Kullanıcı Adı: Şifre    
   
  veya Üye olun | Şifremi unuttum
  Arama / Gelişmiş Arama  
   
Skip Navigation LinksArşiv (March 2008) > Türkiye Siyaset > Sınır ötesi harekatın muhasebesi
Türkiye Siyaset
Sınır ötesi harekatın muhasebesi
Taha Özhan
TEZ­KE­RE ka­ra­rı­nın ar­dın­dan Ku­zey Irak’a yö­ne­lik baş­la­yan ha­va ope­ras­yon­la­rı­nı bek­len­di­ği üze­re bir ka­ra ha­re­ka­tı ta­kip et­ti. Tür­ki­ye da­ha ön­ce de­fa­lar­ca yap­tı­ğı sı­nır öte­si ope­ras­yo­nu bir kez da­ha ya­pı­yor. Şu­bat ayı­nın son gün­le­ri­ne denk ge­len bu ha­re­ka­tı geç­miş ope­ras­yon­lar­dan ayı­ran bir­kaç özel­lik bu­lu­nu­yor. Ön­ce­lik­le, Türk Si­lah­lı Kuv­vet­le­ri (TSK) PKK ile olan mü­ca­de­le­sin­de fa­sit ha­le gel­miş olan as­ke­rî tak­vi­mi­ni de­ğiş­tir­miş ol­du. Ya­ni kış şart­la­rın­da bu den­li bü­yük bir ope­ras­yo­nu ya­pa­rak, ba­har­la baş­la­yıp kış­la bi­ten as­ke­rî ha­re­ket­li­li­ği bü­tün se­ne­ye ya­ya­bi­le­ce­ği­ni gös­ter­di. İkin­ci­si, Irak iş­ga­li son­ra­sı TSK, ilk kez Irak top­rak­la­rın­da, ye­ni güç­ler den­ge­si­nin or­ta­sın­da bir ope­ras­yon ya­pı­yor. Üçün­cü­sü, se­çim son­ra­sı or­ta­ya çı­kan, Do­ğu ve Gü­ney­do­ğu’da sa­de­ce iki par­ti­ye yer açan sos­yo-po­li­tik at­mos­fer içe­ri­sin­de, Öca­lan’ın ya­ka­lan­ma­sın­dan bu ya­na bü­tün sos­yo­lo­jik kat­man­la­rı ha­re­ke­te ge­çi­re­cek et­ki­de bir ope­ras­yon ya­pı­lı­yor. Son ola­rak, ilk kez bir sı­nır öte­si ope­ras­yo­nu­muz bu den­li med­ya kir­li­li­ği içe­ri­sin­de, ade­ta ken­di ken­di­ne “em­bed­ded jo­ur­na­lism (iliş­ti­ril­miş ga­ze­te­ci­lik)” nö­bet­le­ri tu­tan med­ya­tik ger­çek­lik­le be­ra­ber yü­rü­yor. 
TSK, PKK ile 25 yı­la ya­kın bir za­man­dır mü­ca­de­le edi­yor. Eğer şu an ger­çek­le­şen ha­re­ka­tın bir de­ja vu ol­ma­dı­ğı­nı ken­di­mi­ze an­la­ta­mı­yor­sak ve eğer hâ­lâ as­ke­rî ope­ras­yon­la­rın PKK’yı bi­ti­re­ce­ği­ne inan­mı­yor­sak, bü­yük bir so­run var de­mek­tir. Da­ha da önem­li­si, ha­re­kâ­tın PKK’yı yok et­mek­ten zi­ya­de ka­yıp­lar­la me­kan de­ğiş­tir­me­ye (disp­la­ce­ment) zor­la­dı­ğı­nı dü­şü­nü­yor­sak; ye­ni ça­tış­ma me­ka­nı ve araç­la­rı­na ne ka­dar ha­zır­lık­lı­yız? En az dört ay­rı PKK’dan bah­se­di­len bir za­man di­li­min­de, han­gi PKK’yla, han­gi araç­lar­la mü­ca­de­le ede­ce­ğiz? Bü­tün bu su­al­le­rin ko­lay ce­vap­la­rı yok. Ama da­ha so­run­lu ola­nı, bu su­al­le­rin, ak­lın ye­ri­ni duy­gu­la­rın al­dı­ğı bir dö­nem­de ne­re­dey­se kim­se ta­ra­fın­dan so­rul(a)ma­ma­sı.
Tür­ki­ye Irak iş­ga­li be­la­sı­nı ba­şın­dan sav­ma­yı ba­şar­mış bir ül­ke. Irak iş­ga­li­ne or­tak ol­ma­sı için içe­ri­den ve dı­şa­rı­dan ge­len on­ca bas­kı­ya rağ­men, ABD’nin pe­şi­ne ta­kıl­ma­dı. Bu bi­le baş­lı ba­şı­na bir de­ğer ola­rak ka­bul edil­me­li. La­kin iş­gal son­ra­sı Tür­ki­ye’nin Irak si­ya­se­ti, biz­le­ri Ame­ri­kan iş­ga­li­ne or­tak ol­ma­yı red­de­den ül­ke­nin Tür­ki­ye olup ol­ma­dı­ğı­nı sor­gu­lar ha­le ge­tir­di. Ön­ce Türk­men kar­tı üze­rin­den Irak’ın si­ya­se­ten en az fonk­si­yo­na sa­hip et­nik un­su­ru­na odak­la­nıl­dı; ar­dın­dan Irak’ın bü­tün­lü­ğü söy­le­mi içe­ri­sin­de Ku­zey Irak’la iliş­ki­le­ri­miz yö­ne­ti­le­mez ha­le gel­di. Ade­ta yer yer Ku­zey Irak’ın Tür­ki­ye’nin tüm Or­ta­do­ğu açı­lım­la­rı­nı esir al­ma­sı­na ka­dar va­ran bu sü­reç, se­çim dö­ne­min­de iç si­ya­set mal­ze­me­si de olun­ca, işin için­den çı­kıl­maz bir hal al­dı. Ara­mız­da sos­yo­lo­jik (ve bel­ki si­ya­si de) bir sı­nır bu­lun­ma­yan Ku­zey Irak’a kim­se­nin el uzat­ma­ma­sı için her­kes­ten faz­la ku­cak­la­ma­mız ge­re­kir­ken, ip­le­ri ko­par­ma nok­ta­sı­na ka­dar gö­tür­dük. Bir yan­da Ku­zey Irak’la si­ya­se­ten kav­ga eder­ken öte yan­dan bu­ra­da ope­ras­yon yap­ma ga­ra­be­ti bi­ze öz­gü ol­sa ge­rek.
Irak iş­ga­li son­ra­sı böl­ge­miz­de “he­ge­mon­ya­dan ye­ni güç­ler den­ge­si­ne” ge­çiş ya­şa­nır­ken, biz Ku­zey Irak’la Was­hing­ton üze­rin­den ko­nuş­ma­ya de­vam ede­me­yiz. Ope­ras­yon eğer çok bü­yük pro­vo­kas­yon­lar­la kar­şı­laş­maz­sa, at­ma­mız ge­re­ken ilk adım Ku­zey Irak’la doğ­ru­dan mu­ha­tap ol­mak­tır. Bu sa­de­ce Ku­zey Irak’la ko­nuş­ma me­se­le­si de de­ğil. Irak iş­ga­li son­ra­sı böl­ge­sel denk­le­me gir­miş olan İran, Şii si­ya­se­ti ve ABD di­na­mik­le­ri or­ta­sın­da PKK çok fonk­si­yon­lu bir ör­güt ha­li­ne gel­di. PKK Or­ta­do­ğu denk­le­min­de fark­lı güç­le­rin böl­ge­sel si­ya­se­te mü­da­hil ol­ma­sı­nın ta­bii araç­la­rın­dan bi­ri­si, ya­ni ço­ğu kez bir cam­baz. Do­la­yı­sıy­la mez­kur ha­re­ka­tın ABD’den bu den­li sağ­lam bir ruh­sat al­ma­sı, Tür­ki­ye’nin “ba­şa­rı­sı” ola­rak da, ül­ke­ye “ma­li­yet­le­ri” üze­rin­den de de­ğer­len­di­ri­le­bi­lir. Biz­ce ikin­ci­si da­ha ger­çek­çi. PKK’nın Ku­zey Irak’tan tas­fi­ye edil­me­si­ne ye­şil ışık ya­kıl­ma­sı, ak­la çok te­mel bir so­ru­yu ge­ti­ri­yor: PKK’nın ne­re­ye git­me­si is­te­ni­yor? Bu so­ru­ya ver­di­ği­miz ce­va­ba gö­re Ame­ri­kan ruh­sa­tı­nın ma­hi­ye­ti­ni an­la­ya­bi­li­riz. Bu sua­le ve­ri­le­cek ya­lın bir ce­vap el­bet­te yok. La­kin ak­la ge­len ilk iki ad­res İran ve Tür­ki­ye. Baş­ka bir de­yiş­le, si­la­hı­nı bı­ra­kan­lar Tür­ki­ye’ye, bı­rak­ma­yan­lar İran’a.
Do­ğu ve Gü­ney­do­ğu’da AK Par­ti ve DTP’nin 22 Tem­muz se­çim­le­rin­den za­fer­le çık­ma­sı böl­ge­de ya­pı­sal bir kı­rıl­ma­yı or­ta­ya çı­kar­dı. Böl­ge­den DTP’ye oy ve­ren kit­le­nin cid­di bir kıs­mı ta­bii AK Par­ti seç­me­ni; AK Par­ti’ye oy ve­ren kit­le­nin cid­di bir kıs­mı da bel­li si­ya­sal bağ­lam­lar al­tın­da ta­bii DTP seç­me­ni. AK Par­ti, bu ay­rış­tır­ma­yı ya­pa­ma­dı­ğı her si­ya­sal dö­ne­meç­te, si­lah­lı bir ör­gü­tün aciz si­vil ak­tör­le­rin­den öte bir ya­pı ol­ma­yan DTP’nin tu­zak söy­lem­le­ri kar­şı­sın­da sı­kın­tı­ya düş­me­ye de­vam ede­cek­tir. AK Par­ti Kürt­ler kar­şı­sın­da, hü­kü­met ol­ma­sı­na rağ­men, “ha­kem ve adil” ro­lü­nü ko­ru­ya­bil­di­ği sü­re­ce DTP içe­ri­sin­de­ki ta­bii seç­me­ni­ni ya­nı­na çe­ke­bi­lir; için­de­ki ta­bii DTP seç­me­ni­nin de kop­ma­sı­nı ön­le­ye­bi­lir.
Sı­nır öte­si ha­re­kat­la bir­lik­te ye­ni bir si­ya­si bağ­lam or­ta­ya çı­ka­cak­tır. Çün­kü DTP, AK Par­ti’nin halk nez­din­de­ki ha­kem ro­lü­nü sor­gu­la­nır ha­le ge­tir­mek için elin­den ge­le­ni ya­pa­cak­tır. Böl­ge­de yapılan mi­ting­ler­de öf­ke­nin özel­lik­le AK Par­ti’ye yö­nel­til­me­ye ça­lı­şıl­ma­sı, Ay­sel Tuğ­luk’un açık­ça AK Par­ti’ye kar­şı “Ke­ma­list-Kürt­çü it­ti­fa­kı” için ya­zı­lar ya­zıp dil dök­me­si, PKK’nın ye­ni stra­te­ji­si­nin önem­li bir par­ça­sı­nı oluş­tu­ru­yor. Hat­ta de­ni­le­bi­lir ki DTP’li­le­rin as­ke­rî ha­re­ka­ta da­ir gös­ter­dik­le­ri tep­ki tim­sah göz­yaş­la­rın­dan öte de­ğil. Ya­şa­nan ge­liş­me­ler, ye­rel se­çim yı­lın­da, DTP’yi bir kez da­ha an­lam­sız bir par­ti ve ha­re­ket ol­mak­tan kur­ta­ra­cak ka­dar çok mal­ze­me ver­miş du­rum­da. DTP’nin “27 Ni­san”ı da bu ope­ras­yon ola­cak­tır.
Ka­ra ha­re­ka­tı, Tür­ki­ye’nin ba­şör­tü­sü tar­tış­ma­la­rı­na ki­lit­len­di­ği bir za­man di­li­min­de baş­la­dı. Kre­di­si­ni ba­şör­tü­sü tar­tış­ma­la­rın­da ne­re­dey­se sı­fır­la­mış olan mer­kez med­ya, so­rum­suz ya­yın­cı­lı­ğı­na ope­ras­yon sı­ra­sın­da da de­vam edi­yor. Ku­zey Irak’la son dört yıl­dır ya­şa­dı­ğı­mız ger­gin­li­ğin baş­lı­ca te­tik­çi­si olan mer­kez med­ya, bu se­fer sı­nır­la­rı­nı iyi­ce zor­lu­yor. Çün­kü TSK, ma­ni­pü­las­yo­na yer bı­rak­ma­ya­cak öl­çü­de sa­de bil­gi­le­ri dü­ze­nli bir şe­kil­de ka­mu­oyuy­la pay­la­şır­ken; tank­la­rı gö­re­me­yen med­ya ise pa­let­le­rin iz­le­ri­ni mu­ha­bir­le­ri­ne in­ce­le­ti­yor. Ka­me­ra­la­rın zum­la­dı­ğı iz­ler ara­sın­da ge­nel­de PKK da ara­nı­yor. TSK’nın ıs­rar­la “Ye­rel güç­ler­le kar­şı kar­şı­ya gel­me­ye­ce­ğiz” açık­la­ma­la­rı­na rağ­men, mer­kez med­ya ade­ta bir ça­tış­ma için bü­tün ka­mu­oyu­nu ha­zır­la­ma­ya ça­lı­şı­yor. Oy­sa an­la­ma­mız ge­re­ken çok mü­him bir nok­ta var. Irak’a yap­tı­ğı­mız sı­nır öte­si ope­ras­yon, sı­nır­la­rı­mız içe­ri­sin­de de si­ya­si ve sos­yo­lo­jik ope­ras­yon de­mek­tir. Sı­nı­rın öte­sin­de de­vam eden ha­re­ka­tın sı­nır ge­ri­sin­de yö­ne­ti­le­mez du­ru­ma gel­me­si, en baş­ta ya­pı­lan ha­re­ka­tı bo­şa çı­ka­rır. Ar­dın­dan da sos­yo­lo­jik fay hat­la­rı­mı­zın da­ha kı­rıl­gan ha­le gel­me­si­ni sağ­lar. Tür­ki­ye, ben­zer ha­re­kat­la­rı on­lar­ca kez sı­nır­la­rı­nın öte­sin­de yap­ma­yı ba­şar­dı. Ama ma­ale­sef sı­nır­la­rı içe­ri­sin­de ay­nı ba­şa­rı­yı ser­gi­le­ye­me­di. Ay­nı sos­yo­lo­jik böl­ge içe­ri­sin­de, sı­nır öte­si ha­re­ka­tın sa­de­ce sı­nır öte­si bir ha­re­kat ola­ma­ya­ca­ğı­nı an­la­dı­ğı­mız za­man çö­zü­me bir adım da­ha yak­la­şa­ca­ğız.

Paylaş Tavsiye Et