Panorama
Muhsin Yazıcıoğlu’nu kaybettik
Yerel seçimlere yaklaşırken Türkiye acı bir kayıp verdi. 25 Mart’ta Kahramanmaraş’ta düzenlenen parti mitingine katıldıktan sonra Yozgat’a geçmeyi planlayan BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nu taşıyan helikopter, Kahramanmaraş’ın Döngel köyü yakınlarında hava muhalefeti sebebiyle düştü. Kazada Yazıcıoğlu ve beraberindeki BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ ile Yardımcısı Yüksel Yancı, BBP Belediye Meclis üyesi adayı Murat Çetinkaya, İHA Sivas Bürosu’ndan İsmail Güneş ve pilot Kaya İstektepe hayatlarını kaybetti. Helikopterin yeri, olumsuz hava koşulları nedeniyle ancak iki gün sonra köylülerden oluşan 17 kişilik bir grup tarafından saptanabilirken, kazadan yaralı kurtulan Güneş’in cesedi ise 30 Mart’ta bulunabildi. Yazıcıoğlu 31 Mart’ta TBMM’de ve Kocatepe Camii’nde düzenlenen cenaze töreninin ardından Taceddin Dergahı’nda defnedildi.
Muhsin Yazıcıoğlu 1954’te Sivas/Sarkışla’nın Elmalı köyünde bir çiftçi ailesinin oğlu olarak dünyaya geldi. Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’ni bitiren Yazıcıoğlu, Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nde görev yaptı. 1980 askerî darbesinin ardından, 5,5 yılı hücrede olmak üzere 7,5 yıl Mamak Cezaevi’nde kaldı. 1987’de MÇP’den siyasete giren Yazıcıoğlu, 1993’te BBP’yi kurdu. 2007 seçimlerinde Sivas’tan bağımsız milletvekili seçilen Yazıcıoğlu, evli ve iki çocuk babasıydı.
Tavsiye Et
Ergenekon’da ikinci raunt
25 Mart’ta İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 1.909 sayfadan oluşan ikinci Ergenekon iddianamesini kabul etti. İlk duruşması 20 Temmuz’da yapılacak davada, 21’i tutuklu 56 sanık yargılanacak. Sanıklar arasında emekli orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur’un yanı sıra Adil Serdar Saçan, Mustafa Balbay, Arif Doğan, Ferda Paksüt, Tuncay Özkan, Sinan Aygün de bulunuyor. Beş bölümden oluşan iddianamede sanıkların, “silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” gibi belli başlı suçlardan yargılanacağı belirtiliyor. İddianamenin açıklanmasından sonra tepkiler de gelmeye başladı. İddianamede yer alan AKP’nin bölünmesi ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yerine getirilmesi planlarında adı geçen eski AKP’li Abdüllatif Şener iddialara sert çıktı. İddianamede eşinin adı geçen Uğur Dündar “Bu bir namus meselesidir” diyerek Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ve Başbakan Tayyip Erdoğan’a ekranlardan “ses”lendi. “Terör örgütüne bilerek yardım” yapmakla suçlanan Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’ün eşi Ferda Paksüt ise temkinli tavrıyla dikkat çekti.
Tavsiye Et
29 Mart Pazar günü yerel seçimler yapıldı. Katılımın %84 oranında gerçekleştiği seçimlerde toplam 177.221 sandıkta 48.033.247 seçmen oy kullandı. Resmî olmayan sonuçlara göre Türkiye genelinde il genel meclisi üyeliğinde AK Parti %39, CHP %23, MHP %16, DTP ve SP ise %5 oranında oy aldı. 2004 yerel seçimleriyle kıyaslandığında AK Parti %3’lük bir oy kaybına uğrarken, CHP %5, MHP %6 ve SP %1’lik bir artış gösterdi. AK Parti 45 il, 448 ilçe; CHP 13 il, 170 ilçe; MHP 10 il, 128 ilçe; DTP 8 il, 50 ilçe; DSP 2 il, 10 ilçe; DP 1 il, 39 ilçe; BBP 1 il, 3 ilçe; bağımsızlar 1 il, 15 ilçe; SP ise 23 ilçe aldı.
Adana, Antalya, Aydın, Balıkesir, Giresun, Isparta, Karabük, Manisa, Osmaniye, Siirt, Sinop, Sivas, Şanlıurfa, Tekirdağ, Uşak, Van, Yalova ve Zonguldak’ı kaybeden, İstanbul ve Ankara’da ise beklenenin altında oy alan AK Parti’nin tek tesellisi Ardahan, Elazığ, Mardin, Niğde ve Trabzon’u kazanmak oldu. Genel Başkan Tayyip Erdoğan, sonuçlarla ilgili olarak parti içinde gerekli değerlendirmeleri yapacaklarını söyledi.
AKP’den Antalya, Aydın, Giresun, Sinop, Tekirdağ ve Zonguldak’ı alan, özellikle İstanbul ve Ankara ile il genel meclisinde oy oranını arttıran CHP’de ise sevinç vardı. CHP’nin başarısında aday tercihleri ve son dönemlerde yapılan açılımların etkili olduğu belirtiliyor. 2004’teki seçimlerde sadece 4 ilin belediye başkanlığını kazanan MHP’de ise Adana, Osmaniye, Balıkesir, Manisa, Uşak, Gümüşhane, Bartın, Karabük, Kastamonu ve Isparta’yı almanın sevinci yaşanıyor. DTP ise Diyarbakır, Hakkari, Batman, Şırnak ve Tunceli’de ipi yeniden göğüslerken, Van, Siirt ve Iğdır belediyelerini de aldı.
Seçim sonrası yapılan değerlendirmelerde muhalefet partilerinin başarısına dikkat çekilirken, halkın iktidara bir mesaj verdiği dillendirildi.
Tavsiye Et
Komşularla ilişkiler güçleniyor
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Aralık ayında yapması beklenen ancak rahatsızlığı nedeniyle ertelenen Irak ziyareti, 13-14 Mart’ta gerçekleşti. 33 yıl aradan sonra gerçekleştirilen cumhurbaşkanı düzeyindeki bu ilk ziyaret, Başbakan Erdoğan’ın Temmuz’da düzenlediği ve Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kurulmasını öngören anlaşmanın imzalandığı ziyaretin ardından ikili ilişkileri pekiştiren önemli bir merhale niteliğindeydi. Cumhurbaşkanı Talabani’den Başbakan Maliki’ye, Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani’den Türkmen yetkililere kadar tüm grupların temsilcileriyle görüşen Gül’ün ana gündem maddeleri ticaret, güvenlik ve Kerkük idi. Gül’ün “Kürdistan” ifadesini kullanıp kullanmadığı tartışmalarının gölgesinde kalan ziyarette, Talabani’nin “PKK’nın silahı bırakması veya Irak’ı terk etmesi gerektiği”ni vurgulaması dikkat çekiciydi. Öte yandan ticaretten sorumlu bakanların imzaladığı ve iki yılda ticaret hacmini 5 milyar dolardan 20 milyar dolara çıkarmayı hedefleyen Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması ise Irak’ın bugüne kadar akdettiği en büyük ekonomik anlaşma oldu.
Gül’ün bir diğer durağı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 10. Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere 10-11 Mart’ta ziyaret ettiği İran’dı. Gül’ün Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ve ruhani lider Ayetullah Ali Hameney ile görüşmelerinde Amerika ile ilişkiler öne çıkarken, Ahmedinejad ABD ile İran arasında Türkiye’nin arabuluculuğuna ihtiyaç olmadığını vurguladı. Öte yandan Gül, iki ülke ticaret hacminin 20 milyar dolar düzeyine çıkarılması için karşılıklı kolaylıklar gösterileceğini vurgularken, EİT Zirvesi’nin sonuç bildirisinde üyeler arasında 2015’e kadar serbest ticaret alanı oluşturulması kararlılığı teyit edildi.
Tavsiye Et
7 Mart’ta ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Avrupa ve Ortadoğu’daki temaslarının ardından Türkiye’ye geldi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile bir araya gelen Clinton’ın görüşmelerinde ana gündem maddeleri, Türkiye’nin bölgesel ve küresel meselelerdeki rolü ve PKK’ya karşı işbirliğiydi. ABD’nin Pakistan, Filistin ve İsrail meselelerinde Türkiye’ye ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Clinton, Türkiye’nin son yıllarda bölgesel ve küresel meselelerde etkinliğini arttırmasını ve sorun-çözücü rolünü desteklediklerinin altını çizdi. Clinton, Medeniyetler İttifakı toplantısı sebebiyle Başkan Barack Obama’nın Türkiye’yi ziyaret edeceğini de açıkladı. Obama’nın bölgede ilk ziyareti Türkiye’ye gerçekleştirecek olması Yunanistan’da tepkiyle karşılanırken, bu haber Türkiye içinde “Davos krizi” sonrası “ABD bir daha Türkiye’nin yüzüne bakmaz” tezini savunan kesimleri bir kez daha “şaşırttı”. Öte yandan Clinton’ın katıldığı TV programları ve verdiği mülakatlarda, hükümetin medya ile ilişkileri ve “ılımlı İslam” gibi sorulara temkinli yaklaşması dikkatlerden kaçmadı.
Tavsiye Et
Su, İstanbul’da hayat buldu
Dünyanın en büyük su organizasyonu olan Dünya Su Konseyi’nin önderliğinde her üç yılda bir düzenlenen su forumunun beşincisi, 16-22 Mart tarihlerinde İstanbul’da yapıldı. “Farklılıkların Suda Yakınlaşması” temasıyla toplanan foruma 192 ülkeden 33 bini aşkın katılımcı iştirak etti. 12 devlet ve hükümet başkanının yanı sıra 80 bakan ve 75 bakan vekili, 250 parlamenter ve 500 yerel yöneticinin katıldığı forumda, Türkiye’yi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş temsil etti. 23 konu başlığının yaklaşık 100 oturumda ele alındığı forumun temel amaçları, suyun siyasi gündemdeki önemini arttırmak, su kaynaklarının etkin kullanımı, korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması için somut projeler üretmek ve dünya kamuoyunun konuya dikkatini çekmekti. Forumda bir ilk gerçekleştirilerek “İstanbul Su Mutabakatı” imzalandı. Mutabakat, siyasi taahhütlerin oluşturulması ve bunların uygulamaya konmasını hedefliyor. Bu arada forum, suyun ticarileşmesine tepki duyan sol grupların gösterilerine de sahne oldu.
Tavsiye Et
El-Beşir davasında siyaset gölgesi
4 Mart’ta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir hakkında Darfur’da insanlığa karşı suç ve savaş suçu işlemekten tutuklama emri çıkarttı. Beşir, Darfur’da 2003’te başlayan şiddet eylemlerini yönetmekle suçlanıyor. UCM Başsavcısı Luis Moreno-Ocampo, Darfur’daki şiddet olaylarında 35 bin kişinin öldürüldüğünü, en az 100 bin kişinin de açlık ve hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirdiğini kaydediyor. Beşir ise hakkındaki suçlamaları reddediyor. Kararın açıklanmasının ardından başkent Hartum’da yüzlerce protestocu toplandı. Beşir’in resimlerini taşıyan göstericiler mahkeme başsavcısını kınadılar. Öte yandan Sudan’daki direnişçi “Kurtuluş Hareketi” lideri, kararı “büyük zafer” olarak nitelendirdi. Darfurlu Muhammet Nur, AFP muhabirine verdiği demeçte, “Bu karar, Darfur ve Güney Sudan’daki kurbanlar açısından çok önemli bir zafer. Beşir ve kabinesi adaletin elinden kurtulamayacak. Kararla çok şey değişti.” diye konuştu. Mahkeme kararı kamuoyunda, haklılık payı görülmekle beraber, siyasi bir karar olarak değerlendiriliyor.
Tavsiye Et
BOTAŞ kuyuları adeta mezarlık
Şırnak’ın Silopi ilçesindeki BOTAŞ kuyularının açılması için yapılan kazı çalışmaları 9 Mart’ta başladı. Kazı çalışmaları, Ergenekon soruşturması kapsamında Tuncay Güney ve yurtdışında bulunan eski PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan’ın açıklamaları ve 70 kayıp yakınının şikayet dilekçesi vermesiyle başlatılmıştı. 9-14 Mart arasında Silopi Cumhuriyet Başsavcısı Atilla Öztürk ve Şırnak Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi’nin nezaretinde ilçeye 15 km. uzaklıktaki eski Sinan Lokantası’ndaki iki kuyuda yapılan kazılarda, biri kafatası parçası olmak üzere toplam 17 kemik ve ayrıca bez ve giysi parçaları bulundu. Cizre’deki Kuştepe köyünde bir ihbar üzerine 16 Mart’ta yapılan kazılarda ise 20’ye yakın kemik bulundu. 19 Mart’ta Silopi’deki kuyularda yapılan kazılarda herhangi bir bulguya rastlanmadı. Kazıların ardından Silopi ve Cizre’de 10’u aşkın kişi gözaltına alınarak, Ergenekon soruşturması kapsamında 18 Mart’ta İstanbul’a getirildi. 28 Mart’ta ise Kuştepe’deki kazılarla bağlantılı olarak Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz tutuklandı.
Tavsiye Et
Amsterdam’da talihsiz kaza
25 Şubat’ta Türk Hava Yolları’nın İstanbul-Amsterdam seferini yapan Tekirdağ isimli Boeing 737-800 tipi uçağı, inişe geçtiği sırada Amsterdam Schiphol Havaalanı’na 500 metre kala A-9 otoyolunun hemen yanında bulunan tarlaya çakıldı. İçinde 127 yolcu ve 7 mürettebatın bulunduğu uçak, düştüğü sırada üçe bölündü. Kazada 5’i Türk, 4’ü ABD vatandaşı olmak üzere toplam 9 kişi hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden Türk vatandaşları, uçağın kaptan pilotu Hasan Tahsin Arısan, yardımcıları Murat Seze ve Olgay Özgür, kabin ekibinden Ulvi Murat Eskin ve iş adamı Bülent İşgören’di.
Kara kutu kayıtlarına dayanılarak düzenlenen ön rapora göre, kule yoğunluk nedeniyle THY uçağını “araya” aldı. Uçak, kulenin acelesi nedeniyle olması gerekenden yüksek ve hızlı yaklaşmaya başladı. Pilotlar altimetre arızasını yeteri kadar yüksekte fark edip sağlam altimetreye göre hareket etse de, otomatik gaz sistemi yüksekliği hatalı cihazdan aldı. Pilotların son manevrası uçağı kurtaramadı. Kazayla ilgili araştırma devam ediyor.
Tavsiye Et
Almanya okul baskını ile sarsıldı
Almanya’da Türklerin de yoğun olarak yaşadığı Baden-Württemberg eyaletinin Winnenden kentindeki Albertville Lisesi, 11 Mart sabahı silahlı saldırıyla sarsıldı. Saldırı, lisenin eski öğrencisi olduğu açıklanan 17 yaşındaki Tim Kretschmer tarafından gerçekleştirildi. Siyahlar giyen ve maske takan Kretschmer, okulda 9 öğrenci ile 3 öğretmeni öldürdükten sonra etrafa rasgele ateş açarak kaçmaya başladı. Bir kliniğe giderek burada da 1 kişiyi öldürüp kaçmaya devam eden zanlı, güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada 2 polisi öldürdü, 2’sini de yaraladı. Ölü ele geçirilen saldırganla birlikte olayda toplam 16 kişi hayatını kaybetti. Ölenler arasında 15 yaşındaki İbrahim Halilay isimli bir Türk öğrenci de bulunuyor.
Ailesiyle birlikte yaşadığı evde biri kayıp 16 ruhsatlı silah bulunan Kretschmer’in babası hakkında Silah Yasası’nı ihlal suçundan soruşturma başlatıldı. Almanya’da son yedi yıl içinde bir okulda düzenlenen en kanlı eylem olan saldırıdan sonra birçok Avrupa ülkesinde bireysel silahlanmayla ilgili yasa değişiklikleri yapmak üzere çalışmalara başlandı.
Tavsiye Et