Kitap
Biz Osmanlı’ya Neden İsyan Ettik?
Kral Abdullah
Türkçesi: Halit Özkan
İstanbul: Klasik, 2006
Dr. Suat Mertoğlu’nun editörlüğünü yaptığı “Arap Gözüyle Osmanlı” dizisinin dördüncü kitabı Biz Osmanlı’ya Neden İsyan Ettik? bugünlerde yayımlandı. Osmanlı son dönemlerini yaşamış üç önemli ismin, Beyrut şehremini Selim Ali Selam’ın, ünlü Arap aydını Emir Şekib Arslan’ın ve Arap gazeteci Muhammed Kürd Ali’nin hatıralarından sonra Kral Abdullah’ın hatıraları da bu dizi içerisindeki yerini aldı.
Biz Osmanlı’ya Neden İsyan Ettik?, II. Meşrutiyet döneminde Osmanlı parlamentosunda Mekke mebusu olarak görev yapan, 1923’ten sonra Ürdün emiri, 1946 yılından sonra da Ürdün kralı olan Abdullah b. el-Hüseyni’nin (bilinen ismiyle Kral Abdullah’ın) hatıraları. Abdullah b. el-Hüseyni aynı zamanda 1916 yılında Mekke emiri olarak görev yapan ve Arap isyanı olarak bilinen ayaklanmayı başlatan Şerif Hüseyin’in de oğlu. 1916 İsyanı’nın planlanması ve yürürlüğe konması sürecinde babası Şerif Hüseyin ile İngilizler arasındaki iletişimi sağlayan da yine Abdullah b. el-Hüseyin.
Bu kitap, Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyet’in ilanı sonrasında Türk-Arap ilişkilerinin gösterdiği özellikler hakkında birinci elden bilgiler ihtiva ediyor. Kral Abdullah’ın hatıraları, “en azından 1916 Arap İsyanı’nı, bu isyanın başaktörlerinin bakış açısıyla yansıtması açısından önemlidir. Böylece okuyucu, isyanın temellendirildiği söz konusu argümanların, meselenin tarafı olan Araplarca nasıl ortaya konulduğunu görme fırsatı yakalamaktadır.” Kitabın son iki sayfasında yer alan ve Kral Abdullah’a ait olan şu sözler, günümüz dünya sistemini anlamak isteyenler için ne kadar açıklayıcı değil mi: “Ey Araplar! İngiltere ile işbirliğine eğilimli olmamız gerekiyor. Çünkü dikkat edin, bütün büyük uluslar onlara karşı çıkmaktan aciz kalmışlardır. İngiltere yalancı, korkak ve tembellerle işbirliği yapmaz. (…) siz de güçlü, uyanık, sözünün eri ve dikkatli olun ki İngiltere yanınızda yer alsın ve dostluğunu sizinle paylaşsın.” / Fahrettin Altun
Tavsiye Et
Hazırlayan: Mustafa Armağan
İstanbul: Etkileşim, 2006
Türkiye Cumhuriyeti, siyasal meşruiyetini ve ideolojik çerçevesini Osmanlı kimliğine karşıtlık temelinde oluşturdu. Şerif Mardin’in Namık Kemal’den sonra en özgün siyaset felsefesi geliştiren ikinci isim olarak takdim ettiği ve Cumhuriyet’in resmî fikriyatının ilham kaynaklarından olan Ziya Gökalp, Batı medeniyetinin zıddı olan Osmanlı medeniyeti(ni) “terk edilmesi gereken bir medeniyet dairesi” olarak takdim ediyordu. “Doğu medeniyeti dairesinde bulunan Osmanlı medeniyeti ister istemez ortadan kalkacak, onun yerine, bir taraftan İslam diniyle beraber bir Türk kültürü, diğer taraftan da Batı medeniyeti geçecektir.” Gökalp’in bu düşünceleri Cumhuriyet’in resmî görüşü halini aldı. Cumhuriyeti ilan eden seçkinler, kendilerini Osmanlı’nın devamı olarak görmek yerine, kurgusal bir Türk tarihi icat etmeyi yeğlediler. Buna göre Türklerin tarihinde Osmanlı’nın yeri yoktu. Dahası Osmanlı siyasal kültürü Cumhuriyet’in siyasî seçkinleri için tam bir başarısızlık öyküsüydü. Modern Türkiye’de resmî tarih eğitimi böylesi bir bağlamda şekillendi.
Söz konusu eğitim içerisinde zaten ‘geri’lemeye mahkum bir devlet olarak sunulan Osmanlı’nın uzunca bir dönemi ‘gerileme’ olarak isimlendirilirken; ‘yıkılması’ ise kaçınılmaz bir son olarak gösterildi.
Mustafa Armağan’ın derlediği Osmanlı Geriledi mi? başlıklı çalışma, bu kurguyu bozmayı hedef alıyor. Çalışma içerisinde Mustafa Armağan’ın “Osmanlı Gerilemesi Masalından Uyanmak”, Bernard Lewis’in “Osmanlı İmparatorluğu’nun İnhitatı Üzerine Bazı Düşünceler”, Halil İnalcık’ın “Osmanlı Tarihinde Dönemler”, Cemal Kafadar’ın “Osmanlı Tarihinde Gerileme Meselesi”, Linda Darling’in “Osmanlı Tarihinde Dönemlendirmeye Farklı Bir Bakış”, Jane Hathaway’in “Osmanlı Tarihinin Dönemlere Ayrılması Sorunu”, Jonathan Grant’ın “Osmanlı Gerilemesini Yeniden Düşünmek”, Kemal Karpat’ın “Osmanlı Tarihinin Dönemleri”, Douglas Howard’ın “Osmanlı Tarih Yazıcılığı”, Rhoadas Murphy’nin “Mustafa Âli ve Kültürel Yozlaşma Görüşü”, İlber Ortaylı’nın “II. Abdülhamid ve İmparatorluğun Sonu”, Uğur Tanyeli’nin “Bir Historiyografik Model Olarak Gerileme-Çöküş ve Osmanlı Mimarlığı Tarihi” ve Mehmet Genç’in “Tarihimize Giydirilen Deli Gömleği” başlıklı yazılar yer alıyor. / Fahrettin Altun
Tavsiye Et
Kuramdan Yoruma Öykü Yazıları
Ömer Lekesiz
İstanbul: Selis Kitaplar, 2006
Eleştiri-inceleme yazıları ve söyleşileri ile bilinen; edebistan.com internet sitesinde, Hece ve Hece Öykü gibi dergilerde editörlük yapan Ömer Lekesiz’in son kitabı Kuramdan Yoruma Öykü Yazıları Şubat 2006’da Selis Kitaplar’dan çıktı. Ömer Lekesiz, birçok edebiyat dergisinde yer alan çeşitli araştırma, inceleme, eleştiri ve deneme yazıları ile muhtelif kitaplarının yanı sıra Türkiye Yazarlar Birliği’nin 2001 yılında Edebî Tenkit ödülünü verdiği Yeni Türk Edebiyatında Öykü isimli çalışması ve 2002 yılında Elektronik Yayın ödülü verdiği edebistan.com internet sitesi ile de tanınıyor.
Kuramdan Yoruma Öykü Yazıları Ömer Lekesiz’in Türk öykücülüğü ve öykücüleri üstüne yazdığı yazıların bir derlemesi. Kitabı genel itibariyle ikiye bölmek mümkün. Türk öykücülüğüne genel ve kuramsal bir çerçeveden bakan ilk on yazıda (Eleştirinin Görevi, Kavram Kuram ve Uygulama Açısından Türk Öykücülüğü, Türk Öykücülüğünde Adalar, Arayış ve Arınış Olarak Metafizik Öyküler, Kadın Öykücüler, 70’li Yıllarda Türk Öykücülüğü, 1980-2000 Yılları Arasında Türk Öykücülüğü, Öykü Eleştirisinde Günümüz Ölçütleri, Öykücülüğümüzün Hal ve Gidişatı, Öykücülüğümüzde 12 Eylül Yok Ama Var Var!) Ömer Lekesiz daha çok Türk öykücülüğünün doğuşu ve gelişimini, bu süreç içerisinde yüz yüze geldiği teorik ve kavramsal sorunlarla hesaplaşıp hesaplaşamadığını ve belirli dönemlerde Türk öykücülüğünde yaygın olarak üzerlerinde durulmuş bazı temaları inceliyor.
İkinci kısımda yer alan on altı yazı ise (Nabizâde Nazım’ın Öyküleri, Bahaeddin Özkişi’nin Öyküleri, Gözlemci / Eleştirel Gerçekçi Öykücü: Samim Kocagöz, Dost / Yaşamasız’daki Kurgu, “Seçilmiş Hikâyeler”in Salim Şengil’i, Zor Hayatın Öyküleri, Mıgırdıç Margosyan’ın Öyküleri, Orhan Duru’nun Öyküleri, “Aziz Bey Hadisesi”, “Gün Akşamsızdır”, “Her Ses Bir Ezgi”, “Ayçiçekleri”, “Aşkın Halleri”, Sükût Ayyûka Çıkar’da Bursa Öyküleri, Yücel Balku’nun Öykülerinde Zaman ve Mekan, “Haney Yaşamalı”nın Çözümlenmesi) Nabizâde Nazım, Bahaeddin Özkişi, Samim Kocagöz, Salim Şengil, Muzaffer Buyrukçu, Mıgırdıç Margosyan, Orhan Duru ve Yücel Balku’nun öykücülüğü üzerine değerlendirme ve incelemelerden, Vüs’at O. Bener’in Dost/Yaşamasız, Ayfer Tunç’un Aziz Bey Hadisesi, Fatma Karabıyık Barbarosoğlu’nun Gün Akşamsızdır, Nalan Barbarosoğlu’nun Her Ses Bir Ezgi ve Ayçiçekleri, Özcan Karabulut’un Aşkın Halleri isimli öykü kitaplarının, Tahsin Yücel’in Haney Yaşamalı öyküsünün eleştiri, inceleme ve çözümlemelerinden oluşuyor. / Betül Özel Çiçek
Tavsiye Et
Ömer Erdem
İstanbul: YKY, 2006
Diriliş, Dergâh, Hece, Kitap-lık, Kaşgar gibi dergilerde çıkan şiirleri, Dünyaya Sarkıtılan İpler, Mesafesi Kadar İnleyen Rüzgâr, Yitirişler, Yarım Ağaçlar isimli şiir kitaplarının yanı sıra Cahit Zarifoğlu Şiir Ödülü’nü alan ilk şair olmasıyla edebiyatseverlerin gönlünde ayrı bir yeri bulunan Ömer Erdem’in son şiir kitabı Evvel, Ocak 2006’da Yapı Kredi Yayınları’ndan çıktı.
Şiir, biraz da yazıldığı zamanın bilinçaltıdır; şairi kadar yazıldığı toplumun da iç dünyasını, fikrî ve hissî çalkantılarını yansıtan bir aynadır. Evvel’i bu bağlamda değerlendirince heyecanlanmamak mümkün değil. 2001’den beri yazdığı şiirleri topladığı beşinci şiir kitabı Evvel’de Ömer Erdem, eski ile yeni arasında değişik bir köprü kurmuş. Uzun bir hesaplaşmanın eseri olduğu belli olan Evvel sadece biçimsel değil, içerik olarak da eski ile yeniyi ancak bir şairin sağlayabileceği barış ortamı içinde birini diğerinin içinde yok etmeden bir araya getiriyor. Kitapta biçim itibariyle eski şiirimizin nüvelerini taşıyan ama söyleyiş bakımından çoğu zaman deneysel şiirler göze çarpıyor. Öte yandan biçimi ve tekniği modern, söyleyişi yüzyıllardan beri süregelen bir arayışın devamı niteliğinde olan şiirler de mevcut.
Evvel, okuyucusunu çevirdiği her yeni sayfayla kulak kadar göze de hitap eden farklı bir masala çağırıyor. / Betül Özel Çiçek
Tavsiye Et
Mucizevi Göstergeler: Edebi Biçimlerin Sosyolojisi Üzerine
Franko Moretti
Türkçesi: Zeynep Altok
İstanbul: Metis Yayınları, 2005
İlk baskısı 1983 yılında yapılan ve son dönem edebiyat sosyolojisinin önemli metinlerinden bir tanesi olarak kabul edilen Signs Taken for Wonders isimli eser, Mucizevi Göstergeler başlığı altında Türkçeye çevrildi. Yeni solun renkli simalarından Franco Moretti bu önemli eserinde bir yandan James Joyce, T. S. Eliot, Honoré de Balzac imzalı “yüksek edebiyat” ürünlerini, bir yandan da “aşağı edebiyat”ın bir başka deyişle “kitle kültürü”nün belli başlı edebî metinlerini sosyolojik bir çözümlemeye tabi tutuyor. Moretti’nin temel tezi, edebiyatın içerisinde üretildiği toplumun endişelerinden bağımsız olamayacağı. Yeni Eleştiri geleneğini takip edenleri epey kızdırmış bir çalışma Mucizevi Göstergeler. Moretti’ye göre, “edebi metinler retorik ölçütlere göre örgütlenmiş tarihsel ürünlerdir. Edebiyat eleştirisi her anlamda tarihsel bir disiplin olmak istiyorsa, ele aldığı nesnelerin her iki yönünün de hakkını vermek zorundadır.” Bir başka deyişle edebiyat eleştirisi hem tarihsel olanı hem de retoriği hesaba katan bir kavramlar sistemi inşa etmelidir. / Fahrettin Altun
Tavsiye Et
Yahudi Kültürü ve Hadisler
Özcan Hıdır
İstanbul: İnsan Yayınları, 2006
Bu kitap, Özcan Hıdır’ın 1995 yılında tamamladığı İsrâiliyyât-Hadis İlişkisi (Hadis-Yahudi Kültürü Tartışmaları) başlıklı doktora çalışmasına dayanarak hazırlanmış hacimli bir eser.
Eserde oryantalistlerin Yahudi kültürünün İslam’ın temel kaynaklarına ve özellikle de hadis külliyatına sızdığı yönündeki iddialarına cevap veriliyor. Kitap giriş kısmı dışında üç ana bölümden müteşekkil. Birinci bölümde Yahudi tarihi ve Yahudi kutsal kitapları, bu kitapların İslam öncesi ve İslam döneminde Arapçaya tercümesi meselesi ve Arap yarımadasında Yahudiliğin dinî ve kültürel durumu ele alınıyor. İkinci bölümde Yahudi kültürünün Hz. Muhammed’i etkilediği iddiaları ve Hz. Muhammed’in Yahudi kültürüne bakışı tartışılıyor. Üçüncü bölümde ise, Yahudiliğin İslam’a etkisi tartışmalarının tarihsel arka planı incelendikten sonra hadis tarihi, hadis metodolojisi ve hadis metinleri bağlamında “Yahudi etkisi” meselesi ayrıntılı bir biçimde değerlendiriliyor. / Fahrettin Altun
Tavsiye Et