Irak Savaşı ve SARS’ın etkilerinin yavaş yavaş azaldığı dünya ekonomisi durgunluktan henüz tam anlamıyla çıkamadı. Ancak 2004’e ilişkin ılımlı beklentiler ağırlık kazanıyor. İMF, küresel ekonominin gidişatına ilişkin temkinli bir tutum sergilediği “Dünyanın Ekonomik Görünümü” raporunda, dünya ekonomisinin bu yıl %3,2, 2004’te ise %4,1 büyüyeceğini öngörüyor. 2003 ve 2004 yıllarında ABD ekonomisinde de iyileşme bekleyen İMF, bu iyileşmenin küresel ekonomiyi harekete geçirmek için yeterli olamayacağı uyarısında bulundu. Küresel toparlanmaya öncülük etmesi beklenen ABD, bu yükü daha fazla taşıyamayacağının sinyallerini veriyor. ABD’ye fazlaca bağlı olması ise dünya ekonomisinin yumuşak karnı.
ABD’de büyüme oranının ikinci çeyrekte beklentilerin üstüne çıkmasına ve iç talepte de bir canlanma görülmesine rağmen, Ağustos ayında sanayi üretimi sadece %0,1 artış gösterdi. Temmuz ayı dış ticaret açığı ise bir önceki aya kıyasla 300 milyon dolar artarak 40,3 milyar dolara ulaştı. Rekor seviyelerde seyreden bütçe açığının yıl sonunda 400 milyar doları aşması bekleniyor. Böylece, 1980’lerde dünyanın en büyük kreditörü olan ABD, bugün dünyadaki en borçlu ülke.
Avrupa ülkelerinin de başı bütçe açıklarıyla dertte. Avrupa Birliği’nin bütçe kurallarını ihlal etmeleri nedeniyle cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalan Almanya ve Fransa, bütçe kurallarının gevşetilmesini talep ediyor. Fransa’da bütçe açığı GSMH’nin %4’üne ulaşırken Avrupa Merkez Bankası Başkanı, euro bölgesi ülkelerini yapısal reformları gerçekleştirerek büyümeye destek olmaları için uyardı. Düşük faiz oranları ise bölgede yatırım için uygun bir zemin oluşturuyor.
Euro bölgesinde sanayi üretimi Temmuz ayında %0,6 artarken, Ağustos ayında yıllık enflasyon oranı %2,1 oldu. Haziran’da %8,9 ile son 42 ayın en yüksek değerini gösteren işsizlik oranı ise Temmuz ayında sabit kaldı. OECD, euro bölgesi ekonomisinin toparlanma yolunda olduğunu belirtmesine rağmen, 2004’e ilişkin büyüme beklentilerini değiştirerek %2 seviyesine çekti.
2003 yılı başlarındaki durgunluğa rağmen Asya’nın Pasifik’e komşu olan kısmı, bu yıl dünyanın en hızlı büyüyen bölgesi olma özelliğini koruyor. İMF’nin büyüme tahminlerinde de bölge başı çekiyor. Bölge ekonomisinin 2003 yılında %5,9, 2004’te ise %6,2 büyümesi bekleniyor.
Latin Amerika genelinden canlanma sinyalleri gelse de Brezilya ekonomisinde durgunluk derinleşiyor. Faiz oranlarının yüksek, iç talebin zayıf olduğu Brezilya’nın milli geliri ikinci çeyrekte %1,6 geriledi. Bununla beraber Brezilya’da ihracat gücünü koruyor. Ülke Ağustos ayında, yıllık bazda 22,9 milyar dolar dış ticaret fazlası verdi.
Tavsiye Et
Türkiye, yaz aylarını enflasyon ve faiz oranlarındaki düşüşün getirdiği iyimser hava ile geride bıraktı. Ağustos ayında, tüketici fiyat endeksi bir önceki aya göre %0,2 oranında artış gösterirken, toptan eşya fiyatlarında ise %0,2 oranında bir düşüş kaydedildi. Son dört ayda enflasyon oranlarında yaşanan olumlu gelişmeler, Türkiye’yi aylık enflasyon oranlarında Avrupa Birliği ligine taşıdı. Bununla birlikte, yıllık bazdaki enflasyon rakamlarında Türkiye AB ülkelerinin halen çok üzerinde bulunuyor. Türkiye’de Ağustos ayı itibarıyla yıllık enflasyon TÜFE’de %24,9, TEFE’de %22,7 olurken, AB ülkelerinde Ağustos ayı yıllık enflasyon ortalaması %2 şeklinde gerçekleşti. Yıl sonu hedefinin %20 olduğu TÜFE’de ilk 8 aylık gerçekleşme oranının %11,7 olması enflasyon hedefinin tutturulacağı yönünde umutları arttırdı. Ancak, İMF böyle düşünmüyor. İMF’nin, “Dünya’nın Ekonomik Görünümü” raporuna göre Türkiye’de enflasyon bu yıl %26 olacak.
İlk çeyrekte %7,4 gibi yüksek bir büyüme oranı yakalayan Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte biraz yavaşladı. GSMH, 2003 yılının ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre %3,7 artış kaydederken, GSYİH ise aynı dönemde %3,9 oranında arttı. Büyüme oranındaki bu azalmaya karşın Türkiye, OECD ülkeleri içerisinde en hızlı büyüyen ülke unvanını korumaya devam etti. OECD’nin ikinci çeyreğe ilişkin büyüme verilerinde, Türkiye’yi %1,4’lük büyüme oranıyla Meksika takip ediyor. İMF’nin 2003 yılında Türkiye için öngördüğü büyüme oranı ise %5,3.
Sanayi üretimi, Temmuz ayında beklentilerin üzerinde bir artış gösterdi. DİE’nin açıkladığı verilere göre sanayi üretimi Temmuz ayında, geçen yılın aynı ayına nazaran %11,9; 2003 yılının ikinci çeyreğinde ise %4,9 oranında arttı. Altı aylık verilere göre de üretim artışı %6,8’i buldu.
Ağustos, bütçe göstergelerinde de sevindirici gelişmelerin yaşandığı bir ay oldu. Yirmi dokuz ay sonra ilk kez toplam bütçe gelirleri, giderlerinin üstüne çıktı. Konsolide bütçenin 953 trilyon lira fazla verdiği Ağustos ayında, 5 katrilyon lira ile bugüne kadarki en yüksek faiz dışı fazla elde edildi. Böylece ilk sekiz aydaki faiz dışı fazla, yıl sonu hedefinin %76’sına denk gelecek şekilde 15,5 katrilyon liraya ulaştı.
Faiz oranlarının seyri ekonomideki olumlu gelişmelere eşlik etmeye devam etti. Merkez Bankası, 18 Eylül tarihinde gecelik faiz oranlarından; borçlanma faiz oranını %32’den %29’a, borç verme faiz oranını ise %38’den %35’e düşürdü.
Ekonomik göstergelerde olumlu bir hava yakalayan hükümet, yabancı sermaye arayışlarına ağırlık vermekle birlikte aynı başarıyı bu alanda gösteremedi. Türkiye geçen yıl 1 milyar dolarlık doğrudan yabancı sermaye girişiyle dünya sıralamasında 50’nci oldu. BM’ye bağlı UNCTAD’ın yayımladığı “Dünya Yatırım Raporu”nda, Türkiye bir önceki yıla göre 17 basamak gerileyerek Kazakistan, Angola, Nijerya ve Vietnam gibi üçüncü dünya ülkelerinin bile gerisinde kaldı.
Dünya Bankası tarafından yayımlanan “Küresel Ekonomik Görünüm 2004” raporunda ise Türkiye, 2002 yılında kişi başına düşen 2.626 dolarlık milli geliriyle, orta alt gelir grubu ülkeler arasında yer aldı. Raporda, 2003 yılında büyüme oranının geçen yılın altında kalacağı tahminine yer verilirken, 2003 ve 2004 yıllarında yakalanabilecek makul bir büyümenin Türkiye’yi tekrar orta üst gelir grubuna çıkarabileceği belirtildi.
Tavsiye Et