Ergenekon dalgalarına her ay bir yenisi eklenirken, ordu ilk defa bilimsel bir dille millete seslenmeye başladı. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 14 Nisan tarihli konuşmasında dinî ve etnik kimlikle, ulusal/siyasal kimlik arasındaki ilişkiye dikkat çekerken tam 11 bilimsel eser veya rapora atıfta bulundu. Sayın Başbuğ’un müessif terör eylemleriyle çakışan 29 Nisan tarihli konuşması ise hem Ergenekon ile ordu arasına mesafe koyuyor hem de sivillere “fazla da ileriye gitmeyin!” mesajı veriyordu.
Yarım hukuk, hukuksuzluktan kötüdür. Kabadayılıkla devlet yönetimini özdeşleştiren Ergenekonculuk, Türk milletinin tarihinden kesin biçimde tardedilmedikçe, onurlu bir ülke ve toplum olamayız! Kapak yazılarımızda, Ergenekon Davası gölgesinde tırmandırılan “ayrılıkçı” terör ile siyaset ve üniversite arasındaki ilişkiler irdeleniyor.
Mayıs ayı dosyamızda “Medeniyetler İttifakı” kavramını (ve sürecini) mercek altına aldık. İbrahim Kalın, Ali Balcı, Sadık Ünay ve Hasan Kösebalaban farklı noktalardan medeniyet, çatışma, diyalog ve ittifak kavramlarına açıklık getirmeye çalıştılar.
Bu ayki SöyleşiYORUM konuğumuz, Arap dünyasının önde gelen siyaset uzmanlarından Muhammed Nureddin. Türkiye’yi yakından takip eden Nureddin, Obama ile ABD’nin Ortadoğu’ya yönelik olarak sadece taktik değiştirdiğini; temel hedef ve stratejinin aynı kaldığını söylüyor.
Devletler değişir, fakat emellerinden vazgeçmezler!
Paylaş
Tavsiye Et