Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (February 2010) > Panorama
Panorama
Anayasa Mahkemesi’nden tartışmalı iptal kararı
Anayasa Mahkemesi, askerlerin örgütlü suçlara karışmaları halinde sivil mahkemelerde yargılanmalarına ilişkin 26 Haziran’da Meclis’ten geçen ve 9 Temmuz’da yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK)’nda yapılan düzenlemeyi 21 Ocak’ta verdiği kararla iptal etti. İptal davasını CHP Grup Başkanvekilleri Hakkı Süha Okay, Kemal Kılıçdaroğlu ve Kemal Anadol açmışlardı. Değişiklik, askerî mahkemelerin örgütlü suçlarla ilgili yetki alanını “sıkıyönetim ve savaş hali”yle sınırlıyordu. İptal kararıyla birlikte askerin yetki alanı yeniden genişledi. Mahkeme, iptal kararı, gerekçesi Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra geçerli olacağı için, yürütmeyi durdurma kararı da aldı. Bu kararın devam eden birçok soruşturma ve davayı etkilemesi bekleniyor. Bunlar arasında, Ergenekon Davası’yla bağlantılı olarak görevdeki askerler hakkında yürütülen soruşturmalar, Albay Cemal Temizöz’ün yargılandığı JİTEM Davası, askerî mahkemenin yeniden sivil mahkemeye gönderdiği Şemdinli Davası, Ankara’da Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndaki “kozmik oda”nın aranması da bulunuyor. Kararın ülkede militarizmi pekiştirdiği yönünde yorumlar yapılırken, AK Parti’nin karara cevaben Anayasa değişikliği konusuna hız vereceği de kulislerde konuşuluyor.

Tavsiye Et
Ermenistan geri adım sinyalleri veriyor
Ermenistan Anayasa Mahkemesi, 10 Ekim 2009’da Zürih’te imzalanan Türkiye-Ermenistan Protokolleri ile ilgili kararını 12 Ocak’ta açıkladı. Mahkeme, protokolleri Ermenistan Anayasası’na uygun bulurken, gerekçeli kararında protokollerin yürürlüğe girmesini soykırımın tanınması şartına bağladı. Bu kararın Ermenistan meclisinde protokolleri onaylama sürecinin yolunu açtığı belirtiliyor. Fakat kararda Bağımsızlık Bildirgesi’ne atıfta bulunulması ve soykırım iddialarının tanınmasının bir önşart gibi öne sürülüyor olması Ankara’yı kızdırdı. Ankara, “Söz konusu kararda, protokollerin lafzına ve ruhuna aykırı önkoşullar ve kısıtlayıcı hükümlerin zikredildiği tespit edilmiştir. Bu yaklaşım tarafımızdan kabul edilemez.” şeklinde bir açıklama yaptı. Daha sonra Ermenistan Dışişleri Bakanı Edvard Nalbantyan ile uzun bir telefon görüşmesi yapan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “O da kararın protokollerde başta anlaşılan hususu etkilemediğini söyledi. Ancak biz bu konuda daha açık ve net görüşler istiyoruz.” dedi.
Protokollerin onaylanması için gerekli belgeleri parlamentoya gönderdiği bildirilen Ermenistan hükümetinin, Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın protokollerden imzasını çekebilmesine imkan tanıyan bir yasayı hazırlamakta olduğu konuşuluyor.

Tavsiye Et
Taraf “Balyoz”la gündemi sarstı
20 Ocak’ta Taraf gazetesi, 2002-2003 yıllarına ait yeni bir darbe planını daha gündeme taşıdı. Habere göre, Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan, AK Parti’yi hükümetten düşürmek için “Balyoz” isimli bir darbe planı hazırlattı. İstanbul/Selimiye Kışlası’ndaki “rutin” seminerde bir araya gelen 29’u general 162 subay, masa başında darbe provası yaptı. İddiaya göre ilk aşamada, medya ve ekonomi sektörlerindeki “dost” unsurların da yardımıyla darbe için uygun psikolojik ortamın hazırlanması ve Fatih ile Beyazıt camilerine Cuma namazı vakti bomba atmak gibi kaosa yol açacak bir dizi somut eylemin düzenlenmesi öngörülüyor. İkinci aşamada, planı hazırlayanlara göre halkı devlete ve rejime karşı “kışkırtan” tüm dernek, vakıf ve kuruluşların kapatılarak yöneticilerinin ve bazı gazetecilerin tutuklanması; irticai, bölücü ve yıkıcı terör örgütlerine mensup kişi, kurum ve kuruluşların malvarlıklarına el konulması var. Son aşama ise darbenin ardından TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu başbakanlığında “milli mutabakat hükümeti” kurulmasını içeriyor.
TSK ise internet sayfasında iddiaları sert bir dille yalanladı. Plan seminerinin gayesinin, “Dış tehdide ilişkin olarak hazırlanan harekat planlarını geliştirmek ve ilgili personelin eğitimlerini sağlamak” olduğu iddia edildi. CHP lideri Baykal “Darbe yok, darbe iddiaları var” derken, MHP lideri Bahçeli orduyu yıpratmaya yönelik bir kampanyanın olduğunu, fakat TSK’nın açıklamalarını da tatmin edici bulmadıklarını dile getirdi. Sert bir açıklama yapan Başbakan Erdoğan ise darbe planından haberdar olduklarını, fakat iktidarları süresince bunlara karşı dik durduklarını belirtti. Haberin ardından ülkenin çeşitli yerlerinde darbe karşıtı gösteriler ve suç duyuruları yapıldı.

Tavsiye Et
İsrail “rahatsız”
Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi Oğuz Çelikkol ile İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon arasında 11 Ocak’ta yapılan görüşmede yaşananlar, iki ülke arasında yeni bir krize yol açtı. Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde geçen bir sahne nedeniyle duyulan rahatsızlığı iletmek üzere Ayalon’un İsrail Parlamentosu Knesset’teki makamına çağrılan Çelikkol, daha alçakta bulunan bir koltuğa oturtuldu, ardından da bu durumu görüntülemesi için İsrail medyası odaya çağrıldı. Ayalon, Çelikkol’un elini sıkmayı reddettiği gibi, İbranice olarak medyaya, “Bizim altımızda oturduğunun ve burada sadece bir bayrak bulunduğunun görünmesini istiyoruz” dedi.
Çelikkol’a yapılan muamele, Türk Dışişleri’ni harekete geçirdi. İsrail’in Ankara Büyükelçisi Gaby Levy, Dışişleri Bakanlığı’na çağrılarak Türkiye’nin duyduğu rahatsızlık en üst düzeyde bizzat Müsteşar Feridun Sinirlioğlu tarafından aktarıldı. Türkiye’den gelen tepkiler üzerine İsrail hükümeti “diplomatik duruşun gözden geçirileceği” açıklamasını yaptı. Ankara’nın açıklamayı yeterli bulmaması üzerine İsrail Cumhurbaşkanı ve Başbakanı’nın devreye girmesiyle Ayalon, Çelikkol’a ve Türk halkına yönelik bir özür mektubu gönderdi.
Ankara istediğini almasına rağmen İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak 17 Ocak’ta gerçekleştirdiği Ankara ziyareti’nde sadece Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşebildi.
Medyada, İsrail’in Türkiye’nin Ortadoğu’da son zamanlarda oynadığı etkin rolden ve Filistin, özellikle de Gazze meselesindeki söylemlerinden rahatsız olduğu yorumları yapılıyor.

Tavsiye Et
Filistin’e yol açıldı
Gazze’ye, 2006’dan bu yana uygulanan ambargoyu delmek ve yaşanan drama dikkat çekmek üzere insani yardım malzemesi taşıyan “Filistin’e Yol Açık” konvoyu düzenlendi. 6 Aralık’ta İngiltere’den yola çıkan konvoy, Fransa, İtalya, Yunanistan, Türkiye, Suriye, Ürdün ve Mısır üzerinden Gazze’ye, İsrail’in “Dökme Kurşun Operasyonu”nun yıldönümü olan 27 Aralık’ta ulaşmayı planlıyordu. 15-19 Aralık’ta Türkiye’den geçen ve 25 Aralık’ta Ürdün’ün Akabe Limanı’na ulaşan konvoy, Mısır’ın itirazı üzerine Suriye’ye geri dönerek Lazkiye üzerinden deniz ve hava yoluyla Mısır’ın Ariş Limanı’na, toplamda 4.600 km yol kat ederek ulaşabildi. Mısır yönetimi her aşamada bin bir güçlük çıkarırken, Mısır polisiyle konvoydakiler arasında küçük çaplı çatışmalar yaşandı. Türkiye’nin diplomatik girişimleri sayesinde konvoy 6 Ocak’ta Gazze’ye girebildi. 17 ülkeden farklı görüşlere mensup yüzlerce kişinin 200 araçla katıldığı konvoydan, yardım malzemeleriyle dolu 153 aracın Gazze’ye girmesine izin verildi. Coşkuyla karşılanan ve yaklaşık iki gün bölgede kalan konvoyun benzerlerinin gelmesi Gazze halkının en büyük beklentisi.

Tavsiye Et
İstanbul, Afgan Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı
25 Ocak’ta İstanbul, “Türkiye-Afganistan-Pakistan Üçlü Zirvesi”ne ev sahipliği yaptı. Afganistan’ı Cumhurbaşkanı Hamid Karzai, Pakistan’ı Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari ve Türkiye’yi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül temsil etti. Dördüncüsü düzenlenen zirvede, Afganistan ile Pakistan arasında üst düzeyde yakınlaşma sağlanması ve işbirliği mekanizmalarının güçlendirilmesi konuları masaya yatırıldı. Genelkurmay ve güvenlik birimlerinin görüşmelerinde ise Afgan ordusunun eğitimi başta olmak üzere güvenliğe ilişkin birçok konu ele alındı.
26 Ocak’ta ise Afganistan’a komşu ülkelerin katıldığı “Asya’nın Kalbinde Dostluk ve İşbirliği Zirvesi” düzenlendi. Cumhurbaşkanı Gül’ün ev sahipliği yaptığı toplantıya Karzai ve Zerdari’nin yanı sıra İran, Çin, Tacikistan ve Türkmenistan’dan üst düzey yetkililer katıldı.
Heyetler İstanbul’daki yoğun gündemin ardından Londra’ya geçerek 28 Ocak’ta 70 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen Afganistan Konferansı’na katıldı. Konferansta Afganistan ve uluslararası toplum arasında yürütülmekte olan işbirliği ve önümüzdeki dönemde yapılması gerekenler tartışıldı.

Tavsiye Et
Haiti depremle yıkıldı
12 Ocak’ta Haiti 7 şiddetinde bir depremle sarsıldı. Haiti’nin başkenti Port-au-Prince’in 25 km güneybatısında yerin sadece 13 km altında gerçekleşen sarsıntıyı, en büyükleri 5 ve 5,5 büyüklüğünde olmak üzere 14 artçı şok izledi. Son iki yüzyıldır Haiti’de gerçekleşen bu en büyük depremde ölenlerin sayısı 150 ila 200 bin civarında, yaralıların sayısı ise 250 bin olarak tahmin ediliyor. Depremin etkisiyle yaklaşık bir milyon Haitili de evsiz kaldı. Ölenlerin morglarda yer kalmaması nedeniyle topluca gömüldüğü Haiti’de hükümet, 21 Ocak günü 80 binin üzerinde cesedin toplu mezarlara gömüldüğünü anons etti. Başkanlık sarayı da dâhil birçok ev ve işyerinin yerle bir olduğu, su ve yiyecek sıkıntısının yaşandığı ülkede yardımların zamanında ulaşmaması nedeniyle kargaşa ve yağma olayları da yaşandı. 9 milyon nüfuslu ülkede Kızılhaç, depremden yaklaşık 3 milyon kişinin etkilendiğini duyurdu. Haiti, Batı Yarımküre’nin en fakir ülkesi ve BM Kalkınma Programı’nın İnsani Gelişme Endeksi’ne göre 182 ülke içinde 149. sırada yer alıyor.

Tavsiye Et
“Amiral gemisi” kaptan değiştirdi
Hürriyetgazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, 2 Ocak’ta 20 yıldır sürdürdüğü görevinden ayrıldı. Özkök, Hacettepe Üniversitesi’ndeki öğretim üyeliği görevini 1986’da bırakıp Hürriyet gazetesinde çalışmaya başlamıştı. Hürriyet’te önce yayın danışmanı, sonra Ankara temsilcisi ve son olarak da genel yayın yönetmeni pozisyonlarında bulundu. “411 El Kaosa Kalktı” gibi ülkenin kritik dönemlerinde attığı manşetlerle hatırlanacak olan Özkök, yönetim kurulu üyeliğine ve gazetedeki yazılarına ise devam edecek.
Özkök’ün yerine gazetenin Ankara Temsilcisi Enis Berberoğlu getirildi. Uzun yıllar Cumhuriyet’in Ankara Bürosu’nda ekonomi muhabiri olarak çalışan Berberoğlu, CNN Türk’te ekonomi şefliği, Radikal’de köşe yazarlığının yanı sıra, Hürriyet’te haber koordinatörlüğü, Ankara temsilciliği ve köşe yazarlığı yaptı. Berberoğlu’ndan boşalan koltuğa Metehan Demir oturdu.
Doğan Medya Grubu’na bağlı gazetelerin Ankara temsilcileri içinde Başbakan Tayyip Erdoğan’la aynı uçakta uçabilen tek isim olan Berberoğlu’nun bu göreve getirilmesi, Hükümet’le arası açık olan Aydın Doğan’ın bir manevrası olarak yorumlanıyor.

Tavsiye Et
Selendi’de Roman gerginliği
Manisa’nın Selendi ilçesinde yılbaşı gecesi bir kahvehanede “Çingeneye çay yok” denmesi üzerine Roman vatandaşlarla ilçe halkı arasında başlayan gerginlik, beş gün sonra yeniden alevlenerek yaklaşık 1.000 kişinin Romanların yaşadığı bölgeye saldırmasıyla devam etti. Romanların evleri, çadırları ve araçları tahrip edilirken, “Selendi bizimdir, bizim kalacak” ve “Selendi’de Roman istemiyoruz” sloganları atıldı. Olayların ardından güvenlik amacıyla, ev ve kaldıkları naylon çadırlardan alınan 15’i çocuk ve 20’si kadın toplam 74 Roman vatandaş, Gördes ilçesine götürülerek yakınlarının evlerine yerleştirildi. “Roman Çalıştayı”nı düzenleyen Devlet Bakanı Faruk Çelik, saldırıyla ilgili olarak, “Olayların arkasında bir birikim, tahrik edenler de olabilir; araştırılıyor” dedi. Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Erdinç Çekiç ise Romanlara yönelikilk kez bu tür bir toplu hedef alma ve katliama varabilecek bir linç olayı yaşandığının altını çizerken, Romanların etnik bir çatışma içine çekilmek istendiğini fakat buna izin vermeyeceklerini belirtti.

Tavsiye Et
TÜSİAD’da Boyner dönemi başlıyor
TürkSanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) 21 Ocak’ta 40. Genel Kurulu’nu yaptı. 200 üyenin 198’inin oyunu alarak TÜSİAD’ın yeni başkanı seçilen Ümit Boyner, görevini Arzuhan Doğan Yalçındağ’dan devraldı. Başkan yardımcılığına Tayfun Bayazıt ve Haluk Dinçer seçildi. Yönetim kurulu üyeleri ise Cansen Başaran, Mehmet Ali Aydınlar, Erman Ilıcak, Ali Kibar, Volkan Vural, Muharrem Yılmaz ve Zafer Ali Yavan oldu. TÜSİAD’ın ikinci kadın başkanı olan Boyner, seçimin ardından yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin sadece cari işlemler açığı, istihdam açığı yoktur. Türkiye’nin demokrasi açığı da vardır” dedi ve 12 Eylül rejiminin kurulmasından neredeyse 30 yıl sonra hâlâ o dönemin “Darbe Anayasası”yla yönetilmeyi içlerine sindiremediklerini ifade etti.
Boyner 1963’te İstanbul’da doğdu. Liseyi ve üniversiteyi ABD’de okudu. 1985’te Türkiye’ye döndü. 20 yıl boyunca başta Chemical Bank olmak üzere çeşitli banka ve şirketlerde finansman yöneticisi olarak çalıştı. Cem Boyner ile evli olan Ümit Boyner’in iki çocuğu bulunuyor.

Tavsiye Et