Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (August 2008) > Müzik
Müzik
İzmir Hatırası / Smyrna Recollections
Muammer Ketencoğlu
Yapım: Kalan Müzik, 2007
Re­be­ti­ko, Ba­tı Ana­do­lu folk­lo­rü ve Bal­kan mü­zi­ğin­de ül­ke­mi­zin en ta­nın­mış si­ma­sı olan Mu­am­mer Ke­ten­coğ­lu, İz­mir Ha­tı­ra­sı’nda 1922’de gay­ri­müs­lim nü­fu­sun göç et­me­sin­den ön­ce­ki çok-kül­tür­lü İz­mir’in tür­kü­le­rin­den bir seç­ki su­nu­yor din­le­yi­ci­le­ri­ne. Yüz­yıl­lar­ca bir ara­da hu­zur içe­ri­sin­de ya­şa­yan Türk­ler, Rum­lar ve Ya­hu­di­lerin İz­mir’in­den ka­lan ha­tı­ra­lar­dan olan ve Türk­çe, Rum­ca ve Ya­hu­di İs­pan­yol­ca­sı (La­di­no) dil­le­rin­de söy­le­nen tür­kü­ler­den olu­şan bu al­bü­mü ha­zır­lar­ken Ke­ten­coğ­lu, an­ne­sin­den öğ­ren­di­ği tür­kü­ler­den, TRT Türk Halk Mü­zi­ği re­per­tu­va­rın­dan ve Ali Fu­at Ay­dın ile Jak Esim’in der­le­me­le­rin­den ya­rar­lan­mış. Ça­lış­ma­la­rı sı­ra­sın­da der­le­di­ği yüz­ler­ce tür­kü­den on kü­sur ka­da­rı­nı seç­mek onun için hay­li zor ol­muş. Yap­tı­ğı ıs­rar­lı ça­lış­ma­la­ra rağ­men İz­mir­li Er­me­ni­le­re ve le­van­ten­le­re ait tür­kü ör­nek­le­ri­ne rast­la­ma­mış ol­ma­sı ne­ti­ce­sin­de al­büm­de Er­me­ni­ce her­han­gi bir eser yer al­mı­yor. Mu­am­mer Ke­ten­coğ­lu ve Cen­giz Onu­ral’ın dü­zen­le­me­le­ri­ni yap­tı­ğı al­bü­mün or­ta­ya çık­ma­sın­da 38 pro­fes­yo­nel ve ama­tör mü­zis­ye­nin eme­ği var. Hüs­nü Şen­len­di­ri­ci, Ja­net ve Jak Esim, Yo­ta Mi­ha­le­vi, Der­ya Tür­kan, Mu­rat Ay­de­mir ve Gök­sel Bak­ta­gir, ça­lış­ma­da adı ge­çen sa­nat­çı­lar­dan ba­zı­la­rı. Al­büm­le bir­lik­te ya­yın­la­nan 96 say­fa­lık ki­tap­çık­ta İz­mir Türk ve Rum halk tür­kü­le­ri ile İz­mir Ya­hu­di ta­ri­hi hak­kın­da der­len­miş önem­li bil­gi­ler yer alı­yor. Es­ki İz­mir’in çok-kül­tür­lü şe­hir ha­ya­tı­nın zen­gin ve kar­ma­şık mü­zik ge­le­ne­ği­ni bü­tün­lük­lü ola­rak su­nan ki­tap­lar ya da al­büm­ler ya­yın­lan­ma­mış ol­du­ğu­nu vur­gu­la­yan Ke­ten­coğ­lu, böy­le bir al­büm yap­ma­sın­da­ki te­mel sai­ki ken­di­si­ni bü­yü­ten şeh­re bir he­di­ye bı­rak­ma is­te­ğiy­le açık­lı­yor. İz­mir Ha­tı­ra­sı, hem şe­hir ta­ri­hi hem de kül­tür ta­ri­hi açı­sın­dan çok önem­li bir ar­şiv ça­lış­ma­sı… /Cihat Arınç

 


Tavsiye Et
Dini Klâsikler
Bekir Sıdkı Sezgin
Yapım: Kaf Müzik, 2006
1936 yı­lın­da İs­tan­bul’un Şeh­re­mi­ni sem­tin­de, Ha­fız Hü­se­yin Efen­di ile Fe­ri­de Ha­nım’ın oğ­lu ola­rak dün­ya­ya ge­len Be­kir Sıd­kı Sez­gin, ilk mu­si­ki tah­si­li­ni ba­ba­sı baş­ta ol­mak üze­re, Ha­fız Ha­san Ak­kuş, Fa­tih Ca­mii İma­mı Ah­med Ra­sim Efen­di (Fi­li­be­li Arap Ha­fız), Ha­fız Ah­med Efen­di ve Ha­fız Sa­det­tin Efen­di’den gör­dü. 1946-1948 yıl­la­rı ara­sın­da git­ti­ği İz­mir’de Ra­kım El­kut­lu ile ta­nış­tı ve onun eser­le­ri­ni bi­za­ti­hi ken­di­sin­den öğ­ren­di. Üç bu­çuk ya­şın­da Kur’an-ı Ke­rim’i hıf­zet­me­ye baş­la­yan Sez­gin, hıf­zı­nı beş ya­şın­day­ken ta­mam­la­dı. Or­ta­oku­lun son sı­nıf­la­rı­na ka­dar özel mu­si­ki ders­le­riy­le di­nî mu­si­ki­nin her for­mu­na ait eser­ler meşk eden Sez­gin, da­ha son­ra mev­lid­han Ha­fız Me­cid Se­si­gür, La­le­li Ca­mii Baş­mü­ez­zi­ni Ha­fiz Nu­man, Nu­ru­os­ma­ni­ye Ca­mii İma­mı Ha­fiz Ha­san Efen­di’den na’t, mev­lid, ezan, ta­lim, mah­rec-i hu­ruf ders­le­ri al­dı. Ar­dın­dan ba­ba­sı­nın da teş­vi­kiy­le İs­tan­bul Be­le­di­ye Kon­ser­va­tua­rı’na gir­di. 1959’da İz­mir Rad­yo­su’nun sı­na­vı­nı ka­za­na­rak gö­re­ve baş­la­dı. Ay­nı yıl için­de so­list, bir di­ğer sı­nav­la da “Bi­rin­ci sı­nıf ses sa­nat­kâ­rı” ün­va­nı­nı al­dı. 1967 yı­lın­dan iti­ba­ren ay­nı ku­ru­luş­ta staj­yer sa­nat­kâr­la­ra öğ­ret­men­lik yap­tı. 1973’te İz­mir Rad­yo­su’nda “Kla­sik Ko­ro Şe­fi” ol­du. 1976’da İs­tan­bul Dev­let Türk Mu­si­ki­si Kon­ser­va­tua­rı Öğ­re­tim Üye­li­ği’ne ge­ti­ril­di. Ay­nı ta­rih­ler­den baş­la­ya­rak İs­tan­bul Rad­yo­su ses sa­nat­kâr­lı­ğı­nı, Kü­çük Ko­ro Şef­li­ği’ni ve TRT Mer­kez De­net­le­me Ku­ru­lu Üye­li­ği’ni bir­lik­te yü­rüt­tü. 1980 yı­lın­da TRT’den emek­li ol­duk­tan son­ra kon­ser­va­tu­ar­da­ki gö­re­vin­den de ay­rıl­dı. 1971-1983 yıl­la­rı ara­sın­da çe­şit­li Av­ru­pa ül­ke­le­rin­de kon­ser­ler ver­di. 1985 yı­lın­da özel bir an­laş­ma ile İTÜ Türk Mu­si­ki­si Dev­let Kon­ser­va­tua­rı’nda öğ­re­tim üye­li­ği­ne baş­la­yan Sez­gin, 1996’da ve­fat et­ti. Kaf Mü­zik’in ha­zır­la­dı­ğı üç CD’lik al­büm di­zi­si­nin bu so­nun­cu­sun­da Be­kir Sıd­kı Sez­gin, Hi­caz ma­ka­mın­da ikin­di eza­nı, Rast Na’t-ı Mev­la­na, aşr-ı şe­rif ve mev­lid-i şe­rif­ten bir ba­hir dı­şın­da, Su­zi­dil, Se­gah, Be­ya­ti, Mu­hay­yer, Hi­caz ve Şeh­naz ma­kam­la­rın­da du­rak, tev­şih, ka­si­de, na’t, şuğl ve ila­hi­ler ses­len­di­ri­yor. /Cihat Arınç

Tavsiye Et
Geçmişin Musiki Mirasına Bakışlar
Bülent Aksoy
İstanbul: Pan Yayıncılık, 2008
Türk mu­si­ki­si­nin ta­ri­hiy­le il­gi­li araş­tır­ma ve in­ce­le­me ya­zı­la­rıy­la ta­nı­nan Bü­lent Ak­soy, geç­miş­te ka­le­me al­dı­ğı ba­zı ma­ka­le ve kon­fe­rans teb­liğ­le­ri­ni bu ki­ta­bın­da top­la­mış. Ki­tap, Türk mu­si­ki­si li­te­ra­tü­rün­de yer et­miş pek çok ez­be­ri bo­zu­yor ve çok iyi bi­lin­di­ği sa­nı­lan ba­zı teo­rik id­di­ala­rın te­mel­le­ri­ni sal­lı­yor. Söz ge­li­mi “Fa­sıl Mu­si­ki­si Di­van Ede­bi­ya­tı­nın Mu­si­ki­si mi­dir?” baş­lık­lı ilk ma­ka­le­de, Os­man­lı mu­si­ki­si­nin bir güf­te mu­si­ki­si ol­du­ğu ve di­van şi­i­ri­ne ba­ğım­lı ol­du­ğu id­di­ala­rı­nı, hat­ta bu se­bep­le “di­van mu­si­ki­si” ola­rak ad­lan­dır­ma ça­ba­la­rı­nı Hü­se­yin Saa­det­tin Arel ve Yet­kin Özer’in eser­le­ri­ne atıf­la eleş­ti­rel bir göz­le de­ğer­len­di­ri­yor. So­nuç ise var olan ez­be­ri te­yit eder ma­hi­yet­te de­ğil: “[Bir­çok eser bi­re­bir ana­liz edil­di­ğin­de gö­rü­lür ki,] aruz vez­ni­nin ka­lıp­la­rı sa­bit, de­ğiş­mez ka­lıp­lar­dır; oy­sa usul ha­re­ket­li bir ya­pı­dır. Tıp­kı ma­kam gi­bi usul de ‘açık’ bir ya­pı­dır. Bel­li bir usu­lün ya­pı­sı za­man­la de­ği­şip zen­gin­le­şe­bi­lir. Bir usul baş­ka usul­ler­le bir­leş­ti­ri­le­rek ye­ni ya­pı­lar ku­ru­la­bi­lir. Usu­lün vu­ruş­la­rı da par­ça­la­nıp ar­tı­rı­la­bi­lir…” (s. 21) Bes­te­nin güf­te­ye ba­ğım­lı ol­ma­yı­şı sa­de­ce usul ve ve­zin hak­kın­da­ki for­mel tar­tış­ma­lar­la sı­nır­lı de­ğil­dir; içe­rik tar­tış­ma­la­rın­da da di­le ge­ti­ril­di­ği üze­re hü­zün­lü bir güf­te­nin ne­şe­li bir bes­tey­le bir ese­re dö­nüş­tü­ğü­nün ör­nek­le­ri sa­yı­ca hiç de az de­ğil­dir. Bu­ra­dan ha­re­ket­le, Türk mu­si­ki­si­nin di­van şi­i­ri­nin bir uzan­tı­sı ol­du­ğu şek­lin­de­ki al­gı­nın doğ­ru ol­ma­dı­ğı an­la­şı­la­bi­lir. Ak­soy ki­ta­bın­da baş­ka ez­ber­le­ri de sor­gu­lu­yor. Os­man­lı mu­si­ki ge­le­ne­ğin­de ka­dı­nın ye­ri, Os­man­lı mu­si­ki kül­tü­rün­de mer­kez-çev­re iliş­ki­si, şar­ki­yat­çı­lı­ğın Cum­hu­ri­yet dö­ne­mi mu­si­ki tar­tış­ma­la­rı üze­rin­de­ki et­ki­le­ri gibi di­ğer tar­tış­ma­lı ko­nu­la­rı ele alı­yor. Bu­nun ya­nı sı­ra ma­ka­mın ta­nı­mı üze­ri­ne bir ma­ka­le, Kan­te­mi­roğ­lu hak­kın­da bir baş­ka ma­ka­le, “Türk Mu­si­ki­si” te­ri­mi hak­kın­da bir ya­zı, Cum­hu­ri­yet dö­ne­mi dev­let rad­yo­su­nun Türk mu­si­ki­si üze­rin­de­ki et­ki­le­ri­ne da­ir bir ma­ka­le yer alı­yor. Ba­zı hu­su­sî mev­zu­lar üze­ri­ne de bir­kaç ya­zı bu ma­ka­le­le­re eş­lik edi­yor. Türk mu­si­ki­si li­te­ra­tü­rü hak­kın­da tas­vir edi­ci yak­la­şım­la­rın öte­si­ne ge­çe­rek da­ha so­run­sal­laş­tı­rı­cı yak­la­şım­la­rın ge­liş­ti­ri­le­bil­me­si­ne ve yay­gın­lık ka­zan­ma­sı­na bü­yük kat­kı­lar sağ­la­ya­bi­le­cek bir ki­tap. /Cihat Arınç

 


Tavsiye Et