Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Dosya
GELİŞEN ÇEVRE, DAĞILAN MERKEZ
Yüz yıl ön­ce Aze­ri şa­ir Mir­ze Elek­ber bir vol­kan gi­bi kay­na­yan hal­kı an­la­mak­ta zor­luk çe­ken söz­de seç­kin­le­ri şöy­le te­sel­li(!) edi­yor­du:
Ne hal­kı­mız­da ayık­lık ala­me­ti gö­rü­ney­di
Ne oku­muş­lar­da bu ze­kâ­vet olay­dı
Ne gü­zel­lik olay­dı genç­ler­de mil­le­te kar­şı
Ne genç­ler olay­dı ne de mil­let olay­dı
Mil­let­siz de­mok­ra­si, ha­va­sız ha­yat. Bu saç­ma­lı­ğı il­ko­kul ço­cuk­la­rı an­la­sa da, “son kul­lan­ma ta­ri­hi” geç­miş ay­dın ve bü­rok­rat­la­rı­mız an­la­mı­yor. Coş­kun Ça­kır, elin­de­ki gü­cü ayık halk ço­cuk­la­rıy­la pay­laş­ma­ya ya­naş­ma­yan eli­tin, bir boz­gu­nun eşi­ğin­de ol­du­ğu­nu ya­zı­yor. “Bu top­lu­mun kal­bi­nin ne­re­de at­tı­ğı­na iyi bak­sın­lar. Mer­kez­den de­ğil ke­nar­dan, Su­adi­ye’ye de­ğil İki­tel­li’ye bak­sın­lar. Elin­de plas­tik kap­lar­la Af­ri­ka’yı, As­ya’yı do­la­şıp mil­yar­lar­ca do­lar ih­ra­cat ya­pan­la­ra bak­sın­lar. Prob­lem salt si­ya­sal ve­ya di­nî de­ğil, top­lum­sal­dır.”
Şe­rif Mar­din’in 35 yıl ön­ce ya­yım­la­nan ün­lü ma­ka­le­sin­den ha­re­ket eden Ha­san Kö­se­ba­la­ban, ül­ke­miz­de “Mer­kez-Çev­re” iliş­ki­le­ri­nin kü­re­sel­leş­me ile de­ğiş­ti­ği­ni, kü­re­sel­leş­me­nin mer­kez ta­nı­mı­nı dö­nüş­tür­dü­ğü­nü di­le ge­ti­ri­yor: “Ya­şa­nan bu sü­re­ce seç­kin­le­rin ver­di­ği tep­ki, teh­li­ke­yi fark et­miş bir ta­vuk gi­bi yu­mur­ta­la­rı üze­ri­ne aban­mak ol­du.”
Ya­sin Ak­tay, kök­lü top­lum­sal de­ği­şim­le­rin ger­çek­te mer­ke­zi da­ğıt­tı­ğı­nı, de­ği­şi­me di­re­nen­le­rin ço­ğu­nun ar­tık mer­kez­de yer al­ma­dık­la­rı­nı be­lir­ti­yor: “Tür­ki­ye’de­ki aşı­rı ha­re­ket­li­lik bü­tün top­lum­sal güç­le­re ye­ni ik­ti­dar alan­la­rı aç­tı. Ar­tık tek bir mer­kez­den söz edi­le­mez.”
H. Em­re Bağ­ce, Ke­ma­lizm’in bi­rey­le (öz­gür­lük­le) de­ğil dev­let­le (gü­ven­lik­le) il­gi­len­di­ği­ni, do­la­yı­sıy­la halk­çı Cum­hu­ri­yet’in hiç­bir za­man hal­kın yö­ne­ti­me ka­tı­lı­mı­nı dert edin­me­di­ği­ni vur­gu­lu­yor. “Dev­le­tin mis­yo­nu­na uy­gun va­tan­daş ya­ra­tıl­ma­ya ça­lı­şıl­dı, fa­kat va­tan­da­şın na­sıl bir dev­let is­te­di­ği es ge­çil­di.”
Mu­rat Yıl­maz ye­kûn hat­tı­nı çe­ki­yor: Hem çev­re­yi hem de kü­re­sel ak­tör­le­ri ha­re­ket­len­di­ren AK Par­ti, si­vil ana­ya­sa gi­ri­şi­miy­le En­gi­zis­yon du­va­rı­na çarp­tı. Ya bu du­va­rı aşa­cak ya ge­ri adım atıp çev­re­si­ni kay­be­de­cek. An­cak “AK Par­ti En­gi­zis­yon’da töv­be­kâr ol­sa da dün­ya dön­me­ye de­vam ede­cek.”

Paylaş Tavsiye Et