Almanya’da 27 Eylül’de yapılan genel seçimleri, iktidarda bulunan ve genel başkanlığını Angela Merkel’in yürüttüğü Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi ile Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi ittifakı kazandı. Merkez sağ ittifak %33,8 oranında oy alarak, 622 sandalyeli Federal Meclis’e 239 milletvekili sokma hakkı kazandı.%71 ile en düşük katılım oranın gerçekleştiği seçimlerin sonucunda, Sosyal Demokrat Parti (SDP) %23 oy toplayarak tarihinin en büyük yenilgisini alırken, Sol Parti (SP) oylarını artırarak %12,5 oranına ulaştı. Bu artışta, SP’nin Afganistan Savaşı’na karşı çıkması ve NATO’ya karşı açık bir tutum sergilemesinin etkili olduğu belirtiliyor. Seçimlerde Hür Demokrat Parti (HDP) %14,6 oy alırken, eşbaşkanlığını Cem Özdemir’in yaptığı Yeşiller Partisi %10,6 oranında oy aldı. Yaklaşık 3 milyon Türk’ün yaşadığı Almanya’da 5 Türk, Federal Meclis’e girmeye hak kazandı. Türk milletvekillerinden ikisi Yeşiller Partisi, biri SPD, biri HDP, biri de SP’den milletvekili seçildi.
Bu sonuçların, Türkiye’nin AB üyeliği sürecini olumsuz etkileyeceği iddia ediliyor. Zira Hırvatistan’ın da üye olmasının ardından, AB’ye yeni üyeleri hazmetmesi için süre tanınması gerektiği belirten Hıristiyan Birlik Partileri, Türkiye’nin tam üyeliğine karşı çıkıyor.
Tavsiye Et
Eylül ayı Türkiye, Suriye ve Irak arasında önemli gelişmelere sahne oldu. Önce 3 Eylül’de üç ülkenin su konusunda ilgili bakanları, ardından 16 Eylül’de güvenlik ve istihbarat birimlerinin temsilcileri Ankara’da toplandı. Yine Irak ile Suriye arasında yaşanan krizde arabuluculuk çerçevesinde 17 Eylül’de üç ülkenin dışişleri bakanları ile Arap Birliği Genel Sekreteri İstanbul’da bir araya geldi. 19 Ağustos’ta Bağdat’ın en sıkı korunan Yeşil Bölge’sindeki dışişleri ve maliye bakanlıkları önünde gerçekleşen eşzamanlı patlamalar sonucunda 95 kişinin ölmesi, yaklaşık 600 kişinin de yaralanması, Irak ile Suriye arasında büyükelçilerin geri çekilmesine kadar giden bir krize yol açmıştı.
Türkiye-Irak Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 1. Bakanlar Toplantısı, iki ülkeden sekiz icracı bakanın katılımıyla 17-18 Eylül’de İstanbul’da gerçekleştirildi. Toplantıda güvenlik, sağlık, su, çevre, tarım, hayvancılık, ticaret, petrol, doğalgaz, ulaşım gibi birçok alanda 40’ı aşkın anlaşma, mutabakat zaptı ve protokol imzalandı. Ekim ayı içerisinde Bağdat’ta iki ülkenin başbakanlarının katılımıyla yapılacak ortak bakanlar kurulu toplantısında nihai imzalar atılacak.
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ve Dışişleri Bakanı Velid Muallim de 16 Eylül’de Türkiye’ye geldi. Irak’la olduğu gibi Suriye ile de Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kurulmasına ilişkin bir anlaşma imzalandı. İstanbul’da gerçekleşen Esad-Erdoğan görüşmesinin sürpriz kararı, iki ülke arasında karşılıklı vize muafiyeti getirilmesi ve TIR’lar için uygulanan vergilerin kaldırılması oldu.
Tavsiye Et
Yargıtay, çok tartışılacak bir karara imza attı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Siirt’te 2005 yılında yapılan gösteriler sırasında güvenlik güçlerine taş atan kalabalığa ateş ederek bir kişinin ölümüne sebep olan askere “bölgenin de özellikleri” gerekçesiyle ceza verilemeyeceğine hükmetti. 2005’te Siirt’te 150-200 kişilik bir grup ile polis arasında çıkan çatışmada göstericiler polisi taş yağmuruna tutmuştu. Uzman Çavuş G.Y. ile iki jandarma erinin içinde bulunduğu bir araç bu çatışmanın arasında kalmıştı. Taşların bir bölümü askerlerin aracına da isabet etmiş ve iki er hafif yaralanmıştı. Bu olay üzerine uzman çavuş G.Y., aracın camından kalabalığa doğru ateş açmış ve Abdullah Aydan isimli vatandaş hayatını kaybetmişti. Açılan davada Siirt Ağır Ceza Mahkemesi, uzman çavuşun beraatına karar vermiş; ancak tartışma yaratan bu karar Yargıtay’a taşınmıştı. Bu itirazı görüşen Yargıtay Birinci Ceza Dairesi, yerel mahkemenin beraat kararını yerinde buldu; uzman çavuşa ceza verilmemesine karar verdi. Gerekçede, savunmanın saldırıyla orantılı olmadığı kabul edildi; ancak mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan dolayı sınırın aşılmasının “cezasızlık nedeni” olabileceği belirtildi.
Bu karar uyarınca, bundan böyle belli bir kalabalığın taşlı saldırıda bulunduğu herhangi bir olayda, tehlike altında olduğunu hisseden güvenlik görevlisi ateş açarak bir kimseyi öldürmesi durumunda herhangi bir ceza almayacak. Yargıtay’ın emsal teşkil edecek bu kararı, kamuoyunda tepkiyle karşılanırken, “Demokratik Açılım” çalışmalarının yürütüldüğü bir dönemde, kararın bölgede yeni bir gerginliğe sebep olabileceğinden endişe ediliyor.
Tavsiye Et