Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Toplum
Küreselleşmenin Pençesi İslam’ın Peçesi üzerine Nazife Şişman ile söyleşi
Konuşan: Fatma Karabıyık Barbarosoğlu
 
Ka­dın ko­nu­sun­da yaz­mak zor. Bu ko­nu üze­rin­de hiç dü­şün­me­miş in­san­lar sah­te bir bık­kın­lık­la “yi­ne mi ka­dın” di­ye ko­nu­yu aşa­ğı çe­ki­yor; bu ko­nu­ya ka­fa yo­ran ka­dın­la­rın­sa, fe­mi­nizm eleş­ti­ri­si­ni, ka­dın hak­la­rı­na ‘kar­şı oluş’ gi­bi alı­yor­lar. Ama siz yi­ne de ya­zı­yor­su­nuz. Zor bir alan­da ve üs­te­lik zor bir za­man­da de­mir leb­le­bi­ye ta­lip ol­mak ne­den?
Bir ke­re yaz­dık­la­rım, kla­sik ma­na­da “ka­dın so­run­la­rı” ka­te­go­ri­si­ne hap­se­di­le­bi­le­cek ni­te­lik­te de­ğil. He­le bu ki­tap, hiç de­ğil. Evet, bu ko­nu­yu üst bir se­vi­ye­den ele al­ma­nı­za izin ver­me­yen bir yak­la­şı­mın hâ­kim ol­du­ğu doğ­ru. Hâl­bu­ki Ba­tı­da sos­yal bi­lim­ler­de gen­der stu­di­es ol­duk­ça yük­se­len bir tren­de sa­hip.
Bu ko­nu­da ge­nel bir ka­fa ka­rı­şık­lı­ğı hâ­kim. Si­zin söy­le­di­ği­ni­zin tam ak­si­ne, ka­dın ko­nu­sun­dan her bah­se­de­nin fe­mi­nist ol­du­ğu ka­na­ati­ne/ön­yar­gı­sı­na sa­hip olan­lar da var. Fa­kat ba­zen bu ön­yar­gı­ya hak ver­me­mez­lik ede­mi­yor­su­nuz. Çün­kü fe­mi­nist ter­mi­no­lo­ji­yi kul­lan­ma­dan ka­dın ko­nu­sun­dan bah­set­me­niz pek müm­kün ol­mu­yor. Böy­le olun­ca da, fe­mi­niz­me eleş­ti­rel yak­laş­tı­ğı­nız hal­de fe­mi­nist ola­rak al­gı­la­nı­yor­su­nuz. Ya da tam ter­si, fe­mi­niz­mi eleş­tir­di­ği­niz için, ka­dın hak­la­rı­na kar­şı ol­du­ğu­nuz dü­şü­nü­lü­yor. Me­sa­fe­li bir ba­kış açı­sı ge­liş­tir­miş ola­bi­le­ce­ği­ni­ze ih­ti­mal ve­ril­mi­yor.
Bu­gün li­be­ral ik­ti­sa­dın kün­hü­ne vâ­kıf ol­ma­dan çağ­daş ka­pi­ta­liz­mi an­la­ya­maz­sı­nız. Fe­mi­niz­mi ve cin­si­ye­tin ye­ni tev­zii­ni an­la­ma­dan da çağ­daş kül­tü­rü ve kim­li­ği, bu kim­li­ğin mer­ke­zin­de­ki ben­lik al­gı­sı­nı vel­ha­sıl kü­re­sel dün­ya­nın de­ği­şen ni­te­li­ği­ni an­la­ma­nız müm­kün ol­maz. Çağ­daş kül­tür­de çok önem­li bir ko­num iş­gal eden cin­si­ye­tin ye­ni tev­zii­nin ni­te­li­ği­ni kav­ra­mak, hâ­li­mi­zin il­min­den­dir (il­mi­hâl), di­ye dü­şü­nü­yo­rum. Si­zin de­mir leb­le­bi di­ye ni­te­le­di­ği­niz alan­da ça­lış­ma­ya ta­lip ol­ma­mın se­be­bi bu.
 
Ki­ta­bın is­min­de­ki “pen­çe” ifa­de­si, ay­nı za­man­da “yır­tı­cı kü­re­sel­leş­me” ima­jı­nı da ha­tır­la­tı­yor. Pen­çe, BOP pro­je­si için ön­ce ka­dın­la­rı ya­ka­la­mak is­ti­yor. Ne­den ön­ce­lik ka­dın­lar­da?
Kü­re­sel­leş­me­nin pen­çe­si, sa­de­ce BOP çer­çe­ve­sin­de de­ğil, ne­re­dey­se iki yüz yıl­dır İs­lam’ın “pe­çe”si­nin üze­rin­de. Ta­bii bu­ra­da “pen­çe” ile kü­re­sel­leş­me­nin he­ge­mo­nik bo­yu­tu­na vur­gu ya­pı­lı­yor. “Pe­çe” ise İs­lam’ın di­re­nen yü­zü­nün is­ti­are­si. Sa­de­ce cin­si­ye­tin top­lum­sal an­la­mı­nın bir çağ­rı­şı­mı de­ğil kas­te­di­len. Da­ha ge­niş si­ya­sal ve kül­tü­rel bir me­se­le­nin sem­bo­lü “pe­çe”.
İs­lam ve Ba­tı ara­sın­da­ki si­ya­sal mü­ca­de­le es­na­sın­da ka­dın hep bir kül­tü­rel ikon ola­gel­di. Na­sıl ki 19. yüz­yıl­da İs­lam dün­ya­sı­nın “me­de­ni­leş­ti­ril­me­si”/sö­mür­ge­leş­ti­ril­me­si es­na­sın­da ka­dın üze­rin­den bir söy­lem ge­liş­ti­ril­miş­se, bu­gün de kim­lik ve me­de­ni­yet mer­kez­li tar­tış­ma­lar ka­dın üze­rin­den ya­pı­lı­yor. Ne­den? Çün­kü ka­dın, top­lum­sal ör­güt­len­me­nin mer­ke­zin­de yer alı­yor. Di­ğer ta­raf­tan din, kül­tür, me­de­ni­yet gi­bi ça­tış­ma­lı alan­lar­da ka­dın­lar ve ba­zen de sa­de­ce ka­dın kı­ya­fe­ti, sem­bo­lik bir ifa­de ko­lay­lı­ğı su­nu­yor. Tür­ki­ye’nin la­ik­li­ği, de­mok­ra­si­si söz ko­nu­su ol­du­ğun­da “İs­lam ve ka­dın” me­se­le­si­nin gün­de­me gel­me­si, Fran­sa’da la­ik­li­ğin ve cum­hu­ri­yet esas­la­rı­nın tür­ban üze­rin­den tar­tı­şıl­ma­sı, as­lın­da hep ay­nı hu­su­sun fark­lı dü­zey­ler­de te­za­hür edi­şi­nin gös­ter­ge­si.
Kü­re­sel sis­tem, kül­tür­le­ri, kim­lik­le­ri “kış­kır­tır” ya da “eh­li­leş­ti­rir­ken” po­li­ti­ka­sı­nı ka­dın­lar üze­rin­den sür­dü­rü­yor. İs­lam ül­ke­le­rin­de ka­dın­la il­gi­li ça­lış­ma­la­rın, So­ros ve Ame­ri­kan va­kıf­la­rı baş­ta ol­mak üze­re, ulus­la­ra­ra­sı bir ta­kım ku­ru­luş­lar­dan des­tek gör­me­si, bu ne­den­le şa­şır­tı­cı de­ğil.
 
Gün­de­lik ha­yat­ta hiç um­ma­dı­ğım in­san­la­rın, İs­lam’ı er­kek­ler yo­rum­la­dı­ğı için, ka­dın­la­rın ezil­di­ği gö­rü­şü­nü iç­sel­leş­tir­miş ol­duk­la­rı­nı gö­rü­yo­rum, İla­hi­yat ho­ca­la­rı baş­ta ol­ma üze­re. Ce­ma­at­ler­se “Ne olu­yor bu ka­dın­la­ra?” şi­ka­ye­ti­ni dil­len­di­ri­yor. Siz bu iki uç söy­le­mi na­sıl tah­lil edi­yor­su­nuz?
Bir ta­raf, bü­tün her şey de­ği­şir­ken, ka­dın­la­rın ko­nu­mu­nun hiç de­ğiş­me­den ka­la­bi­le­ce­ği gi­bi bir ha­ya­le sı­ğı­nı­yor. Her tür ta­le­bi, ma­kul ol­sun ve­ya ol­ma­sın, bir dö­ne­min olum­suz ma­na­da­ki “alaf­ran­ga” ka­dı­nı­nın şı­ma­rık­lı­ğı ola­rak ad­de­di­yor. Hız­la de­ği­şen dün­ya­dan kor­kup, de­ğiş­me­yen bir un­sur icat et­me­ye sı­ğı­nı­yor.
Di­ğer ta­raf ise de­ği­şi­mi en uç nok­ta­sın­dan ya­ka­lı­yor. İla­hi­yat­çı­la­rın böy­le bir gö­rü­şü iç­sel­leş­tir­miş ol­ma­la­rı, iki hu­su­su açı­ğa çı­ka­rı­yor: Bi­rin­ci­si, fe­mi­niz­min söy­lem ola­rak na­sıl kit­le­sel­leş­ti­ği­ni; ikin­ci­si ise, İs­lam dü­şün­ce ta­ri­hi­nin “din­de mo­dern­leş­me” say­fa­sı­na ye­ni bir ge­liş­me­nin dâ­hil ol­du­ğu­nu.
Müs­lü­man­lar mo­dern­leş­me sü­re­cin­de hep ka­dın üze­rin­den si­ga­ya çe­ki­lir bul­du­lar ken­di­le­ri­ni. Na­sıl ki din ve mo­dern­leş­me ara­sın­da­ki so­run­lu alan, ge­le­ne­ğin red­di ile çö­zül­me­ye ça­lı­şıl­dıy­sa, ka­dın mev­zu­un­da da ay­nı me­tot iz­len­di. “İs­lam ka­dın­la­rın hak­la­rı­nı ver­miş­tir, hâ­li­ha­zır­da­ki kö­tü du­rum­dan so­rum­lu olan ge­le­nek­ler­dir.” de­ne­rek yük­ler­den kur­tu­lun­ma­ya ça­lı­şıl­dı. Din­de mo­dern­leş­me­nin bu­gün gel­di­ği nok­ta, İs­la­mî ilim ge­le­ne­ği­ni ta­ma­men dış­ta bı­ra­kan bir din yo­ru­mu. Ya­ni bu­gün­den ba­kan bir bi­rey ola­rak ben Kur’an’dan ne an­lı­yo­rum? İş­te bu nok­ta­da ka­bul gör­me­ye baş­lı­yor, ata­er­kil din yo­ru­mu gi­bi ta­bir­ler.
Dün, “yan­lış yo­rum­la­nan din” bü­tün ba­şa­rı­sız­lık­la­rın, Ba­tı kar­şı­sın­da­ki ye­nil­gi­nin ne­de­ni ola­rak gö­rül­müş­tü. Bu­gün de İs­lam top­lum­la­rı­nın ya­şa­dı­ğı pek çok so­ru­nun çö­zü­mü, di­nin ye­ni­den yo­rum­lan­ma­sı­na bağ­la­nı­yor. İs­lam ka­dı­nı ezi­yor suç­la­ma­la­rı­na şu ce­vap ve­ri­li­yor: O si­zin ezi­yor de­di­ği­niz, “ata­er­kil” İs­lam yo­ru­mu. “Ka­dın ba­kış açı­sı”ndan ya­pı­lan yo­rum ezi­ci de­ğil, eşit­lik­çi­dir. Dün, bu ye­ni­den yo­rum­la­ma gi­ri­şi­min­de Ba­tı ile ya­şa­nan he­ge­mo­nik iliş­ki be­lir­le­yi­ci idi. Bu­gün de kü­re­sel cin­si­yet kül­tü­rü ile uyum­lu bir İs­lam an­la­yı­şı üret­me po­li­ti­ka­sı­nın et­ki­si var. İs­la­mî açı­dan ba­kıl­dı­ğın­da, ta­ri­hin mo­to­ru cin­si­yet­ler ara­sı ça­tış­ma mı­dır ki, yo­rum ve yo­ru­mun sıh­ha­ti tar­tış­ma­la­rı bu kri­ter üze­rin­den ya­pıl­sın?
 
Ki­ta­bın he­def kit­le­si kim­ler? Uzun bir sü­re­dir için­de ol­du­ğu­nuz bir pro­je var. Oku­ma­lar ya­pı­yor­su­nuz. Ka­dın üze­ri­ne oku­mak genç­le­ri na­sıl et­ki­li­yor?
He­def kit­le­si­ni çok kes­kin sı­nır­lar­la ta­nım­la­mam bi­raz zor. Ama dü­şün­ce kon­fo­ru­nu ko­ru­mak is­te­yen­le­rin, ki­ta­bın oku­yu­cu­su ola­ma­ya­ca­ğı ke­sin.
Bir­kaç yıl­dır genç ar­ka­daş­lar­la cin­si­yet po­li­ti­ka­sı­nın çağ­daş kül­tür­de­ki ye­ri­ni an­la­ma­ya yö­ne­lik oku­ma­lar ya­pı­yo­ruz. Sa­de­ce ila­hi­yat­çı­lar de­ğil, ka­fa­sı ka­rı­şık olan­lar. Çağ­daş kül­tür­de hâ­kim olan “cin­si­yet ça­tış­ma­sı” ve “ka­dın ay­rım­cı­lı­ğı” söy­le­mi­nin et­ki­si çok yay­gın. Bu oku­ma­lar­la açı­ğa çı­kan hu­sus, ta­ri­hin cin­si­yet­ler ara­sı bir ça­tış­ma­dan iba­ret ol­du­ğu şek­lin­de­ki ka­bu­lün bir “göz­lük” ol­du­ğu ve bi­zim gö­zü­mü­ze hiç iyi gel­me­di­ği. Fa­kat bu göz­lü­ğü çı­kar­mak da, mo­dern ka­mu­sal ala­nın ör­güt­le­ni­şi­nin, cin­si­yet­ler ara­sı ça­tış­ma­yı kö­rük­le­di­ği ger­çe­ği­ni or­ta­dan kal­dır­mı­yor.

Paylaş Tavsiye Et