Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Dosya
Fermani ALTUN*: “Devlet tüm inanç kesimlerine eşit mesafede olmalı”
*Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Genel Başkanı
 
TÜRKİYE’DE Ale­vi­le­rin te­mel me­se­le­le­ri­nin ba­şın­da, sis­tem ta­ra­fın­dan iba­det­ha­ne­le­ri olan ce­mev­le­ri­nin ya­sal sta­tü­ye ka­vuş­tu­rul­ma­ma­sı ge­lir. 1925 yı­lın­da Tek­ke ve Za­vi­ye Ka­nu­nu ile ka­pa­tı­lan Ale­vi der­gah­la­rı­nın ye­ri­ne her­han­gi bir iba­det­ha­ne su­nul­ma­mış­tır. 1926 yı­lın­da Di­ya­net İş­le­ri her ne ka­dar tüm inanç ke­sim­le­ri­ne hiz­met için ku­rul­muş ol­sa da, ma­ale­sef da­ha son­ra tek mez­hep ola­rak Ha­ne­fi mez­he­bi üze­ri­ne fa­ali­yet gös­ter­miş­tir. Üs­te­lik yir­mi yıl ön­ce­si­ne ka­dar sor­gu­suz su­al­siz her­ke­sin T.C. kim­li­ğin­de­ki mez­he­bi bö­lü­mü­ne sa­de­ce Ha­ne­fi ya­zı­lır­dı.
Ale­vi­lik son 80 yıl­dır il­mî ze­min­den ko­pa­rıl­mış, bü­yük bir il­gi­siz­li­ğe itil­miş­tir. 1960’lar­dan son­ra ül­ke­miz­de yay­gın­la­şan ide­olo­ji­ler en faz­la Ale­vi­li­ği ab­lu­ka­sı al­tı­na al­mış­lar­dır. Ale­vi­ler dev­let kay­nak­la­rın­dan mah­rum bı­ra­kıl­mış, inanç kim­lik­le­ri yok sa­yıl­mış, ör­güt­len­me­le­ri ya­sak­lan­mış ve hat­ta acı kat­li­am­la­ra ma­ruz kal­mış­lar­dır. İç ve dış güç­le­rin ay­rım­cı ve dış­la­yı­cı po­li­ti­ka­la­rı­na ma­ruz kal­mış­lar­dır. As­lın­da Ale­vi ve Sün­ni top­lu­mun ken­di için­de hiç­bir so­ru­nu yok­tur. Ta­rih bo­yun­ca bir­lik, be­ra­ber­lik, sev­gi ve say­gı çer­çe­ve­sin­de iyi di­ya­log­lar için­de ya­şa­mış­lar­dır. Asıl so­run dev­let yö­ne­ti­mi ve si­ya­si er­kin ay­rım­cı uy­gu­la­ma­la­rı­dır.
Ha­len ka­mu­sal ve si­ya­sal alan­da Ale­vi top­lu­mu göz ar­dı edil­mek­te­dir. Mo­dern ve ül­ke­si­ni se­ven Ale­vi top­lu­mu de­mok­ra­si­nin ve me­de­ni­ye­ti­mi­zin omur­ga­sı­dır. Bu­na rağ­men inanç ve iba­det ter­cih­le­ri ha­len ya­sak­lı du­rum­da­dır. Ör­ne­ğin Tür­ki­ye’de açı­lan bin­ler­ce ce­me­vi­nin ya­sal iz­ni bu­lun­ma­mak­ta­dır. Di­ya­net teş­ki­la­tı­nın iki kat­ril­yon olan büt­çe­sin­den Tür­ki­ye’nin üç­te bi­ri olan Ale­vi top­lu­mu­na öde­nek ve hiz­met ay­rıl­ma­mak­ta­dır. Bu­gü­ne ka­dar ge­rek ders ki­tap­la­rın­da ge­rek­se res­mî kay­nak­lar­da Ale­vi­li­ğe yer ve­ril­me­di­ği gi­bi, ter­si­ne aşa­ğı­la­yan iba­re­ler yer al­mak­ta­dır. Şu an­da ise ders ki­tap­la­rın­da yer alan bir­kaç pa­rag­ra­fı geç­me­yen açık­la­ma­lar, gös­ter­me­lik bir du­rum­dan öte­ye gi­de­me­mek­te­dir. Ül­ke­miz­de­ki din eği­ti­mi­nin ek­sik­li­ği ve yan­lış­la­rı ne­de­niy­le Ale­vi-Sün­ni ay­rı­mı ya­pay ola­rak de­rin­leş­ti­ril­mek­te­dir. İs­lam’ın te­mel de­ğer­le­ri olan; sev­gi, mu­hab­bet, hak, hu­kuk, ilim, da­ya­nış­ma ve me­de­ni­yet kav­ram­la­rın­dan uzak­laş­ma­nın hız­lan­dı­ğı­nı gör­mek­te­yiz.
Sis­te­min yan­lış iş­le­yi­şi so­run­la­rı çöz­mek ye­ri­ne ak­si­ne da­ha da kar­ma­şık bir ha­le sok­mak­ta­dır. Ale­vi­le­rin so­run­la­rı ül­ke­mi­zin hu­dut­la­rı dı­şın­da da tar­tı­şıl­ma­ya baş­lan­mış­tır. AİHM’de Ale­vi so­run­la­rı gün­dem­de önem­li bir yer teş­kil et­mek­te­dir. BM Ko­mis­yo­nu da bu ko­nu­yu in­ce­le­mek­te­dir. Yu­ka­rı­da da be­lirt­ti­ği­miz gi­bi ön­ce­lik­li ola­rak ele alın­ma­sı ge­re­ken so­run; ce­mev­le­ri­nin iba­det­ha­ne ola­rak ya­sal sta­tü­ye ka­vuş­tu­rul­ma­sı­dır.
Di­ya­net İş­le­ri Baş­kan­lı­ğı’nın özerk bir ya­pı­ya ka­vuş­tu­ru­la­rak, tüm inanç ke­sim­le­ri­ne hiz­met ve­re­cek şe­kil­de re­vi­ze edil­me­si ge­rek­mek­te­dir. Zo­run­lu din ders­le­ri kal­dı­rı­la­rak, inanç ke­sim­le­ri ken­di ku­rum­la­rı­nın ini­si­ya­ti­fi­ne bı­ra­kıl­ma­lı­dır. Di­ya­net İş­le­ri’ne ay­rı­lan büt­çe­den inanç ke­sim­le­ri­nin oran­la­rı doğ­rul­tu­sun­da büt­çe ay­rıl­ma­sı ge­rek­mek­te­dir. Dev­le­tin inanç­lar kar­şı­sın­da ta­raf­sız ol­ma­sı ve ya­sa­lar­la bunu gü­ven­ce­ye bağ­la­ma­sı sağ­lan­ma­lı­dır. Ale­vi inanç ön­der­le­ri­nin ye­tiş­me­si için des­tek olun­ma­lı ve ge­rek­li alt ya­pı ku­rul­ma­lı­dır. De­mok­ra­tik ül­ke­ler­de uy­gu­la­nan norm­lar ül­ke­miz sis­te­mi­ne de iş­le­nir­se hiç­bir so­run kal­maz. Ger­çek la­ik­lik; dev­le­tin inanç­la­ra ka­rış­ma­ma­sı ve bü­tün inanç ke­sim­le­ri­ne kar­şı eşit me­sa­fe­de dur­ma­sı­dır. Re­form­lar, din dı­şı ko­nu­lar­da yapılırken; din ala­nı hep göz ar­dı edil­miş­tir.
Ale­vi ve Sün­ni top­lu­mu sis­te­min yan­lış­lık­la­rın­dan do­ğan ve bil­gi­siz­lik­ten kay­nak­la­nan uy­gu­la­ma­lar do­la­yı­sıy­la so­run­lar ya­şa­mak­ta­dır. Eh­li­beyt çiz­gi­si doğ­ru öğ­re­til­di­ği tak­dir­de kar­deş­lik ve or­tak de­ğer­ler­de ku­cak­laş­ma sağ­la­na­cak­tır. Çün­kü or­tak ça­tı Eh­li­beyt­tir. Eh­li­bey­tin Ana­do­lu ışı­ğı Ha­cı Bek­ta­ş-ı Ve­li­ler, Mev­la­na­lar ve Yu­nus Em­re­ler gi­bi bin­ler­ce inanç ön­der­le­ri ve âlim­ler­dir.

Paylaş Tavsiye Et