Panorama
Bülent Ecevit toprağa verildi
Eski başbakanlardan Bülent Ecevit, altı aylık uzun bir koma döneminin ardından GATA’da 5 Kasım gecesi vefat etti. 81 yaşında hayata gözlerini kapatan Ecevit, beş kez başbakanlık yapmış ve uzun yıllar siyasetin farklı kademelerinde görev almıştı. Ecevit’in ölümü üzerine toplanan Bakanlar Kurulu’nda, Rahşan Ecevit’in isteği üzerine 11 Kasım’da devlet töreniyle Devlet Mezarlığı’na defnedilmesi kararı alındı. Bu sebeple, yalnızca Atatürk’ün silah arkadaşları ve eski cumhurbaşkanlarının defnedilebildiği Devlet Mezarlığı Kanunu’nda acil düzenlemeler yapılarak, eski başbakanların da bu mezarlığa defnedilebileceği hükmü getirildi. Rahşan Ecevit’in 11 Kasım gibi geç bir tarihi tercih etmiş olması, kamuoyunda cenaze töreninin, Danıştay saldırısından sonra olduğu gibi, AKP Hükümeti’ne karşı protestolara zemin hazırlayabileceği tartışmalarına neden oldu. Beklendiği üzere özellikle Başbakan ve Meclis Başkanı’na yönelik “Türkiye laiktir, laik kalacak” gibi sloganlar atıldı, pankartlar açıldı. Aynı gün AKP kongresinde yaptığı konuşmada Başbakan Erdoğan, protestoları haksız ve anlamsız bulduğunu açıkladı. CHP Genel Başkanı Baykal ise, aksine protestoların çok anlamlı olduğunu ve bizatihi Başbakan’ı hedef aldığını iddia etti.
Tavsiye Et
Irak, Bush’un başını yaktı
ABD’de 2008 başkanlık seçimleri için bir gösterge niteliği taşıyan Kongre seçimlerinde, ABD Başkanı Bush yönetimindeki Cumhuriyetçi Parti tam anlamıyla hezimete uğradı. Senato ve Temsilciler Meclisi üyelerinin belirlendiği 7 Kasım’daki seçimlerde ülkenin siyasi tablosu büyük ölçüde değişti. Demokrat Parti, 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi’ne 229 üye gönderirken; Cumhuriyetçiler 195 sandalyede kaldı. Demokrat Parti’nin Senato’daki desteği ise 51’e yükseldi. Böylece Demokratlar, 12 yıllık aradan sonra Kongre’nin her iki kanadında da çoğunluğu elde etti.
Seçim kampanyaları sırasında Irak’taki kötü gidiş ve yolsuzluk skandallarıyla sarsılan Bush yönetimi, Amerikan halkından ciddi bir tokat yedi. Hezimetin faturası ise, Irak Savaşı mimarlarından Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’e yüklendi ve Rumsfeld görevinden istifa etti. Yenilgiyi “hayal kırıklığı” olarak değerlendiren Bush ise, Demokratlarla başta Irak konusu olmak üzere birlikte çalışmak istediğini söyledi.
Öte yandan Kongre seçimlerinde ilk kez Müslüman bir aday, Temsilciler Meclisi’ne girmeyi başardı. Bir anlamda Irak referandumuna dönüşen seçimler için 2,6 milyar dolar harcanırken; ülke tarihinin bu en masraflı ara seçimlerinde hezimete uğrayan ABD yönetiminin önümüzdeki dönemde Irak’a ilişkin tutumu ise merak konusu.
Tavsiye Et
Pakistan’da “medrese katliamı”
Pakistan güvenlik güçlerinin el-Kaide üyelerini barındırdığı gerekçesiyle Afganistan sınırı yakınlarındaki Çingay köyündeki bir medreseye 30 Ekim’de düzenlediği hava saldırısında, aralarında küçük çocukların da bulunduğu 80’den fazla öğrenci hayatını kaybetti. Bayram dönüşü tüm öğrencilerin okulda hazır olması nedeniyle kayıp bilançosu çok ağır oldu. Pakistan ordusu, ölenlerin militan olduğunu iddia ederken; yerel yöneticiler, öldürülenlerin masum siviller olduğunu ileri sürdü. Saldırı haberini alan bölge halkı, medresenin bulunduğu köye akın etti. Ülkenin birçok kentinde sokağa dökülen halk Bush, Müşerref ve ABD aleyhinde sloganlar atıp, gösteri düzenledi. Har kenti yakınında 5 bin aşiret üyesinin Taliban lideri Molla Ömer lehine gösteri yapmasının akabinde gerçekleşen bu saldırının, Pervez Müşerref yönetiminin bölgedeki güvenlik sorumluluğunu Bajur’daki aşiret liderleriyle Taliban yanlısı güçlere bırakmasına dair anlaşmanın imzalanacağı gün gerçekleştirilmesi, çeşitli spekülasyonları da beraberinde getirdi.
Tavsiye Et
Fransa’ya ilk misilleme Asker’den
Fransız Parlamentosu’nun sözde “Ermeni Soykırımı”nın reddedilmesini suç sayan kararının ardından Türk tarafından beklenen ilk pratik misilleme, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ’un sözlerinde kendini gösterdi. Başbuğ, 15 Kasım’da KKTC’nin kuruluşunun 23. yıldönümü için düzenlenen resepsiyonda yaptığı açıklamada Fransa’yla tüm askerî ilişkilerin askıya alındığını söyledi. Ayrıca daha önce gerçekleştirilen üst düzey askerî ziyaretlerin artık yapılmayacağını belirtti. Bu çerçevede önümüzdeki ay yapılması planlanan Türkiye-Fransa Savunma İşbirliği Toplantısı’nın iptali gündeme geldi. Buna karşılık Fransa Savunma Bakanlığı’ndan sözcü Jean-Francoibs Bureau, bu yönde kendilerine bir bilgi gelmediğini, bu kararı iki ülke arasında kriz veya önemli bir sorunun işareti olarak görmediklerini söyledi. Bureau, ayrıca açıklamanın siyasi bir yetkiliden değil askerden geldiğini hatırlatıp, “duyurunun şu ana dek somut etkisi olmadı” dedi.
Tavsiye Et
Erdoğan ve Bahçeli “güven tazeledi”
AKP İkinci Olağan Kongresi 11 Kasım’da yapıldı. Tek aday olan Başbakan Erdoğan beklendiği üzere, yeniden genel başkanlığa seçildi. Kongrede yeni bir düzenlemeyle genel başkan adaylığı için delege toplam sayısının beşte birinin imzasını alma şartı getirildi. Bununla Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda parti içi istikrarın korunmasının hedeflendiği iddia edildi. Ayrıca Abdullah Gül’ün salona alkışlar eşliğinde Erdoğan’dan önce girmesi halefinin Gül olduğu iddialarını artırdı.
MHP’nin Sekizinci Olağan Kongresi ise 19 Kasım’da toplandı. Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın adaylığını açıklaması kongre öncesi gerginliğe yol açtı. Özdağ’ın partiden ihraç edilmesiyle, Devlet Bahçeli tek aday olarak katıldığı kongrede, oybirliğiyle yeniden genel başkanlığa seçildi. Kongrede Bahçeli’nin, Mehmet Ağar ve AKP’ye yönelttiği ağır eleştirilerin yanı sıra, merkezin sağına ve soluna da mesajlar göndermesi kayda değer bir diğer önemli gelişmeydi.
Tavsiye Et
İsrail, Filistinlileri katletmeye devam ediyor
Hamas’ın iktidarda olması nedeniyle uluslararası güçlerin yardımlarını kestiği Filistin’de, ulusal birlik hükümeti kurma çabaları sürerken; Filistin halkı İsrail’in akıl almaz saldırılarına hedef oluyor. Gazze’den çekildiğini açıklamasına karşın İsrail ordusunun Beyt Hanun’da 1 Kasım’da başlattığı “Güz Bulutları” operasyonunda, aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun bulunduğu 60’tan fazla Filistinli hayatını kaybetti. Arap ve İslam ülkelerinin çağrısıyla BM Güvenlik Konseyi’ne getirilen katliamı kınayan karar tasarısı ise, her zamanki gibi ABD’nin vetosuna takıldı. Saldırılarında kimyasal silah kullanmaktan çekinmeyen İsrail’e karşı herhangi bir yaptırım söz konusu dahi edilmezken; İsrail’in 4 aydır devam eden saldırılarında 300 kadar Filistinli katledildi.
Öte yandan Hamas ile el-Fetih yetkilileri, İsmail Haniye’nin başbakan olmayacağı bir ulusal birlik hükümeti kurulması konusunda 6 Kasım’da anlaştı. Kurulacak yeni hükümetin ayrıntıları konusunda görüşmeler devam ediyor.
Tavsiye Et
AB’den Kıbrıs kararına bir ay erteleme
Türkiye’nin AB üyelik sürecinde kritik kararın verileceği 14-15 Aralık’taki AB Zirvesi öncesi, müzakere sürecinin geleceğine ilişkin İlerleme Raporu ve Strateji Belgesi açıklandı. 8 Kasım’da açıklanan raporda, özellikle Türkiye ile ilgili ifade hürriyeti, asker-sivil ilişkileri, dinî hürriyetler, Güneydoğu ve yargı meselelerinin altı çizilirken, beklentilerin aksine Kıbrıs konusunda herhangi bir tavsiyede bulunulmadı. Böylece dönem başkanı Finlandiya’nın Kıbrıs planı konusundaki kararı, bir ay ertelenmiş oldu. Raporda, reform sürecinde bir yavaşlama olduğuna dikkat çekilirken; Türkiye’den ifade özgürlüğü, gayrimüslim cemaatler ve kadın konuları ile asker-sivil ilişkilerinin AB standartlarına getirilmesi isteniyor.
Açıklanan İlerleme Raporu’na tepki gösteren Ankara, Kıbrıs sorununun Türkiye’nin AB’ye katılım sürecine karşı kullanılmamasını istedi. Yine Kıbrıs sorununun BM çatısı altında çözülmesi ve Ada’daki kısıtlamaların karşılıklı olarak kaldırılması gerektiği vurgulandı.
Tavsiye Et
Atilla Yayla’ya Kemalist öfke
AKP’nin İzmir’de düzenlediği AB paneline konuşmacı olarak katılan Liberal Düşünce Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı ve Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Atilla Yayla’nın konuşması sert bir tartışmayı beraberinde getirdi. Konuşmasında Kemalizm’i gericilik olarak nitelendirmesi ve Atatürk’ün heykellerinden bahsederken “bu adam” deyimini kullanması medyada geniş yer bulduktan sonra Gazi Üniversitesi Rektörü Kadri Yamaç, Yayla’nın üniversitede ders vermesinin engelleneceğini bildirdi. Bunun üzerine açıklama yapan Yayla sözlerinin arkasında durduğunu, kendisine yöneltilen eleştirilerin bir linç kampanyası haline dönüştüğünü ve düşünce özgürlüğüne aykırı olduğunu iddia etti. Paneli düzenleyen AKP yöneticileri ise Yayla’nın sözlerinin talihsizlik olduğunu, son derece üzgün ve şaşkın olduklarını, AKP’ye mal edilmemesi gerektiğini ifade ettiler.
Tavsiye Et
Şûrada İmam-Hatip tartışması
Yedi yıl aradan sonra 13 Kasım’da Ankara’da on yedincisi yapılan Milli Eğitim Şûrası’nda gündemin en tartışmalı konusu yine İmam-Hatip meselesi oldu. Cumhurbaşkanı ile YÖK Başkanı’nın davet edildikleri halde katılmadıkları şûranın ikinci gününde meslek liselerine uygulanan farklı katsayının kaldırılması yönünde oyçokluğuyla karar alındı. 66 kişi katsayının kaldırılmasına olumlu oy verirken, 4 kişi karşı yönde oy kullandı. Katılımcıların bir kısmı, İmam-Hatiplilerin üniversiteye girişini kolaylaştıracağı gerekçesiyle protesto ettikleri oylamaya katılmadı. Üçüncü gün bu kararın iptaline yönelik verilen bir önerge oyçokluğuyla reddedildi. Yaşanan büyük tartışmaların ardından, dördüncü gün sunulan yeni bir teklif kabul edildi. Buna göre tüm lise mezunlarına üniversiteye girişte seçtikleri alana göre katsayı uygulanacak. Öğrenciler alan seçimini okul türüne bakılmaksızın girdikleri olgunluk sınavıyla yapacak. Olgunluk sınavı sonrasında meslek lisesi mezunu bir öğrenciyle düz lise mezunu bir öğrencinin üniversitelerin farklı bölümlerine girebilme şansı böylece eşitlenecek.
Beş gün süren şûraya yönelik çeşitli tepkiler ortaya çıktı. ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan şûranın ‘planlanmış’ olduğunu iddia ederken, bu kararın “seçim yatırımı” olduğu iddiası da dillendirildi. Zira bu kararlar ancak tavsiye niteliğinde ve YÖK’ün sorumluluk alanına girdiğinden gerçekleşme ihtimali düşük. Bu iddialara cevap veren Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ise, bu kararın din üzerinden siyaset yapmakla ilişkilendirilemeyeceğini “İmam-Hatip okulları üzerinden küçük politika yapılmasını tek kelimeyle iğrenç” bulduğunu belirtti.
Tavsiye Et
ABD işgali sonrası şiddet olaylarının hiç bitmediği ve hemen her gün onlarca sivilin öldürüldüğü Irak iç savaşın eşiğinde. 23 Kasım günü Şiilerin yoğunlukta olduğu Bağdat’ın Sadr kentinde düzenlenen bombalı saldırılarda 215 kişinin ölmesi, ülkedeki mezhep çatışmalarını körükledi. Saldırıların ardından Bağdat’ta sokağa çıkma yasağı ilan edilmesine rağmen Şiiler misilleme başlattı. “İntikam saldırıları” adı altında cami ve evlere saldıran Şii Mehdi Ordusu milisleri, 30’dan fazla Sünni’yi öldürdü. Şiddetin had safhaya çıktığı olaylar sırasında Cuma namazından çıkan 6 kişi diri diri yakıldı. Olayın askerî bölgenin yakınında yaşandığı, ancak güvenlik güçlerinin müdahale etmediği de kaydedildi.
Kufe kentindeki cuma namazında konuşan Mukteda es-Sadr, Şiilere yönelik saldırıların Sünni din adamlarınca yapılacak çağrılarla durdurulmasını isterken; işgal gücü olarak güvenliği sağlamadıkları gerekçesiyle ABD’yi suçladı.
Irak’taki bu gelişmeler hükümet krizini de beraberinde getirdi. Şiiler, Başbakan Nuri el-Maliki’nin Ürdün’de ABD Başkanı Bush’la görüşmesi durumunda meclis ve bakanlar kurulu üyeliklerini askıya alacaklarını açıklayarak, hükümetten çekilme tehdidinde bulundular. Başbakan Maliki başta olmak üzere, hükümet yetkilileri ve tüm Irak halkı diken üstünde.
Öte yandan, Irak’ın Duceyl kasabasında 148 Şii’yi öldürmek ve insanlığa karşı suç işlemekten yargılanan Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin idam cezasına çarptırıldı. Saddam hakkındaki idam kararının Irak’taki iç savaşı körüklediği yönünde yorumlar yapılırken, idam cezasının infaz edilip edilmeyeceği ise tartışma konusu.
Tavsiye Et