Ekonomide Gündem
Finansal kriz en çok İngiltere’yi etkileyecek
ABD’de ortaya çıkan ve dünyanın birçok ülkesinde ekonomik krize dönüşen ipotekli ev (mortgage) krizinin İngiltere’ye etkileri giderek artıyor. İngiliz Bankası HSBC grubunun kuruluşu First Direct, yeni müşterilerine kısa bir süre için mortgage kredisi vermeyeceğini belirtirken, Nat West ve Royal Bank of Scotland mevcut müşterilerin mortgage kredilerinin faiz oranlarını yükseltti. Ülkenin en büyük mortgage bankası Halifax’e göre, Mart ayında konut fiyatları tahminlerin 6 kat üzerinde gerileyerek %2,5 düştü. Böylece konut fiyatlarında Eylül 1992’den bu yana aylık en hızlı düşüş gerçekleşti. Finans piyasalarında yaşanan küresel kredi krizinin etkilerini azaltmak için faiz oranlarını %5,25’ten %5’e düşüren İngiltere Merkez Bankası, bankaların riskli mortgage alacaklarını da 50 milyar sterlinlik devlet tahviliyle takas edeceğini ilan etti. Öte yandan IMF, kredi krizinden en çok İngiltere’nin etkileneceğini tahmin ederken, İngiliz bankalarının zararlarının milli hasılanın %3’üne tekabül eden 20 milyar sterline ulaşacağını öngörüyor.
Tavsiye Et
ABD ekonomisi durgunluğa girecek
IMF’nin “Dünya Ekonomik Görünümü” başlıklı raporunda, geçen yıl %4,9 büyüyen dünya ekonomisinin bu yıl %3,7, gelecek yıl %3,8 büyüyeceği tahminine yer verildi. Böylelikle IMF, 2008 Ocak ayında açıkladığı %4,1’lik küresel büyüme beklentisini %0,4 oranında revize etmiş oldu. Raporda, finansal kriz nedeniyle yavaşladığı belirtilen küresel büyümenin 2008 ve 2009’da %3’ün altına düşerek küresel durgunluğun ortaya çıkma olasılığı %25 olarak görülüyor. Geçen yıl %2,2 büyüyen ABD ekonomisinin, 2008’de son 17 yılın en kötü büyüme hızı olan %0,5 ile durgunluğa gireceği ve 2009’da %0,6 oranında büyüyeceği belirtiliyor. Raporda yer alan tahminlere göre, 2008’de Avro Bölgesi ve Japonya %1,4, Çin %9,3, Hindistan %7,9, Rusya %6,8, Türkiye ise %4 oranında büyüyecek. Kredi krizinin sadece ABD’yi değil, Çin ve Hindistan gibi ülkeleri de etkileyeceğini ifade eden IMF Başkanı Strauss-Kahn, krizin çözümü için küresel düzeyde hükümet müdahalelerinin gerekli olduğunu savunuyor. Öte yandan IMF, dünya genelinde mortgage ve tüketici kredilerindeki zararların 945 milyar dolara ulaşabileceğini belirtiyor.
Tavsiye Et
Gıda fiyatlarındaki artış, toplumsal istikrarsızlığa yol açacak
Dünya piyasalarında gıda fiyatlarındaki artış nedeniyle milyonlarca kişi zor durumda kalırken Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, fiyatlardaki hızlı yükseliş yüzünden yoksul ülkelerde 100 milyon insanın aç kalabileceği uyarısında bulundu. Küresel ısınma nedeniyle rekoltenin düşük olması, refah seviyesi yükselen Asya’da gıdaya talebin artması, tarımsal ürünlerin biyo-yakıt olarak kullanılması ve finans piyasalarında kayıp veren yatırımcıların emtia piyasalarına yönelmesi gıda fiyatlarındaki artışın nedenleri olarak görülüyor. Gıda fiyatlarındaki hızlı artış Mısır, Güney Kore, Endonezya, Bangladeş, Tunus, Fildişi Kıyıları, Etiyopya ve Filipinler’de ayaklanmalara yol açarken, ölümle sonuçlanan isyanlar Haiti’de hükümeti düşürdü. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nün hazırladığı raporda, son aylarda artan gıda fiyatlarının kalıcı olduğu belirtiliyor. FAO Genel Müdürü Jacques Diouf, gelirlerinin yarısından fazlasını gıdaya harcayan yoksul ülkelerde toplumsal istikrarsızlığın olacağına dikkat çekiyor.
Tavsiye Et
Venezüella’da hükümet, çimento şirketlerine el koyuyor
Venezüella Cumhurbaşkanı Hugo Chavez, stratejik olarak gördüğü çimento şirketlerinin kamulaştırılacağını ve bu süreçte özel şirketlere adil tazminatların ödeneceğini açıkladı. Venezüella’da sosyalist hükümet, çimento piyasasının yaklaşık yarısının sahibi Meksikalı Cemex firması ve diğer yarısının büyük bir kısmını elinde tutan Fransız Lafarge ve İsviçreli Holcim’in yerel birimlerinin en az %60 hissesini devletleştirecek. Kamulaştırma sonrasında piyasada özel sektöre ait küçük birkaç yerli şirket kalması ve yabancı yatırımın giderek zorlaşması bekleniyor. Geçen yıllarda yabancı petrol şirketleri hisselerinin en az %60’ını kamulaştırmak için yasa çıkarılan Venezüella’da, Chavez’in “21. yüzyıl sosyalizmi” hedefi doğrultusunda elektrik, telekomünikasyon ve doğalgaz sektörlerinde kamulaştırma yapılmıştı.
Tavsiye Et
Dünya Bankası’ndan Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine su ihtarı
Dünya Bankası tarafından hazırlanan kuraklıkla ilgili raporda, su sıkıntısı yaşayan Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde kişi başına düşen su miktarının 2050 yılında yarıya ineceği tahmin edilirken, su miktarındaki azalmanın temel sebebinin küresel ısınma ve nüfus artışı olduğu belirtiliyor. Bölge ülkelerindeki su miktarının %85’inin tarımda kullanıldığına dikkat çeken rapor, su ihtiyacı az olan ve daha fazla kazanç sağlayan ürünlerin ekilmesini tavsiye ediyor. Raporda su miktarı ve kalitesindeki azalma nedeniyle büyüme oranının Fas, Cezayir ve Mısır’da %1, İran’da ise yaklaşık %3 düştüğü vurgulanırken, Ürdün ve Tunus’un mevcut su kaynaklarını en etkin kullanan ülkeler olduğu belirtiliyor. Uzmanlar, gelecekte su kıtlığının yaşanmaması için Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki ülke yönetimlerine yatırım yapmaları uyarısında bulunuyor.
Tavsiye Et
Çin’in serbest ticaret hamlesi
Yeni Zelanda’nın 4 yıl önce Çin’i piyasa ekonomisi olarak tanıdığını ilan etmesiyle başlayan görüşmeler sonucunda iki ülke arasında tam kapsamlı serbest ticaret anlaşması imzalandı. Anlaşmada, 2019 yılına kadar iki ülke arasındaki gümrük tarifelerinin aşamalı olarak kaldırılması öngörülüyor. Halihazırda iki ülke arasında yaklaşık 6,1 milyar dolar olan ticaret hacminin %75’ini Çin’in ihracatı oluşturuyor. Yeni Zelanda Başbakanı Helen Clark, anlaşmanın Çin’le bağlantı kurmak ya da mevcut ilişkilerini güçlendirmek isteyen şirketlere fırsat sunduğuna dikkat çekerken, Çin Başbakanı Wen Jiabao anlaşmayla iki ülkenin somut faydalar elde edeceğini söylüyor. Diğer taraftan ABD ve AB, Çin ekonomisini “piyasa ekonomisi” olarak görmezken, Avustralya benzer bir anlaşma için görüşmelere devam ediyor.
Tavsiye Et
Gıda fiyatlarındaki artış, dar gelirli vatandaşı vuruyor
Pirinç üreten ülkelerin ihracata yasak getirmesi üzerine ihtiyacının bir kısmını ithalatla karşılayan Türkiye’de panik havası oluştu. Ankara Ticaret Odası’nın yaptığı piyasa araştırmasına göre, son bir yılda pirinç fiyatları %141 oranında arttı. Araştırma, son dönemde yaşanan gıda fiyatlarındaki hızlı artışın en çok dar gelirli vatandaşı etkilediğini ortaya koyuyor. Pirinç fiyatlarındaki artışın spekülasyondan kaynaklandığını savunan Tarım Bakanı Mehdi Eker, tüketicilere birkaç gün pirinç almamaları uyarısında bulundu. Ayrıca Eker, piyasadaki pirinç arzını artırmak için Toprak Mahsulleri Ofisi’ne sıfır gümrükle 100 bin tonluk ithalat yetkisi verdiklerini söyledi. Öte yandan son bir yılda tarım ürünleri fiyatlarındaki artış, çiftçilerin tarım sigortasına olan taleplerini arttırdı. Sigorta kapsamına alınan ürünler arasında %17 ile çeltik arazileri birinci sırada yer alırken Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi Genel Müdürü Bülent Bora, 2007’de sigorta sektörü genelinde prim artışı %16 iken, tarım ürünlerinde bu oranın %76 olduğuna dikkat çekiyor.
Tavsiye Et
Türkiye milli gelirde 10 sıra atladı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’nun Birleşmiş Milletler sistemi yerine AB sistemini temel alarak hazırladığı yeni seri milli gelir hesaplarında Türkiye, 658,8 milyar dolarlık ekonomiye sahip olurken kişi başına gelir 9.333 dolara ulaştı. TÜİK’in yeni seri verilerine göre, 2007’de Türkiye ekonomisi %4,5 oranında büyüdü. Böylece 2007’de, Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizinin yaşandığı 2001’den bu yana en düşük büyüme oranı gerçekleşti. IMF’nin 2007 Ekim ayında tahmini verilerle yaptığı derlemede, Türkiye 2007 yılı yeni seri kişi başı GSYH rakamıyla 10 basamak yükselerek 54. sıraya yerleşti. Yeni açıklanan kişi başı GSYH rakamlarıyla Türkiye, petrol ve doğalgaz zengini Rusya, dünyanın 10. büyük ekonomisi Brezilya ve 15. büyük ekonomisi Meksika’nın önüne geçti. 2007’de 482 milyar dolar olan GSYH’sini yeni seriyle 658,8 dolara yükselten Türkiye’nin 17. sırada yer alan toplam milli hasıladaki yeri değişmezken, Hollanda ile arasındaki fark 176,8 milyar dolar azaldı.
Tavsiye Et
Enflasyona rağmen Merkez Bankası faizleri sabit tuttu
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Mart ayı itibarıyla tüketici fiyatlarında yıllık artış %9,15 olurken, üretici fiyatları %10,5 düzeyine yükseldi. Mart sonunda yıllık enflasyon, 2008 yılı hedefle uyumlu patika ve belirsizlik aralığı %9,1 olan üst sınırı aştığı için Merkez Bankası, hükümet ve IMF’ye bu durumun gerekçelerini içeren mektup yazacak. Enflasyonu engellemek için yabancı yatırım bankalarının faiz artırımı baskısına rağmen Merkez Bankası faiz oranlarını sabit tuttu. Son altı aydır faizleri düşüren Merkez Bankası yaptığı açıklamada, gıda ve enerji fiyatlarındaki artışın enflasyon beklentilerini olumsuz etkilemesi nedeniyle faiz oranlarının sabit tutulduğunu ancak olumsuz haberlere duyarlılığın arttığını ve önümüzdeki dönemde gerektiğinde ölçülü faiz artışları olabileceğini belirtti. Öte yandan, faiz ve gerçekleşmiş enflasyon oranlarına göre Nisan ayında yapılan faiz artırımları ile İzlanda ve Brezilya, Türkiye’den daha fazla reel faiz ödemeye başladı.
Tavsiye Et
Türk şirketleri devleri geçti
Amerikan ekonomi dergisi Forbes tarafından her yıl geleneksel olarak açıklanan dünyanın en büyük 2.000 şirketi arasında bu yıl Türkiye’den 14 şirket yer alıyor. 60 ülkeden 2.000 şirketin satış, kâr, varlık ve piyasa değerlerine göre yapılan dünyanın en büyük şirketi sıralamasında birinci sırada yer alan İngiliz HSBC Bank’ı, ABD’den General Electric ve Bank of America izliyor. Sıralamada Türkiye’nin en büyüğü 371. sıradaki Türkiye İş Bankası ile 384. sırada yer alan Akbank’ın, Avrupa’nın en büyük finans kuruluşlarından İsviçreli UBS ve Amerikan dev yatırım bankası Merrill Lynch’in önünde yer alması dikkat çekiyor. Habere göre, listede bulunan şirketlerde toplam 72 milyon insan çalışırken; şirketlerin toplam ciroları 30 trilyon, kârları 2,4 trilyon, varlıkları 119 trilyon, piyasa değerleri ise 39 trilyon dolara ulaştı.
Tavsiye Et
Kayıt dışı çalışanların oranı azalıyor
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın “İşgücü Piyasasındaki Yapısal Dönüşüm ve Kayıt İçine Geçiş Süreci” başlıklı araştırmasında, 2002’den bu yana Türkiye ekonomisindeki yapısal dönüşümle işgücü piyasasının kayıt altına geçiş sürecinin başladığı belirtiliyor. Araştırmaya göre, 2002-2007 döneminde çalışan sayısı 1,2, sigortalı çalışan sayısı 3,3 milyon kişi artarken, kayıt dışı istihdamın toplam istihdama oranı %52’den %47’ye geriledi. 1993-1998 dönemine bakıldığında ise çalışan sayısının 3,3 milyon kişi artmasına rağmen sigortalı çalışan sayısındaki artışın 1,8 milyon kişi olması dikkat çekiyor. Araştırmada, son yıllarda sigortalı çalışan sayısının artmasının temelinde, Türkiye genelinde kayıt dışılığın en çok görüldüğü tarım sektöründe çalışanların göreceli olarak kayıt dışılığın düşük olduğu tarım dışı sektörlere kayması olduğu vurgulanıyor.
Tavsiye Et
Kırılganlık Türkiye ekonomisini sarsıyor
Küresel finans sisteminde yaşanan kriz kaygısına iç siyasi istikrarsızlık da eklenince yılın ilk üç ayında yabancı yatırımcıların Türkiye’deki toplam portföyleri 26 milyar dolar azaldı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s tarafından yayımlanan cari açık ve yabancı sermaye ihtiyacının en önemli kriterini oluşturduğu likidite kırılganlık endeksine göre, Türkiye gelişmekte olan 40 ülke içerisinde İzlanda, Lübnan, Romanya ve Letonya’nın ardından 5. sırada yer alıyor. Rapor, gelecek dönemde küresel kredi daralmasının artması durumunda kredi notlarının düşürülmesinin çoğunlukla en kırılgan ülkelerde olacağını belirtiyor. Ayrıca rapor, gelişen Avrupa ülkeleri arasında cari fazla veren Rusya’nın krize karşı en dayanıklı, ticaret fazlası ve döviz rezervlerindeki artışla Asya ve Latin Amerika ülkelerinin ise daha az kırılgan olduğuna dikkat çekiyor.
Tavsiye Et