp, bu du­ru­mu ül­ke ge­ne­lin­de ya­pı­lan bir im­ti­ha­na (me­se­la üni­ver­si­te im­ti­ha­nı gi­bi) ya da okul­la­rın dü­zen­le­di­ği ve­li top­lan­tı­la­rı­na yo­ra­bi­lir­di. Tür­ki­ye’nin ge­le­ce­ği­ni be­lir­le­me po­tan­si­ye­li olan bir ko­nu­da, re­fe­ran­dum ya­pıl­dı­ğı ken­di­si­ne söy­len­miş ol­sa çok şa­şı­rır­dı her­hal­de.
Re­fe­ran­du­mun üze­rin­den he­nüz bir haf­ta gi­bi bir sü­re geç­ti, an­cak bu ül­ke­de re­fe­ran­dum ya­pıl­dı­ğı­na iliş­kin hiç­bir iz yok; tıp­kı hal­koy­la­ma­sın­dan yal­nız­ca bir­kaç gün ev­ve­lin­de de re­fe­ran­dum ya­pı­la­ca­ğı­na iliş­kin bir iz ol­ma­dı­ğı gi­bi. Ses­siz se­da­sız ger­çek­le­şen, ön­ce­sin­de ta­raf­la­rın hiç­bi­ri­nin doğ­ru dü­rüst bir pro­pa­gan­da yap­ma­dı­ğı re­fe­ran­dum hal­kın %67’lik bir kıs­mı­nın ka­tı­lı­mıy­la ger­çek­leş­ti­ril­di ve oy­la­rın %69’luk kıs­mıy­la re­fe­ran­du­ma gö­tü­rü­len mad­de­ler ka­bul edil­di. ‘Ha­yır’ oy­la­rı ise %31’de kal­dı.
Ka­tı­lı­mın %67 ora­nın­da ger­çek­leş­me­si, muh­te­mel meş­rui­yet tar­tış­ma­la­rı­nı da en­gel­li­yor. Şim­di re­fe­ran­dum­la bir­lik­te cum­hur­baş­ka­nı­nın halk ta­ra­fın­dan seçilmesi, gö­rev sü­re­si­nin 5 yıl­la sı­nır­lan­dı­rıl­ma­sı ve iki de­fa üst üs­te gö­rev ya­pa­bil­me hak­kı vs. ka­ra­ra bağ­lan­dı. An­cak halk ta­ra­fın­dan se­çi­len bir cum­hur­baş­ka­nı ile mev­cut sis­te­min ve ku­rum­la­rı­nın bir­lik­te na­sıl yü­rü­tü­le­ce­ği­ne iliş­kin dü­zen­le­me­le­rin ya­pı­lıp ya­pıl­mayacağı, or­ta­ya çı­ka­bi­le­cek boş­luk­la­rın gi­de­ri­lip gi­de­ril­me­yeceği de tar­tış­ma ko­nu­su.
Önü­müz­de 7 yıl­lık (bir ri­va­ye­te gö­re 5) bir dö­nem ol­du­ğu söy­le­ne­bi­lir; an­cak Cum­hu­ri­yet’in ku­ru­lu­şun­dan iti­ba­ren var olan sis­te­min iş­le­yi­şin­de­ki boş­luk­la­rın hâ­lâ dü­zen­le­ne­me­miş ol­ma­sın­dan kay­nak­la­nan (boş­luk­la­ra da­yan­dı­rı­lan) sı­kın­tı­lar­la uğ­ra­şı­yor ol­ma­mız, bu ko­nu­da da hay­li sı­kın­tı­lar­la kar­şı­la­şı­la­ca­ğı­nın bir ga­ran­ti­si ola­rak alın­ma­lı ve bu sü­re­ boş­luk­la­rın gi­de­ril­me­si ko­nu­sun­da ve­rim­li bir bi­çim­de kul­la­nıl­ma­lıdır.
Cum­hur­baş­ka­nı­nın yet­ki­le­ri­nin ne­ler ola­ca­ğı, mev­cut yet­ki­le­ri­nin ay­nen de­vam edip et­me­ye­ce­ği, hü­kü­met­le iliş­ki­le­ri­nin han­gi düz­lem­de ku­ru­lup sür­dü­rü­le­ce­ği, hü­kü­met uy­gu­la­ma­la­rı kar­şı­sın­da­ki ko­nu­mu­nun vs. na­sıl ola­ca­ğı önü­müz­de­ki dö­ne­min tar­tış­ma baş­lık­la­rı ola­cak gi­bi gö­rü­nü­yor.
Re­fe­ran­dum­la bir­lik­te, ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği ve ye­ni bir ana­ya­sa ha­zır­la­ma ça­ba­la­rı da önem ka­zan­dı. Şu an­da “ma­hal­le bas­kı­sı” ve “Ma­lez­ya olur mu­yuz?” tar­tış­ma­la­rı­na pa­ra­lel ola­rak gün­dem­den uzak­la­şan ana­ya­sa ha­zır­lık ça­lış­ma­la­rı­nın de­vam et­me­si el­zem. Özel­lik­le de te­rör olay­la­rı ne­de­niy­le ge­ri plan­da ka­lan bu ha­zır­lık­la­rın ve de­mok­ra­tik­leş­me ça­ba­la­rı­nın de­vam et­me­si­nin bir zo­run­lu­luk ol­du­ğu ha­tır­lan­ma­lı. Bel­ki de, bu dü­zen­le­me­le­re en faz­la ih­ti­ya­cın du­yul­du­ğu za­man bu­gün­ler.
 
Ope­ras­yon Te­za­hü­ra­tı
Uzun za­man­dır gün­dem­dey­di Ku­zey Irak’a as­ke­rî bir ope­ras­yon yap­mak. Hat­ta ge­nel se­çim­ler ön­ce­sin­de, bu­gün­ler­de ya­şa­dı­ğı­mız at­mos­fe­re ben­zer or­tam­lar oluş­muş­tu da. Fa­kat o gün­ler­de, ope­ras­yon bir şe­kil­de er­te­len­miş­ti. Tam da re­fe­ran­du­ma denk ge­le­cek şe­kil­de ta­sar­lan­mış PKK ey­lem­le­rin­de as­ker­le­ri­mi­zin şe­hit düş­me­si ve va­tan­daş­la­rı­mı­zın kat­le­dil­me­siy­le bir­lik­te, Ku­zey Irak’a bir ope­ras­yon ya­pıl­ma­sı is­te­ği gün­de­mi­mi­zin baş­kö­şe­si­ne otur­du. Te­sa­düf bu ya, ey­lem­le­rin mil­li ta­kı­mı­mı­zın grup ele­me, ta­kım­la­rı­mı­zın Av­ru­pa ku­pa ve lig maç­la­rı ön­ce­si­ne ya da ay­nı gü­ne denk gel­me­si de ey­lem­le­rin ya­rat­tık­la­rı et­ki­yi güç­len­dir­di. Yo­ğun des­tek­le­rin ve­ril­di­ği yar­dım kam­pan­ya­la­rı, ta­kım­la­rı­mı­zın bu kam­pan­ya­la­ra ver­dik­le­ri des­tek, maç­la­rın ön­ce­sin­de ve son­ra­sın­da oyun­cu­la­rın ve yö­ne­ti­ci­le­rin kul­lan­dık­la­rı söy­lem­ler, maç­lar es­na­sın­da­ki tri­bün şov­la­rı da top­lum­da­ki has­sa­si­ye­ti ar­tır­dı. Özel­lik­le spor rad­yo­la­rı­nın bir­kaç gün bo­yun­ca tüm ya­yın prog­ram­la­rı­nı te­rö­re ayır­ma­la­rı­nın da genç nü­fus üze­rin­de et­ki­li ol­du­ğu mu­hak­kak. Tep­ki­ler so­kak­la­ra ve hat­ta ki­mi za­man ‘öte­ki’ne he­nüz yö­nel­me­miş ol­sa da, aşı­rı­lık­lar şek­lin­de yan­sı­ma­ya baş­la­dı. Tep­ki­le­rin abar­tıl­ma­sın­dan kor­kul­du­ğu için ol­sa ge­rek, hü­kü­met, böl­ge­ye ve te­rö­re iliş­kin ha­ber­le­re san­sür uy­gu­la­mak zo­run­da kal­dı.
On­lar­ca as­ke­ri­mi­zin ve va­tan­da­şı­mı­zın kat­le­dil­di­ği olay­la­rın özel­lik­le ka­mu­oyu­na yan­sı­tıl­ma bi­çi­mi, sü­re­cin çok da kon­trol­süz bir bi­çim­de de­vam et­ti­ri­le­me­ye­ce­ği­nin işa­re­ti. En ha­fi­fin­den bu sü­re­cin, mil­li­yet­çi pers­pek­tif­le­re da­ha da bir yay­gın­lık ka­zan­dı­ra­ca­ğı açık. Bu mil­li­yet­çi­li­ğin ne­re­le­re evi­ri­le­ce­ği­ni şim­di­den kes­tir­mek zor. Ama sağ­du­yu hâ­kim ol­maz­sa, ya­kın bir ge­le­cek­te, 12 Ey­lül ön­ce­sin­de ya­şa­nan Ale­vi-Sün­ni ça­tış­ma­sı­na ya da 6-7 Ey­lül olay­la­rı­na ben­zer ha­di­se­ler pe­kâ­lâ ya­şa­na­bi­lir.
 
Te­rör Ne­yi Amaç­lı­yor?
PKK ey­lem­le­ri­nin ne­yi amaç­la­dı­ğı­na iliş­kin yo­rum­lar muh­te­lif. Bu yo­rum­lar­dan her bi­ri, mey­da­na ge­len ge­liş­me­ler ve söy­lem­ler dik­ka­te alın­dı­ğın­da, ga­yet de ma­kul ay­nı za­man­da. Bu nok­ta­da iç ve dış po­li­ti­kay­la il­gi­li iki ana yak­la­şı­mın var­lı­ğın­dan söz ede­bi­li­riz.
Bi­rin­ci yo­rum­da, PKK ey­lem­le­ri, AKP’nin de­mok­ra­tik­leş­me ta­lep­le­ri­ni bal­ta­la­ma­ya yö­ne­lik bir ça­bay­la ala­ka­lan­dı­rı­lı­yor. Bu yak­la­şım, ka­zan­dı­ğı se­çim ba­şa­rı­la­rı ve Ab­dul­lah Gül’ün cum­hur­baş­ka­nı ola­rak se­çil­me­sin­den ra­hat­sız olan -iş çev­re­le­ri, si­vil ve as­ke­rî bü­rok­ra­si, med­ya­nın bir kıs­mı vb.- ke­sim­ler ile Do­ğu ve Gü­ney­do­ğu il­le­rin­de AKP’nin al­dı­ğı ezi­ci se­çim za­fer­le­rin­den ve ta­ba­nı­nın AKP’ye doğ­ru kay­ma­sın­dan ra­hat­sız­lık du­yan PKK ara­sın­da bir tür çı­kar bir­lik­te­li­ği ol­du­ğu­nu ima edi­yor.
İkin­ci yak­la­şım ise PKK ey­lem­le­ri­ni da­ha çok Irak me­se­le­siy­le ala­ka­lan­dı­rı­yor. Me­se­le Irak’la ala­ka­lan­dı­rıl­dı­ğın­da ise Ku­zey Irak’ta­ki Kürt dev­le­ti olu­şu­mu­nu en­gel­le­mek­ten, ka­bul edip ‘had­di­ni’ bil­dir­me­ye; Ku­zey Irak’la sı­nır­lı kal­mak­tan, bü­tün bir Irak me­se­le­si­ne bu­laş­ma­ya; ABD ile bir­lik­te ha­re­ket et­mek­ten, ABD’nin is­te­ği hi­la­fı­na Irak’a gir­me­ye va­rın­ca­ya ka­dar bir di­zi se­nar­yo or­ta­ya atı­lı­yor ve ka­ğıt üze­rin­de her bir se­nar­yo­nun da müm­kün ol­du­ğu­nu gös­te­rir ni­te­lik­le­ri bu­lu­nu­yor.
AKP hü­kü­me­ti­nin uy­gu­la­ma­la­rı­na ba­kı­la­cak olur­sa, me­se­le­nin iç po­li­ti­ka mal­ze­me­si ya­pıl­ma­sı­na yö­ne­lik gay­ret­le­rin far­kın­da ol­du­ğu gö­rü­lü­yor. Ope­ras­yon ya­pı­la­bil­me­si­ne iliş­kin tez­ke­re­nin Mec­lis’ten ge­çi­ril­me­si, olay­la­ra iliş­kin ve­ri­len ha­ber­le­re ya­sak­la­ma ge­ti­ril­me­si ve as­ke­rî ope­ras­yon çı­ğırt­kan­lı­ğı ya­pan­la­ra yö­ne­lik ve­ri­len ce­vap­lar dik­ka­te alın­dı­ğın­da, hü­kü­me­tin hem top­lu­mun tep­ki­le­ri­ni dik­ka­te al­dı­ğı hem de bu tep­ki­le­rin ge­ri dö­nü­le­mez nok­ta­la­ra git­me­si­ni en­gel­le­me­ye ça­lış­tı­ğı gö­rü­le­bi­lir. As­ke­rî ope­ras­yon için Mec­lis’ten izin alın­ma­sı­na kar­şın ulus­la­ra­ra­sı alan­da dip­lo­ma­tik gi­ri­şim­le­re ta­nı­dı­ğı ön­ce­lik­le de, hem gi­ri­şi­le­cek as­ke­rî ope­ras­yo­nun ulus­la­ra­ra­sı meş­ru­iye­ti­ni sağ­la­ma­ya ça­lı­şı­yor, hem de ge­rek ül­ke için­de bu or­tam­dan ne­ma­la­na­cak çev­re­ler ve ge­rek­se de Ku­zey Irak’ta­ki Kürt li­der­ler kar­şı­sın­da eli­ni güç­len­di­ri­yor. Şu an iti­ba­riy­le, za­ten bu gi­ri­şim­ler ne­ti­ce­sin­de ABD’nin ve AB’nin Kürt li­der­ler ve tem­sil­ci­ler üze­rin­de uy­gu­la­dı­ğı bas­kı­nın bel­li so­nuç­la­rı alı­nı­yor. Açık olan bir du­rum da, med­ya­ya da yan­sı­dı­ğı şek­liy­le, eğer as­ke­rî bir ope­ras­yon ola­cak­sa bu­nun an­cak 5 Ka­sım’da, Baş­ba­kan Er­do­ğan’ın ABD Baş­ka­nı Ge­or­ge W. Bush’la ya­pa­ca­ğı gö­rüş­me son­ra­sın­da ve muh­te­me­len de, ABD ile bir­lik­te -en azın­dan on­lar­dan alı­na­cak is­tih­ba­rat bil­gi­le­ri eş­li­ğin­de- ya­pı­la­ca­ğı­dır. Yi­ne Baş­ba­kan’ın açık­la­ma­la­rı, eğer böy­le bir ha­re­kat ya­pı­la­cak­sa da, hü­kü­me­tin bu­nun son de­re­ce sı­nır­lı bir ha­re­kat ol­ma­sı­na özen gös­te­re­ce­ği­ne işa­ret edi­yor. (El­bet­te, bir ke­re böl­ge­ye gi­ril­dik­ten son­ra, ne tür olay­lar­la kar­şı­la­şı­la­ca­ğı­nı şim­di­den kes­ti­re­bil­mek zor. Tür­ki­ye içe­ri­sin­de ol­du­ğu gi­bi, tah­rik edi­ci ey­lem­ler­le kar­şı­la­şıl­dı­ğın­da di­le ge­ti­ri­len bu dü­şün­ce­le­re ve po­li­ti­ka­la­ra ne de­re­ce bağ­lı ka­lı­na­ca­ğı şu an için meç­hul. Fa­kat içe­ri­ye gi­ril­dik­ten son­ra, eğer ya­pı­lıp edi­le­cek­ler ke­sin ola­rak be­lir­len­me­miş ve be­lir­til­me­miş olur­sa, ne­re­de du­ru­la­ca­ğı­nın, na­sıl ve ne za­man çı­kı­la­ca­ğı­nın ini­si­ya­ti­fi­nin kar­şı ta­raf­ta ola­ca­ğı açık.)
An­la­şı­lan odur ki, ABD baş­kan­lı­k se­çim­le­ri son­ra­sın­da böl­ge­de hız­lı ge­liş­me­ler ola­cak. Bu bağ­lam­da ABD’nin Irak’tan çe­kil­me­si­ne yö­ne­lik bek­len­ti­ler ar­tı­yor. Ge­rek böl­ge dev­let­le­ri ve ge­rek­se de ye­rel ak­tör­ler, bu ye­ni dö­ne­me iliş­kin po­zis­yon al­ma­ya, mev­cut po­zis­yon­la­rı­nı tah­kim et­me­ye ça­lı­şı­yor­lar. İran’ın geç­ti­ği­miz ay­lar­da PJAK’a yö­ne­lik ola­rak yap­mış ol­du­ğu ey­lem­le­ri de bu bağ­lam­da de­ğer­len­di­re­bi­li­riz. Tür­ki­ye’nin PKK te­rör ey­lem­le­rin­den ha­re­ket­le Ku­zey Irak’a yö­ne­lik gi­ri­şim­le­rin­de de böy­le­si bir ha­zır­lı­ğın iz­le­ri­ni gö­re­bi­li­riz.
Hü­kü­me­tin me­se­le­yi dip­lo­ma­tik ve he­de­fi sı­nır­lı bir ope­ras­yon­la çöz­me ça­ba­sı ve is­te­ği­nin, ka­lı­cı bir çö­züm ge­ti­rip ge­tir­me­ye­ce­ği­ni za­man gös­te­re­cek. AKP’nin de­mok­ra­tik­leş­me ve si­vil ana­ya­sa vb. gi­ri­şim­le­rin­de ta­kı­na­ca­ğı ıs­rar­lı ta­vır, Kürt me­se­le­si­nin çö­zü­mün­de de bel­li bir me­sa­fe­nin alın­ma­sı­nı sağ­la­ya­cak­tır. Kürt me­se­le­si­nin çö­zü­mü ise do­ğal ola­rak, PKK ve sta­tü­ko­cu Türk elit­le­ri me­se­le­le­ri­nin hal­le­dil­me­sin­de be­lir­le­yi­ci ola­cak­tır.

Paylaş Tavsiye Et