Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Dünya Siyaset
Karanlık yaşam, esrarengiz son: John Garang
Salim Kılıç
SUDAN Devlet Başkanı Birinci Yardımcısı John Garang 30 Temmuz 2005’te ülkenin güneyinde bir helikopter kazası sonucu yaşamını yitirdi. Ardından, kısa süre önce suların durulduğu Sudan’da yeniden kanlı çatışmalar başladı. Hartum hükümetini 20 yıldan fazla uğraştıran güneyin isyancı Hıristiyan lideri Garang’ın, ölümü kadar 60 yıllık yaşamı da sorularla ve sis perdeleriyle dolu. Bir dönem Marksist, ardından koyu Hıristiyan; ABD’de tarım doktorası yapmış, ABD ve İsrail ordularında eğitim görmüş, ilginç bir kişilik Garang. Ölümüyle belki de Afrika, müstakbel bir diktatörden oldu; çünkü Garang, en yakınlarını dahi iktidar yolunda kolayca “harcaması”yla biliniyordu.
23 Haziran 1945 yılında Sudan’ın Wagkuley köyünde doğan Dinka Garang, Anglikan mezhebine mensup fakir bir ailenin çocuğu. Anne ve babasını küçük yaşta kaybeden Garang, orta öğrenim için Tanzanya’ya gider. Oradan yüksek öğrenim için ABD’ye geçerek Iowa Üniversitesi’ndeki Grinell Koleji’nden lisans diplomasını alır ve 1967 yılında Tanzanya’ya geri dönüp Dar’üs-Selam Üniversitesi’nde çalışmaya başlar. Solcu entelektüellerin kurdukları Üniversite Öğrencileri Afrika Devrimci Cephesi’ne katılır. Bu örgütte, Uganda’nın bugünkü başkanı ve Garang’ın üniversite yıllarından arkadaşı Yoveni Mosewereni, tarihçi Walter Rodney ve ileride Mozambik Başkanı olacak Joaquin Alberto Chissano gibi Afrika siyaset sahnesinin önemli oyuncuları da bulunmaktadır. 1970 yılında Sudan’a geri dönerek Anyana Hareketi’ne katılan Garang, iki yıl sonra isyan sona erince diğer isyancılar gibi Sudan ordusunda görev alır. Askerî eğitimini ABD’de, Georgia Fort Benning’te sürdürür ve 1977-1981 yılları arasında Iowa Devlet Üniversitesi’nden tarım ekonomisi alanında iktisadî bilimler doktoru unvanını elde eder. Bu arada onun İsrail ordusunda da eğitim gördüğü biliniyor. Bundan sonra kendisini albay rütbesiyle Hartum’da ve başka askerî okullarda ders verirken görürüz.
1983 yılında Garang, yaşamını tamamen etkileyecek bir karar alarak cephe değiştirir. Başkan Muhammed en-Numeyri, Bor şehrinde meydana gelen bir karışıklığı bastırması için emrine 500 adam vererek Garang’ı görevlendirir. Görevi kabul eden Garang, Bor’a vardığında Kerubino Bol ile birlikte Sudan Halk Kurtuluş Ordusu’nu kurar ve Güney Sudan’ın Hartum’dan ayrılıp bağımsız bir devlet olması için savaşmaya başlar. Peki, Garang’ı cephe değiştirmeye ve 22 yıl sürecek, 2 milyon insanın ölümüyle sonuçlanacak bir isyana götüren sebepler nelerdi?
1956 yılında bağımsızlığına kavuşan Sudan, aynı zamanda Afrika’nın en geniş yüzölçümüne sahip ülkesi. Kendi kendini yönetmeye başladıktan sonra ülkenin Arap, Müslüman ve daha açık tenli kuzey nüfusuyla, güneydeki Afrikalı Hıristiyan ya da animist olan koyu tenli insanları arasındaki çekişmeler, 2005 Ocak’ına kadar silahların bırakıldığı belirli dönemler haricinde hep sürer. Kuzeyliler ülke yönetimini ellerinde tutarken, güneyliler öncelikle özerklik ve daha sonra da bağımsızlık isterler. 1972 yılına kadar süren ve güneyin özerklik elde etmesiyle sonuçlanan silahlı isyandan sonraki sessizlik 11 yıl devam eder. 1983’e geldiğimizde ise dönemin başkanı Numeyri’nin kuzeyin suyunu güneyden sağlamak, Sudan’ın genelinde İslam hukukunu uygulamak ve güneyde bulunan petrol yataklarının gelirini kuzeyin kontrolüne geçirmek istemesi sonucunda, güneyde Garang’ın yönetiminde Sudan Halk Kurtuluş Hareketi (SHKH) kurulur. 1991 yılına kadar Sudan’ın güneyini neredeyse tamamen denetim altında tutan bu hareket, bu zamandan sonra Sudan yönetiminin karşı saldırıları sonucu kontrolü kaybeder. Başarısızlıklar hareketten kopuşları da beraberinde getirir ve 1993 sonuna gelindiğinde, hükümetin Sudan’ın büyük şehirlerine tekrar hâkim olduğu görülür.
1995 yılının Haziran ayında muhalif Demokratik Kuzey Birliği’yle (DKB) ittifak kuran SHKH, 1996 yılına değin önemli kazanımlar elde eder. 1999 yılında Sudan hükümetinin çok partili sisteme geçişi kabul etmesiyle DKB’den ayrılanlar olur ve bu kopuştan sonra DKB giderek güç kaybeder. Sudan hükümeti ABD’nin de diplomatik baskıları üzerine, tek başına kalmış SHKH ile 2002 yılında barış görüşmelerine başlamayı kabul eder. 2004 yılının sonuna değin SHKH ve hükümet temsilcileri Kenya’nı başkenti Nairobi’de buluşarak müzakereleri sürdürürler. 2005 yılının Ocak ayında anlaşma zemini bulunur. 22 yıldır süren iç savaş sona erer ve Garang 9 Temmuz 2005 tarihinde başkan yardımcısı olur. 21 gün sonra da, hava şartlarından kaynaklandığı açıklanan bir helikopter kazasında ölür. Anlaşmaya göre hükümet ve SHKH ilk altı yılı geçiş süreci olarak kabul etmiş durumdalar. Bu süre içinde Güney Sudan’da halen uygulanan İslam hukukundan vazgeçilecek ve 2011 yılının sonunda bağımsızlık referandumu yapılacak. Petrol gelirlerinin dağılımında ise kuzey ve güney eşit paya sahip olacak. Ancak Garang’ın ani ölümünden sonra anlaşmanın geleceği belirsiz bir hale geldi.
Garang’ın bu önemli konumuna rağmen, hakkında fazla malumat bulunmaması bir başka ilginç durum. Ayrılıkçı hareketi yönetirken aşırı derecede otoriter davrandığı ve etrafındaki farklı görüşteki kişileri hapsederek ya da öldürerek ortadan kaldırdığı biliniyor. İdeolojik tavrı da çok net olmayan Garang, ABD’deki Hıristiyan fundamentalistlerin desteğini alabilmek için Marksizm’den vazgeçer ve hareketin ideolojik temelini net biçimde ifade etmekten çekinir. Bir halk örgütü olarak merkezî hükümete isyan bayrağı açan SHKH, hükmettiği topraklarda bile ciddi insan hakları ihlalleri işlemekle suçlanır. Öte yandan Sudan’ın bütünlüğüne inanan nadir güneylilerden biridir Garang. Gerilla liderliği esnasında anlaşılması zor, tamamen kendine inanan ve güvenen kişiliği, Hartum hükümetiyle anlaştıktan sonra politikacılarda bulunan daha ılımlı ve açık, daha bir “devlet adamı” hüviyetine bürünür. Bu değişim de, kendisini pek seven Batılıların, bu şaibeli kişiliği bir özgürlük savaşçısı ve mitik bir kahraman olarak sunmalarını kolaylaştırdı. Ölümünden kısa süre önce kendisiyle röportaj yapan Peter Verney’e göre, “güneylilerin umutlarını omuzlarında hisseden, sorumluluğunun bilincinde bir devlet adamı” idi Garang. Erken ölümü ile tamamlanmamış misyonunun, takipçileri tarafından devam ettirilip ettirilmeyeceği, cevabı merak ve kaygıyla beklenen bir soru olarak duruyor. Kaygıyla; çünkü iç savaştan henüz 2005 başında kurtulan Sudan’da, Garang’ın ölümünün hemen ardından çıkan çatışmalarda 200’ü aşkın insan öldü.

Paylaş Tavsiye Et
Yazara ait diğer yazılar
Salim Kılıç