Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Dünya Siyaset
Ateşkes Ortadoğu’ya barış getirir mi?
Murat Cemrek
HİZ­BUL­LAH ta­ra­fın­dan iki as­ke­ri­nin ka­çı­rı­lıp se­ki­zi­nin de öl­dü­rül­me­si­ne Lüb­nan’ı iş­gal ede­rek mu­ka­be­le et­mek­ten çe­kin­me­yen İs­ra­il, Or­ta­do­ğu’da hiç de ya­ban­cı­sı ol­ma­dı­ğı­mız kan­lı gö­rün­tü­le­rin ye­ni­den kit­le ile­ti­şim araç­la­rın­da ilk ha­ber ol­ma­sı­na yol aç­tı. İç sa­vaş ve iş­gal­ler­le da­ha ön­ce de yer­le bir olan Lüb­nan, tam ya­ra­la­rı­nı sar­ma­ya baş­la­mış­ken ye­ni­den bir en­kaz yı­ğı­nı­na dö­nüş­tü. İs­ra­il uçak­la­rı­nın si­vil yer­le­şim­le­re yö­ne­lik yo­ğun bom­bar­dı­ma­nı, ha­re­ke­tin bir kur­tar­ma ope­ras­yo­nu he­de­fi­ni da­ha ilk gün­den aş­tı­ğı­nı or­ta­ya ko­yu­yor­du.
Bir­leş­miş Mil­let­ler Gü­ven­lik Kon­se­yi’nin 1701 sa­yı­lı ka­ra­rı ile ilan edi­len ateş­ke­sin sü­rek­li­li­ği­nin sağ­lan­ma­sı için, Lüb­nan’da­ki Bir­leş­miş Mil­let­ler Ge­çi­ci Ba­rış Gü­cü (UNI­FIL) bün­ye­sin­de ha­len gö­rev­li yak­la­şık 2000 as­ke­rin 15 bi­ne çı­ka­rıl­ma­sı ön­gö­rü­lü­yor. An­cak ateş­ke­sin ilan edil­me­si­ne dek sü­ren bir ay­lık za­man di­li­mi Or­ta­do­ğu ta­ri­hi ve kü­re­sel den­ge­ler açı­sın­dan çok da­ha faz­la­sı­nı ba­rın­dı­rı­yor. Bu sü­re için­de as­ke­rî tek­no­lo­ji ve ABD’nin açık çe­ki ile ge­len lo­jis­tik des­tek göz önü­ne alın­dı­ğın­da, Or­ta­do­ğu’nun en güç­lü ül­ke­si İs­ra­il, böl­ge­nin ku­rum­sal­laş­mış bir or­du­su bi­le bu­lun­ma­yan en za­yıf dev­le­ti­ne sal­dır­dı. Di­ğer yan­dan, te­rör ör­gü­tü ola­rak eti­ket­le­di­ği Ha­mas ta­ra­fın­dan bir as­ke­ri­nin ka­çı­rıl­ma­sı­na mu­ka­bil eş­za­man­lı ola­rak Gaz­ze’ye dü­zen­le­di­ği şid­det­li bas­kın­lar­la ve Fi­lis­tin Özerk Yö­ne­ti­mi’nde ik­ti­dar­da bu­lu­nan Ha­mas hü­kü­me­ti­nin ba­kan ve mil­let­ve­kil­le­ri de dâ­hil, yak­la­şık 60 yet­ki­li­si­ni gö­zal­tı­na ala­rak iki cep­he­de sa­vaş­ma ye­ti­si­ni sı­na­dı. Ha­mas’ın gö­re­ce dü­şük pro­fi­li Hiz­bul­lah’ı ve li­de­ri Şeyh Ha­san Nas­ral­lah’ı böl­ge­nin en po­pü­ler li­de­ri ha­li­ne ge­ti­rir­ken ateş­kes de ör­gü­tün ar­tı ha­ne­si­ne ya­zıl­dı. Bu yüz­den, Gü­ney Lüb­nan’da et­kin olan Hiz­bul­lah’ın Lüb­nan or­du­su­nun böl­ge­ye nak­liy­le si­lah­sız­lan­dı­rıl­ma­sı­nı ön­gö­ren ateş­kes -her ne ka­dar Nas­ral­lah, BM’ye bağ­lı güç ve Lüb­nan as­ker­le­ri­nin ül­ke­nin gü­ne­yi­ne ko­nuş­lan­dı­rıl­ma­sı­na yar­dım­cı ola­cak­la­rı­nı söy­le­se de- uy­gu­la­na­bi­lir­lik arz et­mi­yor. Da­ha­sı Hiz­bul­lah’a kar­şı söz ver­di­ği ba­şa­rı­yı sağ­la­ya­ma­dı­ğı için eleş­ti­ri­len İs­ra­il Sa­vun­ma Ba­ka­nı Amir Pe­retz’in Lüb­nan’da­ki ope­ras­yo­nun na­sıl yö­ne­til­di­ği­ni so­ruş­tur­mak üze­re ko­mis­yon ku­rul­du­ğu­nu açık­la­ma­sı, İs­ra­il’in düş­tü­ğü zor du­ru­mu göz­ler önü­ne se­ri­yor. İs­ra­il’e gö­re gü­nah ke­çi­si, Hiz­bul­lah’a si­lah sevk et­mek­le it­ham et­ti­ği İran ve Su­ri­ye ile bu si­lah­la­rı sa­tan Rus­ya’dır. Öte yan­dan, İs­ra­il’in sa­de­ce 30 bin as­ker­le böy­le bir ope­ras­yo­na kal­kış­ma­sı­nı Hiz­bul­lah’a son ver­mek­ten zi­ya­de el en­se çek­mek ola­rak da yo­rum­la­mak müm­kün. Lüb­nan’da­ki ha­re­kâ­tı­nı gün­dem­de tu­ta­rak Fi­lis­tin’de bir hal­kı du­var­la­rın ar­ka­sı­na hap­set­ti­ği­ni ade­ta unut­tu­ran İs­ra­il’in tü­müy­le kay­bet­ti­ği­ni söy­le­mek im­kân­sız; ama ateş­kes ile Şi­i­le­rin yük­se­li­şi ve Or­ta­do­ğu’nun Or­ta­do­ğu­lu­la­ra bı­ra­kı­la­ma­ya­cak ka­dar ehem­mi­yet­li olu­şu ger­çe­ği be­lir­gin­leş­ti.
ABD Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı Con­do­le­ez­za Ri­ce’ın ifa­de et­ti­ği ha­liy­le Ye­ni Or­ta­do­ğu or­ta­ya çık­ma­sa bi­le ka­dim çı­kar­lar eş­li­ğin­de ye­ni bir Or­ta­do­ğu’nun şe­kil­le­ne­ce­ği ke­sin­dir. Ön­ce­lik­le ateş­ke­sin çok ge­cik­miş ol­ma­sı ve İs­ra­il’in sal­dı­rı­la­rıy­la can ve­ren per­so­ne­li için bir kı­na­ma da­hi ya­yın­la­ya­ma­ma­sı, BM’nin aci­len bir iyi­leş­tir­me­ye ih­ti­yaç duy­du­ğu­nu gös­te­ri­yor. BM’nin ye­ni­den ya­pı­lan(dı­rıl)ma­sı ge­cik­tik­çe has­bel­ka­der sa­hip ol­du­ğu son say­gın­lık kı­rın­tı­la­rı da kay­bo­lu­yor. En azın­dan Tür­ki­ye’nin as­ker gön­der­mek için ara­dı­ğı BM Ba­rış Gü­cü ol­ma­sı şar­tı, bun­dan son­ra­ki olu­şum­lar­da aran­ma­ya­cak­tır. Da­ha­sı, Lüb­nan’da ko­nuş­lan­dı­rı­la­cak bu gü­ce muh­te­mel sal­dı­rı­lar kar­şı­sın­da BM’nin yi­ne ac­ze düş­me­si, di­ğer so­run­lu böl­ge­ler­de bu­lu­nan ba­rış gü­cü as­ker­le­ri­ne kar­şı sal­dı­rı­la­rı te­tik­le­ye­bi­lir. Ay­rı­ca, bu gü­ce as­ker sağ­la­ma­yı dü­şü­nen bir­çok ül­ke­nin Hiz­bul­lah güç­le­riy­le ça­tış­ma­ya gir­mek­ten en­di­şe­len­dik­le­ri­ni açık­ça di­le ge­tir­dik­le­ri­ni dü­şü­nür­sek, ateş­ke­sin ne den­li pa­muk ip­li­ği­ne bağ­lı ol­du­ğu­nu da­ha ra­hat kav­ra­ya­bi­li­riz.
BM büt­çe­si­nin beş­te bi­ri­ni fi­nan­se eden ama ye­ni­den ya­pı­lan­ma fik­ri­ne kar­şı çı­kan ABD, BM’nin say­gın­lık eroz­yo­nun­da­ki baş­lı­ca amil­dir. Bu ha­liy­le, ide­olo­jik omur­ga­sı ye­ni mu­ha­fa­za­kâr­lar ve eko­no­mik-po­li­tik is­ke­le­ti de si­lah üre­ti­ci­le­rin­den olu­şan mev­cut Bush yö­ne­ti­mi, ken­di­sin­den son­ra­ki hü­kü­me­te çö­züm­len­me­si ol­duk­ça zor so­run­la­rı mi­ras bı­ra­ka­cak­tır. Bu yüz­den, ABD’nin hard po­wer ko­nu­mu­nu den­ge­le­mek üze­re soft po­wer yö­nü­nü BM üze­rin­den ulus­la­ra­ra­sı sis­te­me ak­tar­ma­sıy­la tran­sat­lan­tik çat­lak bir neb­ze de ol­sa ka­pa­tı­la­bi­lir. ABD’nin, bu ateş­kes ile İs­ra­il’e sağ­la­dı­ğı des­tek, te­rö­riz­mi ön­le­mek­ten çok, ona ka­ta­li­zör et­ki­si ya­pı­yor. Uğ­ru­na Lüb­nan’ın iş­gal edil­di­ği as­ker­le­rin he­nüz kur­ta­rı­la­ma­mış ol­ma­sın­dan ha­re­ket­le, ateş­kes İs­ra­il için bir ka­yıp ola­rak yo­rum­la­na­cak­sa, ay­nı so­nuç ABD için de ge­çer­li­dir ve bu, Irak’ta­ki üç yıl­lık iş­gal­den son­ra ABD’nin ka­yıp­lar ha­ne­sin­de­ki çen­tik­le­ri art­tır­mak­ta­dır. Öte yan­dan, ABD de Lüb­nan’da­ki sal­dır­ılar sa­ye­sin­de Irak’ta­ki iş­ga­li­ni ikin­ci pla­na çek­me­yi ba­şar­mış­tır. 
İtal­ya Baş­ba­ka­nı Ro­ma­no Pro­di’nin UNI­FIL li­der­li­ği­ni ül­ke­si­nin üst­len­me­si yö­nün­de­ki açık­la­ma­sı ve Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı Mas­si­mo d’Ale­ma’nın 2-3 bin as­ker gön­de­ri­le­ce­ği­ne da­ir vur­gu­su, da­ha ön­ce bu gü­ce ko­mu­ta et­me­si bek­le­nen Fran­sa’nın ilk etap­ta sa­de­ce 200 ve ko­şul­la­rın net­leş­me­sin­den son­ra 1700 as­ker da­ha gön­de­re­bi­le­cek­le­ri ifa­de­siy­le bir­leş­ti. Bu ra­kam, AB ül­ke­le­rin­den bek­le­nen as­ker sa­yı­sı­nın yak­la­şık üç­te bi­ri­ni oluş­tu­ru­yor. İtal­ya’da­ki ye­ni hü­kü­me­tin dip­lo­ma­tik ça­ba­la­rı­nı, ön­ce­ki Sil­vi­o Ber­lus­co­ni hü­kü­me­ti­nin ter­si­ne, es­ki Av­ru­pa’dan ya­na koy­ma­sı uzun va­de­de Av­ru­pa Gü­ven­lik ve Sa­vun­ma Kim­li­ği’ni pe­kiş­ti­rip ABD’yi as­ke­rî bo­yut­ta den­ge­le­ye­bi­le­cek bir gü­cün or­ta­ya çık­ma­sı­nı hız­lan­dı­ra­bi­lir.
Tür­ki­ye, 1 Mart Tez­ke­re­si ile Arap ka­muo­yu nez­din­de ka­zan­dı­ğı po­zi­tif ima­jı bu sü­reç­te iyi­ce sağ­lam­laş­tır­dı. Tür­ki­ye’nin za­ten böl­ge­sin­de­ki kriz­ler­de ak­tif bir po­li­ti­ka iz­le­mek­ten baş­ka bir se­çe­ne­ği bu­lun­mu­yor. Tür­ki­ye için gü­ven­lik ala­nın­da­ki en te­mel prob­le­mi­nin hâ­lâ PKK ol­ma­sı ve Ku­zey Irak’a yö­ne­lik sı­nır-öte­si bir ope­ras­yon için ABD’nin ona­yı­nın ge­rek­li­li­ği, böl­ge­sel güç pra­ti­ği­ne göl­ge dü­şü­rü­yor ol­sa da, Gü­ney Lüb­nan’da ko­nuş­la­na­cak ulus­la­ra­ra­sı güç içe­ri­sin­de yer al­ma­sı Tür­ki­ye’nin ko­nu­mu­nu sağ­lam­laş­tı­ra­bi­lir. Öte yan­dan, cum­hur­baş­kan­lı­ğı ve aka­bin­de par­la­men­to se­çim­le­ri­nin yak­laş­tı­ğı bir dö­nem­de, su­la­rın ye­te­rin­ce du­rul­ma­dı­ğı Lüb­nan’da­ki ola­sı bir ka­yıp, her fır­sat­ta çö­züm­le­ne­me­yen PKK prob­le­mi­ni AKP hü­kü­me­ti­ne kar­şı bir koz ola­rak kul­la­nan sağ ve sol ulu­sal­cı­la­rın eli­ni güç­len­di­re­bi­lir.
Adil Sa­vaş fik­ri­ni Aziz Tho­mas Aqui­nas’a ve Sü­rek­li Ba­rış prog­ra­mı­nı da Im­ma­nu­el Kant’ın 1795’te ya­yın­la­dı­ğı Sü­rek­li Ba­rış İçin Pro­je de­ne­me­si­ne ka­dar gö­tür­mek müm­kün. Or­ta­da hiç­bir an­lam­da adil bir sa­vaş ol­ma­dı­ğı ke­sin; ama Or­ta­do­ğu halk­la­rı için sü­rek­li de­ğil­se bi­le, ye­ter­li mik­tar­da bir ba­rış, adil bir ba­rı­şa ulaş­ma umut­la­rı­nı pe­kiş­ti­re­bi­lir. So­nuç ola­rak, bu ateş­kes ve aka­bin­de Gü­ney Lüb­nan’a ko­nuş­la­na­cak UNI­FIL, böy­le bir ba­rı­şı sağ­la­ma­da olum­lu bir adım­dır.

Paylaş Tavsiye Et
Yazara ait diğer yazılar