Beklenen oldu, Abdullah Gül yemin ederek Çankaya’ya yerleşti. Bu arada, Türk düşüncesine hiçbir katkısı olmayan gazeteciler kahramanlaştı; CHP yönetimi, sert muhalefet görüntüsüyle zevahiri (yani Sayın Deniz Baykal’ın başkanlığını) kurtarmaya çalıştı. MHP, DSP, DTP ve BBP ise demokratik olgunluk içinde, milletin irade ve güvenine lâyık bir tutum sergilediler.
Sayın Cumhurbaşkanı’na hayırlı olsun dileklerimizi sunuyor, başarılar diliyoruz.
Siyaset normalleşiyor, tansiyon düşüyor. Kriz simsarlarının kriz dönemi başlamış durumda. AKP ise yeni bir imtihanla karşı karşıya. Ya millet iradesinin sesi olacak ya da merkezin keyfini sürecek.
Dosyamızda sivil anayasa konusunu irdeledik. Sivil anayasanın anlamı üzerine derinlikli tahlillerde bulunan Zühtü Arslan, AKP’nin sivil anayasa taahhüdünün ciddi bir beklentiye dönüştüğü şu zaman diliminde basiretli, ferasetli, kararlı ve cesaretli bir siyasi aklın öncülüğüne dikkat çekiyor. Anayasanın elitler arası bir antlaşma olmaktan çıkarılarak, bir toplum sözleşmesine dönüştürülmesi gerektiğinin altını çizen Serap Yazıcı, devlet otoritesini güçlendirmeyi hedefleyen ve devleti birey karşısında korumaya dönük bir anayasa yerine bireyi devlet karşısında korumayı esas alan bir anayasaya olan ihtiyacımızı ortaya koyuyor. Mustafa Şentop ise Türkiye’de anayasaların ideolojik karakterini maharetle masaya yatırıyor.
SöyleşiYORUM konuğumuz ise son dönem Türk düşünce hayatının mümbit simalarından sosyolog Ferhat Kentel. İslam’ın, Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren kurulu siyasi sistem tarafından ötekileştirilmeye, özel alanlara itilmeye ve ehlileştirilmeye çalışıldığına dikkat çeken Kentel’e göre, bu ötekileştirilen yapının içinden gelen toplumsal aktörler, bugün alternatif bir modern siyaset dili inşa etmiş durumda.
İmar, inşa cesaretini göstermekle başlar!
Paylaş
Tavsiye Et