Seçim tarihi yaklaşırken, PKK’nın giderek artan saldırıları gündeme damgasını vurdu. Bingöl, Şırnak, Gümüşhane, Tunceli başta olmak üzere Güneydoğu Anadolu bölgesinde son bir ay içerisinde PKK, birçok karakola intihar saldırısı düzenledi; askerlere yönelik mayınlı saldırılar gerçekleştirdi. Bu olaylar sırasında onlarca asker şehit oldu. Artan eylemler karşısında terörle mücadelede hükümetin de desteğini alan TSK, sınır ötesi harekat amacıyla bölgeye sevk edilen birliklerle Kuzey Irak sınırında karadan ve havadan geniş kapsamlı bir operasyon gerçekleştirdi. Yine terörle etkin mücadele etme amacıyla “nokta operasyonlar” yapacak yeni timler kuruldu. Ayrıca 9 Haziran-9 Eylül 2007 tarihleri arasında Şırnak, Siirt ve Hakkari illerindeki bazı bölgeler “geçici güvenlik bölgesi” ilan edilerek, bölgeye giriş yasağı getirildi.
Öte yandan artan PKK saldırılarına karşı ülke genelinde on binlerce kişinin katıldığı “terörü telin” mitingleri düzenlenirken, şehitlerin cenaze törenlerinde nahoş olaylar da yaşandı. Törenler sırasında hükümet aleyhinde siyasi içerikli sloganlar atıldı. Cami avlularında şehit cenazeleri üzerinden siyaset yapılması ise, başta STK’lar olmak üzere medya mensupları ve siyasiler tarafından tepkiyle karşılandı.
Tavsiye Et
Fransa’nın çiçeği burnunda Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Başbakan François Fillon’un yeni hükümet listesini 21 Haziran’da onayladı. 8 erkek ve 7 kadın bakanın bulunduğu yeni kabine adeta bir Fransa mozaiğini andırıyor. Zira listede göçmen bakan ve müsteşarlar da bulunuyor. Başbakan Fillon’un sağ, merkez sağ, merkez sol ve göçmenlerin bir arada bulunduğu yeni hükümette Jean-Louis Borloo ekonomi bakanı; Kuzey Afrikalı Müslüman kadınların hakları için verdiği mücadeleyle tanınan Fadela Amara ise kent politikalarından sorumlu devlet müsteşarı olarak atandı.
Türkiye karşıtı Sarkozy’nin onayladığı yeni hükümet, yalnız Fransa’yı değil Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor. Zira kabinedeki bakanların Türkiye’ye karşı tutumları ülkemizin AB üyelik sürecini de etkileyecek. Yeni Avrupa işlerinden sorumlu müsteşar Jean-Pierre Jouyet ve Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner Türkiye’nin AB üyeliği konusunda Sarkozy’den farklı düşündüklerini dile getirdiler. Ancak yeni hükümetin Türkiye’nin üyelik sürecine etkisini önümüzdeki dönemde göreceğiz.
Tavsiye Et
Türkiye’yleilgili gerek içeride gerek dışarıda tuhaf gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. 12 Haziran’da bir ihbarı değerlendiren polis, Ümraniye’de bir eve düzenlediği operasyonda küçük çaplı bir cephanelik ortaya çıkardı. Başlatılan soruşturma kapsamında Danıştay saldırısında gözaltına alınıp daha sonra serbest bırakılan Muzaffer Tekin’in ismi tekrar gündeme geldi. Tekin’in sorgusundan sonra yakın arkadaşı emekli Binbaşı Zekeriya Öztürk de gözaltına alındı. Danıştay saldırısının zanlısı Alparslan Arslan hakkında kararın açıklanacağı günlere rast gelen bu gelişmeler nedeniyle mahkeme kararının ertelendiği bildirildi. Mahkeme yeni olayın Danıştay saldırısıyla bağlantılı olduğu ihtimali üzerinde durmaya başladı. Muzaffer Tekin’in bilgisayarlarında yapılan araştırmalarda, Tekin’in çok gizli devlet kayıtlarına sahip olduğu, AKP milletvekillerini fişlediği, kurulacak ulusalcı bir rejimin anayasasının dahi hazır olduğu ortaya çıktı.
İçeride bu karmaşık olaylar zinciri yaşanırken, dışarıdan gelen senaryo haberleri gündeme bomba gibi düştü. 12 Haziran’da Zeyno Baran’ın araştırmacı olarak çalıştığı yeni-muhafazakâr eğilimleriyle tanınan Hudson Enstitüsü’nde, Türkiye’nin Kuzey Irak’a müdahale etmesinin gerekçeleri üzerine bir senaryonun tartışıldığı ortaya çıktı. Haberi yapan Milliyet gazetesi Washington muhabiri Yasemin Çongar’a göre, toplantıya Türkiye’nin askerî ataşesi ve Genelkurmay’a bağlı SAREM yetkilileri de katılmış ve toplantıda Tülay Tuğcu’nun suikasta uğraması, Taksim’de 50 sivilin bombalı saldırıyla öldürülmesi gibi dehşet senaryoları gündeme gelmiş. Konuyla ilgili açıklama yapan Genelkurmay, Yasemin Çongar’ın haberini yalanlayarak, bu tür haberlerin maksatlı yayımlandığını ileri sürdü.
Tavsiye Et