Komşunun kırık notları iflas riski yarattı Yaşadığı ekonomik kriz sebebiyle zor günler geçiren Yunanistan, derecelendirme kuruluşlarından arka arkaya gelen not indirimleriyle kan kaybetmeye devam ediyor. Yunanistan’ın borç stoğunun önemli bir risk oluşturduğunu ve istikrara kavuşturulmasının tahmin edilenden daha maliyetli olabileceğini öne süren derecelendirme kuruluşu Moody’s ülkenin kredi notunu bir kademe indirirken, diğer bir önemli derecelendirme kuruluşu Fitch mali güçlüklerin şiddetlenmesini ve borçlanma maliyetlerinin artmasını gerekçe göstererek not indirimine gitti. Standard&Poor’s ise kamu finansmanı için alınan tedbirlerin politik ve ekonomik açıdan uygulanabilirliğini sorgulayarak uzun vadeli kredi notunu üç kademe indirip yatırım yapılamaz seviyesine çekerek, yaşanan ekonomik gelişmelere en sert tepkiyi veren derecelendirme kuruluşu oldu. Ağır borç krizi içinde bulunan Yunanistan, AB ile Uluslararası Para Fonu (IMF)’ndan önerilen 45 milyar avroluk mali yardımın gecikmesi halinde borçlarını ödeyemeyerek iflas eden ilk AB ülkesi olmanın korkusunu yaşıyor.
En değerli marka Google
Dünyanın önde gelen pazar araştırması ve danışmanlık şirketi Millward Brown tarafından markaların dolar cinsinden piyasa değerlerine göre hazırlanan “BRANDZ Top 100” markalar sıralaması açıklandı. Geçen yıl listenin ilk sırasında yer alan internet arama motoru Google, %14’lük artışla 114,2 milyar dolar seviyesine ulaşan marka değeriyle bu yıl da ilk sıraya yerleşirken; onu marka değerini %30 artırarak dört basamak birden yükselen bilgisayar devi IBM takip etti. Marka değerindeki %32’lik artışla altıncı sıradan üçüncü sıraya yükselen Apple’ın değeri 86,3 milyar dolara ulaşırken, marka değerinin %58’ini kaybeden Nokia geçen yılın en çok değer kaybeden şirketi oldu. Bu yıl beşincisi açıklanan “BRANDZ Top 100” sıralaması, 31 farklı ülkede 1,5 milyonu aşkın tüketici ve uzmana uygulanan hızlı tüketim mamülleri, dayanıklı tüketim malzemeleri, hizmet sektöründe faaliyet gösteren firmalar ve holdinglerin aralarında bulunduğu 50 bin markayı kapsayan bir anketin sonuçlarına göre hazırlanıyor.
OECD büyüme tahminlerini açıkladı Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) dünyanın en önemli ekonomilerine ilişkin ilk ve ikinci çeyrek tahminlerinin yer aldığı görünüm raporunu yayınladı. En hızlı ekonomik toparlanmanın gelişmekte olan ülkelerde görüleceğini belirten rapora göre, ABD ve Japonya’nın Avro Bölgesi’ne kıyasla daha dinamik bir performans sergilemesi bekleniyor. Japonya ve ABD’de işsizlik oranında yaşanan düşüşe karşın Avro Bölgesi’nde işsizlik en yüksek seviyeye ulaşırken, dünyanın en gelişmiş yedi ülkesi (G-7) için bu yılın ilk çeyreğinde %1,9’luk, ikinci çeyreğinde %2,3’lük bir büyüme öngörülüyor. Raporda, hükümetlerin aynı anda hem işsizlik oranlarını düşürmek hem de mali açıkları kapatmak ve kamu borçlarını ödemek zorunda kaldığına dikkat çekilirken; sürdürülebilir bir ekonomik iyileşme için büyüme yanlısı reformların yapılması, istihdam hedeflerinin büyütülmesi ve inovasyon, yeşil ekonomi gibi yeni ve sağlıklı büyüme yöntemlerinin kullanılması tavsiye ediliyor.
2,5 milyar avro kül oldu
İzlanda’da 14 Nisan’da faaliyete geçen Eyyafyallayöküll yanardağının Avrupa’ya getirdiği ekonomik maliyet ağır oldu. AB Komisyonu tarafından havacılık sektörü verilerine dayanılarak hazırlanan raporda, yanardağın patlamasının maliyetinin 2,5 milyar avroya ulaşabileceği öngörülüyor. 14 Nisan’dan 21 Nisan’a kadar yaydığı küller ve toz bulutu nedeniyle 100 binden fazla uçak seferinin iptal edilmesine ve 10 milyon kişinin seyahatinin engellenmesine sebep olan yanardağın havacılık sektörüne verdiği doğrudan zararın, 1,5 ila 2 milyar avro arasında bir değer olabileceği tahmin edilirken, tabiata verdiği zararın şu aşamada hesaplanmasının zor olduğu belirtiliyor. Komisyon, üye ülkelerde havacılık sektörünün zararlarını karşılamak için düşük faizli kredi verilmesi, ödemelerin ertelenmesi gibi alternatif tedbirler üzerinde çalışıyor.
Kriz, ekonomiden beş Türkiye eksiltti
Uluslararası Para Fonu (IMF)’nun Dünya Ekonomik Görünümü veritabanını temel alarak hazırladığı rapora göre, yatırım bankası Lehman Brothers’ın 2008’deki iflasıyla başlayan ve bir buçuk yılı aşkın bir süredir dünyayı etkisi altına alan küresel ekonomik krizin maliyeti, Türkiye ekonomisinin beş katı bir rakama ulaştı. Dünyadaki toplam GSYH’de 3,3 trilyon dolarlık bir azalma görülürken, krizi en fazla hisseden bölgelerden Avrupa’da yaşanan milli gelir kaybı 2009’da 1,9 trilyon doları buldu. Rapora dâhil edilen 182 ülkeden 133’ünün 2009 yılı GSYH’si 2008 yılı rakamlarına göre azalırken, Ukrayna %35,57’lik düşüşle en fazla gerileyen ülke oldu. Krizi başlatan ve küresel bunalımdan en fazla etkilenen ülke olan ABD, GSYH’sinin yalnızca %1,28’ini kaybederken, Çin 389 milyar dolarlık GSYH artışıyla en iyi performansı sergileyen ülke oldu.
Motorlu taşıtların yeni patronu Çin
Motorlu taşıt üretiminde yıllardır lider olan ABD ve Japonya, küresel ekonomik krizin ardından liderlik koltuğunu ekonominin yeni patronu olmaya hazırlanan Çin’e bıraktı. 2009’da kriz nedeniyle tüm dünyada araç üretimi %13,5 oranında azalırken, Çin araç üretimini %48,3 oranında artırdı. Geçen yıl ürettiği 13,8 milyon adet motorlu araçla ilk sıraya yerleşen Çin, Japonya (7,9 milyon araç) ile ABD’nin (5,7 milyon araç) toplamından daha fazla araç üretmiş oldu. Uluslararası Motorlu Taşıt Üreticileri Derneği (OICA) verilerinden derlenen bilgilere göre ekonomik kriz nedeniyle zor günler geçiren sektör, 2008’e göre %13,5 daraldı. Öte yandan geçen yıl motorlu taşıt üretimini %24,2 oranında azaltan Türkiye, 2009’da bir basamak gerileyerek 16. sıraya yerleşti.
Tavsiye Et
Roubini ekonomiden umutlu Ekonomik krizle ilgili tahminleri nedeniyle “kriz kâhini” olarak adlandırılan İstanbul doğumlu dünyaca ünlü ekonomist Nouriel Roubini, Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin davetlisi olarak katıldığı “Otomotiv Endüstrisi Vizyon Toplantıları”nın ilkinde Türkiye ekonomisiyle ilgili umutlu konuştu. Dünyada ekonomik büyüme ve canlanmanın başladığını, ancak yavaş seyredeceğini, Türkiye’nin da aralarında bulunduğu gelişen piyasalarda ise iyileşmenin daha hızlı olacağını söyleyen Roubini, 2001 krizinden sonra bankalar ve finansal kuruluşlar başta olmak üzere gerçekleştirilen yapılandırmanın ve sağlanan mali disiplinin Türkiye ekonomisini küresel krize karşı dayanıklı kıldığını ifade etti. Krizlerden doğru dersler çıkararak içe kapanmak yerine dışa açılan ve ihracat odaklı bir ekonomi yaratan Türkiye için orta ve uzun vadede iyimser olduğunu ve ekonomik büyümenin devam etmesini beklediğini belirten Roubini, Türkiye’nin pazar çeşitlendirmesine gitmesinin ve mevcut ticari ortaklarının yanı sıra Ortadoğu gibi bölgelerde yeni pazarlar keşfetmesinin önemine işaret etti.
Global 2000’de 12 Türk şirketi
İş dünyasının saygın dergilerinden Forbes tarafından dünyanın halka arz edilmiş en büyük 2000 şirketini belirlemek amacıyla yapılan “Global 2000” araştırmasının sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre dünyanın en büyük şirketi 166,19 milyar dolarlık piyasa değeriyle ABD’den JPMorgan Chase olurken, onu sırasıyla General Electric ve Bank of America takip etti. ABD 515 şirketle listede başı çekerken, bu ülkeyi 210 şirketle Japonya, 113 şirketle Çin, 56 şirketle Hindistan izledi. Garanti Bankası, 16,06 milyar dolarlık piyasa değeriyle listenin 274. sırasında yer alarak Türkiye’nin en büyük şirketi unvanını aldı. Geçen yılki listeye giren Erdemir ve Anadolu Efes yeni listede yer almazken, son dönemde sergilediği performansla dikkat çeken Türk Hava Yolları 1507. sıradan listeye girdi. Piyasa değerinde 1 Mart 2010 tarihinin esas alındığı ve 62 ülkeden toplam 2000 şirketin yer aldığı liste, şirketlerin piyasa değerlerinin yanı sıra kâr, varlık ve gelirlerini de dikkate alarak hazırlanıyor.
2 milyon kursiyer iş peşinde İşsizlik oranının %14’lerde seyretmesine bağlı olarak meslekî eğitim kurslarına katılımda da gözle görülür bir artış yaşandı. 2009’da meslekî eğitim kurslarına yaklaşık 2 milyon kişi katılırken, son bir yılda bu kurslar için 3,5 milyar TL harcandı. İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın araştırmasına göre, meslekî kurslara katılanlardan sadece 22.569’u iş garantisine kavuştu. Ayrıca sayıları 2.274’ü bulan meslek edindirme kurslarına ekonomik krizde işini kaybedip yeni meslek edinmek isteyenlerin yanı sıra bugüne kadar çalışma hayatı içinde yer almayan kişiler de rağbet gösterdi. Kursların en yoğun olduğu illerin başında İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa gelirken; Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan illerde de kurs merkezlerinde ciddi bir patlama gözleniyor. Ayrıca 2010 yılı içinde takip edilecek istihdamı artırma politikası çerçevesinde 81 ilin tamamında daha çok kişinin bu kurslara katılacağı tahmin ediliyor. 300’e yakın branş içinde en gözde eğitim alanını ise bilgisayarla ilgili meslek kursları oluşturuyor.
Konya’da sermayesi inek olan banka kuruldu
Konya, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın hızla yükselen kırmızı et fiyatlarına müdahalesinin ardından tartışma konusu olan hayvancılık sistemi için alternatif bir modele sahne oluyor. Pankobirlik ve Konya Şeker tarafından hayata geçirilen Dana Bank projesi, ortak ahırlar yapılarak maliyetleri düşürme mantığıyla çalışıyor. Bir yandan başta sağlık hizmetleri olmak üzere birim faaliyetlerdeki kaliteyi artırırken öte yandan maliyetleri azaltan Dana Bank, AB kriterlerine uygun toplu üretim koşullarını sağlama noktasında da başarılı oluyor. İnekleri “kreş” mantığında “konaklatıp” tüm bakım ve gıda ihtiyaçlarını karşılayan, sütlerini satıp karşılığında inek sahibine aylık ortalama 250 TL ödeyen Dana Bank’ta yapılan toplu üretim sayesinde düşen süt fiyatları ve maliyetler hem tüketiciyi hem de üreticiyi memnun ediyor.
Ekonomik iyileşme, kurulan şirket sayısına yansıdı
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin “Kurulan ve Kapanan Şirket İstatistikleri” bültenine göre, Mart ayında yeni kurulan şirket sayısında bir önceki aya göre %18,84, geçen yılın aynı ayına göre %37,62’lik bir artış görüldü. Gerçek kişi ticari işletme sayısında %23,69’luk, kooperatif sayısında ise %37,84’lük artış yaşanırken, kapanan şirket sayısı bir önceki aya göre %8,60 oranında azaldı. 2010 Mart ayında kurulan toplam 5.055 şirket ve kooperatifin %36,43’ü İstanbul’da, %11,46’sı Ankara’da, %6,63’ü İzmir’de kurulurken, hiç şirket kurulmayan tek şehir Ardahan oldu. Mart ayında kurulan şirketlerin sermayelerinin toplamı Şubat ayına göre %4,39 oranında artarken, şirketlerin toplam sermayelerinin %35,13’ünü yabancı sermayeli ortaklıklar oluşturdu. Kurulan 253 yabancı ortak sermayeli şirketin 33’ünü Almanya ortaklı şirketler oluştururken, onları 24 şirketle İran ortaklı şirketler takip etti.
Kayıt dışı ekonomi %33’lere ulaştı
Türkiye ekonomisinin yaklaşık %33’üne denk gelen kayıt dışı ekonomi Dünya Bankası tarafından hazırlanan “Kayıt Dışılık: Nedenler, Sonuçlar ve Politikalar” isimli rapora konu oldu. Raporda kurumsallaşma, fikrî mülkiyet, toplumsal ahlak, büyüme gibi pek çok alanı da etkileyen, haksız rekabete neden olup gelir adaletini bozan kayıt dışılığın en çok genç çalışanlar, ileri yaştaki çalışanlar ve kadınlar arasında yaygın olarak görüldüğü belirtiliyor. Tarım sektörü %87,4 ile kayıt dışı istihdamda ilk sıraya yerleşirken, onu %62,2 ile inşaat sektörü takip ediyor. Kayıt dışılıkla mücadele için işgücü düzenlemelerinin esnetilmesini, kıdem tazminatı gibi mali yüklerin hafifletilmesini, yarı zamanlı çalışma sisteminin yaygınlaştırılmasını tavsiye eden rapor, sendikaların da bu konuyla ilgili olarak inisiyatif alması gerektiğine dikkat çekiyor.
Tavsiye Et