Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Dosya
NASIL BİR YEREL YÖNETİM?
Bugün devam etmekte olan belediyecilik sistemimizin temeli Tanzimat döneminde atıldı. Kırım Harbi sırasında Dersaadet’te Şehremaneti ve şehir meclisi kuruldu. Henüz emanetin kutsal sayıldığı dönemlerdi ve belediye başkanlarına o zamanlar “Şehremini” diyorduk. Cumhuriyet döneminde 1930’da belediye kanunu çıkarıldı ve sistemin temeli hâlâ aynı yasaya dayanıyor. Kamu yönetiminde etkinliğin ve verimliliğin temel ilkesi, hizmetlerin halka en yakın yönetim birimlerince yerine getirilmesi; yerinden yönetimin temel ilkesi ise hizmetlerin seçimle gelen organlar tarafından özerk kuruluşlarla yürütülmesi. 1963’te belediye yönetiminin seçimle halk tarafından belirlenmesi usulüne geçildi ama kamusal kararların alınmasında ve hizmetlerin sunulmasında merkezî yönetim ağırlığını sürdürüyor. Yerel yönetimler, bir yandan merkeziyetçilik ve vesayetçiliğin altında ezilirken, diğer yandan kalitesizlikler ve yetersizlikler içerisinde hizmet sunmaktan çok bir rant paylaşım mercii haline geldi. Yönetimde ne stratejik planlama, ne de estetik ve şehirlilik kültürü kendini hissettiriyor. Şehir, sadece zaman ve mekan idrakimizin değil, ‘ben’ idrakimizin ve değerler manzumemizin de somutlaştığı bir alan. Şehir ve medeniyet, mana olarak aynı kökten gelen ve yekdiğerini aksettiren kavramlar. Şehirlerimizin bugünkü haline bakınca “Su Medeniyeti”nden “Beton Bedeviliği”ne doğru hızlı bir düşüş yaşadığımızı söylemek mümkün.

Paylaş Tavsiye Et